Refine search
Results 341-350 of 5,266
Poverty Status of Madagali and Michika Farm Families of Adamawa State Nigeria: Aftermath of Boko Haram Insurgency Full text
2023
Bala Taru | Fave Bulus Filli
The study analyzed the effect multidimensional poverty of farm families in Madagali and Michika local government areas of Adamawa State, Nigeria after the Boko Haram Insurgncy of 2014. Specifically, the study described the socio-economic characteristics of the farm families and examined the multidimensional poverty status of the farm families in the study area. Multistage and simple random sampling techniques were employed in drawing 100 respondents from various communities. Data were analyzed using descriptive statistics and Foster-Greer-Thorbecke (FGT) poverty indices. Results showed that majority (57.58%) of the farm families were females, 47.89% were aged between 20 to 29 years, 79.8% were married, 55.56% had SSCE/GCE/Teachers Grade ii, 69.47% had farming as primary occupation, 33.33% had trading as secondary occupation, 61.46% had between N1100 – 10000 as income from primary source, 56.47% had between N1100 – N10000 as income from secondary source, 95% of the respondents owned land, 91.92% owned house. Majority (48.96%) of the respondents roofed their houses with thatch while 61.22% had mud as the wall material of their house. Majority (89.55%) of the respondents used firewood as cooking fuel, 49.47% leaved in a single room apartment, 63.53% had borehole as main source of drinking water, 46.24% used uncovered pit latrine and 71% of the household leaved without electricity. Monthly income of respondents, farm size and age of household head were the determinants of food security in the study area. The Foster-Greer-Thorbecke (FGT) headcount ratio/poverty incidence (α = 0) was 0.78. The study analyzed that there were cases striking multidimensional poverty issues in the study area which call for immediate government intervention in the study area.
Show more [+] Less [-]Tokat – Zile Yöresinde Bazı Makarnalık Buğday Çeşitlerinin Kuru ve Sulu Koşullarda Verim ve Verim Özelliklerinin Belirlenmesi Full text
2023
Ahmet Gökhan Göy | Mehmet Ali Sakin
Bu çalışma Tokat-Zile kuru ve sulu koşullarında 25 adet makarnalık buğday çeşidinin verim ve verim özelliklerinin belirlenmesi amacıyla 2019-2020 ve 2020-2021 buğday yetiştirme döneminde yürütülmüştür. Denemeler, kuru ve sulu koşullarda Tesadüf Blokları Bölünmüş Parsel Deneme Desenine göre üç tekerrürlü olarak kurulmuştur. Çalışmada, birleştirilmiş çevreler (yıl, kuru-sulu) ortalamaları doğrultusunda incelenen tüm özellikler bakımından çeşitler arasında önemli farklılıklar bulunmuştur. Çeşitlerin kuru ve sulu koşullarda ortalama başaklanma süresi 153,8 ve 155,1 gün, olgunlaşma süresi 186,0 ve 188,7 gün, bitki boyu 66,2 ve 70,7 cm, metrekarede başak sayısı 245,4 ve 300,6 adet, başak uzunluğu 5,9 ve 6,4 cm, başakta tane sayısı 26,6 ve 29,7 adet, tek başak verimi 1,26 ve 1,48 g, bin tane ağırlığı 41,5 ve 43,4 g, hektolitre ağırlığı 80,4 ve 810 kg, tane verimi 252,8 ile 315,9 kg/da olarak belirlenmiştir. Sulu koşullarda elde edilen ortalama değerler kuru koşullardan daha yüksek bulunmuştur. Birleştirilmiş çevrelerin sonuçlarına göre çeşitlerin tane verimleri 220,2-351,3 kg/da arasında değişim göstermiştir. Araştırmada, başak uzunluğu ve bitki boyu bakımından Soylu, bin tane ağırlığı bakımından Şahinbey ve Ankara 98, hektolitre ağırlığı bakımından Sarıçanak 98, tane verimi bakımından Eminbey, Altın 40/98, Mirzabey ve Ankara 98 çeşitleri ön plana çıkmıştır. Tokat Zile yöresinde yüksek tane verimi ve istenen diğer özelliklere sahip Eminbey, Altın 40/98 ve Ankara 98 çeşitlerinin başarıyla yetiştirilebileceği belirlenmiştir.
