Refine search
Results 1-4 of 4
Sütten Kesim Öncesi Dönemde Probiyotik Desteğinin Holstein Irkı Buzağıların Gelişme ve Sağlık Durumları Üzerine Etkileri
2023
Hande Işıl Akbağ | Ömer Faruk Kuru | Türker Savaş
Doğum sonrası sütten kesime kadarki süreçte buzağılara probiyotik kullanımının buzağıların gelişme ve sağlık durumları üzerine olan etkilerinin belirlenmesi amacıyla yürütülen bu araştırmada 24 baş (20 baş dişi ve 4 baş erkek) Holstein ırkı buzağı doğum tarihi, cinsiyet ve doğum ağırlıkları dikkate alınarak kontrol grubu (KON, n=12) ve probiyotik grubu (PRO, n=12) olmak üzere ikiye ayrılmıştır. Çalışmada farklı mikroorganizma suşlarını (Enterecoccus spp, Lactobacillus spp. Pediococcus spp., ve Bacillus spp.) içeren ticari bir probiyotik kaynağı kullanılmış olup probiyotik grubundaki buzağılara süt ikame yemi (SİY) ile birlikte sabah öğününde 20 ml/gün baş düzeyinde verilmiştir. Buzağılar doğumu takiben bireysel kulübelere alınmış ve ilk 3 gün boyunca günde 4 L/gün ağız sütü, tükettikten sonra 4-17. günlerde 6L/gün, 18-45. günlerde 9L/gün, 46-55. günlerde 6L/gün ve 55. günden sütten kesime kadar 3L/gün SİY tüketmişlerdir (150 g toz/1L). Buzağılara 4. günden itibaren sütten kesime kadar serbest düzeyde buzağı başlangıç yemi ve su verilmiştir. PRO buzağılara 4. günden sütten kesime kadar ki süreçte sabah öğününde verilen SİY içerisine 20 ml probiyotik ilave edilmiştir. Çalışmada yem tüketimi, ishal ve sağlık ile ilgili veriler günlük olarak takip edilmiş, canlı ağırlık verileri ise doğum, 4., 18., 46., 55. günlerde ve sütten kesimde ölçülerek kayıt edilmiştir. Çalışmada, KON ve PRO grubu buzağılarda ölçülen SİY ve başlangıç yemi tüketimleri ile günlük canlı ağırlık artışları (GCAA) ve sütten kesim sürelerinin benzer olduğu (P>0,05), buna karşın, PRO grubunda ishal görülme sıklığını %50 oranında, pnömoni görülme sıklığının ise %54 oranında azaldığı belirlenmiştir (P≤0,05). Sonuç olarak yenidoğan buzağılarda probiyotik tüketiminin performans üzerine herhangi bir etkisi olmazken sağlık üzerine olumlu etkilerinin olduğu belirlenmiştir.
Show more [+] Less [-]Süt Sığırcılığı İşletmelerinde Yem Tüketimi ve Yem Dönüşüm Oranının Belirlenmesi: Hatay İli Örneği
2022
Arif Semerci
Bu araştırma, süt sığırcılığı işletmelerinde yem tüketimi ve yem dönüşüm oranının belirlenmesi amacıyla yapılmıştır. Araştırmada kullanılan veriler Hatay ilinde 141 adet süt sığırcılığı işletmesinden derlenmiştir. İşletmelerde ortalama yem bitkileri üretim alanı 18,13 da olup, yem bitkileri ekim alanlarının bitkisel üretim deseni içindeki payı %31,07 olarak belirlenmiştir. İncelenen işletmelerde ortalama büyükbaş hayvan varlığı 11,02 baş, sağmal inek sayısı ise 4,87 baş olup, sağmal inek başına süt verim değeri 5.619 lt/baş, süt geliri ise 2.811 ABD$/baş olarak hesaplanmıştır. İşletmelerinde bir süt ineğinin bir laktasyon döneminde kaba yem tüketimi 3.139,67 kg, tüketilen yemin parasal değeri ise 371,61 ABD$, kesif yem ve kırma yem tüketimi 2.958,90 kg, tüketilen yemin parasal değeri ise 1.118,57 ABD$ olarak tespit edilmiştir. İncelenen işletmeler genelinde toplam masraf tutarı yaklaşık olarak 1,9 milyon ABD$ olarak gerçekleşmiştir. Toplam masraf içinde değişen masrafların payı %64,26 olup, sabit masrafların payı %35,74 olarak hesaplanmıştır. Yem masraflarının değişen masraflar içindeki payı ise %80,56’dır. Yapılan araştırma bir laktasyon döneminde sağmal ineklere verilen 1 kg kesif ve kırma yem tüketimine karşılık elde edilen süt miktarının 1,90 lt olduğunu ortaya koymuştur. İşletmeler ortalaması dikkate alındığında; 100 ABD$ yem tüketimi karşılığında süt sığırcılığının brüt üretim değeri için 236,02 ABD$, süt geliri için de 195,72 ABD$ olarak tespit edilmiştir. Yapılan araştırmada işletme büyüklük grupları arasında süt verimi ile kaba yem ve dane yem tüketim miktarı bakımından istatistiki yönden bir farklılıklar bulunduğu tespit edilmiştir. Yürütülen araştırma; incelenen işletmelerde hayvan başına daha yüksek süt verimi ve gelirine ulaşabilmek için özellikle işletmelerin yem ihtiyacını kendi işletmelerinden sağlamaları gerektiğini ortaya koymuştur.
