خيارات البحث
النتائج 381 - 390 من 426
Hatchability, Some Hatchling Parameters, Quality Score, Survivability in Newly Hatched- Broiler Chicks Receiving a β-Alanine Solution In Ovo النص الكامل
2018
Canan Kop Bozbay | Ahmet Akdağ | Helin Atan | Nuh Ocak
This study was conducted to evaluate the effects of In ovo injection of β-Alanine which is a modified form of the alanine amino acid on hatchability, hatching weight, chick quality score and survival in broiler breeder eggs. For this purpose, 120 fertile eggs from Ross 308 breeder (32-week-old) were allocated randomly to four groups with 3 replicates. Except the negative control group eggs (non injected; NC), to the amniotic fluid of the eggs in the other 3 groups were injected with 1 ml solutions 0.9% salt (Positive control, PK), 0.75% (0.75βA) or 1.5% (1.5βA) by using 19 mm and 27 gauge needle. Death rates at the different stages of embryonic development, hatching yield, weights and quality scores of chicks and mortalities were recorded at hatching day. Hatching weight of the chicks in the 0.75βA group was higher than other two control groups. Accessing feed, determined as an indicator of chick quality, was better in the 0.75βA group. Conversely, mobility score of chicks in the NC group was higher than other groups. Hatching yield, chick quality score and mortalities of the first week were not affected from In ovo βA injection. Results of this study demonstrated that In ovo βA injection can be used up to 1.5% without any deteriorations on weight, quality and mortalities of chicks but 0.75% βA injection induced better hatching characteristics.
اظهر المزيد [+] اقل [-]Karyological Characteristics of Some Endemic Onobrychis Taxa Belonging to Onobrychis Section Naturally Grown in Turkey النص الكامل
2018
Onur İleri | Süleyman Avcı
Karyotype properties of of six endemic Onobrychis taxa (O. beata, O. cilicica, O. fallax, O. podperae, O. sulphurea and O. lasistanica) naturally grown in Turkey were determined using squash preparation method and similarity of these endemics with cultivated taxon (O. viciifolia) were revealed. Ploidy levels of Onobrychis taxa were diploid (2n=14) except O. lasistanica and O. viciifolia (2n=28). Basic chromosome number is x=7 and chromosomes ranged from median to sub median with regard to centromere position. While the longest total chromosome length was measured in O. cilicica (28.21 µm), the shortest total chromosome length was in O. beata (21.47 µm). O. cilicica and O. sulphurea have satellite on chromosome 1 and chromosome 2, respectively. Hierarchical cluster analysis was performed to determine the relationships among the Onobrychis taxa and they were separated into three groups. O. fallax, and O. podperae were in the first group while O. sulphurea and O. cilicica were in the second group. O. beata, O. lasistanica, and O. viciifolia were assigned to the third group.
اظهر المزيد [+] اقل [-]Mürdümük +Tahıl Karışımlarının Silaj Verimi ve Kalitesinin Belirlenmesi النص الكامل
2018
Uğur Başaran | Erdem Gulumser | Hanife Mut | Medine Çopur Doğrusöz
Bu çalışma mürdümük “M” (Lathyrus sativus L.) tahıl ikili karışımlarının silaj verimi ve kalitesini belirlenmek amacıyla yürütülmüştür. Tahıl olarak yulaf “Y” (Avena sativa L.) ve arpa “A” (Hordeum vulgare L.) kullanılmıştır. Karışımlar %80:20, 60:40 ve 40:60 tohum oranlarıyla ekilmiş, kontrol olarak mürdümük ve tahılların yalın ekimleri de kullanılmıştır. Hasat yalın tahıllar ve karışımlarda tahıllar süt olum, yalın mürdümükte ise tam çiçeklenme döneminde yapılmıştır. Silaj örneklerinde; fiziksel gözlemler (renk, koku, strüktür) ile kuru madde, ham protein, ham kül, laktik asit, asetik asit, bütirik asit, potasyum (K), fosfor (P), kalsiyum (Ca), magnezyum (Mg), demir (Fe), çinko (Zn), mangan (Mn), kobalt (Co), bakır (Cu), selenyum (Se) ve sodyum (Na) içerikleri belirlenmiştir. Karışımların silaj verimi 703,6 (%100M) – 1939,0 (%80M+%20A) kg/da arasında değişmiştir. En yüksek laktik asit içeriği %4,078 ile yalın arpada belirlenmiş ancak, %40M+%60Y (%3,198) ve %40M+%60A (%2,937) karışımları da yalın arpa ile aynı grupta yer almıştır. Karışımların asetik asit ve bütirik asit değerleri ise %0,001–0,187 ve %0,312–1,101 arasında değişim göstermiştir. Mineral içerik bakımından %100M ve %60M+%40Y silajları diğer karışımlardan daha yüksek değere sahip olmuştur. Sonuç olarak, yalın ekime oranla mürdümüğün tahıllarla ekilmesi verimi önemli ölçüde arttırmıştır. Arpa hem yalın olarak hem de karışımlarda yulaftan daha iyi performans göstermiştir. Bu itibarla mürdümüğün arpa ile 60:40 tohum oranında karışık ekilmesi silaj verimi ile kalitesi açısından daha uygun görülmüştür.
