Refine search
Results 141-150 of 280
Obezitede Tat Duyusunun Etkisi: Yağ Algısı
2018
Elif Esra Öztürk-Duran | Derya Dikmen
Son yıllarda yaşam tarzında meydana gelen değişiklikler yeme davranışını da beraberinde etkilemektedir. Değişen yaşam koşullarıyla beraber duyusal çekiciliği fazla olan hazır besinlerin tüketimi büyük oranda artış göstermektedir. Hazır besinlerdeki duyusal istek artışının temel sebeplerinden biri besinlerin içermiş olduğu yağ miktarı olarak gösterilmektedir. Yağ içeriği fazla olan besinlerin tüketiminin artmasıyla; ağızda yağ asidi eşik değerinde artışlar meydana gelmekte, yağ algısına karşı duyarsızlaşma ve sonunda da aşırı besin tüketimine bağlı olarak obeziteye sebep olmaktadır. Her ne kadar beş temel tat arasında yer almasa da yağ algısı-duyusu, yağ tadı olarak tanımlanmaya başlamış olup, iştah kontrolü ve besin seçimi mekanizmaları üzerinde etkilidir. Çağımız global sorunu olan obezitenin önlenmesi ve tedavisinde yağ algısının önemi gittikçe artmaktadır. Bu derleme yağ algısı ve obezite üzerine etkisini incelemek amacıyla planlanmıştır.
Show more [+] Less [-]Hatchability, Some Hatchling Parameters, Quality Score, Survivability in Newly Hatched- Broiler Chicks Receiving a β-Alanine Solution In Ovo
2018
Canan Kop Bozbay | Ahmet Akdağ | Helin Atan | Nuh Ocak
This study was conducted to evaluate the effects of In ovo injection of β-Alanine which is a modified form of the alanine amino acid on hatchability, hatching weight, chick quality score and survival in broiler breeder eggs. For this purpose, 120 fertile eggs from Ross 308 breeder (32-week-old) were allocated randomly to four groups with 3 replicates. Except the negative control group eggs (non injected; NC), to the amniotic fluid of the eggs in the other 3 groups were injected with 1 ml solutions 0.9% salt (Positive control, PK), 0.75% (0.75βA) or 1.5% (1.5βA) by using 19 mm and 27 gauge needle. Death rates at the different stages of embryonic development, hatching yield, weights and quality scores of chicks and mortalities were recorded at hatching day. Hatching weight of the chicks in the 0.75βA group was higher than other two control groups. Accessing feed, determined as an indicator of chick quality, was better in the 0.75βA group. Conversely, mobility score of chicks in the NC group was higher than other groups. Hatching yield, chick quality score and mortalities of the first week were not affected from In ovo βA injection. Results of this study demonstrated that In ovo βA injection can be used up to 1.5% without any deteriorations on weight, quality and mortalities of chicks but 0.75% βA injection induced better hatching characteristics.
Show more [+] Less [-]Jelatinin Fonksiyonel Özellikleri ve Gıda Sanayinde Kullanımı
2018
Aydın Erge | Ömer Zorba
Jelatin, hayvansal dokuların temel ve yapısal bir proteini olan kolajenin hidrolizi sonucu elde edilen protein yapısındaki bir gıda katkı maddesidir. Kolajenin üçüncül, ikincil ve kısmen birincil protein yapılarının bozulmasını içeren birtakım işlemler sonucu elde edilen jelatin, suda çözünür bir maddedir. Jelatin, hayvanların deri, beyaz bağ doku ve kemiklerinden elde edilen, yüksek molekül ağırlığına sahip önemli bir hidrokolloiddir. Gıda endüstrisinde jelleşme ve kıvam artırıcı olması sebebiyle geniş bir kullanım alanına sahiptir. Jelatini diğer hidrokolloidlerden ayıran en önemli farklılıkları insan vücut sıcaklığının altındaki sıcaklıklarda geri dönüşlü olarak eriyebilmesi, hayvansal kaynaklı doğal protein yapısında olması ve GRAS statüde bir katkı maddesi olmasıdır. Bu derlemede jelatin üretimi amacıyla kullanılan mevcut ve alternatif kaynaklar, jelatinin kendine özgü fonksiyonel özellikleri, erime ve jelleşme özellikleri, yüzey davranış özellikleri ve bunların bir sonucu olarak ise gıda sanayindeki geniş kullanım alanları açıklanmaya çalışılmıştır.
