Refine search
Results 1-6 of 6
Phenotypic Early Generation Selections in Some Hybrid Potato Combinations
2019
Özge Koyutürk | Güngör Yılmaz | Rahime Karataş | Başak Özyılmaz | Aslı Yılmaz | İlker Polat | Levent Yazici
The main objective of selection studies is to select genotypes with superior properties from hybrid combinations. In this study, seedling and first clonal generation stages were carried out with the variation obtained by using hybrid seeds from three different hybrid potato combinations. The research was carried out in cloth greenhouse (seedling generation) and field (first clonal generation) in Tokat/Kazova conditions between 2017 and 2018. In the study, 5500 hybrid true potato seeds were used from three combinations (A3/15×Bafana, T5/4×Bafana, Başçiflik Beyazı×Lady Olympia) created by using five different parents. These hybrid true potato seed were planted in 13x8 vials and then seedlings were transplanted to appropriate sized pots (15×24 cm) when they reached to 10-15 cm length. The hybrid clones obtained from the seedlings were selected according to the breeder preference and the first clonal generation stage was started with the clones (1380 clones) which were suitable to be continued. The plantings were constructed with 70×50 distance in the field conditions. After harvest, each of the 1380 clones was examined separately and 1100 clones were selected as a result of negative selection made by considering the phenotypic characteristics of the tubers.
Show more [+] Less [-]Selection of Almonds of Niğde Altunhisar Region
2014
Gülsüm Alkan | Faik Ekmel Tekintaş | Halil Güner Seferoğlu | Engin Ertan
This study was to carried out to determine of promosing almond genotypes in Altunhisar county of Niğde province in 2013. 280 genotypes in terms of nut size, suture opening of the shell, shell thickness, softness of the shell, kernel color intensity, shriveling of kernel, kernel pubescence, kernel taste, percentage of double kernel, percentage of sound kernel, nut weight, shell thickness, nut length, nut width, nut thickness, nut shape, marking of outer shell, shell color, kernel weight, kernel length, kernel width, kernel thickness, kernel ratio, kernel size, percentages of twin kernels, width indice and thickness indice were examined. The genotyips had more than 0.70 g kernel weight and %25 kernel rate were taken for evaluation, Total Weight-Ranked Points were calculated with considering genotype quality situations. Nut size, suture opening of the shell, softness of the shell, kernel color, shriveling of kernel, kernel pubescence, kernel taste, percentage of double kernel, percentage of sound kernel etc. characters were used. 15 genotypes (98, 160, 196, 187, 162, 191, 282, 168, 176, 261, 213, 6, 112, 147, 241 ) taken highest points were selected as promosing genotypes. Selected genotypes had 2.37 (no 187) – 3.80 (no 241) g nut weight; 0.71 (no 187) – 1.0 (no 241) g kernel weight; %25.17 (no 162) - 29.97 (no 6) kernel ratio; 1.96 (no 282) – 3.29 (no 162) mm shell thickness; %0.00 – 19.00 percentage of double kernel; %0.00 – 5.00 percentage of twin kernel. It was found that in terms of softness of the shell,15 genotype was very hard; in terms of kernel weight, 14 genotypes were small and 1 genotype was medium; in terms of kernel taste, 12 genotypes were sweet and 3 genotypes were intermediate; in terms of kernel pubescence, 6 genotypes were intermediate, 9 genotypes were low; in terms of color intensity, 8 genotypes were intermediate light and 1 genotype was light and 6 genotypes were dark. In the begining of vegetation in 2014, in promosing genotypes, phenological observations will be taken and in the end of the second year of the research, superior genotypes will be determined.
