خيارات البحث
النتائج 181 - 190 من 319
Role of N2-Fixing Plant Growth-Promoting Rhizobacteria in Some Selected Vegetables
2023
Haluk Çağlar Kaymak | Ahmet Hakan Ürüşan | Serpil Tıraşçı | Mustafa Kaşka
Due to the increase in food-borne diseases, especially in recent years, consumers' orientation to healthy products and their emphasis on consumption force producers to environmentally friendly products. Nitrogen is the most widely used plant nutrient in the world. Nitrogen, a very expensive input due to its excessive use, pollutes the environment and causes nitrate accumulation in plants. Therefore, vegetable growers strive to replace chemical fertilizers such as nitrogen with environmentally friendly and cost-effective sources. PGPRs stand out in this regard and at the same time, their potential in environmentally and consumer-friendly vegetable production needs to be revealed. In this study, the importance and potential role of N2-fixing PGPR are discussed for the improvement of yield and yield components in environment-friendly vegetable production for healthy human nutrition.
اظهر المزيد [+] اقل [-]Effect of Drought and UV-B Stress on Leaf Morphology of Ash-Leaved Maple and Sycamore Maple
2023
Hatice Çobanoğlu | Şemsettin Kulaç
Global climate change continues to leave irreversible effects worldwide. With the increase in the effects of climate change, especially in recent years, the amount of UV-B radiation reaching the earth's surface is also likely to increase. With increasing temperatures, the amount of precipitation in the world has decreased, and the drought has started to alarm. This study is tried to understand how plants can respond to these stresses using ash-leaf maple (Acer negundo L.) and sycamore maple (Acer pseudoplatanus L.) species. The effects of these stress factors on plant leaf morphology were investigated by applying certain intensities of drought (moderate [T2] and severe drought [T3]) and UV-B (8 kJ m-2 h-1 [T4] and 12 kJ m-2 h-1 [T5]) stresses on these two species with T1 (control) treatment. As a result, leaf width in A. pseudoplatanus species was at the lowest levels in individuals exposed to T3 and T9. In A. negundo species, leaflet length in T1, T2, T3, T4 T5, T6 (modarete+T4), T7 (modarete+T5), T8 (severe drought+T4), and T9 (severe drought+T5) treatment were 8.800, 8.704, 8.075, 8.792, 8.823, 8.516, 8.317, 7.993, and 8.605 cm, respectively. According to these values, it was observed that the leaflet length was the shortest in T8 (7.993 cm) treatment. On the other hand, the leaflet length in T9 was close to the T1 group. As a result, individuals exposed to T4 were more affected than T5 in applications applied to UV-B stress and T3. Therefore, the increase of UV-B radiation positively affects the plant's resistance to drought stress.
اظهر المزيد [+] اقل [-]From Grain to Genome: Investigating Arsenic Levels in Triticum turgidum ssp durum Desf. Using GWAS
2023
Ahmad Alsaleh
Producing safe and high-quality food is increasingly important, and developing durum wheat varieties with low toxicity is crucial to meeting this demand. Durum wheat breeders can achieve this goal by developing new varieties that are either more resistant to arsenic uptake or better adapted to grow in areas with high arsenic levels. High levels of arsenic can pose serious health hazards, which makes it critical to evaluate the arsenic levels. Therefore, this study evaluated the arsenic levels in diverse durum wheat genotypes, including Turkish-released cultivars and local landraces. The results showed that all genotypes had significantly low and non-toxic levels of arsenic, with an average concentration of 5.24 μg/kg. These concentrations were much lower than the minimum reported in numerous published research studies and well below the risky international standard limits for durum wheat grain (0.1 mg/kg). The study also identified two significant marker-trait associations linked to arsenic contents located on chromosomes 4A and 7B, which explained 11-17% of the phenotypic variation. These findings provide valuable insights into the arsenic levels in durum wheat genotypes and highlight the need for ongoing monitoring to ensure safe and healthy food for consumers. By conducting collaborative genome-wide association studies and employing marker-assisted selection, durum wheat breeders can accelerate the creation of new varieties that have reduced arsenic levels by identifying alleles linked to arsenic content. This study emphasizes the importance of developing low-toxicity durum wheat varieties to ensure the safety and quality of our food supply. The findings can inform breeding programs to develop such varieties and contribute to sustainable agriculture. While the study’s methodology was robust, further research is necessary to confirm and validate the genetic factors contributing to variation in arsenic content among different durum wheat genotypes.
