خيارات البحث
النتائج 1 - 8 من 8
Kars İli Yetiştirici Koşullarındaki Kazların (Anser anser) Yumurta Verimi, Kuluçka, Büyüme, Kesim ve Karkas Özellikleri (I. Yumurta Verimi ve Kuluçka Özellikleri)
2019
Kadir Önk | Turgut Kırmızıbayrak
Araştırmada yumurta verimi için 60 aile işletmesinden 200 adet kaza ait toplam 2365 adet yumurta incelenmiştir. Yumurta verimi ve dış kalite özelliklerinin incelenmesinde kazlar tüy rengine göre; beyaz, siyah, kahverengi, alaca ve gri ve yaşa göre; 1, 2, 3, 4 ve >4 gruplarına ayrılmıştır. Kuluçka özelliklerinin belirlenmesinde ise kazlar yaş, tüy rengi ve yumurta ağırlığı (170,00) gruplarına ayrılmıştır. Yumurta verimi ve yumurtlama periyodu genel ortalamaları sırasıyla 12,66±0,07 adet/kaz ve 28,61±0,19 gün olarak, yumurta ağırlığı ve yumurta şekil indeksi ortalamaları ise sırayla 163,74±0,38 g ve %65,78 olarak belirlenmiştir. Yumurta verimi ve yumurtlama periyodu üzerine yaş ve tüy renginin etkisi önemli bulunmuştur. Kaz yumurtalarının kuluçka özelliklerinden döllülük, kuluçka randımanı, çıkım oranı, embriyonal ölüm oranı ve kabuk altı ölüm oranı genel ortalamaları sırasıyla %76,10, %60,88, %80,00, %13,16 ve %6,84 olarak belirlenmiştir. Kuluçka özellikleri üzerine tüy renginin etkisi önemsiz, yaşın döllülük oranı üzerine etkisi önemli, incelenen diğer özellikler üzerine etkisi ise önemsiz bulunmuştur. Sonuç olarak yerli Türk kazlarının yumurta verimi ve yumurtlama periyodunun birçok kaz ırklarından düşük, yumurta ağırlığının birçok kaz ırkları ile benzer olduğu belirlenmiştir. Yumurta ağırlığı arttıkça kuluçka randımanın arttığı belirlenmiştir. Yumurta verimi bakımından 3 yaşlı kazların diğer yaş kazlara göre yüksek olduğu tespit edilmiştir.
اظهر المزيد [+] اقل [-]Farklı Genotipik Damızlık Japon Bıldırcınlarında Canlı Ağırlığa Göre Seleksiyonun Yumurta Verim Özellikleri Ve Kuluçka Özelliklerine Etkisi
2023
İsmail Can Batkı | Mikail Baylan | Kadriye Kurşun
Bu araştırma, farklı genotipik damızlık japon bıldırcınlarında yumurta verim özellikleri ve kuluçka özelliklerinin belirlenmesi amacıyla planlanmıştır. Araştırma da biri ticari (T) diğeri ise Çukurova Üniversitesinde yetiştirilen japon bıldırcını (CU) olmak üzere iki genotip kullanılmıştır. Her iki genotipten kuluçka sonunda 500 civciv elde edilmiştir. Elde edilen bıldırcınlar 5 hafta büyütüldükten sonra canlı ağırlığa göre seleksiyon yapılmıştır. Böylece, denemede 2 kontrol (TK, CUK), 2 seleksiyon (TS, CUS) ve 2 melez (TM, CUM) olmak üzere 6 farklı deneme grubu oluşturulmuştur. Her deneme grubundan 72 adet damızlık bıldırcın seçilmiş ve toplam 432 hayvan kullanılmıştır. Çalışmadan elde edilen bulgulara göre, damızlıklarda 14 haftalık ortalama yumurta verimi boyunca en yüksek yumurta veriminin %79,13 ile ticari seleksiyon grubunda, en düşük ise %69,38 ile Çukurova Üniversitesi melez grubunda olduğu bulunmuştur. Yumurta ağırlığı açısından 3, 4 ve 5. haftada muamele grupları arasında gözlenen farkların önemli olduğu tespit edilmiştir. Ayrıca, kuluçka özellikleri bakımından ticari kontrol grubunun diğer gruplara kıyasla daha yüksek değerler sağladığı görülmüştür. %5 ve %50 cinsi olgunluk ağırlığının sırasıyla 323,62 g ve 347,50 g ile CUS grubunda görüldüğü ve gruplar arasındaki farklılığın önemli olduğu bulunmuştur. Sonuç olarak, yumurta verimi ve kuluçka özellikleri bakımından ticari grup ve melezlerin üstün olduğu söylenebilir.
