Refine search
Results 181-190 of 195
Elma Posası İlavesinin Yonca Silaj Kalitesine Etkilerinin Belirlenmesi
2024
Yücel Ünal | Behlül Sevim | Erinç Gümüş | Selim Sırakaya | Tugay Ayaşan | Yusuf Cufadar | Osman Olgun | Asuman Duru
Bu çalışma, farklı dozlarda elma posası ilavesinin yonca silajlarının kimyasal kompozisyonu, fermentasyon profili, mikrobiyolojik özellikleri, sindirilebilirlik ve enerji değerlerinin incelenmesi amacıyla yürütülmüştür. Çalışma kapsamında, 1-3 cm boyutlarında parçalanan yoncalar anaerob plastik kaplara, kontrol grubuna herhangi bir katkı eklenmeden, muamele gruplarında ise %5 (EP5) ve %10 (EP10) oranlarında elma posası ilave edilerek silolanmıştır. Araştırma sonunda, elma posası ilavesi yonca silajlarının kuru madde, etanol, asetik asit, propiyonik asit, bütirik asit içeriği ve pH değerini düşürürken, Nötral Deterjanda Çözülmeyen Ham Protein (NDICP), laktik asit ve maya sayısını artırmıştır. Yonca silajlarının sindirilebilirlik, enerji değerleri, ham protein, ham yağ, ham kül, nişasta, NDF, ADF, ADL, Asit Deterjanda Çözülmeyen Ham Protein (ADICP) ve laktik asit bakterileri içeriklerine elma posası muamelesiyle önemli bir fark olmadığı tespit edilmiştir. Elma posası katkılı gruplarda küf içeriği saptanmamış, Clostridia ise sadece EP10 grubunda gözlemlenmiştir. Sonuç olarak gıda sanayi yan ürünü olan elma posasının olumsuz çevresel etkilerinin azaltılması, yem maliyetlerinin ucuzlatılması ve yonca silajlarının kalitesine pozitif yönde etkisi nedeniyle kullanılabileceği sonucuna varılmıştır.
Show more [+] Less [-]AutoCAD Yazılımı Kullanılarak Alansal ve Zamansal Bazlı İklim Sınıfı ve Referans Evapotranspirasyon Haritalarının Oluşturulması – Doğu Anadolu Bölgesi, Türkiye Örneği
2024
Selçuk Usta
Bu çalışmada, Türkiye’nin Doğu Anadolu Bölgesi için alansal ve zamansal bazlı iklim sınıfı ve ETo haritalarının oluşturulması amaçlanmıştır. Öncelikle, bölgedeki 15 şehrin De Martonne kuraklık indeksi yöntemine göre ay bazında iklim sınıfları belirlenmiştir. Daha sonra bölgedeki mevcut meteoroloji istasyonları tarafından ölçülen iklim verilerinin uzun yıllar ortalama değerleri kullanılarak, FAO-56 Penman-Monteith yöntemi tabanlı CROPWAT yazılımı ile şehir bazında aylık ortalama ETo değerleri hesaplanmıştır. Elde edilen iklim sınıfı ve ETo değerlerinin alansal ve zamansal değişimini gösteren haritaların oluşturulmasında ise AutoCAD yazılımı kullanılmıştır. Bu haritalardan okunan ETo değerleri, T.C. Tarımsal Araştırmalar ve Politikalar Genel Müdürlüğü (TAGEM) tarafından hazırlanan “Türkiye’de Sulanan Bitkilerin Bitki Su Tüketimleri” isimli rehberde bölge şehirleri için verilen ETo değerleri ile karşılaştırılmıştır. Karşılaştırma kriteri olarak ortalama mutlak göreceli hata oranı (MAPE) dikkate alınmıştır. ETo haritaları kullanılarak doğruluk oranı %89,85 (MAPE= %10,15) düzeyine ulaşan günlük ortalama ETo değerleri tahmin edilmiştir. İklim sınıfı ve ETo değerlerinin konum ve zamana bağlı olarak kolaylıkla belirlenebildiği bu haritaların özellikle ETo hesaplamaları için gerekli olan güncel iklim verilerinin ölçülemediği veya temin edilemediği kırsal kesimlerdeki ETo’a dayalı bitki su tüketimi (ETc) ve sulama programı çalışmaları ile sulama sistemleri ve su iletim yapılarının tasarımı ve projelendirilmesinde kullanılabileceği sonucuna ulaşılmıştır.