Show more [+] Less [-]Yulaf Ezmeli ve Yaban Mersinli Çikolatanın Bazı Özelliklerinin Belirlenmesi Full text
2023
Zehra Üzümcü | Bahri Özsisli
Bu çalışmada besinsel lif ve β-glukan yönünden zengin fonksiyonel bir gıda olan yulaf ezmesi ile fenolik maddelerce zengin, yüksek antioksidan içeren yaban mersini kurusu çikolatada katkı olarak kullanılmıştır. Yaban mersini kurusu ve yulaf ezmesi 1:1 oranında karıştırılarak elde edilen karışım sütlü kuvertür çikolataya %10, 20, 30, 40, 50 oranlarında ilave edilmiş ve kalorisi düşük ve sağlıklı bir ürün elde edilmesi amaçlanmıştır. Hazırlanan katkılı çikolata örneklerinin nem, kül, karbonhidrat, yağ, protein, selüloz, şeker ve enerji değerleri saptanmış ve örneklerin genel görünüş ve genel kabul edilebilirlik özellikleri duyusal olarak incelenmiştir. Çalışma sonucunda kuvertür çikolataya eklenen yulaf ezmesi ve yaban mersini kurusu karışımı örneklerinin nem değeri (%0,35-4,90), kül içeriği (%2,24-1,43), karbonhidrat değeri (%55,82-66,57), yağ miktarı (%33,20-20,05), protein miktarı (%8,49-7,09), selüloz miktarı (1,03-1,90), şeker miktarı (%39,30-46,87) ve enerji değerleri (%467,57-550,86) olarak belirlenmiştir. Duyusal analiz sonuçlarına göre ise yulaf ezmesi ve yaban mersini kurusu karışımının çikolatadaki miktarı arttıkça tercih edilme oranının azaldığı görülmüştür.
Show more [+] Less [-]Kayısı Çekirdeğinin Kuruma ve Termo-Fiziksel Özelliklerine Kurutma Yöntemlerinin Etkis Full text
2023
Burcu Aksüt | Hakan Polatcı | Muhammed Taşova
Kayısı çekirdeği ağrı kesici, antimutajenik, iltihap önleyici ve antimikrobiyal olarak tıp alanında kullanılmaktadır. Ayrıca kayısı çekirdeklerinin tatlı olanları çerez olarak tüketilmekte, acı olanları ise kozmetik sanayisinde hammadde olarak değerlendirilmektedir. Kullanım alanlarını dolaylı veya doğrudan etkileyeceği düşünülen kayısı çekirdeği kurutma işleminde yöntemlerin etkisinin belirlenmesi önemlidir. Bu amaçla yapılan çalışmada, kayısı çekirdekleri etüvde (50°C, 60°C ve 70°C), iklimlendirme kabininde (%30 RH+50°C, %30 RH+60, ve %30 RH+70°C) ve gölgede olmak üzere 3 farklı yöntemde kurutulmuştur. Kurutma işlemlerinin kuruma süreleri incelendiğinde en uzun kuruma 22 saat ile gölgede kurutma yönteminde, en kısa kuruma ise 4 saat ile 70°C kurutma sıcaklığında etüvde tespit edilmiştir. Tüm yöntemler için matematiksel model verileri incelendiğinde; Midilli-Küçük model eşitliği Page, Yağcıoğlu ve Midilli-Küçük kurutma modelleri arasında en iyi model (R2=0.9999) olarak tahmin etmiştir. Renk değerleri incelendiğinde taze kayısı çekirdeğinin renk değerlerine istatistiksel açıdan en yakın yöntemler iklimlendirme kabininde 70°C ve %30 bağıl nem koşulunda, etüvde ise 70°C sıcaklıkta bulunmuştur. Termo-fiziksel özellikler de ise en büyük özgül ısı, termal iletkenlik, termal difüzivite değerleri gölgede kurutma yönteminde belirlenirken, en büyük özgül kütle değerleri ise 60°C de etüvde kurutulan örneklerde belirlenmiştir.
