Refine search
Results 1-5 of 5
Adaçayı ve Dağ Çayında Tuz Stresi Üzerine Selenyum Uygulamalarının Etkileri
2019
Mahmut Çamlıca | Gülsüm Yaldız | Ferit Özen | Abdurrahman Başol | Halit Aşkın
Lamiaceae familyasına ait adaçayı ve dağ çayı Türkiye’de ticari öneme sahip tıbbi ve aromatik bitkilerdir. Bu çalışmada, tuzlu koşullarda farklı selenyum dozlarının, adaçayı (Salvia officinalis L.) ve dağ çayı (Sideritis sp.)’nın morfolojik özellikleri üzerine etkilerini değerlendirmek amaçlanmıştır. Tuzsuz (0) ve tuzlu (250 mM NaCI/l) ortamda ve dört farklı selenyum dozu (5, 10, 20, 40 mg/l) uygulanmıştır. Deneme bölünmüş parseller deneme deseninde üç tekrarlı olarak Tarla Bitkileri bölümü iklim odasında yürütülmüştür. İncelenen özellikler değerlendirildiğinde; adaçayında bitki boyu 15,56-23,85 cm, dal sayısı 10,50-12,78 adet/bitki, yaprak sayısı 52,78-92,00 adet/bitki, yaş yaprak ağırlığı 2,48-7,51 g/bitki, kuru yaprak ağırlığı 0,48-3,32 g/bitki, yaş kök ağırlığı 1,52-7,16 g/bitki, kuru kök ağırlığı 0,19-1,24 g/bitki, kök uzunluğu 26,18-36,07 cm, yaş gövde ağırlığı 1,13-7,15 g/bitki ve kuru gövde ağırlığı ise 0,13-0,38 g/bitki arasında değişmiştir. Dağ çayında ise bitki boyu 3,26-5,93 cm, dal sayısı 2,50-6,33 adet/bitki, yaprak sayısı 28,22-91,14 adet/bitki, yaş yaprak ve kuru yaprak ağırlıkları 2,42-11,03 ve 0,45-1,91 g/bitki, yaş ve kuru kök ağırlıkları 0,71-3,97 ve 0,18-0,74 g/bitki, kök uzunluğu 14,78-33,26 cm, yaş ve kuru gövde ağırlıkları ise 0,29-2,28 ve 0,12-0,41 g/bitki olarak belirlenmiştir. Çalışma sonucunda, tuzlu koşullarda 5 mg/l selenyum uygulaması ile her iki bitkide de yaş yaprak ağırlıkları bakımından yüksek değerlere ulaşılmıştır. Bununla birlikte adaçayında kuru yaprak ağırlığı ile dağ çayında yaş kök ve yaş gövde ağırlıkları üzerine tuzlu koşullarda selenyum uygulamalarının olumlu etkilerinin olduğu saptanmıştır. Korelasyon analizi sonucunda ise her iki bitkide de incelenen özellikler bakımından özellikle dağ çayında kuru yaprak ağırlığı ile diğer özellikler arasında olumlu korelasyonlar bulunmuştur.
Show more [+] Less [-]Protoiurus kraepilini (Iuridae: Scorpiones) Akrep Türünün Pektin (Tarak) Organının Fonksiyonel Morfolojisi ve Histolojisi
2020
Nazife Yiğit Kayhan | İlkay Çorak Öcal
Akrepler, Arachnida sınıfında yer alan zehirli arthropodlardan olup, bilinen en eski karasal eklembacaklılardır ve yaşayan fosiller olarak da tanımlanmaktadırlar. Akrepler kendilerine özgü bir takım özelliklere, özel yapılara sahip olmaları ve zehirlenme vakalarına sebep olmaları nedeniyle çeşitli araştırmalara konu olmuştur. Ancak, akreplere özgü bir duyu organı olan ve tarak organı olarak da bilinen pektin organın yapısı hakkında çok fazla bilgi bulunmamaktadır. Bu çalışmada, Protoiurus kraepelini (von Ubisch, 1922) akrebinin tarak organ yapısı ışık mikroskobu ve taramalı elektron mikroskop (SEM) kullanarak çalışılmış, detaylı morfolojik ve histolojik özellikleri belirlenmiştir. Örnekler Eğirdir (Isparta, Türkiye)’de yapılan arazi çalışmalarında toplanamıştır. P. kraepelini’nin tarak organı diğer akreplerde olduğu gibi bir çift olarak mesosomal ikinci segmentin ventrolateralinde yerleşmiş olup genel mimariye uygun olarak marjinal lamella, median lamella ve pektinal dişler olmak üzere üç kısımdan oluşmaktadır. Aynı zamanda bu yapılar üzerinde yer alan duyusal kılları, pektinal dişler üzerindeki peg sensillanın morfolojileri incelenmiştir. Bu çalışmada, ilk kez P. kraepelini’nin tarak organının histolojisi ortaya konulmuş ve yapı - fonksiyon arasındaki bağlantı uyarınca olası fonksiyonları tartışılmıştır.
