Refine search
Results 1-6 of 6
Çok Değişkenli İstatistiksel Analizler ile Akkaya Gölü Rezervuar Topraklarındaki Ağır Metallerin Veri Analizi
2021
Fusun Yalçın
Tarım sahalarının çevresinde, sulama amaçlı yapılan göllerin rezervuar alanlarında biriken ağır metallerin kökeninin belirlenmesi ve toksik etkisinin anlaşılmasında, veri analizinin yapılması önemlidir. Çalışmanın amacı, Akkaya Gölü rezervuar sahasındaki toprakların kimyasal içeriklerinde çok değişkenli istatistik analizler kullanılarak Akkaya Gölü rezervuar sahasında tespit edilen ağır metallerin kendi arasındaki davranışlarını bunlar arasındaki ilişkilerinin belirlenmesi ve bu metallerin olası kökeninin açıklanması şeklindedir. Kimyasal analiz içeriklerinin bollukları Mg > Al > Fe > S > Ti > Zn > V > As > Cu > Ni > Pb > Co > Mo > Sn > Cd > Hg olarak sıralanmıştır. Fe ile Mg, Si, K, Co, V, Cu, As, Ni, Zn ve Pb arasında yüksek pozitif korelasyon bulunur. Faktör analizine göre toplam varyans 72.080 (% kümülatif) olup, 3 (üç) faktöre ayrılmıştır. Hiyerarşik kümeleme analizine göre 3 grup ve elementlerin kümeleme analizine göre 4 grup oluşmuştur. Bu grupların kendi aralarında benzer özellik sundukları anlaşılmıştır. Çok değişkenli istatistik analizleri bu çalışma için başarılı olmuştur.
Show more [+] Less [-]Gediz Havzası Tütün Tarımı Yapılan Toprakların Bazı Fiziksel-Kimyasal Özellikleri ile Besin Elementi İçerikleri Arasındaki İlişkiler
2019
Seda Erdoğan Bayram
Gediz Havzası yaygın tütün tarımı yapılan toprakların verimlilik durumlarının incelenmesine yönelik yapılan bu çalışmada, 60 farklı noktadan 0-30 cm derinlikten alınan toprak örneklerinin bazı fiziksel-kimyasal özellikleri ile besin elementi içerikleri belirlenmiştir. Araştırma sonuçlarına göre topraklar; genel olarak kumlu-tın bünyeli, hafif alkalin reaksiyonlu, kireçli, organik maddece iyi ve tuzluluk yönünden herhangi bir tehlike içermemektedir. Yöre toprakları genel olarak değerlendirildiğinde, %94’ünde toplam azot %62’sinde alınabilir K yetersiz iken, %70’inde alınabilir P, %85’inde alınabilir Ca ve %56’sında alınabilir Mg yeterli bulunmuştur. Toprakların genel olarak alınabilir Fe (%83’ü) ve alınabilir Cu (%92’si) kapsamları yeterli iken alınabilir Zn (%86’sı) ve alınabilir Mn (%85’i) içerikleri yetersizdir. İncelenen toprakların fiziksel-kimyasal özellikleri ve besin elementleri arasındaki ikili ilişkilerde, pH-Elektriksel İletkenlik (EC), pH-kireç, pH-silt, pH-kil, pH-K, pH-Ca; EC-N, EC-P, EC-K, EC-Ca, EC-Cu, EC-Zn; organik madde (OM)-N, OM-P, OM-Ca, OM-Cu, OM-Zn; % kum-Fe; kil-K, Kil-Ca, Kil-Mg, Kil-Cu içerikleri arasında pozitif; pH-kum, pH-Fe, pH-Zn ve pH-Mn; OM-kum; % kum-kil, kum-silt, kum-K, kum-Ca, kum- Cu; kil-Fe içerikleri arasında önemli negatif korelasyonlar bulunmuştur. Besin elementleri açısından toprakların N-P, N-Ca, N-Cu, N-Zn; P-Cu, K-Mg, Mg-Fe, Mg-Cu, Fe-Cu, Fe-Zn, Fe-Mn, Cu-Zn, Cu-Mn, Zn-Cu, Zn-Mn arasında pozitif; Ca-Fe arasında ise güçlü negatif ilişkiler belirlenmiştir. Tütünde kalite özelliklerini doğrudan etkileyen azot, Zn ve Mn elementlerinin yöre topraklarında yetersiz olması nedeniyle yörede yapılacak gübreleme programlarında bu durumun göz önünde bulundurulmasında yarar vardır.
Show more [+] Less [-]Investigation of Usage Samples of Treatment Sludges in Agricultural Areas
2019
Muhammed Kamil Öden | İrfan Özer | Bilgehan Yabgu Horasan
Nowadays, due to some reasons, soil quality deteriorates, soil organic matter decreases, and plant growth is adversely affected such as damaging agricultural practices, unconscious pesticide and fertilizer use. There is also treatment sludge among the methods that will contribute to the soil. Sewage sludge, the inevitable by-product of municipal and other wastewater treatment plant operations, is a key issue in many countries due to its increasing volume and the impacts associated with its disposal. This environmentally hazardous treatment sludge can be significantly reduced by anaerobic digestion. However, the resulting gas and the residues from anaerobic digestion process need to be treated or stabilized. The use of sewage sludge in agriculture will provide both soil nutrient elements and waste sludge can be disposed with this application. Definitely, it is possible to evaluate the treatment sludges in many different areas. After cleaning the sludge from contaminants, it can be used as a good compost or soil improvement material. In this study, agricultural applications with sewage sludge were investigated.
