High morbidity and mortality rate associated with pneumococcal infection globally is of major concern most especially among infant. This burden is equally worsened by multidrug resistance strains due to indiscriminate consumption of antibiotics. Hence, need for constant search for cheap and effective bioactive compounds as alternative antimicrobials for the treatment of pneumococcal infection. Bioactive compound profiling and in-vitro antibacterial activity of ginger methanol extract against two predominant pneumococcal agents; Streptococcus pneumonia and Haemophilus influenza were investigated. Gas Chromatography Mass Spectroscopy (GC-MS) was used for the identification and quantification of bioactive compounds in the ginger methanol extract. The antibacterial activity and Minimum Inhibitory Concentration (MIC) of the extract was determined using Agar well diffusion. Twenty-seven (27) matched bioactive compounds were detected in the sample. Zingerone (17.70%), α-zingiberene (13.30%), (6)-shogaol (10.84%), α-Farnesene (6.26%), β-Funebrene (5.61%), 6-gingerol (5.18%), α-curcumene (4.15%) were the major compounds present. All other identified compounds had less than 4% composition by peak area each. The antibacterial activity of the ginger crude methanol extract against S. pneumonia and H. influenza were 2.33 mm and 9.33 mm. MIC of the extract against the isolates was 10%. In conclusion ginger crude methanol extract contain an array of bioactive compounds and the extract exhibited antibacterial activity against predominant pneumococcal agents. Ginger extract can be harnessed for the production of new antimicrobials to combat pneumococcal infection.

Bu çalışmada, ticari faj preparatının çiğ sütten yapılmış beyaz peynirde Salmonella kontrolü üzerine etkisi araştırılmıştır. Bu amaçla Salmonella faj preparatı kullanılmıştır. Beyaz peynir üretimi 4 grupta yapılmıştır. Bunlar; 1-kontrol grubu (çiğ süt), 2-çiğ süt+patojen (Salmonella Typhi, %0,05), 3- çiğ süt+faj ilave edilen (%0,1), 4-patojen (%0,05) + faj (%0,1) grubu olarak belirlenmiştir. Beyaz peynir örneklerinde olgunlaşmanın 0., 30., 60. ve 90. günlerinde fizikokimyasal ve mikrobiyolojik analizleri yapılmıştır. Yapılan fiziko-kimyasal analizler; pH, titrasyon asitliği (ºSH), kuru madde, kuru maddede yağ, tuz ve kuru maddede tuz tayinidir. Mikrobiyolojik analizler; toplam aerobik mezofil bakteri, laktik asit bakterileri, Stafilokok spp., koliform grubu bakteri, Salmonella spp. ile faj ilave edilen peynir örneklerinde faj titresi analizidir. Ayrıca faj ilave edilen örneklerin sütlerinde ve peynir altı sularında faj titresi durumu incelenmiştir. Peynir örneklerinde, faj uygulamasının veya söz konusu bir patojen bulaşısının örnekler arasında fiziko-kimyasal ile genel mikrobiyolojik özellikleri bakımından farklılık gösterici etkisinin olmadığı elde edilen veriler sonucunda belirlenmiştir. Bu değerler tüm peynir gruplarında sadece süreye göre değişkenlik göstermiştir. Salmonella spp. sayısında ise 90. günde 2 ve 4 numaralı grup arasındaki fark kontrol grubuna göre kıyaslandığında istatistiksel olarak önemli bulunmuştur. Bunun haricinde Salmonella spp. sayıları gruplar arasında farklı bulunmamış, sadece olgunlaşmanın doğal süreci olarak günlere göre azalış göstermiştir. Bu çalışma sonucunda, çiğ sütten yapılan beyaz peynirlerde bakteriyofaj ilavesinin peynirin fiziko-kimyasal ve mikrobiyolojik özelliklerine etki etmediği ve faj etkisi ile patojen bakteri sayısında önemli bir fark olmadığı tespit edilmiştir.