اظهر المزيد [+] اقل [-]Çorum Sulama Birliği’nde Su Yönetim Faaliyetlerinin Değerlendirilmesi
2023
Bayram Tanışıklı | Belgin Çakmak
Bu çalışma, Çorum Sulama Birliği’nin işletme ve bakım sorumluluğunu devraldığı sulama tesislerine yönelik 2019-2022 yıllarında yaptığı su yönetim faaliyetlerini değerlendirmek amacıyla yapılmıştır. Değerlendirmede su kullanım etkinliği ve tarımsal etkinlik performans göstergeleri kullanılmıştır. Değerlendirme sonucunda, su temin oranının ideal değerden daha düşük olduğu tespit edilmiş olup yükseltilmesi noktasında önerilerde bulunulmuştur. Ayrıca sulama oranının da artırılmasına ilişkin görüş ve öneriler dile getirilmiştir. Bununla beraber sulanan birim alana karşılık elde edilen gelir ve şebekeye alınan birim sulama suyuna karşılık elde edilen gelirde 2021 yılında 2020 yılına göre düşüş yaşandığı tespit edilmiş, sebebinin yaşanan kuraklıktan kaynaklı su azlığı sebebiyle yapılan kısıntılı sulama olduğu görülmüş ve konu ile ilgili önerilerde bulunulmuştur. Sonuç olarak Çorum Sulama Birliği’nin çalışma alanının konumu ve henüz uzun bir sulama yönetimi geçmişi olmaması gibi durumlar dikkate alındığında başarılı bir su yönetim performansı ortaya koyduğu görülmüştür.
اظهر المزيد [+] اقل [-]Katı Atık Düzenli Depolama Tesislerinde Peyzaj Onarım Yaklaşımı: Burdur İli Örneği
2023
Selinay Cerit | Latif Gürkan Kaya | Hüseyin Samet
Sanayi devriminden sonra hızlı kentleşmeye paralel olarak ortaya çıkan atıklar ve bu atıkların yönetimi kentler için önemli bir sorun teşkil etmektedir. Ülkemizde kentsel atıklar için gelişigüzel uzaklaştırma yöntemi ve düzenli depolama yöntemi kullanılmaktadır. Düzenli depolama yöntemi atık üretiminin zararlılığının önlenmesi ve azaltılması amacıyla uygulanmaktadır. Fakat düzenli depolama tesisleri kentsel çevre içerisinde yer aldığında yaşam ortamının kalitesinde düşme ya da kentsel ekolojide bozulmalar gibi çevresel sorunlar meydana getirmektedir. Çevresel sorunlardan biri olan kirleticiler Burdur kentinde yer alan Katı Atık Düzenli Depolama Tesisi ve yakın çevresinde görülmektedir. Katı Atık Düzenli Depolama Tesisi potansiyel kentsel yapılaşma alanında yer almaktadır. Bu sebeptendir ki çevredeki görüntü ve hava kirliliği en aza indirgenmelidir. Tesise peyzaj onarım tekniği kullanılarak peyzaj tasarım projesinin hazırlanması, minimum değişiklikle çevresel sorunların giderilebileceğini göstermektedir. Bu kapsamda; Burdur kentinde yer alan Katı Atık Depolama Tesisinin sebebiyet verdiği kirleticilerin önüne geçilmesi ve potansiyel kentsel yerleşim alanlarının çevresel kalitesini artırmak amacı ile öneri projesi hazırlanmıştır.
اظهر المزيد [+] اقل [-]Yulaf Ezmeli ve Yaban Mersinli Çikolatanın Bazı Özelliklerinin Belirlenmesi
2023
Zehra Üzümcü | Bahri Özsisli
Bu çalışmada besinsel lif ve β-glukan yönünden zengin fonksiyonel bir gıda olan yulaf ezmesi ile fenolik maddelerce zengin, yüksek antioksidan içeren yaban mersini kurusu çikolatada katkı olarak kullanılmıştır. Yaban mersini kurusu ve yulaf ezmesi 1:1 oranında karıştırılarak elde edilen karışım sütlü kuvertür çikolataya %10, 20, 30, 40, 50 oranlarında ilave edilmiş ve kalorisi düşük ve sağlıklı bir ürün elde edilmesi amaçlanmıştır. Hazırlanan katkılı çikolata örneklerinin nem, kül, karbonhidrat, yağ, protein, selüloz, şeker ve enerji değerleri saptanmış ve örneklerin genel görünüş ve genel kabul edilebilirlik özellikleri duyusal olarak incelenmiştir. Çalışma sonucunda kuvertür çikolataya eklenen yulaf ezmesi ve yaban mersini kurusu karışımı örneklerinin nem değeri (%0,35-4,90), kül içeriği (%2,24-1,43), karbonhidrat değeri (%55,82-66,57), yağ miktarı (%33,20-20,05), protein miktarı (%8,49-7,09), selüloz miktarı (1,03-1,90), şeker miktarı (%39,30-46,87) ve enerji değerleri (%467,57-550,86) olarak belirlenmiştir. Duyusal analiz sonuçlarına göre ise yulaf ezmesi ve yaban mersini kurusu karışımının çikolatadaki miktarı arttıkça tercih edilme oranının azaldığı görülmüştür.