Show more [+] Less [-]Köpeklerden Toplanan Rhipicephalus sanguineus Türü Kenelerden Coxiella brunetii’nin PCR ile Tespiti ve Moleküler Karakterizasyonu
2024
Ali Bilgin Yılmaz | Adnan Ayan | Ezgi Şababoğlu | Yaşar Göz | Burçak Aslan Çelik | Özgür Çelik | Özge Oktay Ayan
Zorunlu hücre içi bakteri olan Coxiella burnetii, insanlar da dahil olmak üzere omurgalıların zoonotik bir hastalığı olan Q ateşinin etkenidir. Yaygın enfeksiyon yolları kontamine ahır tozunu solumak ve enfekte hayvanların atıklarıyla temastır. Bu çalışmanın materyalini Haziran-Eylül 2019 tarihleri arasında Türkiye’nin doğusundaki Van ilinde bulunan 70 sokak köpeğinden toplanan 200 adet kene oluşturmuştur. Toplanan keneler %70’lik alkol içeren tüplere alınarak parazitoloji laboratuvarına nakledilmiştir. hangi etiketlerin yapıştırıldığı. Keneler tüplere yerleştirildi ve sıvı nitrojen ile dondurularak ezildi. DNA, kit üreticisinin protokolüne göre izole edildi. Coxiella burnetii’nin DNA’sını tespit etmek için IS1111 tekrarlayan transpozaz gen bölgesine özel bir Trans 1, Trans 2 primer çifti kullanıldı. Saflaştırılmış amplikonların çift yönlü dizi analizi, DNA dizileyici ile gerçekleştirildi. IS1111 transpozaz genini hedef alan PCR sonucunda 200 kenenin 2’sinde (%1) Coxiella burnetii pozitif sonuç elde edildi. Van ilinde serbest dolaşan köpeklerde Q ateşi epidemiyolojisinde potansiyel risk faktörleri ve kenelerin önemi, parazit kene türleri ve köpeklerde C. burnetii pozitif kenelerin prevalansı belirlenerek vurgulanmıştır.
Show more [+] Less [-]Doğu Anadolu Bölgesindeki Sığırcılık İşletmelerinde Hayvan Sağlığı ve Refahı Uygulamaları: Erzurum İli Aşkale İlçesi Örneği
2024
Rıdvan Koçyiğit | Mete Yanar | Recep Aydın | Veysel Fatih Özdemir | Oğuz Fatih Ergün | Bahri Bayram | Abdulkerim Diler | Onur Şat
Bu çalışma, Erzurum ili Aşkale İlçesindeki süt sığırcılığı işletmelerinde hayvan sağlığı uygulamaları ve sığır yetiştiricilerinin hayvan refahı konusunda görüşleri hakkında bilgi elde etmek üzere yürütülmüştür. Çalışmanın materyalini 221 işletmeci ile yüz yüze yapılan anketlerden elde edilen veriler oluşturmuştur. Araştırma sonuçlarına göre, yetiştiricilerin %79,8’nin gebe ineklere septisemi aşısı yaptırmadığı saptanmıştır. Ayrıca, işletmelerin sadece %20,7’sinin veterinerlik hizmetlerinden yararlandığı tespit edilmiştir. İşletmelerin %68,6’sında ecza dolabı ve ilkyardım kitleri bulunduğu ve en yüksek oranda bu ekipmanlara sahip işletmelerin 41-50 baş hayvana sahip işletmeler olduğu belirlenmiştir. Yıllık sağlık harcamaları bakımından işletmelerin yarıdan fazlası 1000-5000 ₺ harcamada bulundukları ve 31-40 baş hayvana sahip işletmelerde bu harcamaların en fazla (%46,7) olduğu saptanmıştır. Ayrıca, işletmelerin %44,6’sının yeme vitamin-mineral-tuz takviyesi yaptığı ve söz konusu işletmelerinde vitamin takviyesinin daha yüksek oranda (%66,7) yapıldığı tespit edilmiştir. Bunun yanı sıra, hayvanlar üzerindeki sıcak ve soğuk stresi gidermek amacıyla genellikle sıcak havalarda su ile serinletme (%92,2) yapıldığı, soğuk havalardan korunmak için ise ahır izolasyonuna (%84,2) önem verdikleri saptanmıştır. Ayrıca, Yetiştiricilerin %95,0’i hayvan refahının gerekliliğini belirtmiş ve hayvan refahında en önemli unsurun ise genellikle hayvanlar için stressiz bir ortamın oluşturulması (%59,4) olduğunu ifade etmişlerdir. Yetiştiricilerin çoğunluğu işletmelerinde hayvan refahını sağladıklarını (%78,1) ve hayvanlarının gayet sağlıklı olduğunu (%89,5) bildirmişlerdir.