Show more [+] Less [-]Mısır Silajının Fermantasyon, Aerobik Stabilite Özellikleri Üzerine Aktifleştirilen Lactobacillus buchneri ve Üre İlavesinin Etkileri Full text
2023
Caner Bağcık | Berrin Okuyucu | Fisun Koç
Bu çalışma, silolama öncesi aktifleştirilen Lactobacillus buchneri (NCIMB 40788 ˗ CNCM I-4323; Lalsil AS, Lallemand Inc., Canada) inokulantının mısır silajına üre ile ilavesinin fermantasyon ve aerobik stabilite üzerine etkilerini belirlemek amacıyla düzenlenmiştir. Mısır süt olum döneminde hasat edilmiştir. Hasat sonrası materyaller, 6 muamele grubuna bölünmüştür. Muamele grupları 1- Kontrol; 2- Lactobacillus buchneri (LB), 3×108 kob/g taze materyal; 3- Üre (Üre), %1 kuru madde; 4- Lactobacillus buchneri + Üre (LB+Üre); 5-Aktive edilen Lactobacillus buchneri (aLB), 3×108 kob/g taze materyal; 6- Aktive edilen Lactobacillus buchneri + Üre (aLB+Üre)’den oluşmaktadır. Katkı maddesi ilavesinden sonra silaj örnekleri her muamele grubunda 3’er tekerrür olmak üzere plastik torbalara vakumlanarak doldurulmuştur. Fermantasyonun 1., 3., 7., 14. ve 75. günü açılan silaj örneklerinde kimyasal ve mikrobiyolojik analizler yapılmıştır. Yetmiş beşinci gün açılan silajlara 7 gün süre ile aerobik stabilite testi uygulanmıştır. Bu çalışmada silolama öncesi aktifleştirilen Lactobacillus buchneri inokulantı ve üre ilavesi mısır silajlarının fermantasyonun ve aerobik stabilitesini olumlu yönde etkilemiştir. aLB grubundaki silajların ham protein (HP), laktik asit (LA) değerleri artarken, asetik asit (AA), propiyonik asit (PA), pH, nötral çözücülerde çözünmeyen lif (NDF), asit çözücülerde çözünmeyen lif (ADF), hemiselüloz (HSEL) ve maya içerikleri ise düşmüştür. Silajlara aLB+ Üre ilave edilmesi silajların aerobik stabilitelerinin gelişmesini sağlamıştır. Sonuç olarak aktifleştirilen Lactobacillus buchneri ve ürenin birlikte kullanılması mısırın fermantasyon profili, kimyasal bileşimini ve aerobik stabilitesini iyileştirebilir.
Show more [+] Less [-]The Effects of Bacillus cereus, Pseudomonas putida and Mycorrhiza Applications on Root Growth of Softwood Rose Cuttings Full text
2023
Onur Sefa Alkaç | Zeliha Kayaaslan | Fulya Okatar
Growth regulators such as Indole-3-Butyric Acid (IBA) are generally used to promote root formation of rose cuttings. However, today, within the scope of sustainable agricultural practices, research studies of new materials and methods alternative to synthetic chemicals in the plant production process are gaining momentum. At the beginning of such alternative applications are plant growth-promoting rhizobacteria (PGPR) and mycorrhizal fungi, which are increasingly used today, promoting plant growth. In this study, Bacillus cereus (ZE-7), Pseudomonas putida (ZE-12) rhizobacteria and mycorrhiza (6000 ppm) were applied to 12-15 cm long softwood rose cuttings. The softwood cuttings were kept in the mycorrhiza suspension for 10 seconds and in the rhizobacteria suspension for 30 minutes and then planted in the rooting medium. In the study, in order to determine the effects of applications on steel root development; rooting rate (%), callus rate (%), decay rate (%), root number (number) and root length (cm) parameters were examined. In the results of working; the highest rooting rate (19.44%), the highest callus rate (38.89%) and the highest number of roots (8.64 units) were obtained in ZE-12 treated cuttings. In particular, rhizobacteria application showed a high effect on reducing the rate of decay in steels. The lowest decay rate in the steels was obtained from the ZE-7 bacterial strain application (8.33%) compared to the control (38.89%). As a result, it was concluded that mycorrhiza and rhizobacteria applications can be applied to rose cuttings and these applications as an alternative to IBA in rooting.
