خيارات البحث
النتائج 1 - 10 من 183
Koçansız Şeker Mısırı Silajlarının Kalitesine Sodyum Format Katkısının Etkisi
2023
Asuman Arslan Duru | Behlül Sevim | İlker İnal | Bülent Çakır | Osman Olgun | Tugay Ayaşan
Bu çalışma, farklı düzeylerde organik asit temeline dayalı sodyum format (SF) ilavesinin koçansız şeker mısır silajlarının ham besin madde içerikleri, fermentasyon kalitesi, kuru madde tüketimi, sindirilebilir kuru madde ve nispi yem değeri üzerine etkisini tespit etmek amacıyla yürütülmüştür. Araştırmada, koçansız mısır hasıllarına %0 SF (kontrol grubu); %1 SF ve %2 SF ilave edilerek gruplar oluşturulmuş ve 60 gün fermentasyona bırakılmıştır. Araştırma sonunda, SF katkısının mısır silajlarının kuru madde, ham protein, ham yağ, ADF, NDF, nişasta, ME, asetik asit, propiyonik asit, bütirik asit ve etanol içeriklerini azalttığı, buna karşılık laktik asit, ham kül ve nişasta düzeylerini artırdığı tespit edilmiştir. Ayrıca araştırma silajlarının pH değerlerinin, %1 SF ilavesiyle istatistiksel olarak önemli düzeyde azaldığı belirlenirken; kuru madde tüketimi, sindirilebilir kuru madde ve nispi yem değerlerinin ise arttığı tespit edilmiştir. Araştırma sonunda, %1 SF ilavesinin koçansız mısır silajlarının pH’sını düşürücü ve laktik asit artırıcı etkisinin yanı sıra kuru madde tüketimi, sindirilebilir kuru madde ve nispi yem değerleri üzerine pozitif etkisi nedeniyle kullanılabileceği sonucuna varılmıştır.
اظهر المزيد [+] اقل [-]Evaluation of the Blood Gas Parameters Changes During Ovariohysterectomy with Butorphanol, Medetomidine, and Ketamine Combination Anesthesia in Queens
2023
Fatma Satılmış | Merve İder | Muhammed Furkan Çiftçi | Ömer Faruk Yeşilkaya | Berrak Işık Soytürk | Hasan Alkan | Kübra Karakaş Alkan
Sunulan çalışmanın amacı kedilerde ovaryohisterektomi sırasında butorfanol, medetomidine ve ketamin kombinasyonu ile yapılan anestezinin kan gazı parametrelerine etkisinin belirlenmesidir. Çalışmada 6-72 ay aralığında, farklı ırklarda, 19 adet kısırlaştırılan dişi kedi kullanıldı. Anesteziden önce vena cephalica antebrachi’den heparinli enjektöre 1 mL kan alınarak kan gazı parametreleri değerlendirildi. Klinik muayene ve laboratuvar analizler sonucunda sağlıklı olduğu belirlenen kediler ovaryohisterektomi için genel anesteziye alındı. Anestezi indüksiyonu için butorfanol (0,01 mg/kg, IV) uygulandı, uygulamadan 5 dakika sonra medetomidine (0,08 mL/kg, IV) ve 10 dakika sonrasında ise ketamin (5-7,5 mg/kg, IV) damar içi yolla verildi. Ketamin uygulamasının 10. dakikasında kedilerden tekrar kan örneği alındı. Anestezi öncesi ve sırasında alınan kan örneklerinde pH, pCO2, pO2, sO2, Na, Ca, K, Cl, Glu, Lac, BE ve HCO3 düzeyleri değerlendirildi. Anestezisi indüklenen kedilerde pH, pO2, sO2, BE ve HCO3 düzeylerinin anestezi öncesine göre daha düşük, pCO2 ve laktat konsantrasyonlarının ise yüksek olduğu tespit edildi. Sonuç olarak ovaryohisterektomi uygulanacak kedilerde kan gaz parametreleri takibinin yapılmasının, operasyon öncesi ve sonrası oluşabilecek komplikasyonların önlenebilmesi için yararlı olabileceği düşünüldü.