Show more [+] Less [-]Effect of Fluctuate Lighting Program on Production and Carcass Characteristics of Broiler Chickens
2020
İsmail Türker | Mehmet Akif Boz | Hulusi Ozan Taşkesen | Serdar Kamanlı
This research was conducted for 42 days, in order to determine the effects of fluctuate lighting program on production and carcass characteristics of broiler chickens. 300 day old Ross 308 chicks were used. Chicks were randomly distributed to 2 lighting groups which were normal lighting (control) and fluctuate lighting, and each group was divided in to 3 replicates containing 50 chicks. For both groups lighting was arranged as 23 hours of lighting versus 1 hour of dimming. Control group was subjected to constant lighting of 20 lux/m2 for the days 0-21, and 5 lux/m2 for the days 22-42; while in the fluctuate lighting group was subjected to lighting of 5 lux/m2 for 45 minutes and additional 20 lux/m2 for 15 minutes every hour. There were no differences of final body weight, weekly body weight gain, cumulative feed intake, cumulative feed conversion ratio, viability, foot and leg problems, hot and cool carcass weight, thigh weight, breast weight, wing weight, back weight, liver or heart weights. However, there were statistically significant differences of gizzard weight and abdominal fat weight between two groups. In conclusion, gizzard and abdominal fat weights of broilers subjected to fluctuate lighting are less than control. This suggests that fluctuate lighting can be used to lower abdominal fat which is an important problem in broilers.
Show more [+] Less [-]Yerli ve Yabancı Ticari Kahverengi Yumurtacı Tavukların Serbest (Free-Range) Yetiştirme Sisteminde Verim Özelliklerinin Karşılaştırılması
2017
İsmail Türker | Sezai Alkan | Serpil Akçay
Araştırma serbest sistem yumurta tavukçuluğunda kullanılacak uygun tavuk materyalini belirlemek üzere yürütülmüştür. Bu amaçla yerli kahverengi yumurtacı Atak-S genotipi ile YB kodu verilen yabancı kahverengi ticari yumurtacı genotip verim ve yumurta özellikleri bakımından karşılaştırılmıştır. Araştırmada her bir genotipten 150’şer adet olmak üzere toplam 300 adet tavuk kullanılmıştır. Her genotip kendi arasında üç parsele ayrılmış ve her parselde 50 tavuk barındırılmıştır. Derin altlıklı yer sistemli kümes içerisinde birim alanda (m2) 5 tavuk yetiştirilirken, otlatma alanında ise tavuk başına 4 m2 alan ayrılmıştır. Aynı gün kuluçka çıkışı yapılmış olan yarkalar 16 haftalık yaşta özel bir firmadan temin edilmiştir. Araştırma 80 haftalık yaşa kadar sürdürülmüş olup bu süre zarfında verim ve yumurta kalite özellikleri tespit edilmiştir. Bu özelliklerden, %50 yumurta verim yaşı, yumurta ağırlığı, tavuk-gün yumurta verimi, tavuk-kümes yumurta verimi, yaşama gücü, ak indeksi, sarı indeksi, haugh birimi ve sarı rengi bakımından genotipler arasında farklılık bulunmamıştır. Buna karşın, 18-80. hafta canlı ağırlığı, yem tüketimi, yemden yararlanma oranı, şekil indeksi, kabuk kalınlığı, kabuk direnci, et-kan lekesi oranı ve kabuk rengi bakımından ise genotipler arasındaki farklılığın önemli olduğu tespit edilmiştir. Araştırmada, genotiplerden herhangi birisinin bütün özellikler bakımından öne çıkmadığı belirlenmiştir. Ancak, piyasa şartları dikkate alınarak yapılan ekonomik analiz sonuçları ve hayvan hassasiyetleri bakımından yapılan gözlemler neticesinde Atak-S genotipinin serbest sistem yumurta tavukçuluğuna daha uygun olduğu sonucuna varılmıştır.
Show more [+] Less [-]