Refine search
Results 1-6 of 6
Ayçiçeği Bitki Artıklarının Organik Tarım Amaçlı Değerlendirilmesi
2018
Volkan Gül | Erdoğan Öztürk | Murat Sezek
İnsan beslenmesinde önemli bir yere sahip olan tarımsal ürünlerin yetiştiriciliğinde kullanılan hormon, ilaç, gübre gibi kimyasal girdiler sağlığı olumsuz yönde etkilemektedir. Bu nedenle günümüzde, toprağa ve bitkiye zarar veren kimyasal maddeler yerine bitkilerin ihtiyacı olan ve insan sağlığını olumsuz yönde etkilemeyen organik gübre ve doğal ilaçlama yöntemleri geliştirilmeye çalışılmaktadır. Organik tarım, insanların sağlıklı beslenmesinin yanı sıra toprak verimliliğini artıracak her türlü organik artıkların değerlendirilmesi ve tarımda devamlılığın sağlanması açısından büyük önem arz etmektedir. Özellikle ayçiçeği bitkisinin tüm kısımlarında %63,9 potasyum (K2O), %21,7 azot (N) ve %14,4 fosfor (P2O5) besin elementleri bulunduğundan, ayçiçeği yetiştiriciliği yapılan yerlerde hasat sonrası arazide kalan belirli miktarda sap ve köklerin toprağa karıştırılarak yeşil gübre olarak kullanılması pratikte uygulanabilecek en önemli yöntemlerden biridir. Ayrıca hasat sonrası geriye kalan sap, tabla gibi kısımlar, yakacak olarak değerlendirilirken, yanma sonucu elde edilen ve yüksek oranda potasyum bulunan külleri tarlaya serpilerek organik gübre olarak da değerlendirilebilmektedir. Bu derlemede; özellikle ülkemizde organik madde yönünden fakir olan araziler için bir kenara atılarak heba edilen ve çevre kirliliğine neden olan ayçiçeği hasat artıklarının organik hammadde olarak kullanılması, organik ürün elde edilmesi yönünde çiftçilerin bilinçlendirilmesi ve bu şekilde ülke ekonomisine sağlayabileceği konular ele alınmıştır.
Show more [+] Less [-]In Vitro Effects of Fenugreek, Sunflower, Green Cardamom and Seed Extracts on Motility Parameters and Oxidative Stress of Common Carp (Cyprinus carpio L.) spermatozoa
2020
Burak Evren İnanan | Mahir Kanyılmaz
The aim of the present study is to assess the effects Fenugreek (Trigonella foenum-graecum, Fabaceae), sunflower (Helianthus annuus, Asteraceae), green cardamom (Elettaria cardamomum, Zingiberaceae) and seed extracts, which they belonged to three different plant families, on common carp (Cyprinus carpio L.) spermatozoa motility parameters and oxidative stress conditions. For this reason, sperm samples treated with seed extracts at the ratios of 0.1%, %0.5, 1%, and 2%, were incubated at 4°C and sampled at 2nd and 48th hours. Among sperm motility parameters, curvilinear velocity (VCL), average path velocity (VAP), straight-line velocity (VSL), straightness STR), linearity (LIN), and wobble (WOB) were determined by computer-assisted sperm analysis (CASA). According to the results, sunflower and green cardamom seed extracts have attenuated motility parameters at all tested concentrations. However, motility parameters measured in %0.5 of fenugreek seed extract were higher than all other groups including the control at 48th hour. Also, TBARS values as an oxidative stress indicator in this group were decreased. 2% of all seed extracts had negative effects on the sperm samples. Particularly, 2% sunflower seed extract caused the higher oxidative stress. These results indicate that fenugreek seed extract is more proper for the maintenance of common carp spermatozoa at 4°C, comparing to those of sunflower and green cardamom.
Show more [+] Less [-]Determination of Morphologic Characteristics of Wild Type Sunflower (Helianthus spp.) Genotypes
2019
Kübra Doğan Tosun | Nazan Dağüstü
The studies were carried out to determine some morphologic characteristics of different wild type sunflower (Helianthus spp.) genotypes at Uludağ University, Faculty of Agriculture Department of Field Crops’ laboratory, green house and field conditions in 2017 and 2018. The 20 wild sunflower genotypes [H. annuus (1, 3, 4, 6, 8, 11, 13, 15, 16, 17, 23, 25, 26, 28), H. argophyllus (34 and 35). H. maximiliani (45), H. petiolaris subsp. fallax (50), H. petiolaris subsp. petiolaris (54) and H. annuus ssp. lenticularis (61)] obtained from USDA-America were used in the study. The highest and lowest average the plant height, the head diameter, the number of branches, stem thickness, the length of petiole and 1000 kernel weight values of some of the morphologic characteristics observed and measured in field conditions during two years changed respectively between 235.0-252.5 cm and 64.0-63.0 cm, 7.1-6.5 cm and 1.9-1.9 cm, 30.8-29.8 number and 11.8-8.1 number, 2.9-3.3 cm and 0.8-0.7 cm, 11.8-11.1 cm and 3.1-0.4 cm, 14.8-14.6 g and 5.6-0.8 g in 2017 and 2018. The characters e.g. the ray and disk flower color, head angle and shape, uniformity of flowering and maturity, bract shape, pollen fertility, pubescence at general appearance, branching and type of branching did not show clear differences within genotypes in two years.