Show more [+] Less [-]Çevre Kirliliği Açısından Traktör Egzoz Emisyon Test Yöntemlerinin Önemi
2024
Mehmet Recai Durgut
Birçok Avrupa ülkesinde hava kirliliği dolayısıyla çevrenin korunması önemli konuların başında gelmektedir. İsviçre’de yapılan araştırmalar, karayolu dışı taşıt trafiğinin hava kirliliğinin önemli bir bölümünün nedeni olduğunu göstermiştir. Tarım traktörleri de karayolu dışı taşıt trafiğinin önemli bir bölümünü oluşturmaktadır. Gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde traktör sayılarında hızlı bir artış görülmektedir. Traktör sayılarının bu artışı nedeniyle traktör egzoz emisyonları ve bunların çevreye olan etkileri üzerinde büyüyen bir ilgi vardır. Doğru emisyon değerlerinin belirlenmesi ve kullanılan ölçüm metotları önem kazanmıştır. Traktör motorlarının tip onayı için bir motor test donanımında emisyon ölçümlerine yönelik düzenlemeler mevcuttur, ancak traktörün farklı çalışma koşullarında emisyon ölçümleri için bir prosedür mevcut değildir. Yapılan çalışmalar traktörlerin farklı çalışma koşullarında ölçülen egzoz gazlarının, emisyon test yöntemlerindeki sabit durum koşullarında elde edilen değerlerden daha yüksek olduğunu göstermiştir. Bu sonuçlar, emisyon ölçümünde kullanılan test prosedürlerinin değiştirilmesinin gerekliliğini ortaya çıkarmaktadır. Yeni testlerin geliştirilmesi, traktörlerden kaynaklanan egzoz emisyonlarını azaltacaktır.
Show more [+] Less [-]Taşköprü Sarımsağında Üretim Alışkanlıkları ve Sorunları
2024
Hüseyin Güran Ünal
Dünya’da ve Türkiye’de sarımsak üretimi ve tüketimi artmaktadır. Fakat Türkiye’nin dünya sarımsak üretimi içindeki payı geçtiğimiz 30 yılda %4 den %0.4 seviyesine gerilemiştir. Benzer şekilde coğrafi işaret sahibi Kastamonu sarımsağının Türkiye üretimindeki payı da %25 seviyesinden %20 seviyesine gerilemiştir. Bu çalışmada Kastamonu’daki sarımsak üreticileri ile yüz yüze anket çalışması yapılarak üretim teknikleri ve sorunları incelenmiştir. Elde edilen veriler ışığında üretici profili ve uygulama alışkanlıkları masaya yatırılmıştır. Üretimde mekanizasyon düzeyi artmakla birlikte, üretimin her safhasında yüksek işgücü gereksinimi devam etmektedir. Küçük parsellerde, yüksek kimyasal girdilerle bilinçsiz üretim söz konusudur. Sarımsaklar ilkel depolama koşullarında saklanmakta ve kayıplar oluşmaktadır. Bölgede herhangi bir üretim planlaması olmayıp, üretim ve satışa dair ortak bir oluşum bulunmamaktadır.
Show more [+] Less [-]Comparative Investigation of Tongue and Esophagus Morphometry in Swiss Albino and Balb-c Mice
2024
Osman Yılmaz | Yeşim Ayırtır Başdinç | Hüseyin Karadağ
This study was carried out to obtain morphometric measurement values of tongue and esophagus in Swiss Albino and Balb-c mice, to examine the biometric differences of these measurements between sexes and groups. Thirty-two mice, 16 Swiss Albino (8 males, 8 females) and 16 Balb-c (8 males, 8 females), were used for this study. Mice anesthetized with the ketamine-xylazine combination were fixed by the technique. The tongue and esophagus of the mice were carefully dissected and removed. Then, morphometric measurements of the dissected organs were taken, and statistical analysis was performed. When the morphometric measurement values were examined, it was seen that all of the measurement values obtained from both Swiss Albino and Balb-c mice were higher in males than in females. Statistically significant differences were observed between the groups in all morphometric measurement values of tongue and esophagus in both mouse races (p<0.05). Additionally, positive and significant correlations were found between morphometric measurement values of tongue and esophagus in both groups according to gender. Differences in morphometric measurement values of the tongue and esophagus were determined between genders and groups in Swiss Albino and Balb-c mice. Furthermore, this study provided basic morphometric data that will benefit various scientific fields related to the tongue and esophagus in these animals, especially anatomical studies.
