Refine search
Results 1-3 of 3
Determination of Nutritional Values of Seedling Pumpkin (Cucurbita pepo L.) Residues Silage
2020
Abdurrahman Pirinç | Abdullah Özbilgin | Oğuzhan Kahraman | Esad Sami Polat
In this study, nutritional values of silages made from seed pumpkin residues were investigated. Pumpkin residues collected from Konya region were put into silo in vacuum sacks with various additives. As additives, straw, inoculant containing lactic acid bacteria or a mixture of both in certain proportions were used. After the silos were opened, their pH was determined and then samples were taken to determine the essential fatty acid compositions and nutrient analyses were done. Natural pumpkin (Group 1), natural pumpkin + inoculant (100ppm) (Group 2), withered pumpkin + 15% straw (Group 3), withered pumpkin + 15% straw + inoculant (100ppm) (Group 4) such that the fourth group is formed. Dry matter values of pumpkin groups are Group 1 7.89%, Group 2 6.62%, Group 3 12.22% and Group 4 12.25% respectively. Their pH is 3.78 in Group 1, 3.71 in Group 2, 3.86 in Group 3 and 3.82 in Group 4. The crude protein ratio in the experimental groups was determined in the highest Group 2 (14.97%) and the lowest in Group 3 (10.56%). NDF rate was determined in the highest group 4 (49.74%) and the lowest in Group 2 (28.51%). In addition, the highest ADF rate was determined in Group 4 (37.91%) and the lowest in Group 2 (24.90%). There was a statistically significant difference between the research groups in terms of ethanol content. Acetic acid and propionic acid content was found statistically significant between groups. As a result, when the pumpkin residues are silaged, it can be used as feed material in animal feeding. In addition, it can be said that pumpkin residues can be evaluated in different areas in the high amount of Ethanol content resulting from silage production.
Show more [+] Less [-]Farklı Üretim Ortamlarının İstiridye Mantarı (Pleurotus Ostreatus) Üretiminde Verim ve Kalite Üzerine Etkisi
2023
Murat Çetin | Turgay Kabay | Suat Şensoy
Yabani mantarlardan zehirlenme riski korkusu insanları kültüre alınabilen mantar türleri üretimini artırmaktadır. Bu mantar türleri içerisinde yer alan istiridye mantarı üretimindeki bazı avantajlar nedeniyle son yıllarda tercih edilir olmuştur. Mantar üretiminin artmasında üretim ortamlarında bölgesel çeşitliliğin sağlanması çok önemlidir. Bu çalışmada Van ve çevresine mantar üretimini yaygınlaştırmak ve bölge üreticilerinin kolay temin edebilecekleri saman ve atıl durumda olan demlenmiş çay atıklarında üretimin etkinliğini araştırmak amaçlanmıştır. Buğday samanı, demleme çay atığı ve hazır mantar üretim kitleriyle kurulan çalışma tesadüf parselleri deneme desenine göre dört tekerrürlü olarak tasarlanmıştır. Elde edilen mantarlarda, ilk hasat, karpofor ağırlığı, toplam verim, karpofor ölçüleri, makro ve mikro elementler parametrelerine bakılmıştır. Yapılan çalışmada çay ortamında üretilen mantar verilerinin, mantar üretimi yapan firmalardan alınan hazır kitlerden alınan mantar verilerine daha yakın sonuç alındığı görülmüştür.
Show more [+] Less [-]Balıkesir İlinde Kaba Yem Üretiminin Hayvan Varlığına Yeterliliğinin Yıllara Göre Değişimi
2024
Hülya Hanoğlu Oral
Bu çalışma, Balıkesir ili kaba yem üretiminin ilin hayvan varlığının ihtiyaçlarına yeterlilik seviyesinin yıllara göre değişimini ortaya koymak amacıyla hazırlanmıştır. İlin toplam hayvan varlığı 2010-2021 yılları arasında %26,3 oranında artarak 549.432 hayvan birimine (HB) ulaşmıştır. Toplam sığır varlığı içerisinde kültür ırkı sığırların payı %74,3, yerli ırkların payı ise %6,7’dir. Kültür ırkı sığır mevcudu bakımından Türkiye’de üçüncü sırada olup, entansif sığırcılık işletmelerinin önemli bir bölümü bu ildedir. Bu potansiyele uygun olarak karma yem sanayisinde ön sıralarda yer almaktadır. Öte yandan aynı dönemde (2010-2021 yılları arasında) ilin küçükbaş hayvan sayısı %104,7 oranında artmıştır. Balıkesir toplam küçükbaş hayvan sayısı bakımından Türkiye’de yedinci, Merinos ırkı koyun varlığında üçüncü sıradadır. Daha ziyade koyun ve keçilerin yararlandığı çayır ve mera alanlarının, 2009 yılından itibaren hızla artan hayvan varlığının ihtiyaçlarını karşılamada yetersiz kalması ile küçükbaş hayvancılık da belirli ölçüde entansif ve/veya yarı entansif sistemle yapılmaya başlanmıştır. Önemli bir yem bitkileri üretim potansiyeline sahip olan Balıkesir’de, yem bitkileri ekim alanlarının tarla alanları içindeki payı Türkiye ortalamasının oldukça üzerindedir. İlin hayvan varlığının yaşama payı besin maddesi ihtiyaçlarını kaba yemlerle karşılamak için 2,5 milyon ton kaliteli kaba yem gerekmektedir. Çayır ve meralar ile yem bitkileri yetiştiriciliğinden sağlanan 1,3 milyon ton kaba yem, ihtiyacın ancak %51,2’sini karşılamaktadır. Bu nedenle yem açığı saman ve anız gibi besleme değeri düşük kaba yemler veya kesif/karma yem kaynakları ile karşılanmaya çalışılmaktadır.
Show more [+] Less [-]