Show more [+] Less [-]Farklı Arazi Kullanım/Arazi Örtüsü Haritalarının Doğruluk Değerlendirmesi: TR21 Trakya Bölgesi Örneği Full text
2023
Bahadır Altürk
Arazi kullanım/arazi örtüsü haritalarının, gerçek yersel verilerle uyumlu olması doğru ve etkin bir arazi planlamasında çok önemlidir. Bu çalışmada, TR21 Trakya Bölgesi için kullanılabilecek, güncel, küresel ve bölgesel arazi kullanım/arazi örtüsü haritalarının doğruluk değerlendirmesi yapılmıştır. 400 referans nokta, arazi sınıflarına katmanlı rastgele olacak şekilde dağıtılmıştır. Kappa testi ile belirlenen arazi kullanım/arazi örtüsü doğruluk değerleri Copernicus, ESA, Corine düzey 1 ve düzey 2 haritaları için sırasıyla; 0,63, 0,83, 0,80 ve 0,71’dir. Sınıflandırılmış haritaların, bölgede çok fazla yer kaplayan ekilebilir tarım arazileri ve orman alanlarını iyi derecede temsil ettiği bununla birlikte maki/çalılık ve fundalık alanlarda ve mera ve çayır alanlarda doğruluk oranının düşük kaldığı sonucuna varılmıştır. Bütün haritalar birlikte değerlendirildiğinde, mekansal planlama çalışmalarında, bölgesel ölçekte ESA verilerinin, yerel çalışmalarda ise Corine düzey 2 verilerinin kullanılması çok faydalı olacaktır.
Show more [+] Less [-]Tütün Sektöründe Yeni Bir Örgütlenme Modeli: Tütün Üretim ve Pazarlama Kooperatifleri: Çelikhan Örneği Full text
2023
Necmettin Tekdemir | Özdal Köksal | Nail Acet | İlkay Dellal
Bu çalışma tütün üretim ve pazarlama kooperatiflerin sayıca fazla kurulduğu Adıyaman-Çelikhan’da yapılmıştır. Bu çalışmada, tütün üretim ve pazarlama kooperatiflerine üye olan ve üye olmayan üreticilerin sosyo-ekonomik özellikleri, işletme özellikleri ve tütün üretim ve pazarlama kooperatiflerinin geliştirilmesi ve yaygınlaştırılmasına katkıda bulunmak amacıyla, aynı köyde yaşayan kooperatife üye olan ve üye olmayan tütün üretimi yapan toplam 90 üretici oransal örnekleme yöntemi kullanılarak belirlenmiş ve yüz yüze anket çalışması yapılmıştır. Elde edilen sonuçlara göre; kooperatife üye olan üreticilerin; daha fazla sözleşme yaptıkları, daha fazla çiftçi kayıt sistemine dahil oldukları, sarmalık kıyılmış tütün mamullerinden alınan ÖTV oranını daha fazla bildikleri, ortak olma nedenlerinde “ürünleri yüksek fiyata satabilmenin ilk sırada yer aldığı”, kooperatifin en önemli fonksiyonunun ürün alımı olduğunu, kooperatifçilik konusunda eğitime ihtiyaç duydukları, teknik veya hukuki konularda ziraat odasından daha fazla bilgi aldıkları kooperatife üye olmayan üreticilerin ise, başka ürün yetiştirmeyi bilmedikleri için tütün üretimi yaptıklarını, kooperatiflerin daha iyi ve başarılı olması için devletin finansal yardım yapması gerektiğini, kooperatife üye olmak istememelerinin başlıca sebepleri arasında; mevcut kooperatifleri güvenilir olarak bulmadıklarını, başarılı olamayacaklarını belirtip, ancak bu sorunların çözülmesi halinde %83,8’i üye olabileceklerini ifade etmişlerdir. Kooperatif yöneticileri ve üyelerine hak ve yükümlülükleri ile kooperatif ve işletmecilik konularında belli periyodlarla eğitim faaliyetlerinin yürütülmesi kooperatifçiliğin devamlılığını sağlamaya katkı sağlayacaktır.
