Refine search
Results 71-80 of 183
The Impact of Sowing Time and Biostimulant Application on Seed Production in Italian Ryegrass
2023
Nurbaki Akdağ | Süleyman Avcı
This research was performed to determine the effects of different sowing times (ST1, ST2, and ST3) and biostimulant (Pi-NFS) doses (0, 100, 250, 500 ml da-1) on seed yield components of Italian ryegrass ryegrass (Lolium multiflorum L.) in the continental condition of Eskişehir, Turkey. The results indicated that the main factors significantly affected the seed yield components except for the effect of sowing time on plant height, however, the interaction effect of these factors was significant only on the number of the reproductive tillers and seed yield. There was no significant difference between the ST1 and ST2 in terms of the number of the reproductive tillers, thousand seed weight, and seed yield. Likewise, the values of these components did not differ significantly in the doses of 250 and 500 ml da-1. The highest seed yield was derived from the dose of 500 ml da-1 at ST2 and the values obtained from the doses of 250 and 500 ml da-1 at the ST1 were in the high seed yield group. It was concluded that early sowing time and the doses of 250 to 500 ml da-1 biostimulant application resulted in high seed yield in Italian grass. On the other hand, the dose of 500 ml was more effective in case of delayed sowing time like ST2.
Show more [+] Less [-]Biochar Application: An effective Measure in Improving the Fertility Status, Carbon Stock and Aggregate Stability of Eroded Soil
2023
Onwudike Stanley Uchenna | Chris Ifeanyi Igbozurike | Peace Somachi Nwachukwu
In search for an efficient means of building up the carbon stock, improving the fertility levels and aggregate stability of tropical soils for optimum crop yield, a field study was carried using different biochars and comparing the effects with inorganic fertilizer. The biochars were palm bunch biochar (PBB), saw dust biochar (SDM) and rice mill husk biochar (RMHB). Treatments consisted of 10 t/ha palm bunch biochar + 0.25t/ha poultry manure (T1), 10 t/ha rice mill husk biochar + 0.25t/ha poultry manure (T2), 10 t/ha saw dust biochar + 0.25t/ha poultry manure (T3), 500kg/ha N.P.K 15:15:15 fertilizer + 0.25t/ha poultry manure (T4) and plot without biochar + 0.25t/ha poultry manure (T5) (control plot). These were replicated five times on experimental plots of 4m2 in a randomized complete block design. Maize (Zea mays) was used as a test crop and data obtained were statistically analyzed using analysis of variance and correlation. Soils amended with biochars significantly improved soil pH, organic carbon, exchangeable bases and base saturation than non biochar fertilized soils. Saw dust biochar increased soil carbon stock by 95.1% against NPK fertilizer plots and control. There was 19% decrease in soil bulk density and 17% increase in soil pH with application of palm bunch biochar. Amending soils with palm bunch biochar increased soil organic carbon by 51.5%. The biochars increased the values of critical level of soil organic matter, modifies clay ratio and reduced the value of clay flocculation index more than NPK fertilized soils or control. Among the treatments, rice mill husk biochar recorded the highest maize cob weight though not significant with palm bunch biochar. Therefore, applying biochars on eroded soil is an effective measure of improving the stability, soil carbon stock as well as enhancing higher maize yield than inorganic fertilizer.
