Refine search
Results 1-10 of 12
The Effects of Different Organic and Inorganic Fertilizer Applications on Yield and Improvement of Maize Plant
2022
Hasan Durukan | Zekeriya Duran | Handan Saraç | Ahmet Demirbaş
In this study, it was aimed to determine the effects of organic and inorganic fertilizer applications at different rates on the yield and development of maize plant. The research was carried out in three replications in greenhouse conditions, according to the randomized plot design, in plastic pots with a capacity of three kg. Applications in research; control, conventional fertilization, gypsum (1% and 2% w/w), anhydrite (1% and 2% w/w), calcite (1% and 2% w/w), perlite (1% and 2% w/w), vermicompost (5% and 10% w/w) and animal manure (5% and 10% w/w). Maize was used as the test plant. Maize plant was harvested approximately 60 days after planting and analysis of dry matter production and nitrogen, phosphorus, potassium, calcium, magnesium, iron, zinc, manganese and copper were made. According to the results of the research, the highest dry matter production was determined at 15.4 g pot-1 and 10% of the vermicompost application. This application was followed by conventional fertilizer application (13.64 g pot-1). In addition, vermicompost application in general had higher values in macro and micro element concentrations of maize plant.
Show more [+] Less [-]The Effects of Zeolite Application on Nitrate Quantity in Soil and The Growth of Maize Plant (Zea Mays L.)
2020
Sezer Şahin | Gamze Uçar Tutar | Naif Geboloğlu
Nitrogen losses in agricultural areas cause environmental pollution. At the same time, it reduces the yield in crop production. The aim of this study is to investigate the effects of zeolite and nitrogen applications on the development of maize plant. Another aim is to reveal nitrate changes in soil. Everest maize variety was used in the study. Zeolite doses of 0, 125, 250 and 500 kg/da were applied to the soil. Nitrogen doses were applied to the soil at 5, 10, 15 and 20 kg/da. In this study, zeolite and nitrogen applications increased the plant height, cob weight and green forage yield of maize plant statistically. The highest green weed yield was 6563 kg/da in Z3N3 application and the lowest green forage yield was 4021 kg/da in Z0N0 application. Increased nitrogen doses increased the amount of nitrate in soil by significantly 1% and zeolite applications increased by significantly 5%. The results of this study would be beneficial in the application of zeolite to the soil in order to reduce nitrogen losses and to make the plant benefit more from nitrogen.
Show more [+] Less [-]Türkiye’de Üretilen Mısırın Ekonomik Gelişim Seyri
2018
Zeki Bayramoğlu | Merve Bozdemir
Bu çalışmada dünyada ve Türkiye’de önemli bir gıda ve endüstriyel hammadde kaynağı olan mısırın ekonomik gelişim seyrinin incelenmesi amaçlanmıştır. Bu amaç doğrultusunda ikincil verilerden derlenen mısırın yetiştirildiği alanı, üretim miktarı, verimliliği, üretim- tüketim dengesi, ithalat-ihracat değerleri, yurtiçi ve yurtdışı fiyatları incelenmiştir. Dünyadaki başlıca mısır üreten ülkeler ile Türkiye’de mısırın gelişim seyri iç ve dış piyasa açısından değerlendirilmiştir. Dünyada olduğu gibi Türkiye’de de yıllar itibariyle mısırın verimliliği ve üretim alanları artmış, buna bağlı olarak da hem üretim miktarı hem tüketim miktarında artış olduğu görülmüştür. Amerika Birleşik Devletleri (ABD) mısır üretimi ve tüketiminde ilk sırada yer alırken, mısır en çok hayvansal üretimde yem olarak kullanmıştır. İthalat ve ihracat değerleri incelendiğinde ABD iç tüketimini karşılama açısından başarı göstermiş ve iç tüketimini karşılamanın yanı sıra mısırın ihracatında da önemli rol almıştır. Türkiye’de ise 2016/17 üretim yılı içerisinde mısırın yeterlilik derecesi %87,80 olarak belirlenmiş ve yıllar itibariyle yeterlilik oranının arttığı belirlenmiştir. Dünyadaki nüfus artışına bağlı olarak gıda talebinde oluşacak artışlar, alternatif enerji kaynağı arayışları ve mısırın kullanım alanının genişlemesine bağlı olarak gelecek yıllarda mısıra olan talebin artmaya devam etmesi ve dolayısıyla yaratılan ekonomik değerinde artması beklenmektedir.
