خيارات البحث
النتائج 1 - 10 من 20
Farklı Bölgelerden İzole Edilen Bakteri ve Farklı Dozda Kadmiyum Uygulamalarının Mısır Bitkisinin Verimine ve Besin Elementleri Alımına Etkileri النص الكامل
2025
Ahmet Demirbaş | Ahu Kutlay | Ali Coşkan
Araştırmada farklı illerdeki topraklardan izole edilmiş bakterilerin kadmiyum (Cd) ile kirletilmiş topraklarda yetiştirilen mısır bitkisinin gelişimi ve besin elementi alımına etkilerini belirlemek amaçlanmıştır. Sera koşullarında yürütülen çalışmada 3 kg kapasiteli saksılar kullanılmış ve tesadüf parselleri deneme desenine göre üç yinelemeli olarak saksı denemesi yürütülmüştür. Araştırmada Ordu (B1), Hatay (B2), Sivas (B3), Adana (B4), Isparta (B5) ve Antalya (B6) illerinden izole edilmiş bakteriler kullanılmıştır. Kadmiyum uygulamaları 0 mg Cd kg-1 ve 5 mg Cd kg-1 olarak uygulanmıştır. Araştırma sonuçları, bakteri uygulamalarının mısır bitkisinin kuru madde üretimini arttırdığını ve en yüksek kuru madde üretiminin 57,6 g saksı-1 ile Cd0 uygulamasında B2 aşılamasında olduğunu göstermiştir. Araştırmada hem Cd0 hem de Cd5 uygulamasında bütün bakteri aşılamaları kontrole oranla bitkinin kuru madde üretimini arttırmıştır. Aynı durum azot (N) konsantrasyonu için de geçerlidir. Araştırmada ortalama değerler incelendiğinde, fosfor (P), kalsiyum (Ca), demir (Fe), bakır (Cu), mangan (Mn) ve çinko (Zn) konsantrasyonları özellikle Cd ile kirletilmiş topraklarda bakteri aşılaması ile bitkide artmıştır. Bu durum, Cd ile kirlenmiş topraklarda bakteri aşılaması ile bitki yetiştirmenin önemli bir strateji olabileceğini düşündürmektedir.
اظهر المزيد [+] اقل [-]The Effects of Different Organic and Inorganic Fertilizer Applications on Yield and Improvement of Maize Plant النص الكامل
2022
Hasan Durukan | Zekeriya Duran | Handan Saraç | Ahmet Demirbaş
In this study, it was aimed to determine the effects of organic and inorganic fertilizer applications at different rates on the yield and development of maize plant. The research was carried out in three replications in greenhouse conditions, according to the randomized plot design, in plastic pots with a capacity of three kg. Applications in research; control, conventional fertilization, gypsum (1% and 2% w/w), anhydrite (1% and 2% w/w), calcite (1% and 2% w/w), perlite (1% and 2% w/w), vermicompost (5% and 10% w/w) and animal manure (5% and 10% w/w). Maize was used as the test plant. Maize plant was harvested approximately 60 days after planting and analysis of dry matter production and nitrogen, phosphorus, potassium, calcium, magnesium, iron, zinc, manganese and copper were made. According to the results of the research, the highest dry matter production was determined at 15.4 g pot-1 and 10% of the vermicompost application. This application was followed by conventional fertilizer application (13.64 g pot-1). In addition, vermicompost application in general had higher values in macro and micro element concentrations of maize plant.
اظهر المزيد [+] اقل [-]The Effects of Zeolite Application on Nitrate Quantity in Soil and The Growth of Maize Plant (Zea Mays L.) النص الكامل
2020
Sezer Şahin | Gamze Uçar Tutar | Naif Geboloğlu
Nitrogen losses in agricultural areas cause environmental pollution. At the same time, it reduces the yield in crop production. The aim of this study is to investigate the effects of zeolite and nitrogen applications on the development of maize plant. Another aim is to reveal nitrate changes in soil. Everest maize variety was used in the study. Zeolite doses of 0, 125, 250 and 500 kg/da were applied to the soil. Nitrogen doses were applied to the soil at 5, 10, 15 and 20 kg/da. In this study, zeolite and nitrogen applications increased the plant height, cob weight and green forage yield of maize plant statistically. The highest green weed yield was 6563 kg/da in Z3N3 application and the lowest green forage yield was 4021 kg/da in Z0N0 application. Increased nitrogen doses increased the amount of nitrate in soil by significantly 1% and zeolite applications increased by significantly 5%. The results of this study would be beneficial in the application of zeolite to the soil in order to reduce nitrogen losses and to make the plant benefit more from nitrogen.