Bu çalışmada, ticari faj preparatının çiğ sütten yapılmış beyaz peynirde Salmonella kontrolü üzerine etkisi araştırılmıştır. Bu amaçla Salmonella faj preparatı kullanılmıştır. Beyaz peynir üretimi 4 grupta yapılmıştır. Bunlar; 1-kontrol grubu (çiğ süt), 2-çiğ süt+patojen (Salmonella Typhi, %0,05), 3- çiğ süt+faj ilave edilen (%0,1), 4-patojen (%0,05) + faj (%0,1) grubu olarak belirlenmiştir. Beyaz peynir örneklerinde olgunlaşmanın 0., 30., 60. ve 90. günlerinde fizikokimyasal ve mikrobiyolojik analizleri yapılmıştır. Yapılan fiziko-kimyasal analizler; pH, titrasyon asitliği (ºSH), kuru madde, kuru maddede yağ, tuz ve kuru maddede tuz tayinidir. Mikrobiyolojik analizler; toplam aerobik mezofil bakteri, laktik asit bakterileri, Stafilokok spp., koliform grubu bakteri, Salmonella spp. ile faj ilave edilen peynir örneklerinde faj titresi analizidir. Ayrıca faj ilave edilen örneklerin sütlerinde ve peynir altı sularında faj titresi durumu incelenmiştir. Peynir örneklerinde, faj uygulamasının veya söz konusu bir patojen bulaşısının örnekler arasında fiziko-kimyasal ile genel mikrobiyolojik özellikleri bakımından farklılık gösterici etkisinin olmadığı elde edilen veriler sonucunda belirlenmiştir. Bu değerler tüm peynir gruplarında sadece süreye göre değişkenlik göstermiştir. Salmonella spp. sayısında ise 90. günde 2 ve 4 numaralı grup arasındaki fark kontrol grubuna göre kıyaslandığında istatistiksel olarak önemli bulunmuştur. Bunun haricinde Salmonella spp. sayıları gruplar arasında farklı bulunmamış, sadece olgunlaşmanın doğal süreci olarak günlere göre azalış göstermiştir. Bu çalışma sonucunda, çiğ sütten yapılan beyaz peynirlerde bakteriyofaj ilavesinin peynirin fiziko-kimyasal ve mikrobiyolojik özelliklerine etki etmediği ve faj etkisi ile patojen bakteri sayısında önemli bir fark olmadığı tespit edilmiştir.

Forty seed sample of wheat (Triticum aestivum) were collected from four locations viz. Chitwan, Kaski, Banke and Lalitpur and tested by blotter method at laboratory during 2013 for determining fungal pathogens associated with wheat seeds in Nepal. Eighteen species representing thirteen genera of fungi were recovered from the seed. Alternaria alternata and Bipolaris sorokiniana were predominant in all the varieties/genotypes from all the locations, where B. sorokiniana was strongly pathogenic in wheat crop. Percentage frequency and type of fungi detected varied with variety and locations. Bipolaris sorokiniana was highest (64.40%) in Banke than remaining three locations. Seeds of Chitwan had lowest percentage (5.50%) of seed infection as compared to other locations. Relative abundance of Alternaria alternata (55.10%) was highest as it was the most prevalent component of seed borne mycoflora, followed by Bipolaris sorokiniana (34.69%) and Cladosporium herbarum (7.19%). Differences in quantity of precipitation and relative humidity might be the possible reason for variation in frequency and type of fungi detected in wheat seeds of four locations.

Forty seed sample of wheat (Triticum aestivum) were collected from four locations viz. Chitwan, Kaski, Banke and Lalitpur and tested by blotter method at laboratory during 2013 for determining fungal pathogens associated with wheat seeds in Nepal. Eighteen species representing thirteen genera of fungi were recovered from the seed. Alternaria alternata and Bipolaris sorokiniana were predominant in all the varieties/genotypes from all the locations, where B. sorokiniana was strongly pathogenic in wheat crop. Percentage frequency and type of fungi detected varied with variety and locations. Bipolaris sorokiniana was highest (64.40%) in Banke than remaining three locations. Seeds of Chitwan had lowest percentage (5.50%) of seed infection as compared to other locations. Relative abundance of Alternaria alternata (55.10%) was highest as it was the most prevalent component of seed borne mycoflora, followed by Bipolaris sorokiniana (34.69%) and Cladosporium herbarum (7.19%). Differences in quantity of precipitation and relative humidity might be the possible reason for variation in frequency and type of fungi detected in wheat seeds of four locations.