Show more [+] Less [-]Van Gölü Havzası Fasulye Genotipleri (Phaseolus vulgaris L.) Arasındaki Genetik Çeşitliliğin Fenotipik ve Moleküler Yöntemlerle Belirlenmesi
2018
Aytekin Ekincialp | Suat Şensoy
Van Gölü havzasının değişik yörelerinden toplanmış olan 95 fasulye genotipinin genetik akrabalık ilişkileri hem fenotipik hem de moleküler yöntemlerle incelenmiştir. Fenotipik yöntemde, 71 adet morfolojik özellik incelenmiş ve bunlar arasında yüksek korelasyon gösterenler değerlendirme dışı bırakılarak fasulye genotiplerine ait 61 adet ölçüm veya gözlemden yararlanılmış; moleküler yöntemde ise 28 primerden elde edilen 219 adet polimorfik ISSR belirteci ve 10 primerden elde edilen 76 adet polimorfik RAPD belirteci kullanılmıştır. Fasulye genotipleri arasındaki genetik akrabalık dereceleri, fenotipik ve moleküler veriler kullanılarak elde edilen değişik matrislerden (Öklid ve Jaccard katsayı matrisleri) dendrogram oluşturularak incelenmiştir. Fenotipik olarak incelenen genotiplerin %69,5’inin Güney Amerika (Andean) ve %30,5’inin Orta Amerika (Mesoamerican) orijinli olduğu ve genotipler arasında yüksek genetik çeşitliliğin olduğu saptanmıştır. Fenotipik ve moleküler verilerin birlikte incelenmesi sonucunda, Güney Amerika ve Orta Amerika orijinli genotiplerin; bodur ve sırık genotiplerin; beyaz, diğer tek renkli ve çok renkli tohumlara sahip genotiplerin ayrı kümelenmelerde yer aldıkları gözlenmiştir.
Show more [+] Less [-]Evaluation of Cocoa Bean Hulls as a Fat Replacer On Functional Cake Production
2018
Elif Öztürk | Gülden Ova
The effects of raw and leached cocoa bean hulls were investigated as a fat replacer in pound cakes. This substitution was applied for raw (RCBH) and leached (LCBH) grinded cacao bean hulls/oil in the ratios of 30/70 (30%), 40/60 (40%) and 50/50 (50%). Chemical, physical and sensorial properties of raw and leached cocoa bean hulls were studied as well as fat substituted cakes. Ash, protein, total phenolic compounds and total antioxidant activity decreased with leaching process. Crude fiber content increased in fat substituted cakes compared to control cake. RCBH cakes showed higher bioactive components than LCBH cakes because of raw cocoa bean hulls were higher phenolic compounds and total antioxidant activities than leached cocoa bean hulls. The results showed that 50% of vegetable oil replacement with raw cocoa bean hull in cake formulation significantly improved chemical, physical and sensory properties of fat substituted cakes.