Show more [+] Less [-]Farklı Genotipik Damızlık Japon Bıldırcınlarında Canlı Ağırlığa Göre Seleksiyonun Yumurta Verim Özellikleri Ve Kuluçka Özelliklerine Etkisi
2023
İsmail Can Batkı | Mikail Baylan | Kadriye Kurşun
Bu araştırma, farklı genotipik damızlık japon bıldırcınlarında yumurta verim özellikleri ve kuluçka özelliklerinin belirlenmesi amacıyla planlanmıştır. Araştırma da biri ticari (T) diğeri ise Çukurova Üniversitesinde yetiştirilen japon bıldırcını (CU) olmak üzere iki genotip kullanılmıştır. Her iki genotipten kuluçka sonunda 500 civciv elde edilmiştir. Elde edilen bıldırcınlar 5 hafta büyütüldükten sonra canlı ağırlığa göre seleksiyon yapılmıştır. Böylece, denemede 2 kontrol (TK, CUK), 2 seleksiyon (TS, CUS) ve 2 melez (TM, CUM) olmak üzere 6 farklı deneme grubu oluşturulmuştur. Her deneme grubundan 72 adet damızlık bıldırcın seçilmiş ve toplam 432 hayvan kullanılmıştır. Çalışmadan elde edilen bulgulara göre, damızlıklarda 14 haftalık ortalama yumurta verimi boyunca en yüksek yumurta veriminin %79,13 ile ticari seleksiyon grubunda, en düşük ise %69,38 ile Çukurova Üniversitesi melez grubunda olduğu bulunmuştur. Yumurta ağırlığı açısından 3, 4 ve 5. haftada muamele grupları arasında gözlenen farkların önemli olduğu tespit edilmiştir. Ayrıca, kuluçka özellikleri bakımından ticari kontrol grubunun diğer gruplara kıyasla daha yüksek değerler sağladığı görülmüştür. %5 ve %50 cinsi olgunluk ağırlığının sırasıyla 323,62 g ve 347,50 g ile CUS grubunda görüldüğü ve gruplar arasındaki farklılığın önemli olduğu bulunmuştur. Sonuç olarak, yumurta verimi ve kuluçka özellikleri bakımından ticari grup ve melezlerin üstün olduğu söylenebilir.
Show more [+] Less [-]Characterization in Terms of Phenological Properties of Mung bean [Vigna radiata (L.) Wilczek] Genotypes / Local Populations in Isparta Conditions
2020
Ruziye Karaman | Muharrem Kaya
The aim of study was to determine the phenological characteristics of seed materials collected from mungbean cultivation provinces in our country. This experiment was conducted at the Department of Field Crops, Faculty of Agriculture, Isparta University of Applied Sciences (ISUBU). In study, 91 materials were collected in 2015 and seed reproduction and pre-observations were made this year. According to preliminary observation results, 50 mung bean genotypes selected together with 4 registered varieties were taken into field trials in 2017 and 2018. The experiments were conducted at an Augmented Design with five replications. As phenological properties of experiment were germination time, flowering time, podding time and vegetation time. As a result of the study, it was found that there are genotypes with earlier characteristics than registered varieties. 27 S 08 genotype was the earliest among genotypes. This genotype is thought to be promising in the future.
