خيارات البحث
النتائج 1 - 3 من 3
Anadolu-T Etlik Piliç Saf Hatlarının Gelişme ve Karkas Özellikleri
2021
Musa Sarıca | Kadir Erensoy | İsmail Özkan | Emrah Oğuzhan | Sinan Çağlak
Bu çalışmada, 2017 yılından 2021'e kadar beş generasyon boyunca ıslah ve seleksiyonu sürdürülen Anadolu-T etlik piliç saf hatlarının gelişme ve karkas özelliklerinin ticari hibritle karşılaştırmalı olarak ortaya koyulması amaçlanmıştır. Her generasyonda seleksiyon işleminden sonra yeterli sayıda saf hat (A1, A2, A3, B1, B2) ve ticari hibrit (Ross-308) yumurtaları kuluçka edilerek her genotipten 120 dişi-erkek civciv üretilmiştir. Etlik piliçler 6 hafta süreyle etlik piliç üretim standartlarında yetiştirilmiş ve bu süre sonunda kesim ve karkas özellikleri belirlenmiştir. Gelişme özellikleri olarak canlı ağırlık (CA), yemden yararlanma oranı (YYO) ve yaşama gücü; karkas özellikleri olarak göğüs ve but eti oranı ele alınmıştır. Beş generasyon boyunca 6 haftalık yaşta en yüksek ortalama CA ve en iyi YYO Ross-308 ticari hibritlerde (CA: 2961,2 ile 3481,2 g ve YYO: 1,43 ile 1,60 arasında) elde edilmiştir ve bunu sırasıyla baba (CA: 2633,8 ile 3180,2 g ve YYO: 1,65 ile 1,77 arasında) ve ana hatları (CA: 2307,7 ile 2698,5 g ve YYO: 1,65 ile 1,78 arasında) izlemiştir. Saf hatların yaşama gücü generasyonlara bağlı sayısal farklılıklar gösterse de ticari hibritle genel olarak benzer (%96-100) gerçekleşmiştir. Hem ana hem de baba hatların göğüs oranı ticari hibrite göre daha düşük iken, saf hatlarda but oranının daha yüksek olduğu belirlenmiştir. Saf hatların beş generasyonluk kısa bir seleksiyon geçmişine sahip olması henüz yeterli bir değerlendirmeye imkân vermemektedir. Ana ve baba hatlarında bireysel yemden yararlanma testine ek olarak baba hatlarında canlı ağırlık ve göğüs alanı özelliklerinin de seleksiyon kriteri olarak kullanılmasının canlı ağırlık ve yemden yararlanmayı iyileştirmesi beklenmektedir.
اظهر المزيد [+] اقل [-]Grain Yield and Some Quality Traits of Local Oat (Avena sativa L.) Genotypes Under Eskişehir Conditions
2020
Ali Cevat Sönmez | Yaşar Karaduman
Oat breeding activities at the Transitional Zone Agricultural Research Institute (TZARI) have been continuing since 1929. Within the scope of this study, it is aimed to select those that are high in yield and quality from local oat lines that are compatible with regional conditions and to register them as new oat cultivars. Field trials were conducted in rainfed conditions in Eskişehir TZARI Central and Hamidiye Campuses in the 2017-2018 crop season. In the study, ninehteen local lines (Avena sativa L.) collected from different parts of the country and Checota, Kahraman, Kırklar, Yeniçeri and Sebat varieties as a standard were used. In this research, besides various agro-morphological traits such as grain yield (GY), thousand kernel weight (TKW), plant height (PH), lodging score (LS), heading days (HD), grain protein content (PC), beta-glucan (BG), acid detergent fiber (ADF) and neutral detergent fiber (NDF) values were examined. According to the results of this study, differences between genotypes in parameters other than ADF and NDF values were found statistically significant. The means of grain yield was 2,93 t ha-1, and the GY of genotypes was ranged from 2,31 to 3,58 t ha-1 in the trial. TKW was ranged from 25,5 to 37,1g; PH was 83,3 to 130,2 cm; HD was 126,0 to 141,0 days; BG was 3,29 to 5,16%; PC was 13,4 to 15,9%; ADF was 16,4 to 19,4%; NDF was 30,8- 38,8% in the genotypes. Accordingly, G13, G16, G19, G21,G22 and G23 local oat lines have been found to be promising in terms of targeted agro-morphological and quality characteristics and transferred to advanced level in the oat breeding program.
اظهر المزيد [+] اقل [-]Türkiye'de Kayısı Islah Çalışmaları ve Islah Edilen Yeni Çeşitler
2017
Bayram Murat Asma | Fırat Ege Karaat | Çiğdem Çuhacı | Aliseydi Doğan | Hazal Karaca
Kayısı, güzel renk, tat ve aroması, yüksek A vitamini ve diyet lifi içeriğiyle yaz mevsiminde sevilerek tüketilen meyvelerin başında gelir. İlkbahar geç donlarının neden olduğu kayıplar, farklı iklim koşullarına zayıf adaptasyon, sofralık kayısılarda raf ömrünün kısa olması, şarka ve monilya hastalığının yol açtığı zararlar bugün kayısı yetiştiriciliğinde karşılaşılan en önemli sorunlardır. Son yıllarda tüketici tercihlerinde yaşanan hızlı değişimlere birlikte renk, tat, aroma ve irilik bakımından farklı özelliklere sahip yeni kayısı çeşitlerine talep artmıştır. Kayısı ıslah çalışmalarının önemli bölümü kuzey yarımkürede yoğunlaşmış olup 74 çeşit ile ABD ve 70 çeşit ile Fransa en fazla kayısı ıslahı yapılan ülkeler olarak dikkat çekmektedir. Bu süreçte Türkiye’de ise sadece on bir kayısı çeşidi tescil ettirilmiştir. Bu çeşitlerden yedisi tanesi (Alata Yıldızı, Çağataybey, Çağrıbey, Dr. Kaşka, Şahinbey, Dilbay ve Eylül) melezleme ıslah yöntemiyle, diğerleri ise seleksiyon yoluyla geliştirilmiştir. Alkaya kayısı çeşidi hem sofralık hem de kurutmalık değerlendirmeye uygundur. Eylül ve Mihrialibey geç, diğer çeşitler ise erkenci ve orta mevsim olgunlaşma özelliğine sahiptir. Bu makalede, ülkemizde bugüne kadar yapılan kayısı ıslah çalışmaları gözden geçirilerek bu çalışmalardan elde edilen sonuçlar kısaca özetlenmiş, tescil edilerek üretime sunulan yeni kayısı çeşitlerinin önemli özelliklerine yer verilmiştir.
اظهر المزيد [+] اقل [-]