Show more [+] Less [-]Ayçiçeğinde Tuz Zararı Üzerine Bor Uygulamalarının Etkisinin Belirlenmesi
2018
Ayfer Torun | Ebru Duymuş | Halil Erdem | İnci Tolay | Şahin Cenkseven | Kemal Yalçın Gülüt | Bülent Torun
Tuzluluk, bitki yetiştiriciliğini kısıtlayan, dünyada ve Türkiye’de özellikle kurak ve yarı kurak bölgelerde görülen, bitkisel verimi sınırlandıran ve geniş alanların tarım dışı kalmasına neden olan ciddi bir tarımsal problemdir. Dünyanın farklı bölgelerinde bitki yetiştiriciliğinde ortaya çıkan bor (B) noksanlığı ülkemizde de önemli bir beslenme problemidir. Son yıllarda yapılan çalışmalarda, B noksanlığı altında tuz stresinin yol açtığı zararın arttığı bildirilmiştir. Türkiye'nin en önemli yemeklik yağ bitkilerinden biri olan ayçiçeğinin B noksanlığına en duyarlı bitkilerden biri olduğu bilinmektedir. Bu çalışmada ayçiçeğinde tuz zararının etkisinin azaltılması üzerine B uygulamasının etkisinin belirlenmesi amacıyla su kültüründe tuzlu ve tuzsuz koşullarda artan oranlarda B uygulaması altında iki ayçiçeği genotipi denenmiştir. Denemede bitkilerin kök ve yeşil aksam kuru madde verimi, B konsantrasyonu ve K/Na ve Ca/Na oranları belirlenmiştir. Denemeden elde edilen sonuçlara göre, kontrol uygulamasına göre tuz ilavesinin yeşil aksam kuru madde verimini azalttığı, buna karşılık B uygulamalarının ise kontrol uygulamasına göre kuru madde verimini görülmüştür. Bitkinin tuz zararını gidermede B’un belirgin bir rolünün olmadığı ve tuzlu koşullarda bitkinin B alım düzeyinin arttığı belirlenmiştir. Bu sonuçlara ilave olarak B noksanlığına ve tuz toksisitesine karşı dayanıklılıkta ayçiçeği genotipleri arasında farklılıkların olduğu gözlemlenmiştir.
Show more [+] Less [-]Ayçiçeği Genotiplerinin Demir Noksanlığına Karşı Tolerans Düzeylerinin Belirlenmesi
2017
Ayfer Alkan Torun | Halil Erdem | Mustafa Bülent Torun
Demir (Fe) noksanlığı dünyada bitkilerde ve insanlarda görülen önemli bir beslenme problemidir. Bu sorun aynı zamanda Türkiye’de de yaygın bir beslenme problemi olup ayçiçeği, önemli derecede verim ve kalite kayıplarına yol açan Fe noksanlığına duyarlı bir tür olarak bilinmektedir. Bu çalışmada farklı ayçiçeği genotiplerinin Fe noksanlığına karşı duyarlılığı test edilmiştir. Çalışmada, bitki materyali olarak, TR-6149-SA, TR-3080 ve 6480 genotipleri kullanılmıştır. Bitkiler, Fe’siz (0 µmol Fe) ve Fe (100 µmol Fe) içeren su kültürü yetiştirme ortamında test edilmiştir. Deneme sonunda bitkilerde simptom derecesi, SPAD değeri, klorofil konsantrasyonu, yeşil aksam kuru madde verimi, Fe-redüktaz enzim aktivitesi, yeşil aksam Fe konsantrasyonu ve büyüme ortamının pH değeri ölçülmüştür. Sonuçlar ayçiçeği bitkisinin Fe noksanlığını etkileyen en önemli faktörlerin Fe alımı ve Fe-redüktaz aktivitesi olduğunu göstermiştir. Çeşitlerin Fe noksanlığına karşı toleransta önemli rolü olan köklerin Fe redüktaz enzim aktivitesinin TR-3080 nolu genotipde Fe noksanlığı koşullarında diğer genotiplerden daha yüksek olduğu bulunmuştur. Sonuç olarak, uygulanan değişik Fe konsantrasyonlarına karşı genotiplerin tepkilerinin önemli derecede farklılık gösterdiği ve Fe noksanlığına karşı tolerant genotiplerin belirlenmesinde Fe redüktaz enzim aktivitesinin önemli rol oynayabileceği ortaya çıkmıştır.
Show more [+] Less [-]Salisilik Asit Uygulamasının Ayçiçeği (Helianthus annus L.) Bitkisi Gelişimi Üzerine Etkisi
2024
Aynur Bilmez Özçınar
Bitkisel hormon olarak da kabul edilen salisilik asit, fenolik maddelerin bir grubunu oluşturmakta, bitkilerde metabolik ve fizyolojik gibi birçok tepkiyi oluşturan ve dolayısıyla bitki büyüme ve gelişmesini etkileyen bir bitki büyüme düzenleyicisidir. Bu çalışma, ayçiçeği çeşitlerinin fizyolojik ve biyokimyasal özellikleri üzerine salisilik asit uygulamasının etkilerinin belirlenmesi amacıyla yürütülmüştür. Tesadüf Parselleri Deneme Desenine göre 3 tekrarlamalı olarak iklim odası koşullarında kurulmuştur. Çalışmada materyal olarak 11-TR-077, Deray ve P-64-LC-108 olmak üzere 3 ayçiçeği çeşidi ve salisilik asidin 5 dozu (kontrol, 0,5, 1, 1,5 ve 2 mM) kullanılmıştır. Sonuçlar incelendiğinde ele alınan çeşitlerde salisilik asit uygulamasının spad, bitki boyu, yaprak sayısı, kök çapı, bitki yaş ağırlık ve bitki kuru ağırlık oranları yönünden Deray çeşidinde olumlu etki ettiği incelenmiştir.
Show more [+] Less [-]