اظهر المزيد [+] اقل [-]Biyokömür ve Kadmiyum Uygulamalarının Mısır Bitkisinin Verimine ve Besin Elementleri Alımına Etkileri النص الكامل
2019
Ahmet Demirbaş | Ali Coşkan
Farklı dozlarda biyokömür (BC) ve kadmiyum (Cd) uygulamalarının mısır bitkisinin verimine ve besin elementleri alımına etkilerinin araştırıldığı bu çalışma, sera koşullarında üç yinelemeli olarak 3 kg kapasiteli saksılarda yürütülmüştür. Araştırmada, kuşburnu çekirdeğinden elde edilen biyokömür (%0 ve %2 w/w) ve 4 farklı Cd dozu (0 mg/kg, 2 mg/kg, 4 mg/kg ve 8 mg/kg) uygulanmıştır. Araştırmada P2088 mısır çeşidi kullanılmış ve ekimden yaklaşık 60 gün sonra hasat işlemi gerçekleştirilmiş ve mısır bitkisinin kuru madde üretimi ile Cd, azot (N), fosfor (P), potasyum (K), kalsiyum (Ca), magnezyum (Mg), demir (Fe), çinko (Zn), mangan (Mn) ve bakır (Cu) konsantrasyonları belirlenmiştir. Araştırma sonuçlarına göre, en yüksek kuru madde üretimi 27,52 g/saksı ile %2 BC ve 4 mg/kg Cd uygulamasında elde edilmiştir. Bununla birlikte, araştırmada %0 BC uygulamasında artan Cd uygulamasıyla kuru madde üretimi azalırken, %2 BC uygulamasında bütün Cd uygulamaları kontrole oranla kuru madde üretimini arttırmıştır. Mısır bitkisinin N konsantrasyonu en yüksek %2,23 N ile %2 BC ve 0 mg/kg Cd uygulamasında belirlenmişken, en yüksek P ve K konsantrasyonları (%0,39 P ve %2,54 K) %0 BC ve 2 mg/kg Cd ile %2 BC ve 0 mg/kg Cd uygulamalarında tespit edilmiştir.
اظهر المزيد [+] اقل [-]Mısır Üretiminde Geleceğe Yönelik Beklenti Analizi النص الكامل
2019
Merve Bozdemir | Zeki Bayramoğlu | Kemalettin Ağızan | Süheyla Ağızan
Türkiye’nin toplam tarım arazisi varlığında yıllar itibariyle azalış meydana gelmesine rağmen ekonomik olarak sulanabilir nitelikte arazilerin üretime kazandırılması sayesinde mısır üretim faaliyetleri Türkiye’de yaygınlaşmıştır. Sulama imkânının olduğu alanlarda mısır; işçilik maliyetlerinin az olması, birim alanda yüksek verim avantajı sağlaması ve ürün pazarının kolaylıkla erişilebilir olması nedeniyle üretim açısından popüler bir üründür. Sulama alanlarının artışına paralel olarak üretimi yaygınlaşan mısır; ekonomik değeri yüksek fakat su tüketim miktarı da yüksek bir üründür. Bu yönüyle çalışmada işletmecilerin tarımsal faaliyetlerin sürdürülebilirliğine, mısırın ekiminden hasadına kadar geçen süreçte karşılaştıkları problemlerin çözümüne, üretim ile ilgili beklentilerine yönelik analizlerin yapılması amaçlanmıştır. Çalışmada mısır üreten tarım işletmecilerinin girdi maliyetleri, depolama olanakları ve su kaynaklarının tüketimine yönelik gelecek endişesi taşıdıkları belirlenmiştir.
اظهر المزيد [+] اقل [-]Türkiye’de Üretilen Mısırlarda Mikotoksin Düzeylerinin ve GDO Varlığının Araştırılması النص الكامل
2019
Sanem Argın | Sibel Şimşek Yazıcı
Ülkemizde mısır üretimindeki artış bir yandan sürerken, bir yandan da dünyada mısırın soyadan sonra en çok genetiği değiştirilmiş ürün olması nedeniyle tüketicinin mısır ile ilgili algısı her geçen gün daha olumsuz olmaktadır. Genetiği değiştirilmiş mısırın potansiyel olumsuz etkileri tartışılmakta iken, mısırda insan sağlığı için gözden kaçmaması gereken en büyük tehdit mikotoksinlerdir. Bu çalışmada, Türkiye’nin 24 ilinde bulunan 552 köyün 634 tarlasından toplanan mısır numuneleri GDO, aflatoksin B1, toplam aflatoksin, fumonisin B1, fumonisin B2, T-2 toksin, HT-2 toksin, zearalenon ve deoksinivalenol yönünden incelenmiştir. Tarama yapılan mısır numunelerinin hiçbirinde transgenik elemente rastlanmamıştır. Analiz edilen 634 numunenin sadece bir tanesinde Türk Gıda Kodeksi limitinin üzerinde aflatoksin B1 miktarına rastlanmış, numunelerin toplam aflatoksin değerleri Türk Gıda Kodeksi limitinin altında çıkmıştır. Paçal oluşturulan numunelerin hiçbirinde T-2 toksin, HT-2 toksin, zearalenon ve deoksinivalenol tespit edilmezken, fumonisin tespit edilen numunelerin toplam fumonisin miktarı Türk Gıda Kodeksi limitinin altında bulunmuştur. Bu sonuçlar, yerli üretim mısırların gıda güvenliği açısından uygun standartları sağladığını göstermektedir.