Show more [+] Less [-]Productivity and Profitability of Jackfruit-Eggplant Agroforestry System in the Terrace Ecosystem of Bangladesh
2018
Md. Abiar Rahaman | Atiqur Rahman | Md. Giashuddin Miah | Md. Azizul Hoque | Md. Mezanur Rahman
Multistoried agroforestry systems as a form of jackfruit-eggplant based is increasingly recognized as a promising option to counteract the catastrophic effects of climate change through providing multifaceted benefits. Unfortunately, farmers of Bangladesh did not manage their jackfruit orchard in a scientific manner. Therefore, the present study was aimed to assess the productivity and profitability of jackfruit-eggplant based agroforestry system after modification from a traditional jackfruit orchard during the period of July 2012 to December 2013. Five treatments covering four orientations of jackfruit tree and an open field was used as a control treatment. To observe the growth and economic performance of the system; soil moisture and temperature, DBH, number of fruits per tree, fruit length, fruit width, fruit weight, total yield, BCR, and LER were calculated following different established methods. The yield of jackfruit dramatically increased by 81% in the agroforestry system in compared to sole cropping, while eggplant shows inverse trend. Soil moisture was high in agroforestry system than that of control plot while soil temperature shows reverse pattern. Indeed, agroforestry system had some negative effects on growth performance of understorey crops. Despite, net return and BCR from jackfruit based agroforestry system were 5.58 lakh and 4.56, which was 66 and 45%, respectively higher than sole cropping systems. The LER of jackfruit-eggplant based agroforestry system was 2.17. Considering the main findings, we can elucidate that jackfruit orchards can be transformed to agroforestry system for maximizing production, generating income and conserving environment.
Show more [+] Less [-]Akdeniz Diyeti, Melatonin ve Sağlık
2018
Merve Eda Eker | Sibel Karakaya
Akdeniz diyeti, Akdeniz çevresinde farklı ülkelerde yaşayan insanların yıllar boyu sürdürdüğü benzer yeme alışkanlıklarının bütünü olarak tanımlanmaktadır. Genellikle zengin fitokimyasal içeriği, yüksek miktarda diyet lifi içermesi ve fermente gıdaların ön planda oluşunun sağlık üstünde olumlu etkileri olduğu düşünülmektedir. Akdeniz diyetinde yer alan gıdalar, tüm bu özelliklerinin yanı sıra, melatonin bulundurması ile de öne çıkmaktadır. Melatonin zorunlu bir aminoasit olan triptofandan sentezlenen, bilinen en güçlü antioksidandır. Antioksidan, anti-inflamatuvar, antikanser özellik göstermesinin yanı sıra kardiyovasküler hastalıklar üzerinde iyileştirici etkisi ve vücuttaki sirkadyen ritimden sorumlu olması sağlık üzerinde geniş çapta ve oldukça fazla olumlu etkisi bulunduğunu göstermektedir. Melatonin içeren gıdaların tüketilmesi ile serum melatonin konsantrasyonları artmaktadır. Dolayısıyla, Akdeniz diyetinde bulunan gıdaların tüketimiyle, içeriklerindeki polifenollerin, diğer biyoaktif bileşenlerin melatoninle birlikte sinerjistik etki yaratması ve diyetten sağlanacak yararın maksimum düzeye çıkması beklenmektedir. Bu derlemede Akdeniz diyetinde yer alan gıdalar, bu gıdaların melatonin içerikleri ve tüketimleri sonucu beklenen sağlık faydaları üzerine odaklanılmıştır.
Show more [+] Less [-]The Effect of Long Term Moderate Exercise on Depressive / Anxiety-Like Behavior in Rats with Acute REM Sleep Deprivation
2018
Leyla Şahin
Sleep is a physiological process that influenced by internal and external factors and brain is as active as waking in certain periods. REM sleep is demonstrated in the literature that provides psychological relaxation due to more frequent occurrence of psychiatric disorders in sleep deprivation and causes depression / anxiety-like situations. There are studies in the literature indicate that physical exercise may be useful on depressive / anxiety. However, the duration and physical severity of the physical exercise and sleep deprivation affects the results. For this reason, we investigated the effect of long-term exercise on depression / anxiety behavior on acute REM sleep deprived rats. Rats were divided into control (C), exercise (E), REM sleep deprivation (SD) and exercise + REM sleep deprivation (E + SD) (n = 7). For developing REM sleep deprivation, rats were kept in a sleep deprivation tank during a 48-hour period. Exercise was performed with treadmill for 15, 30, 45 and 60 minutes for 4 weeks. Depressive / anxiety behaviors were assessed with open field and elevated plus maze tests. It has been shown that the sleep deprivation group takes less distance in the open field test. It was observed that in the elevated plus maze test, the rats in the sleep deprivation group spent less time on the open-arm compared to the other groups, and the number of entries and exits in this group also decreased. Behavioral test findings show that depressive / anxiety-like effects of sleep deprivation are reduced by moderate treadmill exercise.