اظهر المزيد [+] اقل [-]Yerli ve Yabancı Ticari Kahverengi Yumurtacı Tavukların Serbest (Free-Range) Yetiştirme Sisteminde Verim Özelliklerinin Karşılaştırılması
2017
İsmail Türker | Sezai Alkan | Serpil Akçay
Araştırma serbest sistem yumurta tavukçuluğunda kullanılacak uygun tavuk materyalini belirlemek üzere yürütülmüştür. Bu amaçla yerli kahverengi yumurtacı Atak-S genotipi ile YB kodu verilen yabancı kahverengi ticari yumurtacı genotip verim ve yumurta özellikleri bakımından karşılaştırılmıştır. Araştırmada her bir genotipten 150’şer adet olmak üzere toplam 300 adet tavuk kullanılmıştır. Her genotip kendi arasında üç parsele ayrılmış ve her parselde 50 tavuk barındırılmıştır. Derin altlıklı yer sistemli kümes içerisinde birim alanda (m2) 5 tavuk yetiştirilirken, otlatma alanında ise tavuk başına 4 m2 alan ayrılmıştır. Aynı gün kuluçka çıkışı yapılmış olan yarkalar 16 haftalık yaşta özel bir firmadan temin edilmiştir. Araştırma 80 haftalık yaşa kadar sürdürülmüş olup bu süre zarfında verim ve yumurta kalite özellikleri tespit edilmiştir. Bu özelliklerden, %50 yumurta verim yaşı, yumurta ağırlığı, tavuk-gün yumurta verimi, tavuk-kümes yumurta verimi, yaşama gücü, ak indeksi, sarı indeksi, haugh birimi ve sarı rengi bakımından genotipler arasında farklılık bulunmamıştır. Buna karşın, 18-80. hafta canlı ağırlığı, yem tüketimi, yemden yararlanma oranı, şekil indeksi, kabuk kalınlığı, kabuk direnci, et-kan lekesi oranı ve kabuk rengi bakımından ise genotipler arasındaki farklılığın önemli olduğu tespit edilmiştir. Araştırmada, genotiplerden herhangi birisinin bütün özellikler bakımından öne çıkmadığı belirlenmiştir. Ancak, piyasa şartları dikkate alınarak yapılan ekonomik analiz sonuçları ve hayvan hassasiyetleri bakımından yapılan gözlemler neticesinde Atak-S genotipinin serbest sistem yumurta tavukçuluğuna daha uygun olduğu sonucuna varılmıştır.
اظهر المزيد [+] اقل [-]Determination of the Effect of Some Properties on Egg Yield with Regression Analysis Met-hod Bagging Mars and R Application
2020
Demet Canga | Mustafa Boğa
In the study, it has been demonstrated its use for a data set obtained from layer hens in a hybrid approach obtained by combining BAGGING and MARS. In the study, the data of 2018 of the egg production enterprise in a private livestock enterprise in the Çukurova Region of Adana province were used. In the research, a data set obtained from Lohman breed chickens, who are at an average age of 60 weeks, was used. Earth (enhanced adaptive regression through hinges) and caret (classification and regression training), mda (Mixture Discriminant Analysis) packages were used in R STUDIO program to provide a stronger solution of regression problems in the created MARS and Bagging MARS algorithm. The estimation performance of the bagging MARS technique was evaluated with the goodness of fit criteria by taking the B value of the bootstrap sample number 3. In the study, the effect of temperature and humidity on egg yield, broken / cracked eggs, number of dead animals and feed consumption was investigated using MARS and bagging MARS analysis. While the effect of evening temperature(t3) on egg yield was found to be significant, it was not included in the estimation equation since morning (t1) and noon(t2) temperatures did not have a significant effect. Since the number of broken / cracked eggs and dead animals is less than 5 weeks, these variables are not included in the estimation equation in MARS and Bagging MARS models. It has been observed that feed consumption has a positive contribution in both models.