Show more [+] Less [-]Bakteriyal İnokulant ve Organik Asit Kullanımının Düşük Kuru Maddeli Küçük Balya Mısır Silajlarının Aerobik Stabilite ve Yem Değeri Üzerine Etkisi
2018
Erdinç Altınçekiç | İsmail Filya
Bu araştırma, bir homofermantatif laktik asit bakteri (LAB) inokulantının ve formik asit temeline dayalı bir koruyucunun (FAT) düşük kuru maddeli (KM) küçük balya mısır (Zea mays L.) silajının aerobik stabilite ve yem değeri üzerine olan etkisinin belirlenmesi amacı ile yürütülmüştür. Mısır süt olum döneminde hasat edilmiş (%26,4 KM) ve yaklaşık 2,0 cm boyutunda parçalanmıştır. Araştırmada LAB inokulantı olarak Pioneer 1132 H/M F, FAT olarak KemiSile 2000 adlı ticari ürünler kullanılmıştır. Katkı maddeleri mısıra sırasıyla, LAB 106 cfu/g; FAT 3, 4 ve 5 g/kg; LAB+FAT 106 cfu/g+3 g/kg, 106 cfu/g+4 g/kg, 106 cfu/g+5 g/kg düzeyinde katılmıştır. Kontrol ve katkı maddeleri ile muamele edilen mısır her uygulama için 3’er tekerrür olmak üzere 30 kg kapasiteli plastik torbalara silolanmıştır. Silolamadan 60 gün sonra açılan silajlarda kimyasal ve mikrobiyolojik analizler yapılmış, silajlara 5 gün süre ile aerobik stabilite testi uygulanmış ve ayrıca silajların in vitro organik madde (OM) sindirilebilirlikleri ve metabolik enerji (ME) değerleri saptanmıştır. Sonuç olarak, homofermantatif LAB inokulantı, FAT ve LAB+FAT kombinasyonu düşük KM’ li mısır silajlarının aerobik stabilitelerini etkilemezken, in vitro OM sindirilebilirliklerini ve ME değerlerini düşürmüştür.
Show more [+] Less [-]Şanlıurfa İli Mısır Tarlalarında Bulunan Yabancı Otların Yaygınlık ve Yoğunlukları ile Mücadele Sorunlarına Çözüm Önerileri
2018
Zübeyde Filiz Arslan
Şanlıurfa ili, ülkesel ve bölgesel mısır üretiminde önemli bir paya sahiptir. Bu çalışma, bölgede ekim alanı giderek artan mısır tarlalarında üretimi kısıtlayan yabancı otlara karşı en uygun mücadele stratejilerinin belirlenebilmesi amacıyla yürütülmüştür. Bu amaçla Şanlıurfa ili mısır tarlalarındaki yabancı ot türlerinin yaygınlık ve yoğunlukları ilk kez belirlenmiştir. Çalışma kapsamında, 2015 yılında ildeki 61 mısır tarlası incelenmiştir. Çalışma sonucunda tarlalardaki en yaygın ve yoğun türler; Portulaca oleracea L. (semizotu), Echinochloa crus-galli (L.) P.B. (darıcan), Solanum nigrum L. (it üzümü), Xanthium strumarium L. (domuz pıtrağı), Sorghum halepense (L.) Pers. (kanyaş), Physalis philadelphica Lam. (fener otu), Echinochloa colonum (L.) Link (benekli darıcan) ve Digitaria sanguinalis (L.) Scop. (çatal otu) olarak belirlenmiştir. Ayrıca, bu çalışma ile Şanlıurfa ili mısır üretim alanlarında ilk kez Cucumis melo subsp. agrestis (yabani kavun) belirlenmiştir. Sonuç olarak mısır tarlalarında yabancı ot populasyonunun izlenmesi, herbisitlerin etki mekanizmasına göre dönüşümlü olarak uygulanması ve herbisitlere alternatif yöntemler ile ilgili araştırmalar yapılması önerilmektedir.