Show more [+] Less [-]Türkiye'de Kayısı Islah Çalışmaları ve Islah Edilen Yeni Çeşitler
2017
Bayram Murat Asma | Fırat Ege Karaat | Çiğdem Çuhacı | Aliseydi Doğan | Hazal Karaca
Kayısı, güzel renk, tat ve aroması, yüksek A vitamini ve diyet lifi içeriğiyle yaz mevsiminde sevilerek tüketilen meyvelerin başında gelir. İlkbahar geç donlarının neden olduğu kayıplar, farklı iklim koşullarına zayıf adaptasyon, sofralık kayısılarda raf ömrünün kısa olması, şarka ve monilya hastalığının yol açtığı zararlar bugün kayısı yetiştiriciliğinde karşılaşılan en önemli sorunlardır. Son yıllarda tüketici tercihlerinde yaşanan hızlı değişimlere birlikte renk, tat, aroma ve irilik bakımından farklı özelliklere sahip yeni kayısı çeşitlerine talep artmıştır. Kayısı ıslah çalışmalarının önemli bölümü kuzey yarımkürede yoğunlaşmış olup 74 çeşit ile ABD ve 70 çeşit ile Fransa en fazla kayısı ıslahı yapılan ülkeler olarak dikkat çekmektedir. Bu süreçte Türkiye’de ise sadece on bir kayısı çeşidi tescil ettirilmiştir. Bu çeşitlerden yedisi tanesi (Alata Yıldızı, Çağataybey, Çağrıbey, Dr. Kaşka, Şahinbey, Dilbay ve Eylül) melezleme ıslah yöntemiyle, diğerleri ise seleksiyon yoluyla geliştirilmiştir. Alkaya kayısı çeşidi hem sofralık hem de kurutmalık değerlendirmeye uygundur. Eylül ve Mihrialibey geç, diğer çeşitler ise erkenci ve orta mevsim olgunlaşma özelliğine sahiptir. Bu makalede, ülkemizde bugüne kadar yapılan kayısı ıslah çalışmaları gözden geçirilerek bu çalışmalardan elde edilen sonuçlar kısaca özetlenmiş, tescil edilerek üretime sunulan yeni kayısı çeşitlerinin önemli özelliklerine yer verilmiştir.
Show more [+] Less [-]Anadolu-T Etlik Piliç Ebeveyn Hattının Elde Edilmesinde Kullanılan Saf Hatların Canlı Ağırlık ve Yumurta Verim Değişimleri
2024
Emrah Oğuzhan | Musa Sarıca
Türkiye’de etlik piliç ebeveyn ıslah çalışmaları 2015 yılında saf hatlar kullanılarak yeniden başlatılmıştır. Bu çalışmalarda A1 ve A2 ana hatları ile B1 ve B2 baba hatlarında seleksiyon ve melezleme çalışmaları ile ebeveyn üretimi gerçekleştirilmiştir. Ebeveyn ve hibritlerin verim özelliklerinin ortaya koyulmasıyla, materyal 2020 yılında “Anadolu-T” ismi ile tescil edilmiştir. Saf hatlarda 2016 yılında uygulanan ıslah programına göre büyütme döneminde; canlı ağırlık (CA), canlı ağırlık artışı (CAA), 49-63 günlük yemden yararlanma oranı (YYO), 49. gün göğüs alanı (GA) ile kanat tüylenme hızına ait kalıtımın korunması gibi özelliklere göre seleksiyon yapılmıştır. Yumurtlama döneminde ise; ana hatlarında yumurta verimi (YV), baba hatlarında ise döllülük oranı yönünden seleksiyona devam edilmiştir. Böylece farklı özelliklere sahip saf hatların hem ticari damızlık hem de ticari etlik piliç performansları geliştirilmeye çalışılmıştır. Bu çalışmada, uygulanan ıslah programına göre 2017-2022 yılları arasında saf hatlardan elde edilen bazı veriler değerlendirilmiştir. 40 haftalık yaşta üretilen kuluçkalık yumurta veriminin kabul edilebilir düzeyde olduğu görülmüştür. Hem ana hem de baba hatlarında CA, YYO ve GA gibi özelliklerde saf hatlarda ilerleme sağlandığı görülmektedir. Ticari firmalardan damızlık satın alarak üretim yapan Türkiye açısından, mevcut saf hatlar önemli bir kapasite sağlayacak düzeydedir. Uygun çoğaltma ve dağıtımla ülkemiz etlik piliç damızlık ihtiyacının %10-15’inin bu materyalle karşılanması mümkündür. Özel sektör ile yapılan paylaşımda damızlıkların verim özellikleri kabul edilebilir düzeyde bulunmuş, 5 haftalık etlik piliç performansları da ticari etlik piliçlerle benzerlik göstermiştir.
Show more [+] Less [-]