اظهر المزيد [+] اقل [-]Alternative Poultry Breeding: Guinea Fowl Breeding
2015
Sezai Alkan | İsmail Durmuş
Guinea fowl live on the Africa continent as wild and where used intensively family livestock farming in the rural. Although the homeland of the Africa continent, Guinea growing rapidly increasing in the World. Nowadays, Guinea fowl is an important alternative genetic resource can be used in organic livestock farming which developing quickly. Able to adapt to different climatic conditions, have an economic efficiency level in the don’t good environmental conditions and being resistant to diseases are the biggest advantages. Besides, Guinea fowl eats insects, ticks, worms, mouse and snakes, especially in the surrounding of the livestock farming in the rural it can be used for biological control of these pests easily. Because of these advantages, Guinea fowl has a potential for alternative poultry production in Turkey. In this review, importance and general characteristics of Guinea fowl are given.
اظهر المزيد [+] اقل [-]Effect of Cottonseed Meal as Substitute for Soybean Meal on the Egg Production and Egg Quality in Breeder Japanese Quail Diets
2013
Arda Yıldırım | Ergin Öztürk
This study was conducted to determine the effect of cottonseed meal (CSM) incorporated into laying rations in place of soybean meal (SBM) at different ratios on yield traits. The birds began to lay at 6th week, 180 female and 45 male quails were used in laying period experiment. Birds were fed with rations containing 20% CP and 3000 Kcal/kg ME up to 20-week age (Laying period). CSM as a substitute, five different rations of the protein content (0, 30, 58, 86 and 100%) for SBM to basal diets based on corn-soybean meal were used. The results showed that there were no differences in terms of egg yield traits, cumulative feed consumptions and viabilities during the laying period. The highest dry shell rate and shell thickness were obtained from 5th group and 1st group, respectively. As a result, adding CSM instead of SBM in laying period were no significantly differences in terms of egg production and egg quality in laying period.
اظهر المزيد [+] اقل [-]Anadolu-T Etlik Piliç Ebeveyn Hattının Elde Edilmesinde Kullanılan Saf Hatların Canlı Ağırlık ve Yumurta Verim Değişimleri
2024
Emrah Oğuzhan | Musa Sarıca
Türkiye’de etlik piliç ebeveyn ıslah çalışmaları 2015 yılında saf hatlar kullanılarak yeniden başlatılmıştır. Bu çalışmalarda A1 ve A2 ana hatları ile B1 ve B2 baba hatlarında seleksiyon ve melezleme çalışmaları ile ebeveyn üretimi gerçekleştirilmiştir. Ebeveyn ve hibritlerin verim özelliklerinin ortaya koyulmasıyla, materyal 2020 yılında “Anadolu-T” ismi ile tescil edilmiştir. Saf hatlarda 2016 yılında uygulanan ıslah programına göre büyütme döneminde; canlı ağırlık (CA), canlı ağırlık artışı (CAA), 49-63 günlük yemden yararlanma oranı (YYO), 49. gün göğüs alanı (GA) ile kanat tüylenme hızına ait kalıtımın korunması gibi özelliklere göre seleksiyon yapılmıştır. Yumurtlama döneminde ise; ana hatlarında yumurta verimi (YV), baba hatlarında ise döllülük oranı yönünden seleksiyona devam edilmiştir. Böylece farklı özelliklere sahip saf hatların hem ticari damızlık hem de ticari etlik piliç performansları geliştirilmeye çalışılmıştır. Bu çalışmada, uygulanan ıslah programına göre 2017-2022 yılları arasında saf hatlardan elde edilen bazı veriler değerlendirilmiştir. 40 haftalık yaşta üretilen kuluçkalık yumurta veriminin kabul edilebilir düzeyde olduğu görülmüştür. Hem ana hem de baba hatlarında CA, YYO ve GA gibi özelliklerde saf hatlarda ilerleme sağlandığı görülmektedir. Ticari firmalardan damızlık satın alarak üretim yapan Türkiye açısından, mevcut saf hatlar önemli bir kapasite sağlayacak düzeydedir. Uygun çoğaltma ve dağıtımla ülkemiz etlik piliç damızlık ihtiyacının %10-15’inin bu materyalle karşılanması mümkündür. Özel sektör ile yapılan paylaşımda damızlıkların verim özellikleri kabul edilebilir düzeyde bulunmuş, 5 haftalık etlik piliç performansları da ticari etlik piliçlerle benzerlik göstermiştir.