اظهر المزيد [+] اقل [-]Isparta Ekolojik Koşullarında Farklı Silajlık Mısır Çeşitlerinin Verim ve Bazı Özelliklerinin Belirlenmesi النص الكامل
2019
Mehmet Alagöz | Mevlüt Türk
Bu araştırma, farklı silajlık mısır çeşitlerinin verim ve bazı özelliklerini belirlemek amacıyla 2018 yılında Isparta Uygulamalı Bilimler Üniversitesi Ziraat Fakültesi, Eğitim, Araştırma ve Uygulama Çiftliği’nde yürütülmüştür. Çalışmada materyal olarak 6 silajlık mısır çeşidi (DKC721, Hido, Kilowat, Kolosseus, LG30709 ve PNR31143) kullanılmıştır. Denemeler, tesadüf blokları deneme desenine göre 3 tekrarlamalı olarak kurulmuştur. Araştırmada yeşil ot verimi, bitki boyu, sap, yaprak ve koçan oranları, yaprak sayısı, koçan uzunluğu ve koçan çapı değerleri belirlenmiştir. Varyans analiz sonuçlarına göre çeşitler arasında yeşil ot verimi, bitki boyu, yaprak sayısı, koçan boyu ve koçan çapı değerleri bakımından %1 düzeyinde, koçan oranı bakımından ise %5 düzeyinde istatistiksel olarak önemli farklılıklar bulunurken, sap ve yaprak oranları açısından çeşitler arasında gözlemlenen farklılıkların istatistiksel olarak önemsiz olduğu belirlenmiştir. İncelenen özellikler bakımından, yeşil ot verimi 8624,9-10681,0 kg/da, bitki boyu 234,3-294,3 cm, yaprak sayısı 13,0-15,2 adet/bitki, koçan uzunluğu 20,7-26,0 cm ve koçan çapı 46,5-55,6 mm arasında değişmiştir. Özellikle verim ve sap, yaprak ve koçan oranları açısından Hido çeşidi öne çıkarken bunu Kolosseus ve LG30709 çeşitlerinin takip ettiği gözlemlenmiştir. DKC721 çeşidinin ise incelenen özellikler bakımından geride kaldığı söylenebilir.
اظهر المزيد [+] اقل [-]Mısır Üretiminde Geleceğe Yönelik Beklenti Analizi النص الكامل
2019
Merve Bozdemir | Zeki Bayramoğlu | Kemalettin Ağızan | Süheyla Ağızan
Türkiye’nin toplam tarım arazisi varlığında yıllar itibariyle azalış meydana gelmesine rağmen ekonomik olarak sulanabilir nitelikte arazilerin üretime kazandırılması sayesinde mısır üretim faaliyetleri Türkiye’de yaygınlaşmıştır. Sulama imkânının olduğu alanlarda mısır; işçilik maliyetlerinin az olması, birim alanda yüksek verim avantajı sağlaması ve ürün pazarının kolaylıkla erişilebilir olması nedeniyle üretim açısından popüler bir üründür. Sulama alanlarının artışına paralel olarak üretimi yaygınlaşan mısır; ekonomik değeri yüksek fakat su tüketim miktarı da yüksek bir üründür. Bu yönüyle çalışmada işletmecilerin tarımsal faaliyetlerin sürdürülebilirliğine, mısırın ekiminden hasadına kadar geçen süreçte karşılaştıkları problemlerin çözümüne, üretim ile ilgili beklentilerine yönelik analizlerin yapılması amaçlanmıştır. Çalışmada mısır üreten tarım işletmecilerinin girdi maliyetleri, depolama olanakları ve su kaynaklarının tüketimine yönelik gelecek endişesi taşıdıkları belirlenmiştir.