اظهر المزيد [+] اقل [-]Süt Sığırı Çiftliklerinde İyi Tarım Uygulamaları, Globalgap, AB ve TR Organik Sistemlerin Analizi ve Bunların Hayvan Refahı Standartları Bakımından Karşılaştırılması
2023
Adil Akın Aydın | Ali Şenok | Gürsel Dellal
Çok önemli bir hayvansal protein kaynağı olan süt, dünyada ve Türkiye’de esas olarak sığırlardan elde edilmektedir. Diğer çiftlik hayvanlarında olduğu gibi sığırlarda da iyi bir hayvan refahının sağlanamaması durumunda istenilen verim düzeyine ulaşılamamakta ve önemli ekonomik kayıplar meydana gelmektedir. Son yıllarda süt sığırı çiftliklerinin sürdürülebilir üretim yapabilmesi için sığır refahının iyi bir şekilde yönetilmesine yönelik çalışmalarla birlikte birçok ülkede hayvan refahının daha etkili yönetildiği geleneksel üretim sistemleri dışındaki diğer üretim sistemlerini uygulayan çiftliklerin sayısında da önemli artışlar gerçeklemiştir. Bu üretim sistemlerinden Türkiye’de uygulananlar İTU, GlobalGap, TR-Organik ve AB-Organik sistemleridir ve özellikle Avrupa Yeşil Antlaşması’nın yayınlanmasından ve ülkemizin Paris Antlaşması’na taraf olmasından sonra bu sistemlerin daha da gelişeceği beklenmelidir. Bu noktadan hareketle bu makalede; Türkiye’de İTU, GlobalGap ve organik kapsamda üretim yapan süt sığırcılığının mevcut durumunun analizi ile birlikte bu sistemlerde uygulanan sığır refahı standartlarının hedefleri ve etkinliklerinin karşılaştırılması amaçlanmıştır.
اظهر المزيد [+] اقل [-]Bazı Anadolu Yerli Sığır Irklarının MtDNA D-loop Dizi Analizi: Genetik Çeşitlilik ve Popülasyon Geçmişinin Değerlendirilmesi
2023
Müge Doğan | Mehmet Nizamlıoğlu
Maternal kalıtımın moleküler göstergesi olan mitokondrial DNA, genomik DNA‘ya oranla daha hızlı evrimleşmesi, rekombinasyonun olmayışı ve türlerin coğrafi dağılımına göre farklılıklar göstermesi gibi özelliklerinden dolayı popülasyon genomiği, filogenetik ve filocoğrafik çalışmalarda sıklıkla tercih edilen belirteçlerden birisidir. Bu çalışmada Anadolu'da yetiştirilen bazı yerli sığır ırklarının, ırk içi ve ırklar arası genetik çeşitlilikleri ile filogenetik ilişkilerinin ortaya konulması amacıyla mitokondrial DNA D-Loop bölgesi dizi analizleri gerçekleştirildi. Öncelikle araştırmaya konu olan sığır ırklarının örnekleme çalışması tamamlandı. Standart Fenol/Kloroform Yöntemi kullanılarak DNA izolasyonu yapılan örneklerin mitokondrial DNA D-Loop bölgesinin yükseltgenmesi ise Polimeraz Zincir Reaksiyonu ile yapıldı. DNA dizi analizi sonrası yerli sığır ırklarına ait veriler GenBANK’ tan alınan referans mitokondrial DNA dizileri ile birlikte hizalandı. Haplotip ve nükleotid çeşitlilikleri ile popülasyon içi ve popülasyonlar arası genetik ve filogenetik ilişkileri değerlendirildi. Elde edilen veriler ile Anadolu yerli sığır ırklarının, nükleotid ve haplotip çeşitliliği, haplotip sayıları ile popülasyon içi ve popülasyonlar arası varyasyonun oldukça yüksek olduğu belirlendi. Anadolu da yetiştirilen yerli sığır ırklarının filogenetik olarak Asya ve Avrupa sığır ırkları arasında yer aldığı sonucuna varıldı.
اظهر المزيد [+] اقل [-]Kestane Balının Gastronomideki Önemi ve Antioksidan Potansiyeli
2023
Tuba Pehlivan
Bal, insan diyetinin önemli elemanlarından biridir. Kestane balı diğer ballar içerisinde sağlığa sunduğu katkılar nedeniyle özel bir yere sahiptir ve fonksiyonel bir gıda olarak kabul edilir. Bu çalışmada değerli bir ürün olan kestane balının gastronomik açıdan Türkiye ve Dünya’da kullanım alanları ve önemi sosyal medya, internet kaynakları taranarak araştırılmış ve kullanım alanlarının arttırılması amacıyla bütünsel bir yaklaşımla doğru hammadde temininden ürün tasarımı ve sunumuna değin dikkat edilmesi gereken kritik noktalara değinilmiştir. Bu amaçla ülkemizdeki farklı yörelerden elde edilen kestane balı örneklerinde total antioksidan (TAS), total oksidan (TOS) ve oksidatif stres indeksleri (OSI) değerlendirilmiştir. Yapılan analizlerde en yüksek antioksidan potansiyelinin Bursa/Kurşunlu ilinden, en düşük antioksidan potansiyelinin ise Kastamonu/Fakaz ilinden temin edilen örneklerde bulunduğu tespit edilmiştir. Elde edilen sonuçlara göre balın içerisinde bulunan antioksidan etkili bileşiklerin coğrafik bölgelere göre değişiklik gösterdiği ve genel olarak kestane balının antioksidan potansiyelinin yüksek olduğu görülmüştür. Ayrıca kestane balının gastronomik kullanımının yurt dışına göre kısıtlı kaldığı tespit edilmiştir. Ürün tasarımında tat duyusunu etkileyebilecek ürün şekli, kıvamı, tabak rengi, sunum şekli gibi etkenlerden faydalanılabileceği düşünülmektedir.
