Refine search
Results 1-3 of 3
Mikrokapsüllenen Zeytin Çekirdeği Antioksidan Bileşiklerinin Fiziksel Özelliklerinin Değerlendirilmesi ve Depolama Stabilitesinin Kinetik Modellenmesi
2020
Emine Nakilcioğlu Taş | Semih Ötleş
Bu çalışmanın amacı, zeytin çekirdeği antioksidan bileşiklerinden elde edilen mikroenkapsüllerin su aktivitesi, renk, partikül özellikleri, yığın özellikleri ve rekonstitüsyon özelliklerinin belirlenmesi ve mikrokapsüllerin -20°C, 4°C ve 25°C olmak üzere üç farklı sıcaklıkta 6 ay süre ile depolanmasıyla polifenol ve antioksidan içeriğindeki değişimin kinetik modellemeyle incelenmesidir. Mikrokapsüllerin 0,43 su aktivitesi değerine, az kırmızılık içeren parlak açık sarı renge ve homojen olmayan oyuklu partiküllere sahip olduğu gözlenmiştir. Higroskobik (%32,47) ve yüksek kekleşme özelliğine (%61,32) sahip olduğu, ıslanabilirlik (52 dk) ve dağılabilirliğinin (%34,44) düşük olduğu ve uygun yığın yoğunluğu (0,26 g/cm3) ve sıkıştırılmış yoğunluk (%0,33 g/cm3) değerlerini sergilediği belirlenmiştir. Mikrokapsüllerin akabilirlik (CI:22,65) ve yapışkanlık (HR:1,29) davranışları kabul edilebilir düzeydedir. Ayrıca depolama sonucunda polifenol ve antioksidan içeriğindeki değişimin (yüzey polifenol miktarı ve mikroenkapsülasyon etkinliği hariç) birinci dereceden kinetik modelle en iyi açıklanabildiği bulunmuştur. Her depolama sıcaklığında incelen tüm bileşiklere ait kinetik katsayılar (reaksiyon hız sabiti (k), yarılanma süresi (t1/2) ve Q10 değeri) hesaplanmıştır. Depolama boyunca mikrokapsüllerin polifenol ve antioksidan içeriğindeki korunumun en iyi olduğu sıcaklığın 4°C, en kötü olduğu sıcaklığın ise -20°C olduğu belirlenmiştir. Zeytin çekirdeği antioksidan bileşiklerinden elde edilen mikroenkapsüllerin özellikle 4°C’de depolanan gıdaların hem fonksiyonelliğinin artırılması hem de raf ömrünün uzatılması amacıyla kullanıma uygun olduğu düşünülmektedir.
Show more [+] Less [-]Microencapsulation of Carotenoid Components and Recent Developments in Used Methods
2019
Nuray İnan Çınkır | Erdal Ağçam | Asiye Akyıldız
Carotenoids which are a lipophilic component are an organic pigment with antioxidant properties that contain conjugated double bonds. Research on carotenoids have recently concentrated on functional foods, bioavailability and pharmacology due to their potential health benefits to humans. Carotenoid components are occurred a reduction of the biological activity by effect of undesired environmental conditions such as oxygen, heat, light, humidity during food processing and storage or gastrointestinal tract. Applicability in aqueous systems of carotenoids is limited because of lipophilic. Therefore, microencapsulation is an effective way to overcome these problems. Various microencapsulation technique such as spray drying, freeze drying, extrusion, conservation and emulsification has been developed. Besides selected microencapsulation method, coating material is also important in the encapsulation. Recently, multi-layers emulsification method is attracted interest in improving stability, availability in aqueous system and bioavailability of carotenoid load microcapsules. İt is stated in studies that developed microencapsulation techniques or using combine microencapsulation techniques increase encapsulation efficiency and yield. In the present paper, it is aimed to present using microencapsulation techniques in order to enhance stability and bioavailability of carotenoids which are a sensitive component, and current research, developments and trends about the subject.
Show more [+] Less [-]Bitkisel Gıdalarda Probiyotik Mikroorganizmaların Kullanımı
2018
Burcu Sıla Göral | Gülten Tiryaki Gündüz
Günümüzde tüketicilerin sağlıklı beslenmeye olan ilgisi ve bu konudaki farkındalığı her geçen gün artmaktadır. Hayvansal gıdaların tüketilmesinin bazı olumsuz yönleri ve bitkisel gıdaların hem kolay erişilebilir olması hem de sağlığa birçok olumlu etki göstermesi nedenleriyle, bitkisel gıdaların tüketimi artmaktadır. Probiyotiklerin laktoz sindirilebilirliğini arttırma ve bağışıklık sistemini düzenleme gibi işlevlerinin yanında, yüksek tansiyon, kanser, bağırsak ve vajinal enfeksiyonlar gibi bazı hastalıklara karşı olumlu etkileri birçok çalışmada ortaya konmuştur. Probiyotiklerin asit dirençliliği, antimikrobiyal madde üretme yeteneği ile patojenlere karşı inhibisyon etkileri de bu mikroorganizmaların gıdalarda kullanımını teşvik edici özelliklerdir. Probiyotikler yaygın olarak süt ürünlerinde kullanılmakla birlikte, bitkisel gıdaların probiyotikler için uygun bir gıda matrisi özelliği göstermesinden dolayı, bitkisel gıdalarda da probiyotiklerin kullanımı ile ilgili çalışmalar yapılmaktadır. Bu derleme çalışmasında, probiyotik mikroorganizmaların meyve, sebze ve tahıl ürünlerinde kullanımı, yaygın olarak kullanılan probiyotikler ve bu mikroorganizmaların gıdalarda canlılığını etkileyen faktörler araştırılmıştır.
Show more [+] Less [-]