Show more [+] Less [-]The Evaluation of Irrigation Water Resources of Manisa Region in terms of Soil, Plant and Drip Irrigation System
2019
Pınar Doğan | Üstün Şahin
Chemical quality analysis results of 5 surface and 30 groundwater resources commonly used in agricultural irrigation in Manisa province were evaluated and the possible effects on soil, plant and drip irrigation system were determined. In this context, the cation (Ca, Mg, Na, K), anion (CO3, HCO3, CI, SO4), Fe, B contents, pH and electrical conductivity values of the water resources as well as the Percentage Sodium, Sodium Adsorption Ratio and the Adjusted Sodium Adsorption Ratio determined by the calculation Permanent Sodium Carbonate, Langelier Saturation Index, Potential Salinity, Permeability Index and Hardness parameters were used. The results indicated that the potential of problem of surface water resources is higher than that of ground water. Salihli-Köseali, Necati bey farms and Alaşehir-Kasaplı underground water resources are used more serious problems than other underground water resources. According to the type of problem that may occur, recommendations were made on measures including washing, salt-resistant plant growing, addition of organic matter and natural Ca sources and the application of dilute acid.
Show more [+] Less [-]Effects of Seasonal Changes (The Spring and The Autumn) on Microbial Population of the Surface Soils Planted the Various Tree Species
2014
Hasan Hüseyin Koç | Hatice Nur Yişil | Ayten Öztürk
Microbial population of soil and its structure is affected with chemical and biological changes such as plant-root secretions. Upper layer of the soil is exposed to mixture of stems, fruiting bodies and leaves of trees. Seven trees growing at same area were chosen. Their upper layers of the soil were collected from depth 5-10 cm as samples in spring and autumn. Their microbial populations were investigated in order to determine in terms of climate changes. In order to determine the number of the total microorganisms, gram-negative bacteria and spore-forming bacteria (cfu/g) were used by the serial dilution techniques. As a result, the highest numbers of microorganisms from the soil of the apple tree were determined as the total microbial count in the autumn, although the lowest number of microorganisms was obtained from the soil of the pine tree. However, the number of the gram-negative bacteria was the highest in the soil of linden tree, although the number of gram negative bacteria was the lowest in the soil of apricot, mulberry and apple trees. For spore - forming bacterium, the highest number from the mulberry soil and the lowest number from the linden tree have been obtained. In the spring, the highest numbers of microorganisms from the soil of the apple tree were obtained as the total microbial count, although the lowest number of microorganisms was obtained from the soil of the apricot tree. For the number of the gram-negative bacteria was the highest in the soil of walnut tree, although the number of gram negative bacteria was the lowest in the soil of apricot trees. However spore - forming bacterium, the highest number from the soil of the poplar tree and the lowest number from the mulberry tree have been obtained. In general, the rich diversity of the microbial population was shown morphologically in autumn.
Show more [+] Less [-]Yeni Bir Toprak Patojeni: Phytopythium
2024
Çigdem Özkan Kahraman | Figen Yıldız
Phytopythium genusu önceleri Pythium cinsi altında yer alan, taksonomik çalışmaların devam etmesiyle birlikte Pythium genusundan ayrılan, günümüzde ise Pythium genusuna göre daha farklı özellikleri ortaya konmuş ve daha yeni anlaşılmaya başlamış toprak kaynaklı bir patojen grubudur. Phytopythium cinsi içinde yer alan toprak kaynaklı organizmalar Phytophthora ve Pythium türleri ile yakından ilişkili, benzer morfolojik yapı ve biyolojiye sahip organizmalardır. Phytopythium genusunda yaklaşık olarak 20 tür bulunmakta ve çoğu tür konukçu bitkilerde saprofitik olarak yaşamını devam ettirmektedir. Patojen olan türler ise konukçu bitkiler için oldukça tehlikeli ve potansiyel tehdit oluşturmaktadırlar. Bu türler içinde özellikle Phytopythium vexans dikkat çekmektedir. Yapılan çalışmalar incelendiğinde Pp. vexans’ın kültür bitkilerinin yanı sıra odunsu bitkilerde ve süs bitkilerinde de ciddi zararlar meydana getirdiği görülmektedir. Bu çalışmanın amacı Phytopythium genusunun genel özelliklerini tanıtabilmek, Phytophthora ve Pythium genusundan farklılaşan ve benzeşen özelliklerini ortaya koyabilmek, özellikle bitkilerde patojenik tür olan ve Türkiyede de son yıllarda çeşitli bitkilerde patojen olduğu saptanan ve önemi vurgulanan Pp. vexans hakkında ayrıntılı bilgi vermektir. Bu derlemede Phytopythium genusu hakkında genel bilgilendirmenin yanı sıra Pp. vexans’ın morfolojik özellikleri, konukçu bitkilerde meydana getirdiği hastalık belirtileri, tanılanmasında kullanılan yöntemler, dünyada ve Türkiye’de yürütülen çalışmalar ve savaşımına yönelik stratejilere yer verilecektir. Böylece toprak kaynaklı olan bu patojen grubunun tarımsal üretimde meydana getirdiği potansiyel tehdit hakkında fikir sahibi olunacaktır.
Show more [+] Less [-]