اظهر المزيد [+] اقل [-]Bakteriyal İnokulant ve Organik Asit Kullanımının Düşük Kuru Maddeli Küçük Balya Mısır Silajlarının Aerobik Stabilite ve Yem Değeri Üzerine Etkisi النص الكامل
2018
Erdinç Altınçekiç | İsmail Filya
Bu araştırma, bir homofermantatif laktik asit bakteri (LAB) inokulantının ve formik asit temeline dayalı bir koruyucunun (FAT) düşük kuru maddeli (KM) küçük balya mısır (Zea mays L.) silajının aerobik stabilite ve yem değeri üzerine olan etkisinin belirlenmesi amacı ile yürütülmüştür. Mısır süt olum döneminde hasat edilmiş (%26,4 KM) ve yaklaşık 2,0 cm boyutunda parçalanmıştır. Araştırmada LAB inokulantı olarak Pioneer 1132 H/M F, FAT olarak KemiSile 2000 adlı ticari ürünler kullanılmıştır. Katkı maddeleri mısıra sırasıyla, LAB 106 cfu/g; FAT 3, 4 ve 5 g/kg; LAB+FAT 106 cfu/g+3 g/kg, 106 cfu/g+4 g/kg, 106 cfu/g+5 g/kg düzeyinde katılmıştır. Kontrol ve katkı maddeleri ile muamele edilen mısır her uygulama için 3’er tekerrür olmak üzere 30 kg kapasiteli plastik torbalara silolanmıştır. Silolamadan 60 gün sonra açılan silajlarda kimyasal ve mikrobiyolojik analizler yapılmış, silajlara 5 gün süre ile aerobik stabilite testi uygulanmış ve ayrıca silajların in vitro organik madde (OM) sindirilebilirlikleri ve metabolik enerji (ME) değerleri saptanmıştır. Sonuç olarak, homofermantatif LAB inokulantı, FAT ve LAB+FAT kombinasyonu düşük KM’ li mısır silajlarının aerobik stabilitelerini etkilemezken, in vitro OM sindirilebilirliklerini ve ME değerlerini düşürmüştür.
اظهر المزيد [+] اقل [-]Tarımsal Atığın ve Azot Dozlarının Mısır Bitkisine Etkilerinin İncelenmesi النص الكامل
2024
Songül Çiftçi Sakin | Leyla İdikut | Duygu Uskutoğlu | Mustafa Yıldırım
Mısır tarımındaki artışa paralel olarak bitki besin elementlerine duyulan ihtiyaç da yükselmektedir. Bu çalışmada, bitkisel atıklar ve sıvı hayvan gübrelerinin mısır bitkisinde gübre olarak kullanılmasının bitki gelişimi üzerindeki etkileri incelenmiştir. Bölünmüş parseller deneme deseninde yürütülen çalışmada, tarımsal bitki atıkları olarak nohut, buğday samanı ve kontrol grubu ana materyal olarak kullanılmış, ikinci alt faktör olarak ise kontrol grubu, sıvı hayvan atığı ve üre dozları uygulanarak mısır bitkisi üzerindeki etkileri araştırılmıştır. Araştırmada mısır bitkisinin tepe püskülü çıkış süresi, bitki boyu, ilk boğum çapı, bitkide sap kalınlığı, bitkide yaprak sayısı, koçan ve yukarısındaki toplam yaprak alanı, koçan uzunluğu, bin tane ağırlığı, ve tane verimi özellikleri incelenmiştir. Mısır bitkisin incelenen özelliklerinden bitki boyu, koçan yukarısı yaprak alanı, koçan uzunluğu, bin tane ağırlığı, tane tane verim değerleri, tarımsal bitki atığı, gübre uygulamaları, tarımsal bitki atığı × gübre uygulama interaksiyonunda istatistiki olarak önemli farklılıklar gösterdiği kaydedilmiştir. İncelenen diğer özelliklerden ilk boğum çapı tarımsal bitki atıklarına göre istatistiki olarak önemli farklılıklar gösterdiği, tepe püskül çıkış süresi, sap kalınlığı, bitkide yaprak sayısının ise uygulanan faktörlerden etkilenmediği belirlenmiştir. Araştırma sonucuna göre birçok özellikler bakımından en yüksek sonuçları veren nohut samanının organik tarım açısından tarımsal bitki atığı olarak mısır yetiştiriciliğinde kullanılabilirliği tespit edilmiştir. Sıvı hayvansal atık ve üre gübresinin ise mısır yetiştiriciliği üzerine etkisine bakıldığında, azot gübresinin 40 kg da-1 dozunun, sıvı hayvansal atık dozlarına göre daha yüksek değerler verdiği kaydedilmiştir.
اظهر المزيد [+] اقل [-]