Show more [+] Less [-]Farklı Enerji Kaynaklarında Geliştirilen Bazı Bacillus Suşları Tarafından Üretilen Sekonder Metabolitlerin Antimikrobiyal Etkisi
2018
Ferit Can Yazdıç | Altuğ Karaman | Fadime Yazdıç
Bu çalışmada, Kahramanmaraş’taki tarım arazilerinde bulunan Bacillus sp. izolatlarının antimikrobiyal aktivite özelliklerinin belirlenmesi amaçlanmıştır. Toplanan tarım arazisi toprak örneklerinden Bacillus izolasyonu yapılmıştır. Bu izolatlar morfolojik ve biyokimyasal olarak tanımlanmıştır. Farklı karbon kaynaklarındaki (glukoz, fruktoz ve sakkaroz) Bacillus izolatlarının ve referans Bacillus türlerinin bazı bakterilere ve patojenik mayaya (Candida albicans) karşı antimikrobiyal aktiviteleri disk difüzyon yöntemine göre araştırılmıştır. Araştırma sonucunda, çalışmada kullanılan Bacillus izolatlarının sekonder metabolitleri test edilen mikroorganizmaların gelişmelerini değişik oranlarda engellemiştir (1-25,2 mm inhibisyon zonu). Üç izolat (Bacillus sp. B6, B13 ve B43) yüksek antibakteriyel aktivite göstermiştir. Bacillus sp. B6, Bacillus sp. B13 ve Bacillus sp. B43’ün, kullanılan tüm karbon kaynaklarında Candida albicans’a karşı (Bacillus sp. B6-sakkaroz hariç) antifungal sekonder metabolitleri ürettiği belirlenmiştir. Daha da önemlisi karbon kaynağı olarak fruktoz kullanıldığında Bacillus sp. B13 (1-11,67 mm inhibisyon zonu) ve Bacillus sp. B43’ün (1,4-19 mm inhibisyon zonu) tüm patojen mikroorganizmalara karşı antibakteriyel ve antifungal etkisinin olduğu tespit edilmiştir.
Show more [+] Less [-]Erzurum Daphan Sulama Birliği Birinci ve ikinci Etap Sulama Şebekesinin Performansının Değerlendirilmesi (2012-2016)
2018
Fatih Mehmet Kızıloğlu | Üstün Şahin | Serap Diler | Semih Öztaşkın
Bu çalışma, Devlet Su İşleri Müdürlüğü tarafından inşası tamamlanarak sulamaya açılan ve Daphan Sulama Derneği'ne devredilen Daphan Ovası birinci ve ikinci etap sulama projeleri alanlarının 2012-2016 yılları arasında sulama sistemi performansının değerlendirilmesi amacıyla yürütülmüştür. Araştırma sonucunda yıllık net su temin oranının sulu koşullarda bitkisel üretim yapılan alan için 7,10 ile 9,90 arasında olduğu, sulamaya açılmış toplam alanda da yıllık olarak 2,19 ile 2,60 arasında değiştiği belirlenmiştir. Sulamaya açılmış toplam alan için su temin oranları 0,93 ile 1,10 arasında olup sulu koşullarda üretim yapılan alanda 3,20 ile 4,20 aralığında değişmiştir. Sürdürülebilir sulama alanı oranı %24,53 ile %33,15 arasında gerçekleşmiş, üretim değeri oranı da %19,34 ile %26,13 arasında belirlenmiştir. Karlılık oranı 4,30 ile 9,28 arasında iken mali etkinlik oranı %17,69 ile %46,82 arasında, mali yeterlilik oranı %106 ile %145 arasında gerçekleşirken tahsilât oranı %20,66 ile %34,37 arasında kalmıştır.
Show more [+] Less [-]