اظهر المزيد [+] اقل [-]Türkiye’nin Adana İlinden Toplanan Suillus collinitus (Fr.)’un Uçucu Aroma Kompozisyonunun Belirlenmesi النص الكامل
2018
Fuat Bozok | Ebru Kafkas | Saadet Büyükalaca
Bu çalışmada, Türkiye’nin Adana ili Çukurova Üniversitesi kampüsünden toplanan Suillus collinitus (Fr.)’un aroma bileşenleri Tepe Boşluğu Katı Faz Mikro Ekstraksiyon Gaz Kromatografisi Kütle Spektrofotometresi (Headspace Solid-Phase Gas Chromatography Mass Spectrometry, HS/SPME/GC/MS) tekniği ile ve 40 ve 70°C olmak üzere iki farklı ekstraksiyon sıcaklık uygulamalarının denenmesi ile belirlenmiştir. Aroma çalışmalarından önce, toplanan mantar örnekleri morfotaksonomik karakterizasyonun yanı sıra, ITS rDNA gen bölgesinin dizi analizleri ile moleküler olarak da tanımlanmıştır. Çalışma sonucunda; 1-octen-3-ol, 3-hexen-1-ol, 2-octene, xylene, butylacetate ve benzaldehyde ana bileşenleri, 40 ve 70°C sıcaklıklarda sırasıyla %75,71-%83,14, %5,59-%6,14, %3,64-%3,99, %3,21-3.53, %2,69-%2,96, %2,36-%2,59 oranlarında tespit edilmiştir. Farklı ekstraksiyon sıcaklıkları denemelerinde ise, 40°C’de 19 bileşik belirlenirken, 70°C’de 16 aromatik bileşik tespit edilmiştir.
اظهر المزيد [+] اقل [-]Effects of Flaxseed and pH on the Emulsion Properties of Beef by Using a Model System النص الكامل
2018
Şükrü Kurt | Huriye Gözde Ceylan
The effects of ground flaxseed (0-0.5%) and pH (3.88-8.12) on the emulsion properties of beef were studied using a model system. A central composite rotatable design was used to determine the response surface. pH, flaxseed and their interactions had significant effects on the emulsion properties of beef. pH and the interaction between pH and flaxseed increased emulsion capacity (EC). Flaxseed and pH increased emulsion stability (ES) until a critical point, which was reached at a flaxseed level of 0.42% and a pH of 7.02. pH decreased emulsion density (ED) and increased emulsion activity (EA). Moreover, the interaction between pH and flaxseed on EA was found to be significant. pH and flaxseed increased emulsion viscosity (EV), and the increasing rate was higher in basic medium than acidic.
اظهر المزيد [+] اقل [-]Prevalence and Antibiotic Resistance Pattern of Escherichia coli Isolated from Raw Dairy Milk النص الكامل
2018
Abul Hasan | Ahsanur Reza | Farzana Islam Rume | Mirza Mienur Meher | Md. Shafiullah Parvej | AKM Mostafa Anower
E. coli is one of the most important food borne pathogen, which could be transmitted by milk and milk products. To assess the role of dairy milk as the source of drug resistant E. coli, we examined 50 raw dairy milk samples (25-farm milk + 25-market milk) from some selected areas of Bangladesh by cultural, morphological, biochemical and antimicrobial sensitivity tests. In the preliminary observation, the mean total aerobic mesophilic count of market and farm raw milk samples were 8.98 and 8.68 log CFU/ml, while mean coliform count were 4.20 and 3.03 log CFU/ml respectively. Thirty-three E. coli isolates were recovered from collected samples (66% 33 of 50) and this pathogen was more prevalent in market milk (76%, 19 of 25) than farm milk (56%, 14 of 25). In addition, most of the isolated E. coli exhibited resistance against ampicillin and cefotaxime. This result shows that, the raw dairy milk and its products could be a source of human drug resistant E. coli.