Show more [+] Less [-]The Effects of Using Urea with Nitrogen Stabilizer as Top Fertilizer on Some Yield and Quality Criteria in Bread Wheat and Corn
2022
Hatun Barut | Sait Aykanat | Hayati Aslan
In this study; The effects of using urea as top fertilizer and "Nutrisphere-N-Urea" fertilizer, which is a nitrogen stabilizer, on some yield and quality criteria of bread wheat and corn were investigated. Experiments were carried out in the fields of the Eastern Mediterranean Agricultural Research Institute according to a randomized block design with four replications. In the wheat trial; control (no fertilizer), conventional-DAP (15 kg/da)+Urea (29 kg/da), DAP (15 kg/da)+Nutrisphere-N-Urea (15 kg/da) and DAP (15 kg/da)+Nutrisphere-N-Urea (29 kg/da) subjects including were studied. In the corn trial; 25 kg DAP/da+without top fertilizer; 25 kg DAP/da+60 kg Urea/da and 25 kg DAP/da+60 kg Nutrisphere-N-Urea/da were the subject of the research. As a result of the observations and analysis of variance, the effect of the use of "Nutrisphere-N-Urea" on yield and yield criteria in wheat, despite the classical top fertilizer (Urea) application, was found to be statistically significant. While the yield per decare was 326.88 kg in the traditional application, it was found to be 388.46 kg when Nutrisphere-N-Urea (15 kg/da) was used. In the corn trial; While the effect of the use of "Nutrisphere-N-Urea" on plant height, first ear height and hectoliter weight was found to be statistically insignificant compared to the control subject, it was seen that it caused statistically significant differences on stem diameter and yield values. The highest yield (1774.31 kg/da) and crude protein (8.95%) and low starch ratio (67.73%) were obtained from the “25 kg DAP/da+60 kg Nutrisphere-N-Urea/da” application.
Show more [+] Less [-]Türkiye’de Üretilen Mısırlarda Mikotoksin Düzeylerinin ve GDO Varlığının Araştırılması
2019
Sanem Argın | Sibel Şimşek Yazıcı
Ülkemizde mısır üretimindeki artış bir yandan sürerken, bir yandan da dünyada mısırın soyadan sonra en çok genetiği değiştirilmiş ürün olması nedeniyle tüketicinin mısır ile ilgili algısı her geçen gün daha olumsuz olmaktadır. Genetiği değiştirilmiş mısırın potansiyel olumsuz etkileri tartışılmakta iken, mısırda insan sağlığı için gözden kaçmaması gereken en büyük tehdit mikotoksinlerdir. Bu çalışmada, Türkiye’nin 24 ilinde bulunan 552 köyün 634 tarlasından toplanan mısır numuneleri GDO, aflatoksin B1, toplam aflatoksin, fumonisin B1, fumonisin B2, T-2 toksin, HT-2 toksin, zearalenon ve deoksinivalenol yönünden incelenmiştir. Tarama yapılan mısır numunelerinin hiçbirinde transgenik elemente rastlanmamıştır. Analiz edilen 634 numunenin sadece bir tanesinde Türk Gıda Kodeksi limitinin üzerinde aflatoksin B1 miktarına rastlanmış, numunelerin toplam aflatoksin değerleri Türk Gıda Kodeksi limitinin altında çıkmıştır. Paçal oluşturulan numunelerin hiçbirinde T-2 toksin, HT-2 toksin, zearalenon ve deoksinivalenol tespit edilmezken, fumonisin tespit edilen numunelerin toplam fumonisin miktarı Türk Gıda Kodeksi limitinin altında bulunmuştur. Bu sonuçlar, yerli üretim mısırların gıda güvenliği açısından uygun standartları sağladığını göstermektedir.