اظهر المزيد [+] اقل [-]Muş İlinde Küçükbaş Hayvan Yetiştiriciliğinin Son 30 Yıldaki Değişimi ve Sürdürülebilirliği
2023
Hülya Hanoğlu Oral | Ferit Yıldız
Bu çalışmada Muş ilinde küçükbaş hayvan yetiştiriciliğinde son 30 yılda yaşanan değişimler, mevcut durum, sorunlar ve geleceğe yönelik çözüm önerileri ele alınmıştır. Muş ilinde nüfusun %52,5’i kırsal alanlarda yaşamakta ve çoğunluğu hayvancılıkla geçinmektedir. Koyun ve keçi yetiştiriciliği için önemli bir potansiyele sahip olan il, küçükbaş hayvan varlığı bakımından Türkiye’de 15’inci sırada yer almaktadır. Çayır ve mera alanlarının toplam alana oranı (%49,7) Türkiye ortalamasının (%18,8) oldukça üzerindedir. İşletmelerin büyük bir kısmında hayvancılık meraya dayalı olarak yerli koyun ve keçi ırkları ile yürütülmektedir. Çayır-mera alanlarının ildeki hayvan varlığının yaşama payı kaba yem gereksinimlerinin %40,1’ini karşılayabileceği hesaplanmıştır. Öte yandan ilde önemli bir yem bitkileri üretim potansiyeli bulunmakta olup, yonca üretiminde Türkiye’de 4’üncü sıradadır. Ancak ilde 1990 yılında 1.642.020 baş olan küçükbaş hayvan varlığı, %23,9 oranında gerileyerek 2021 yılında 1.250.000 başa düşmüştür. Koyun varlığındaki gerileme %27,2’ye ulaşmıştır. Türkiye genelinde olduğu gibi Muş’ta da ağılların önemli bir bölümü hayvan refahı açısından yetersiz durumdadırlar. Mera alanlarına ilişkin en önemli sorun, otlatma yönetiminin doğru yapılamamasıdır. Küçükbaş hayvancılıkta sürdürülebilirliğin sağlanabilmesi için kırsal yörelerden göçü, nüfus ve iş gücünün azalmasını önleyecek teşvikler sağlanmalı, girdi maliyetlerinin düşürülmesi ve elde edilen ürünlerin katma değerlerinin artırılması için çaba gösterilmelidir. Öte yandan organik hayvancılığa geçiş ve bu yönde örgütlenmenin özellikle küçük aile işletmelerinin varlıklarını sürdürebilmeleri için bir fırsat yaratacağı düşünülmektedir.
اظهر المزيد [+] اقل [-]The Effects of Bacillus cereus, Pseudomonas putida and Mycorrhiza Applications on Root Growth of Softwood Rose Cuttings
2023
Onur Sefa Alkaç | Zeliha Kayaaslan | Fulya Okatar
Growth regulators such as Indole-3-Butyric Acid (IBA) are generally used to promote root formation of rose cuttings. However, today, within the scope of sustainable agricultural practices, research studies of new materials and methods alternative to synthetic chemicals in the plant production process are gaining momentum. At the beginning of such alternative applications are plant growth-promoting rhizobacteria (PGPR) and mycorrhizal fungi, which are increasingly used today, promoting plant growth. In this study, Bacillus cereus (ZE-7), Pseudomonas putida (ZE-12) rhizobacteria and mycorrhiza (6000 ppm) were applied to 12-15 cm long softwood rose cuttings. The softwood cuttings were kept in the mycorrhiza suspension for 10 seconds and in the rhizobacteria suspension for 30 minutes and then planted in the rooting medium. In the study, in order to determine the effects of applications on steel root development; rooting rate (%), callus rate (%), decay rate (%), root number (number) and root length (cm) parameters were examined. In the results of working; the highest rooting rate (19.44%), the highest callus rate (38.89%) and the highest number of roots (8.64 units) were obtained in ZE-12 treated cuttings. In particular, rhizobacteria application showed a high effect on reducing the rate of decay in steels. The lowest decay rate in the steels was obtained from the ZE-7 bacterial strain application (8.33%) compared to the control (38.89%). As a result, it was concluded that mycorrhiza and rhizobacteria applications can be applied to rose cuttings and these applications as an alternative to IBA in rooting.