اظهر المزيد [+] اقل [-]Bayburt Koşullarında Yetiştirilen Farklı Bezelye Genotiplerinde Fenolojik Özellikler, Verim ve Verim Unsurlarının Belirlenmesi Üzerine Bir Araştırma النص الكامل
2018
Ümit Girgel | Alihan Çokkızgın | Mustafa Çölkesen | Hatice Çokkızgın
Bu çalışma, 2016 yılında on farklı bezelye genotipinin (Pisum elatius L.(erkenci ve doğal vejetasyon kökenli), Utrillo, Bolero, Reyna, Nihal, Jof, Karina, Pisum elatius L.(doğal vejetasyon kökenli), Senador, Pisum sativum L. (doğal vejetasyon kökenli)) fenolojik özellikleri, verim ve verim bileşenlerini karşılaştırmak amacıyla yapılmıştır. Araştırma Tesadüf Blokları Deneme Desenine göre üç tekerrürlü olarak Bayburt üniversitesi Aydıntepe Meslek Yüksekokulu deneme alanında yürütülmüştür. Çalışmada bitki boyu, gövde kalınlığı, dal sayısı, ilk bakla yüksekliği, bakla boyu, bakla eni, bitkide bakla sayısı, baklada tane sayısı, 1000 tane ağırlığı ve tane verimi özellikleri incelenmiştir. Araştırmadan elde edilen sonuçlara göre en düşük tane verimi değeri 61 kg/da ile doğal vejetasyondan toplanan Pisum elatius L.’populasyonundan alınırken, en yüksek verim değeri ise 138 kg/da ile Reyna çeşidinden elde edilmiştir.
اظهر المزيد [+] اقل [-]Growth and Yield of Hybrid Maize as Influenced by Fertilizer Management النص الكامل
2018
Md. Maidul Hasan | Tushar Kanti Ray | K. M. Manirul Islam | S.M. Younus Ali | Noor Muhammad | Md. Ataur Rahman | Nitay Chand Barman
An experiment was carried out at the Agronomy Field Laboratory, Department of Agronomy, Hajee Mohammad Danesh Science and Technology University, Bangladesh during the rabi season (December to May), 2012-13 to study the effect of different organic and inorganic fertilizers on growth and development of hybrid maize (Denali). The experiment was laid out in Randomized Complete block Design with three replications with 30 plots. Ten fertilizer treatments (T1= Compost, T2= Cow dung, T3= Poultry manure, T4= Recommended fertilizer dose, T5= Compost + Half recommended fertilizer dose, T6= Compost + Full recommended fertilizer dose, T7= Cow dung + Half recommended fertilizer dose, T8= Cow dung + Full recommended fertilizer dose, T9= Poultry manure + Half recommended fertilizer dose, T10= Poultry manure + Full recommended fertilizer dose. The recommended fertilizer dose was 500 Kg ha-1 urea + 250 Kg ha-1 TSP + 200 Kg ha-1 MP + 15 Kg ha-1 ZnSO4 + 6 Kg ha-1 Boric Acid. And the rate of Compost, Cow dung and Poultry manure was 10t/ha. The effect of different manure and fertilizer doses on the yield and yield attributes were significant. The plant height, number of leaves per plant, weight of stem per plant, weight of leaves per plant, length of cob, grain weight per cob, diameter of cob, no. of grains per row, no. of total grains per cob, 1000-grain weight, yield plant-1, yield ha-1 were significantly affected by different manures and fertilizer uses with different doses. The treatments T1, T2, T3, T4, T5, T6, T7, T8, T9 and T10 gave grain yield 10.16, 9.09, 8.49, 14.34, 13.35, 18.12, 11.99, 17.09, 11.40 and 15.98 t ha-1, respectively. The T6 Treatment gave higher grain yield (18.12) t ha-1 and the T3 treatment performed lowest grain yield (8.49 t ha-1). The application of compost and full dose fertilizer is higher yielding. Balance nutrition with enough organic matter enrichment of the soil is the cause of this result.