اظهر المزيد [+] اقل [-]Etlik Piliç Saf Hatlarında Foot Pad Dermatitis Düzeylerinin Yumurta Verim Dönemi Özellikleri ile İlişkisi
2023
Kürşat Tetik | Emrah Oğuzhan | Musa Sarıca | Kadir Erensoy
Bu çalışma, Eskişehir Geçit Kuşağı Tarımsal Araştırma Enstitüsü (EGKTAE) Tavuk Islah işletmesinde ıslahı gerçekleştirilen 2 saf baba (B1 ve B2) ile 3 saf ana (A1, A2 ve A3) hattında 14-42 haftalar arasında yürütülmüştür. Tüm saf hatlarda artan yaşla birlikte FPD skorlarında artış görülmüştür. Canlı ağırlıkların daha yüksek olduğu baba hatlarında (B1 ve B2) 14 haftalık yaşta daha düşük FPD skorları görülürken, 42 haftalık yaşta ana hatlarından (A1, A2 ve A3) daha yüksek olmuştur. Ana hatlarında 30 ve 42 haftalık yaşlarda baba hatlarına göre daha yüksek yumurta verimi ve kuluçkalık yumurta verimi elde edilmiş ve hatlar arasındaki farklılıklar önemli bulunmuştur (P<0,01). Yumurtlama döneminde A1, A2, A3, B1 ve B2 saf hatlarında gerçekleşen kuluçkalık yumurta oranları sırasıyla %98,55, %96,68, %97,75, %96,39 ve %97,23 olarak belirlenmiştir. Saf hatlarda yumurta ağırlıkları bakımından farklılıklar önemli bulunmuştur (P<0,01). Döllülük oranları bakımından genotipler arasında önemli farklılıklar belirlenmiştir (P<0,01). Ebeveynlerin 14, 20, 30 ve 42 haftalık yaşlarındaki canlı ağırlıkları ile FPD skorları arasında belirlenen korelasyon katsayıları sırasıyla 0,70, 0,64, 0,72 ve 0,67 bulunmuştur (P<0,01). 42. hafta yumurta verimi ve kuluçkalık yumurta verimi ile FPD değerleri arasında -0,56 ve -0,54’lük korelasyon katsayıları belirlenmiştir (P<0,01). Döllülük oranları ile canlı ağırlıklar arasındaki korelasyon katsayıları önemli bulunmamıştır. Canlı ağırlıklar ile yumurta verimi ve kuluçkalık yumurta verimi arasındaki önemli düzeyde negatif yönlü korelasyonlar bulunmuştur (P<0,01). Sonuç olarak, CA ve FPD düzeyleri baba hatlarında daha yüksek bulunurken, KYV bakımından ana hatları üstünlük sağlamıştır. Artan CA ile FPD düzeyindeki artış üreme performansındaki düşüşe katkı sağlamış olsa da döllülük oranı üzerinde olumsuz bir etki ortaya çıkmamıştır.
اظهر المزيد [+] اقل [-]