Show more [+] Less [-]Mesobuthus gibbosus (Brullé, 1832) (Scorpiones: Buthidae) Akrep Türünün Tarak Organının Fonksiyonel Morfolojisi ve Histolojisi
2018
İlkay Çorak Öcal | Nazife Yiğit | Merve Oruç
Akrepler, Arachnida sınıfında zehirli arthropodlardan olup; örümcekler, keneler ve akarlar ile akraba oldukları düşünülmektedir. Ancak; akrepler, tarak organ (pektin) adı verilen duyu organı taşırlar ve bu yapılarıyla diğer akrabalarından ayrılırlar. Bu çalışmanın amacı, ışık mikroskobu ve taramalı elektron mikroskop (SEM) kullanarak Mesobuthus gibbosus (Brullé, 1832) (Scorpionidae: Buthidae) akrep türünün tarak organının (pektin) morfolojik ve histolojik özelliklerini belirlemektir. Tarak organı oluşturan dişlerin detaylı morfolojik ve histolojik yapıları rutin yöntemlerle parafine gömülerek, kesitler alınmış ve alınan kesitler hematoksilen-eosin ile boyanarak ışık mikroskobunda mikrografları kayıt edilmiştir. M. gibbosus’un pektinleri bir çift olarak mesosomal ikinci segmentin ventrolateral yerleşmiş olup, tarak şeklindeki her bir pektin organ marjinal lamella, farklı sayılardaki median lamella ve dişler olmak üzere üç kısımdan oluşmaktadır. Pektinlerde, çeşitli kutikular duyu kılları ve her bir dişin uç kısmında çok sayıda peg sensilla gözlenmiştir. M. gibbosus’un pektin organından alınan enine kesitlerde her bir peg sensilumun çok sayıda sinir hücresi ile ilişkili olduğu gözlenmiştir.
Show more [+] Less [-]Research on the Bio-ecology, Morphology and Seasonal Variation of Dendrobaena veneta (Rosa, 1886)
2022
Aysel Kekillioglu | Ali Aslan Erdoğan
Dendrobaena veneta (Rosa, 1886) ( Annelida: Clitellata: Lumbricidae) is one of the most widely used compost worms which has; 50–70 mm body length,with striated red pigmentation and clitellum on segments 27–33.Thistaxon is now widely distributed all over Europe. The origin of this species is suggested to be in the East Mediterranean. D. veneta has been the subject of several cell-biological, immunological, soil and environmental studies. In this context, the main purpose and content of the study is to analyzethe bio- ecology, morphology and seasonal variation of D. veneta with the data which was obtained from the observations and examination scarried out during 2020-2022 in two different habitat locality in Nevşehir province.
Show more [+] Less [-]Carpinus orientalis Mill. Fidanlarının Kalite Özellikleri ve Morfogenetik Varyasyonlar
2023
Ebru Atar | Fahrettin Atar | Deniz Güney
Çalışmada, farklı yükseltiden temin edilen tohumlardan yetiştirilmiş 1+0, 2+0, 2+1 ve 2+2 yaşlarındaki doğu gürgeni (Carpinus orientalis Mill.) fidanlarının bazı morfolojik özelliklerinin belirlenmesi, morfolojik özelliklere bağlı olarak varyasyonların ortaya koyulması ve gürbüzlük indisi değerlerine göre kalite sınıflarının tespit edilmesi amaçlanmıştır. Materyal olarak doğu gürgeni türünün doğal yayılış alanı olan Trabzon-Maçka havzasında deniz seviyesinden 1200 m’ye kadar olan üç farklı yükselti basamağından (Maçka-1, Maçka-2, Maçka-3) toplanan tohumlardan yetiştirilmiş fidanlar kullanılmıştır. Farklı yaşlardaki fidanlarda kök boğaz çapı ve fidan boyu değerleri ölçülmüştür. Ayrıca fidanlara ait ölçülen morfolojik karakterler ile gürbüzlük indisi değeri hesaplanmış ve buna göre fidan kalite sınıflandırması yapılmıştır. Çalışma sonucunda ortalama fidan boyları fidan yaşının artmasına bağlı olarak sırasıyla 20,11 cm, 36,85 cm, 55,31 cm ve 82,74 cm olarak elde edilmiştir. Fidanlara ait ortalama kök boğaz çağı değerleri ise fidan yaşının artmasına göre sırasıyla 2,98 mm, 6,26 mm, 8,68 mm ve 12,08 mm olarak belirlenmiştir. Yapılan varyans analizi sonucunda ölçülen parametreler bakımından populasyonlar arasında istatistiksel olarak anlamlı farklılıkların olduğu tespit edilmiştir. 2+0 yaşlı fidanlar haricinde diğer yaştaki fidanlarda ölçülen morfolojik parametrelere ilişkin en yüksek varyasyon katsayıları genel olarak en yüksek rakımda yer alan Maçka-3 populasyonunda elde edilmiştir. Fidan yaşının artmasına paralel olarak kök boğaz çapı ve fidan boyu arasındaki korelasyon katsayısı değeri genel olarak azalmıştır. Gİ değerlerinin yükseltinin artmasına bağlı olarak genellikle azaldığı ve yüksek rakımlı populasyonların gürbüzlük indisine göre daha kaliteli fidanlara sahip olduğu belirlenmiştir.
Show more [+] Less [-]