Show more [+] Less [-]Biyokömür ve Kadmiyum Uygulamalarının Mısır Bitkisinin Verimine ve Besin Elementleri Alımına Etkileri
2019
Ahmet Demirbaş | Ali Coşkan
Farklı dozlarda biyokömür (BC) ve kadmiyum (Cd) uygulamalarının mısır bitkisinin verimine ve besin elementleri alımına etkilerinin araştırıldığı bu çalışma, sera koşullarında üç yinelemeli olarak 3 kg kapasiteli saksılarda yürütülmüştür. Araştırmada, kuşburnu çekirdeğinden elde edilen biyokömür (%0 ve %2 w/w) ve 4 farklı Cd dozu (0 mg/kg, 2 mg/kg, 4 mg/kg ve 8 mg/kg) uygulanmıştır. Araştırmada P2088 mısır çeşidi kullanılmış ve ekimden yaklaşık 60 gün sonra hasat işlemi gerçekleştirilmiş ve mısır bitkisinin kuru madde üretimi ile Cd, azot (N), fosfor (P), potasyum (K), kalsiyum (Ca), magnezyum (Mg), demir (Fe), çinko (Zn), mangan (Mn) ve bakır (Cu) konsantrasyonları belirlenmiştir. Araştırma sonuçlarına göre, en yüksek kuru madde üretimi 27,52 g/saksı ile %2 BC ve 4 mg/kg Cd uygulamasında elde edilmiştir. Bununla birlikte, araştırmada %0 BC uygulamasında artan Cd uygulamasıyla kuru madde üretimi azalırken, %2 BC uygulamasında bütün Cd uygulamaları kontrole oranla kuru madde üretimini arttırmıştır. Mısır bitkisinin N konsantrasyonu en yüksek %2,23 N ile %2 BC ve 0 mg/kg Cd uygulamasında belirlenmişken, en yüksek P ve K konsantrasyonları (%0,39 P ve %2,54 K) %0 BC ve 2 mg/kg Cd ile %2 BC ve 0 mg/kg Cd uygulamalarında tespit edilmiştir.
Show more [+] Less [-]Mısır Üretiminde Geleceğe Yönelik Beklenti Analizi
2019
Merve Bozdemir | Zeki Bayramoğlu | Kemalettin Ağızan | Süheyla Ağızan
Türkiye’nin toplam tarım arazisi varlığında yıllar itibariyle azalış meydana gelmesine rağmen ekonomik olarak sulanabilir nitelikte arazilerin üretime kazandırılması sayesinde mısır üretim faaliyetleri Türkiye’de yaygınlaşmıştır. Sulama imkânının olduğu alanlarda mısır; işçilik maliyetlerinin az olması, birim alanda yüksek verim avantajı sağlaması ve ürün pazarının kolaylıkla erişilebilir olması nedeniyle üretim açısından popüler bir üründür. Sulama alanlarının artışına paralel olarak üretimi yaygınlaşan mısır; ekonomik değeri yüksek fakat su tüketim miktarı da yüksek bir üründür. Bu yönüyle çalışmada işletmecilerin tarımsal faaliyetlerin sürdürülebilirliğine, mısırın ekiminden hasadına kadar geçen süreçte karşılaştıkları problemlerin çözümüne, üretim ile ilgili beklentilerine yönelik analizlerin yapılması amaçlanmıştır. Çalışmada mısır üreten tarım işletmecilerinin girdi maliyetleri, depolama olanakları ve su kaynaklarının tüketimine yönelik gelecek endişesi taşıdıkları belirlenmiştir.
Show more [+] Less [-]Effects of Different Plant Densities on Growth and Yield Characteristics of Hybrid Maize (Zea Mays L.) in Single and Twin Rows Plantings
2022
Sadık Yalçın | Ömer Konuşkan
This research was conducted to compare single and twin-row planting patterns and to determine optimum plant density for hybrid maize varieties (DKC5364, P0573), grown in Western Blacksee conditions of Türkiye, in the main crop growing season in 2020. The experimental design was a randomized complete block in a split-split plot arrangement with three replications. Hybrid maize varieties were in the main plots, planting patterns (single row (70 cm) and twin row (70-20cm) were in the split plots and plant densities of 8, 9, 10, 11 and 12 plants/m2 were in the split- split plots. In the current study, plant height, first ear height, stem diameter, ears number per plant, ear length, ear diameter, and ear weigth were examined. Effects of varieties, planting patterns and plant densities on plant heights, first ear heights, ears numbers per plants and ear weigths were statistically significant. Higher values were observed at DKC5364 maize variety than P0573 variety for examined characteristics. The most suitable plant densities were determined as 11 plants/m2 for grain production and 12 plants/m2 for silage production in twin row plantig in Western Blacksee conditions of Türkiye
Show more [+] Less [-]