اظهر المزيد [+] اقل [-]Effects of Different Organic Source Materials on Growth, Flowering and Yield in Zinnia Plant
2023
Onur Sefa Alkaç | Esra Öndeş | Esat Tuncel | Rümeysa Temir
The study was carried out in a randomized plot design with three replications, with 4 pots in each replication and 3 plants in each pot. A total of 10 applications consisting of liquid compost (25%- 50%), vermicompost (25%-50%), and humic acid (600-1200 ppm) and combining these applications were applied to Zinnia seedlings. The first application was applied as 400 mL per pot when the plants reached 20 cm in size. Applications were made 3 times with an interval of 7 days. When the plants are harvested, flower diameter (mm), stem thickness (mm), number of flowers (piece), stem length (cm), number of branches (pieces), the weight of branches (g), number of leaves (pieces), root length ( cm), root fresh weight (g), root dry weight (g), vase life (days) parameters were examined. As a result of the study, the highest flower diameter (72.27 mm) and SPAD value (34.93) was 600 ppm humic acid application, the highest flower stem thickness (4.67) and flower stem length (45.56 cm) 25% liquid compost + 25% vermicompost application, the highest flower stem thickness (4.67). The number of flowers (6.17 pieces) and root wet weight (8.10 g) were found in 25% vermicompost application, the highest number of branches (7,25) in 1200 ppm humic acid application, the highest branch weight (30.76) in 50% vermicompost application. As a result, it was observed that in applications where 25% of vermicompost was used, it had positive effects on the number of leaves, flowering, and root parameters. In humic acid applications, it has been found to have a positive effect when used at low rates such as 600 ppm. It is stated in the results of the study that the doses used togive better results when applied at low rates.
اظهر المزيد [+] اقل [-]Farklı Genotipik Damızlık Japon Bıldırcınlarında Canlı Ağırlığa Göre Seleksiyonun Yumurta Verim Özellikleri Ve Kuluçka Özelliklerine Etkisi
2023
İsmail Can Batkı | Mikail Baylan | Kadriye Kurşun
Bu araştırma, farklı genotipik damızlık japon bıldırcınlarında yumurta verim özellikleri ve kuluçka özelliklerinin belirlenmesi amacıyla planlanmıştır. Araştırma da biri ticari (T) diğeri ise Çukurova Üniversitesinde yetiştirilen japon bıldırcını (CU) olmak üzere iki genotip kullanılmıştır. Her iki genotipten kuluçka sonunda 500 civciv elde edilmiştir. Elde edilen bıldırcınlar 5 hafta büyütüldükten sonra canlı ağırlığa göre seleksiyon yapılmıştır. Böylece, denemede 2 kontrol (TK, CUK), 2 seleksiyon (TS, CUS) ve 2 melez (TM, CUM) olmak üzere 6 farklı deneme grubu oluşturulmuştur. Her deneme grubundan 72 adet damızlık bıldırcın seçilmiş ve toplam 432 hayvan kullanılmıştır. Çalışmadan elde edilen bulgulara göre, damızlıklarda 14 haftalık ortalama yumurta verimi boyunca en yüksek yumurta veriminin %79,13 ile ticari seleksiyon grubunda, en düşük ise %69,38 ile Çukurova Üniversitesi melez grubunda olduğu bulunmuştur. Yumurta ağırlığı açısından 3, 4 ve 5. haftada muamele grupları arasında gözlenen farkların önemli olduğu tespit edilmiştir. Ayrıca, kuluçka özellikleri bakımından ticari kontrol grubunun diğer gruplara kıyasla daha yüksek değerler sağladığı görülmüştür. %5 ve %50 cinsi olgunluk ağırlığının sırasıyla 323,62 g ve 347,50 g ile CUS grubunda görüldüğü ve gruplar arasındaki farklılığın önemli olduğu bulunmuştur. Sonuç olarak, yumurta verimi ve kuluçka özellikleri bakımından ticari grup ve melezlerin üstün olduğu söylenebilir.
