خيارات البحث
النتائج 1 - 2 من 2
İç Anadolu'da (Türkiye) Doğal Halofitlerin Peyzaj Tasarımında Kullanılması النص الكامل
2018
Coşkun Sağlam | Serpil Önder
İç Anadolu'da (Türkiye) Doğal Halofitlerin Peyzaj Tasarımında Kullanılması النص الكامل
2018
Coşkun Sağlam | Serpil Önder
Bu çalışmada, İç Anadolu bölgesinde yılın büyük bölümünde kuruyan tuzlu bataklıklarda doğal olarak yetişen bazı otsu halofitlerin peyzaj tasarımında kullanılabilirlikleri araştırılmıştır. Araştırma kapsamında 2016 ve 2017 yıllarında Konya, Ankara, Aksaray ve Nevşehir civarında bulunan tuzlu habitatlarda vejetasyon döneminde periyodik olarak alan çalışmaları yapılmış ve halofit bitki türlerine ait fotoğraflar ve herbaryum örnekleri alınmıştır. Seçilen türlerin genel botanik ve ekolojik özellikleri verilmiş, estetik ve fonksiyonel özellikleri dikkate alınarak peyzaj tasarımında kullanım değerleri belirlenmiştir. Araştırma alanında bulunan tuzlu habitatlarda vejetasyon dönemlerinde yapılan saha çalışmaları sonucunda peyzaj tasarımında kullanılabilecek 19 familya ve 38 cinse ait 59 halofit bitki türü tespit edilmiştir. Bu türlerden 25 tanesi Türkiye için endemik olup endemizm oranı %42’dir. 11 tür ile Asteraceae en fazla temsil edilen familya olurken, ardından 9 tür ile Plumbaginaceae ve 8 tür ile Chenopodiaceae familyası izlemiştir. Plumbaginaceae familyasından Limonium cinsi, 8 tür ile peyzaj tasarımında en fazla kullanım potansiyeli olan cins olmuştur. Peyzaj tasarımında en yaygın kullanım alanları, 49 türle çatı bahçelerinde belirlenirken, 31 türle yer koruma ve erozyon önleyiciler izlenmektedir. Çoğu sukkulent olan bu halofit türler hem sulak hem de kurak alanlara iyi adapte olduklarından gelecekte yaşanabilecek küresel ısınma tehdidine karşı kurak ve çorak araziler için sürdürülebilir bir alternatif olacaktır. Bunun yanında çoğu endemik olan bu türlerin peyzaj tasarımında kullanılması aşırı tuzdan çoraklaşmış arazilerin restorasyonu, biyolojik çeşitliliğin korunması ve sürdürülebilir tarım uygulamaları için büyük önem taşımaktadır.
اظهر المزيد [+] اقل [-]Utilização do inversos de freqüência em sistemas de irrigação para controle de vazão Utilization of a variable frequency drive in irrigation systems to control discharge النص الكامل
2000
Jacinto de Assunção Carvalho | Carlos Rogério de Mello | Roberto Alves Braga Júnior | Carlos Henrique Reinato | Márcio José de Santana
Objetivou-se, com este trabalho, avaliar o uso de um inversor de freqüência de 25 cv na irrigação, considerando-se diferentes demandas de água como manejo. A avaliação consistiu de uma análise de custos e benefícios, ambos anuais. O custo foi calculado com base no fator de recuperação do capital, para taxas de juros de 6 e 12% e períodos de amortização de 5 e 15 anos. O benefício consistiu da economia de energia proporcionada pelo inversor de freqüência em relação aos procedimentos usuais de controle da vazão. Relacionaram-se os parâmetros econômicos e de manejo da irrigação, com o objetivo de se avaliar o equipamento para qualquer situação de projeto. Como exemplo de aplicação, analisaram-se duas situações de controle de vazão comparadas ao inversor de freqüência em um projeto de irrigação. Foram determinadas, com auxílio do inversor de freqüência, as características hidráulicas, em função da vazão de uma motobomba de 25 cv sob várias rotações. Observou-se que o inversor de freqüência pode ser viável, devendo-se avaliar a redução de potência advinda do seu uso e o tempo de funcionamento da irrigação, analisando-se a melhor forma de amortização.<br>This work aimed to evaluate the use of a variable frequency drive of 25 HP in irrigation systems to manage different water demands. The evaluation was done analyzing annual costs and benefits. The cost was calculated using interest rates of 6 and 12% and capital return periods of 5 and 15 years. The benefit was the energy saving by use of the variable frequency drive in relation to usual procedures to control discharge. The economic and irrigation management parameters were compared in order to evaluate several design situations. As an example, two situations of discharge control were compared with the use of a variable frequency drive in an irrigation project, suggesting forms for evaluation of the equipment under irrigated conditions. With the help of variable frequency drive, hydraulic characteristics and discharge for a pump of 25 HP, under several frequencies, were determined. It was demonstrated that the equipment can be used in irrigation systems, although it needs to be evaluated for the power reduction due to its use and working so as to analyze the best form of repayment of investment cost.