Show more [+] Less [-]Farklı Sulama Suyu Kaynaklarıyla Sulama Koşullarında Ahır Gübresi ve Biyoçarla Organik Madde İçeriği Geliştirilmiş Topraktan CO2 Salınımı Full text
2023
Caner Yerli | Üstün Şahin
Bu çalışmada toprak organik madde içeriğini iyileştirmek için toprağa ahır gübresi ve biyoçar uygulanarak farklı organik madde seviyelerinin [%1,21 (kontrol) %1,5, %2,5, %3,5 ve %4,5] elde edildiği inkübe toprağın temiz su ve arıtılmış atık suyla sulanması koşullarında bir aylık ıslanma-kuruma döngüsünde topraktan CO2 ve H2O salınımı ile toprak nemi ve sıcaklığı değerleri araştırılmıştır. Çalışmanın sonuçları kontrol uygulamasına göre ahır gübresiyle toprağın iyileştirilen organik madde içeriğinde CO2 salınımının %29’dan %146’a kadar arttığını gösterirken biyoçarın %1,5 ve 2,5 organik madde seviyelerinin kontrol uygulamasıyla istatistiksel olarak benzer olduğunu ancak biyoçarla daha fazla artan organik madde katkısının kontrol uygulamasına göre salınımı %28 ve %81 arttırdığını belirlemiştir. Arıtılmış atık suyla sulama temiz suya göre %40 daha fazla CO2 salınımıyla sonuçlanmıştır. Ahır gübresi ve biyoçarla toprağın artan organik madde katkısı topraktan daha az H2O salınımı ve daha fazla toprak nemi sağlamış ve ahır gübresinin aksine biyoçarın H2O salınımını azaltıcı ve toprak nemini koruyucu etkisi belirlenmiştir. Toprak neminin daha fazla olması nemin yüksek bulunduğu uygulamalarda toprak sıcaklığını azaltıcı bir etki ortaya çıkarmıştır. Ayrıca topraktan CO2 salınımı toprak nemi ile önemli pozitif doğrusal ilişki göstermiş ancak toprak sıcaklığıyla olan etkisi önemsiz olmuştur. Toprak organik maddesini iyileştirmek için ahır gübresi yerine biyoçarın topraktan CO2 ve H2O salınımlarını azaltıcı ve toprak nemini koruyucu özelliklerinden yararlanılması önemli bir sonuç olmakla beraber özellikle atık suyla sulama koşullarında biyoçarın çevre dostu bir uygulama olarak kullanımı bu çalışmanın sonucunda önerilebilir olarak bulunmuştur.
Show more [+] Less [-]Rasyonda Beyaz Sorgum Danesi Kullanımının Yumurtlayan Bıldırcınlarda Performans ve Yumurta Kalitesi Üzerine Etkisi Full text
2023
Mustafa Taha Çini | Osman Olgun
Bu çalışma yumurtlayan bıldırcın rasyonlarında farklı seviyelerde beyaz sorgum danesi (BSD) kullanımının performansa, kabuk kalitesine, yumurta iç kalitesine ve yumurta sarısı renk parametrelerine etkisini belirlemek amacıyla yürütülmüştür. Bu amaçla 168 adet dişi Japon bıldırcını her birinde 3 adet bıldırcın bulunan 8 tekerrürlü 7 muamele grubuna rastgele dağıtılmıştır. Muamele rasyonları %0, 5, 10, 20, 30, 40 ve 50 seviyesinde BSD kullanılarak oluşturulmuştur. Rasyonda %5 seviyesinde BSD kullanılan grubun yem tüketimi %30, 40 ve 50 seviyesinde BSD kullanılan gruba göre önemli derecede yüksek olmuş (P<0.01), ancak diğer performans parametreleri beyaz sorgum kullanımından etkilenmemiştir (P>0.05). Yumurta kabuk kalite parametrelerinden hasarlı yumurta oranı ve kabuk kalınlığı muamele gruplarından önemli derecede etkilenmiş ve hasarlı yumurta oranı %50 BSD seviyesinde önemli derece artmıştır. Yumurta iç kalite parametrelerinden sarı indeksi %5, 10 ve 20 seviyelerinde BSD kullanımı ile önemli derecede artmıştır (P<0,01). Yumurta sarısı renk parametreleri rasyonda BSD kullanımından etkilenmiş ve kontrol grubu (%0) ile karşılaştırıldığında Roche skala skoru %40, a* değeri %5 ve b* değeri %20 seviyesinden itibaren önemli derecede düşmüştür. Yumurta sarısı L* değeri ise kontrol grubu ile karşılaştırıldığında %40 ve 50 seviyelerinde BSD kullanımı ile önemli derecede artmıştır. Bu sonuçlara göre; bıldırcınların performansı ve yumurta kalitesi dikkate alındığında BSD’nin bıldırcınların rasyonlarında %30 seviyesine kadar kullanılabileceğini göstermektedir.
Show more [+] Less [-]