اظهر المزيد [+] اقل [-]Bitkisel Esaslı Süt Alternatiflerine Genel Bir Bakış
2023
Gamze Nil Yazıcı | Tansu Taşpınar | Mehmet Güven | Mehmer Sertaç Özer
Son yıllarda tüketiciler, bazı gıda ve/veya bileşenlerine karşı oluşan alerji, intolerans ve hassasiyet gibi şikayetleri doğrultusunda veya farklı beslenme tercihleri sebebiyle, diyetlerinde değişikliğe gitmektedir. Bu bağlamda, inek sütü alerjisi ve laktoz intoleransı başta olmak üzere sağlıkla ilgili problemleri olan veya vegan/vejetaryen gibi beslenme/hayat tarzını benimsemiş tüketiciler, inek sütünü bitkisel esaslı süt alternatifleri ile ikame etme eğilimi göstermektedir. Öte yandan, dünya nüfusundaki artış ve buna bağlı olarak doğal kaynaklarda meydana gelen azalma kaynaklı olmak üzere sürdürülebilirlikle olan ilişkisinden dolayı hayvansal kaynaklardan bitkisel kaynaklara bir yönelim söz konusudur. Bu nedenle bitkisel esaslı süt alternatifleri, tüketicilerin bu ihtiyaç ve/veya taleplerinin karşılanması açısından oldukça önemli bir yere sahiptir. Son yıllarda, soya, hindistan cevizi, badem ve yulaf başta olmak üzere farklı kaynaklardan elde edilen bitkisel esaslı süt alternatiflerine olan ilgi artış göstermektedir. Öte yandan, bitkisel süt alternatiflerinin besleyici değerinin yanı sıra duyusal özelliklerinin ve depolama stabilitesinin arttırılması önem arz etmektedir. Bu nedenle son yıllarda yapılan çalışmalar özellikle bitkisel esaslı süt alternatiflerinin termal olmayan yenilikçi teknolojiler ile işlenmesi üzerine yoğunlaşmaktadır.
اظهر المزيد [+] اقل [-]Kompost, Bakteri ve Mikoriza Uygulamalarının Yenilebilir Lale Petallerinin Fitokimyasal İçeriklerine Etkisi
2023
Onur Sefa Alkaç | Muhammed Esad Tuncel | Emircan Dinçer | Alperen Donat
Bu çalışmada, farklı oranlarda (%0-%20 ve %40) kompost içeren ortamlara bakteri ve mikoriza uygulamalarının etkileri araştırılmıştır. Çalışmada lale soğanları, 0,3 absorbans (Abs) değerine sahip bakteri süspansiyonlarına 30 dakika ve 5000 ppm mikoriza süspansiyonuna 10 saniye daldırıldıktan sonra 20 cm derinliğinde × 40 cm genişliğinde × 60 cm uzunluğundaki plastik kasalara dikilmiştir. Yetiştiricilik sonunda hasat edilen lale petallerindeki toplam fenol (µg GAE/g fw), TEAC (µmol TE/g fw) ve toplam flavonoid (mg KE/L fw) içerikleri incelenmiştir. Çalışma sonunda, sadece kompost uygulamaları kıyaslandığında, %40 oranında kompost uygulanan ortamlardan alınan lale petallerinde en yüksek TP (28682,63 µg GAE/g fw) ve Total Flavonoid (1011,96 mg KE/L fw) ölçülürken, kompost içermeyen ortamlarda (%0) ise en yüksek TEAC (9.46 µmol TE/g fw) değeri ölçülmüştür. Bakteri ve mikoriza uygulamalarında ise, mikroorganizma uygulaması yapılmayan ortamlar, uygulama yapılan ortamlara kıyasla daha iyi sonuçlar vermiştir. Farklı kompost oranları ile bakteri uygulamalarının kombinesi sonucunda, en yüksek TP (28833,42 µg GAE/g fw) ve Total Flavonoid (1014,07 mg KE/L fw) içerikleri %40 kompost uygulaması ve bakteri uygulaması yapılan ortamlardan alınan petallerde ölçülürken, en yüksek TEAC (9,80 µmol TE/g fw) %40 oranında kompost içeren ve bakteri bulunmayan ortamlardan alınan petallerde ölçülmüştür. Farklı kompost oranları ile mikoriza uygulamalarının etkileri kıyaslandığında, %40 kompost oranı ve mikoriza uygulamasının bulunmadığı ortamlarda en yüksek TP (29944,53 µg GAE/g fw), TEAC (10,13 µmol TE/g fw) ve Total Flavonoid (1083,52 mg KE/L fw) değerleri saptanmıştır. Sonuç olarak, kompost oranları arttıkça değerlerde artışların gerçekleştiği, mikroorganizmaların ise fitokimyasal içeriklerinde etkili olmadığı sonucuna varılmıştır.
اظهر المزيد [+] اقل [-]