اظهر المزيد [+] اقل [-]Estabilidad fenotípica y densidades de planta de genotipos de estevia (Stevia rebaudiana Bert.) en la región Caribe de Colombia النص الكامل
2011
Jarma Orozco, Alfredo(Universidad de Córdoba) | Araméndiz Tatis, Hermes(Universidad de Córdoba) | Leguízamo, Alejandro Cleves(Universidad Pedagógica y Tecnológica de Colombia)
Los estudios de estabilidad fenotípica son importantes para la siembra de genotipos que muestran un adecuado comportamiento en una o varias zonas. Estevia (Stevia rebaudiana Bert.) es una especie recientemente introducida en Colombia, por tanto, los estudios sobre su adaptación en áreas productoras del país son escasos. Esta planta se caracteriza por sintetizar glucósidos de diterpeno altamente edulcorantes con bajo aporte calórico. El presente estudio se realizó en Montería (8° 52' N y 76° 48' O), Colombia, con el objeto de determinar la estabilidad fenotípica de los genotipos Morita 1 y Morita 2 de estevia, sembrados en tres densidades de plantas (25, 12.5 y 6.25 plantas/m²) y dispuestos en un diseño de bloques completos al azar, en tres épocas de siembra en el Caribe húmedo de Colombia. Los resultados más importantes señalan que Morita 2, en densidades de 25 plantas/m², registró los mejores índices de estabilidad para el rendimiento de hoja seca/ha (Pig = 0; Pid = 0). Por su parte, éste mismo genotipo presentó una mayor relación hoja/tallo (1.17 ± 0.3) y mayor contenido de glucósidos totales (0.1586 ± 0.024) cuando la radiación solar fue mayor y las densidades eran entre 12.5 y 25 plantas/m². | Phenotypic stability studies are important to recommend objectively the planting of genotypes showing appropriate behavior in one or more areas. Stevia (Stevia rebaudiana Bert.), a species of recent cropping in Colombia, is characterized by the capacity of synthesize highly sweeteners diterpene glycosides with low calorie. However, while defining the environmental conditions for production, leaf /stem ratio in the canopy, and the amount of total glycosides, few studies of adaptation have been made in the country. This study was carried out in Montería-Colombia (8°52' N and 76°48' W) to determine the phenotypic stability of two genotypes of stevia (Morita 1 and Morita 2) and three plant densities (25; 12.5 and 6.25 plants/ m²) during three sowing seasons in the Humid Colombian Caribbean Region. The experimental design consisted of a randomized complete block. The results showed that Morita 2, established in densities of 25 plants/m², recorded the highest levels of stability for the dry leaf yield per hectare (Pig =0; Pid =0). On the other hand, the same genotype showed a higher leaf/stem ratio (1.17±0.3) and higher content of total glycosides (0.1586±0.024) when radiation is higher and plant densities are between 12.5 and 25 plants/m².
اظهر المزيد [+] اقل [-]İç Anadolu'da (Türkiye) Doğal Halofitlerin Peyzaj Tasarımında Kullanılması النص الكامل
2018
Coşkun Sağlam | Serpil Önder
Bu çalışmada, İç Anadolu bölgesinde yılın büyük bölümünde kuruyan tuzlu bataklıklarda doğal olarak yetişen bazı otsu halofitlerin peyzaj tasarımında kullanılabilirlikleri araştırılmıştır. Araştırma kapsamında 2016 ve 2017 yıllarında Konya, Ankara, Aksaray ve Nevşehir civarında bulunan tuzlu habitatlarda vejetasyon döneminde periyodik olarak alan çalışmaları yapılmış ve halofit bitki türlerine ait fotoğraflar ve herbaryum örnekleri alınmıştır. Seçilen türlerin genel botanik ve ekolojik özellikleri verilmiş, estetik ve fonksiyonel özellikleri dikkate alınarak peyzaj tasarımında kullanım değerleri belirlenmiştir. Araştırma alanında bulunan tuzlu habitatlarda vejetasyon dönemlerinde yapılan saha çalışmaları sonucunda peyzaj tasarımında kullanılabilecek 19 familya ve 38 cinse ait 59 halofit bitki türü tespit edilmiştir. Bu türlerden 25 tanesi Türkiye için endemik olup endemizm oranı %42’dir. 11 tür ile Asteraceae en fazla temsil edilen familya olurken, ardından 9 tür ile Plumbaginaceae ve 8 tür ile Chenopodiaceae familyası izlemiştir. Plumbaginaceae familyasından Limonium cinsi, 8 tür ile peyzaj tasarımında en fazla kullanım potansiyeli olan cins olmuştur. Peyzaj tasarımında en yaygın kullanım alanları, 49 türle çatı bahçelerinde belirlenirken, 31 türle yer koruma ve erozyon önleyiciler izlenmektedir. Çoğu sukkulent olan bu halofit türler hem sulak hem de kurak alanlara iyi adapte olduklarından gelecekte yaşanabilecek küresel ısınma tehdidine karşı kurak ve çorak araziler için sürdürülebilir bir alternatif olacaktır. Bunun yanında çoğu endemik olan bu türlerin peyzaj tasarımında kullanılması aşırı tuzdan çoraklaşmış arazilerin restorasyonu, biyolojik çeşitliliğin korunması ve sürdürülebilir tarım uygulamaları için büyük önem taşımaktadır.
اظهر المزيد [+] اقل [-]