اظهر المزيد [+] اقل [-]Streptomyces Türlerine Ait Transglutaminaz Üretimine Fermantasyon Koşulları ve Stres Faktörlerinin Etkisi النص الكامل
2018
Mehmet Tokatlı | Gökhan Domurcuk | Hilal İşleroğlu
Gıda proseslerinde transglutaminaz (TG) enziminin kullanımı çapraz bağlanma reaksiyonları aracılığı ile proteinlerin fonksiyonel özelliklerinde önemli değişimler meydana getirmektedir. TG enzimi bu değişimleri, açil transfer reaksiyonlarını katalizleyerek proteinler, peptidler, çeşitli primer aminler arasında kovalent çapraz bağlar oluşturarak gerçekleştirmektedir. Hayvansal ve mikrobiyal kaynaklar (Streptomyces sp.) transglutaminaz enziminin ticari olarak üretiminde kullanılabilmektedir. Hayvansal kaynaklı TG enziminin kalsiyum iyonlarına ihtiyaç duyması ve üretiminin daha maliyetli olması sebebi ile mikrobiyal kaynaklı TG enzimi gıda ve diğer endüstrilerde kullanım açısından öncelik kazanmaktadır. Mikrobiyal TG (mTG) enzimi ve üretiminin artırılmasına yönelik çalışmalar, son derece dinamik bir araştırma alanı olup sürekli gelişim göstermektedir. Son yıllarda farklı fermantasyon stratejileri ve rekombinant DNA teknikleri kullanılarak üretim prosesleri yeniden optimize edilmeye çalışılmaktadır. Mikrobiyal TG enzim üretiminde temel olarak substrat optimizasyonu, metabolik optimizasyon ve fermantasyon şartlarının kontrolü (pH, çözünmüş oksijen, sıcaklık, karıştırma ve havalandırma hızı, vb.) gibi bazı klasik stratejiler üzerinde oldukça yoğun ve farklı çalışmalar yapılmaktadır. Diğer taraftan sınırlı sayıda yapılan bazı çalışmalarda mTG üretiminin arttırılmasına yönelik yeni bir strateji olarak mikrobiyal stres faktörlerinin (ani sıcaklık ve pH değişimi, bazı tuz ve alkollerin varlığı, vb.) etkisi de incelenmeye ve çalışılmaya başlanmıştır. Bu derlemede birçok alanda giderek kullanımı artan mTG enzim üretiminin daha verimli ve düşük maliyetli gerçekleşebilmesi için, enzim biyosentezinin arttırılmasına yönelik bazı stratejiler üzerinde durulmuştur.
اظهر المزيد [+] اقل [-]Türkiye Su Ürünleri Dış Ticaret Eğilimleri النص الكامل
2018
Serpil Yılmaz | Mustafa Tunca Olguner | İbrahim Yılmaz
Türkiye’nin toplam su ürünleri üretimi son yıllarda az da olsa giderek azalmaktadır. Bu azalış avcılıktan kaynaklanmaktadır. Avcılığın tersine yetiştiricilik üretimi ise giderek hızla artmaktadır. Toplam su ürünleri üretiminin yaklaşık 1/5’i ihracata konu olurken, su ürünleri dış ticaret hacmi, miktar ve değer olarak giderek hızla artmaktadır. Tarımdaki gelişimin aksine, su ürünleri dış ticaret dengesi, ihracattaki hızlı artışa paralel olarak giderek artan bir şekilde fazla vermektedir. Bu miktar 2016 yılında yaklaşık 610 milyon $’a ulaşmıştır. Su ürünleri ihracatının kaynağını büyük ölçüde yetiştiricilik oluşturmaktadır. İhracat değeri içerisinde levrek (%24), çipura (%21) ve alabalık (%13) başta gelen türlerdir. İhracat pazarları arasında, %65’lik payı ile AB ülkeleri başta gelirken, AB’ni %6,6 ile Japonya, %5,9 ile Rusya, %3,9 ile Lübnan, %3,5 ile ABD izlemektedir. Türkiye’nin su ürünleri dış pazarlamasındaki en büyük sorunu; uluslararası normlara uygun satış ve işlemedeki eksikliklerdir. Nitekim ihracatın yaklaşık %55’ini taze ya da soğutulmuş balıklar oluştururken, %25’ini balık filetoları ve %9’unu dondurulmuş şeklindeki işlenmiş balıkların oluşturduğu gözlenmektedir. Öte yandan, özellikle son yıllarda yetiştiricilikte yem fiyatlarından dolayı yaşanan olumsuzluklar avcılık stoklarını, dolayısıyla dış ticareti de etkilemektedir. Nitekim toplam üretim içinde %49’luk paya sahip olan hamsilerin yaklaşık yarısı, çaça balıklarının ise neredeyse tamamı balık unu ve yağı için kullanıldığından herbivor ve omnivor türlerin yetiştiriciliği gündeme gelmektedir. Bu çalışmada daha çok istatistiksel kaynaklardan sağlanan ikincil veriler ve bu konuda yapılmış çalışma sonuçlarından yararlanılmıştır. Bu çerçevede su ürünleri üretim ve dış ticaretindeki gelişmeler değerlendirilerek, su ürünleri dış ticaretinde karşılaşılan sorunlar ile bu sorunlara yönelik çözüm önerilerinin tartışılması amaçlanmıştır.
اظهر المزيد [+] اقل [-]