Show more [+] Less [-]Gemlik Çeşidi Zeytin Fidanının Su Stresine Bağlı Bazı Morfolojik Ve Fizyolojik Değişikliklerinin Belirlenmesi
2023
Yasin Mercan | Talih Gürbüz
Bu araştırma, tarla koşullarında saksılarda yetiştirilen dört yaşlı “Gemlik” çeşidi zeytin fidanları üzerinde yapılmıştır. Araştırmada; farklı sulama uygulamalarında morfolojik ve fizyolojik parametreler göz önüne alınarak zeytin fidanlarının kuraklık stresine karşı tepkileri incelenmiştir. Araştırma, 2021 yılında, Aydın Adnan Menderes Üniversitesi Ziraat Fakültesine bağlı Araştırma ve Uygulama Çiftliğinde gerçekleştirilmiştir. Deneme tesadüf parseli deneme desenine göre 3 tekerrürlü olarak kurulmuştur. Sulama konuları, bitki su tüketiminin %20 (I20) %40 (I40) %60 (I60), %80 (I80), %100 (I100) ‘ü kadar su uygulanması şeklinde oluşturulmuştur. Çalışma sonucunda; sulama sezonu boyunca konulara uygulanan sulama suyu miktarları 16.32-81.57 L saksı-1 ve buna karşılık elde edilen bitki su tüketimi değerleri ise 19.49-85.08 L saksı-1 arasında değişmiştir. Konulara göre bitki boyunun 3.50 cm ile 11.00 cm, sürgün uzunluğunun 0.14 cm ile 12.4 cm, gövde çapının 0.70 mm ile 2.11 mm, sürgün çapının 0.53 mm ile 1.84 mm arasında değiştiği saptanmıştır. Konulara göre elde edilen yaprak oransal su içeriği değerleri %52.61 ile %71.68, stoma iletkenliği değerleri 260.29 mmol m-2 s-1 ile 535.80 mmol m-2 s-1, klorofil miktarı değerleri 78.00 ile 82.76, yaprak sıcaklığı ve hava sıcaklığı farkı ise 1.93°C ile 5.31°C arasında değiştiği belirlenmiştir. Sonuç olarak, Gemlik çeşidi zeytinin topraktaki nem eksiğine duyarlı bir bitki olduğu, morfolojik ve fizyolojik parametrelerin yetişme mevsimi boyunca sulama suyuna bağlı olarak değiştiği, bu parametrelere ilişkin elde edilen bulgular göz önüne alındığında 4 günde bir eksilen nemin %60’ının (I60) uygulanması önerilebilir.
Show more [+] Less [-]Toprak Toplulaştırmasının Kırsal Kalkınma ve Sürdürülebilirliğe Etkisi
2023
Derya Balcı | Sema Gün
Toprak toplulaştırması terimi ilk olarak on dördüncü yüzyılda Almanya’da kullanılmasına rağmen toprak parçalılığını çözmek üzere uygulamaya geçirilmesi on sekizinci ve on dokuzuncu yüzyılda olmuştur. Geleneksel olarak uygulanma biçimi aslen toprak parçalılığı sorununu çözmek olan toprak toplulaştırmasının amacı, kapsamı ve işlevi zamanla genişlemiştir. Modern uygulama biçimleri tarım, çevre, kırsal peyzaj ve köylerin yenilenmesi gibi daha geniş bir yelpazeye yayılmıştır. Bu çalışmada, toprak toplulaştırmasının tarihsel süreçte geçirdiği evrim ve bu evrimle birlikte amaç, kapsam ve işlevlerindeki farklılaşmanın kırsal kalkınma ve sürdürülebilirliğe etkileri değerlendirilmiştir. Çalışma, toplulaştırma uygulamalarının amaçlarının zamanla kırsal kalkınma araçlarına dönüştüğünü ortaya koymaktadır. Böylece toprak toplulaştırması, kırsal kalkınmayı sağlayacak önlemlerin yerine getirilmesi aracı olarak kırsal kalkınmayı ve sürdürülebilirliği destekleyen uygulamaları ortaya çıkarmıştır.
Show more [+] Less [-]Gümüş Nanoparçacıkların Sentezi, Fonksiyonları, Etki Mekanizmaları ve Et ve Et Ürünlerinin İşlenmesinde ve Muhafazasında Kullanımları
2023
Güliz Akyüz | Şule Bıyık | Hilal Soyocak | Müberra Andaç | Sadettin Turhan
Boyutları 1-100 nm arasında değişen organik ve inorganik yapılar olan nanoparçacıklar, günlük hayatımızın bir parçası olup, tarım, çevre ve tıp gibi alanlarda büyük ilgi görmektedir. Metal nanoparçacıklar arasında optik, elektriksel ve antimikrobiyal özelliklere sahip olan gümüş nanoparçacıklar (AgNP'ler) en fazla araştırılan ve kullanılan parçacıklardır. Günümüzde ileri gıda teknolojisi uygulamalarında, gıdaların besin içeriğini geliştirmek ve raf ömrünü uzatarak gıda bileşenlerinin veya nihai gıda ürününün stabilitesini artırmak amacıyla nanoparçacık ve nanoparçacık içerikli katkı maddelerinden yararlanılmaktadır. AgNP’ler, benzersiz özellikleri sayesinde patojenik mikrobiyal aktiviteye karşı mücadelede ve gıda endüstrisinde mevcut problemlerin çözümünde lider olarak görülmektedir. AgNP’ler, geniş bir patojenik bakteri spektrumunun yanı sıra antibiyotiğe dirençli bakterilerin antimikrobiyal aktivitelerini yavaşlatma konusunda da güçlü bir etkiye sahiptir. Bu derlemede, gümüş nanoparçacıkların üretiminde kullanılan fiziksel, kimyasal ve biyolojik yöntemler, parçacıkların fonksiyonları ve etki mekanizmaları, gümüş nanoparçacıkların et ve et ürünlerinde ve onların yeni nesil paketleme sistemlerinde koruyucu olarak kullanımı ayrıntılı olarak sunulmaktadır.