Show more [+] Less [-]A Comprehensive Study on the Agronomic and Technological Responses of Different Chamomile (Matricaria recutita L.) Varieties at Diverse Sowing Times
2024
Uğur Tan | Olcay Arabacı
In this study, it was aimed to determine the effects of different sowing times and different varieties of German chamomilla (Matricaria recutita L.) on agronomic and technological characteristics. The study was conducted in experimental fields of the Department of Field Crops, Faculty of Agriculture in Adnan Menderes University. Two different tetraploid Matricaria recutita L. (Bodegold and Zloty Lan) cultivars were used for this study. Zloty Lan was provided by Germany and Bodegold was provided from Atatürk Central Horticultural Research Institute. The trial was conducted according to a split plot experimental design with 4 block. Factors consist of 5 sowing times as main plots (1 October, 15 October, 1 November, 15 November, 1 December) and 2 genotypes as subplots (Bodegold and Zloty Lan). The effect of sowing times and genotypes was found statistically significant on fresh flower yield. The highest flower yield was found 61.61 kg da-1 . The average values for plant height ranged from 45.43 to 55.20 cm, flower diameter ranged from 25.24 to 27.53 mm, biomass ranged from 130 to 332.3 kg da-1, fresh flower yield ranged from 19.74 to 61.61 kg da-1 , drug herb ranged from 35.5 to 73.5 kg da-1 , drug flower ranged from 7.4 to 13.3 kg da-1 , essential oil content ranged from 0.025% to 0.083% and essential oil yield ranged from 0.020 to 0.090 l da-1. The primary constituents of essential oil have been discovered as bisabolol oxide a and bisabolene oxide.
Show more [+] Less [-]Energy Balance and Greenhouse Gas (GHG) Emissions of Sesame (Sesamum indicum L.) Production in Türkiye
2024
Osman Özbek | Sadiye Ayşe Çelik | İrem Ayran Çolak | Osman Gökdoğan
The objective of this study was to determine the energy use and greenhouse gas emissions associated with sesame production. Energy use efficiency indicators and greenhouse gas emission rates were calculated for the 2022-2023 production season. The energy input and output for sesame production were found to be 12079.15 MJ ha-1 and 30052.44 MJ ha-1, respectively. The study found an energy use efficiency of 2.49, with a specific energy of 12.20 MJ kg-1, an energy productivity of 0.08 kg MJ-1, and a net energy value of 17973.29 MJ ha-1. The direct and indirect energy inputs were calculated to be 4584.41 MJ ha-1 (37.95%) and 7494.74 MJ ha-1 (62.05%), while the renewable and non-renewable energy inputs were calculated to be 469.12 MJ ha-1 (3.88%) and 11610.03 MJ ha-1 (98.65%), respectively. The calculation shows that the total greenhouse gas emissions are 380.52 kgCO2-eq ha-1 and the greenhouse gas emission rate is 0.38 kgCO2-eq ha-1. Sesame production is highly profitable for the 2022-2023 production season in terms of energy use efficiency.
Show more [+] Less [-]Comparison of Chemical Constituents of Some Plant Species of Lamiaceae Family Grown Conventionally and Organically
2024
Özlen Özkurt | Rifat Battaloğlu
In this study, the chemical constituents of Origanum onites, Salvia officinalis and Lavandula officinalis plants belonging to Lamiaceae family grown by conventional and organic methods were determined by soxhlet extraction. Gas Chromatography-Mass Spectrometry (GC-MS) method was used to determine the chemical constituents of conventionally and organically grown plant samples. When the results of the analyses were examined, out of 97 chemical components of Salvia officinalis plant, 50 components were determined from plants grown with conventional farming methods and 78 components were determined from plants grown with organic farming methods. Of the 38 components detected in Origanum onites, 36 components were determined from plants grown with conventional farming methods and 38 components were determined from plants grown with organic farming methods. Out of 60 components of Lavandula officinalis, 40 components were determined from plants grown with conventional farming methods and 60 components were determined from plants grown with organic farming methods. In terms of chemical structure, the components are divided into different classes as hydrocarbons, monoterpenes, monoterpenoids, sesquiterpenes, sesquiterpenoids, diterpenes, diterpenoids, fatty acids and derivatives, and phenolic compounds.
Show more [+] Less [-]