اظهر المزيد [+] اقل [-]Gıda Sistemlerinde Yenilebilir Filmler ve Kaplamalar
2023
Semra Bozkurt | Özgül Altay | Mehmet Koç | Figen Kaymak Ertekin
Sentetik ambalajların çevre üzerindeki olumsuz etkilerinin azaltılması ve gıdaların doğal yollarla korunmasına yönelik tüketici taleplerinin artması bu alanda alternatif yöntemlerin araştırılmasına öncülük etmiştir. Ambalaj teknolojisindeki yeniliklerden biri olan yenilebilir film ve kaplamalar, nem, gaz, yağ ve aroma geçişine karşı bariyer işlevi görerek gıdaların raf ömrünü uzatmak ve kalitesini iyileştirmek amacıyla kullanılmaktadır. Gıdaların yüzeyine ince bir tabaka şeklinde uygulanan veya ambalaj materyali olarak kullanılabilen yenilenebilir film ve kaplamaların üretiminde protein, polisakkarit ve lipid gibi farklı biyopolimerler kullanılmaktadır. Bu biyopolimerlere ek olarak yenilebilir film ve kaplamaların mekanik ve fonksiyonel özelliklerini geliştirmek amacıyla plastikleştirici madde, emülsifiyerler, antioksidan ve antimikrobiyal maddelerden de yararlanılabilmektedir. Filmlerin yapılma tekniği, kullanılan kaplama materyali tipi, kullanılan plastikleştirici madde cinsi ve konsantrasyonu, film hazırlama aşamasında yapılan kurutma işlemi ve çevresel faktörler (sıcaklık, bağıl nem, basınç) yenilebilir film veya kaplamaların fiziksel ve mekanik özelliklerini etkileyen önemli faktörlerdir. Bu derleme makalede yenilebilir film ve kaplamalar için kullanılan film materyalleri, film hazırlama yöntemleri, filmlerin yapısını etkileyen çevresel ve yapısal faktörler bir arada derlenmiş, bu faktörlerin filmlerin kalite özellikleri üzerindeki etkileri değerlendirilmiştir. Aynı zamanda yenilebilir filmlerin gıdalarda kullanım alanları da değerlendirilmiştir.
اظهر المزيد [+] اقل [-]Bazı Bağ Hastalıklarının Faster R-CNN Modeli ile Otomatik Tespit Edilmesi ve Sınıflandırılması
2023
Ziya Altaş | Mehmet Metin Özgüven | Kemal Adem
Türkiye, üzüm üretiminin en çok yapıldığı dünyanın en önemli bağ alanlarına sahip olan ülkelerdendir. Bağcılıkta verimliliği olumsuz etkileyen en önemli sebeplerden birisi bağ hastalıklarıdır. Bu çalışmada, bir yapay zekâ yaklaşımı olan Faster R-CNN derin öğrenme modeli kullanılarak bazı bağ hastalıkları tespit edilmiş ve sınıflandırılmıştır. Bu hastalıklar yaygın olarak görülen ve ekonomik sorun oluşturan külleme, mildiyö, ölü kol hastalığı ile asma yaprak kıvrılma virüs hastalığı (GLRaV) ve asma kısa boğum virüs (GFLV) hastalıklarıdır. Önerilen yöntem 11000 görüntü kullanılarak eğitilmiş ve test edilmiştir. Çalışma sonunda genel doğruluk oranı %92 bulunmuştur. Önerilen yaklaşım, literatürdeki benzer yöntemlerden daha iyi sonuçlar vermiştir. Bu nedenle yöntemin, bazı bağ hastalıklarının tespit edilmesi ve sınıflandırılmasında güvenilir bir şekilde kullanılabileceği sonucuna varılmıştır.
اظهر المزيد [+] اقل [-]Farklı Üretim Ortamlarının İstiridye Mantarı (Pleurotus Ostreatus) Üretiminde Verim ve Kalite Üzerine Etkisi
2023
Murat Çetin | Turgay Kabay | Suat Şensoy
Yabani mantarlardan zehirlenme riski korkusu insanları kültüre alınabilen mantar türleri üretimini artırmaktadır. Bu mantar türleri içerisinde yer alan istiridye mantarı üretimindeki bazı avantajlar nedeniyle son yıllarda tercih edilir olmuştur. Mantar üretiminin artmasında üretim ortamlarında bölgesel çeşitliliğin sağlanması çok önemlidir. Bu çalışmada Van ve çevresine mantar üretimini yaygınlaştırmak ve bölge üreticilerinin kolay temin edebilecekleri saman ve atıl durumda olan demlenmiş çay atıklarında üretimin etkinliğini araştırmak amaçlanmıştır. Buğday samanı, demleme çay atığı ve hazır mantar üretim kitleriyle kurulan çalışma tesadüf parselleri deneme desenine göre dört tekerrürlü olarak tasarlanmıştır. Elde edilen mantarlarda, ilk hasat, karpofor ağırlığı, toplam verim, karpofor ölçüleri, makro ve mikro elementler parametrelerine bakılmıştır. Yapılan çalışmada çay ortamında üretilen mantar verilerinin, mantar üretimi yapan firmalardan alınan hazır kitlerden alınan mantar verilerine daha yakın sonuç alındığı görülmüştür.
اظهر المزيد [+] اقل [-]