Show more [+] Less [-]Böceklerde Protein Çeşitliliğinin Genom Düzeyinde Analizi
2023
Mehmet Dayı
Böcekler, birçok farklı habitata uyum sağlayabilen en başarılı türlerden biridir. Böceklerin bu özelliği onların evrimsel açıdan güçlü becerilerini göstermektedir. Şimdiye kadar tanımlanan türlerin yaklaşık %80’inden fazlası Insecta’ya aittir. DNA dizisi teknolojisindeki gelişmeler ve düşük maliyet, araştırmacıların birçok böcek türünün tüm genomlarını dizilemesine izin verdi. Karşılaştırmalı genomik yaklaşımı, böceklerin hızlı ve başarılı adaptasyonunun altında yatan moleküler ve evrimsel mekanizmaları ortaya çıkarmak için güçlü araçlardan biridir. Protein aileleri ve kopya sayıları, türlerin evrimsel ihtiyaçlarını ortaya çıkarmak için kilit faktörlerden biridir. Farklı böcek taksonları kullanılarak böcek evrimi üzerine çeşitli çalışmalar yapılmıştır. Bununla birlikte, bu çalışmalar gen ailesinin evrimi ve filogenetik ilişkilere odaklandı. Bu çalışmada, protein familyalarını ve bunların kopya sayılarını ve böceklerdeki varyasyonlarını belirlemek için yirmi böcek türünün genomları incelenmiştir. Sonuçlar, böceklerin temel protein ailelerini (Reseptör proteinleri, Pkinaz, Tripsin) temel yaşam görevlerini yerine getirmek için benzer kopya numaralarıyla paylaştığını gösterdi. Ek olarak, birkaç protein ailesinin bazı türlerde farklı kopya sayılarına sahip olduğu bulundu, bu da her türün adaptasyon ihtiyacının farklı olduğunu gösterdi. Bu çalışma aynı zamanda böceklerdeki birkaç proteinin varyasyonunu da vurguladı.
Show more [+] Less [-]Acute and Subacute Toxicity of Ruta Montana Extract to Female Rats: Effect on Liver, Kidneys and Ovaries
2023
Mahdeb Nadia | Khadidja Attafi | Souha Bouhouhou | Allouni Rima | Abdelouahab Bouzidi
Ruta montana L. is an annual aromatic plant of the family rutaceae. Quantitative analysis of the methanolic crude extract of Ruta montana L. yielded 8.43%, whereas the qualitative analysis revealed the presence of alkaloid or coumarin. The Litchfield and Wilcoxon method calculated the LD50 of the crude methanolic extract of Ruta montana L. in Wistar albino female rats at 393.18 mg/kg. This allows the plant to be classified as moderately toxic. The subacute toxicity study of the methanolic crude extract of Ruta montana L. in female Wistar albino rats treated with 100 mg/kg (≈ 1/4 LD50) and intraperitoneally showed a significant increase in body weight of the rats treated at the 4th week. Animals treated and sacrificed after 30 days showed a disturbance of the relative mass of the organs. Biochemical parameters of hepatic function assessment showed a significant increase in PAL with elevation of AST and ALT, whereas those of renal function revealed a significant decrease in creatinine with an increase in urea. Hematologic parameters recorded a decrease in RBC, HGB and HCT. The histological sections of the treated rats reveal the existence of blood congestion in the central veins and liver tissues, foci of necrosis and steatosis in the liver, blood congestion and some glomerular atrophy in the kidneys, as well as blood congestions and developed follicles without oocytes in the ovaries.
Show more [+] Less [-]Traktör Tasarımında Güvenilirlik Merkezli Bakım Yönteminin Uygulanabilirliği
2023
Hakan Çekel | Ali İhsan Acar
Bu çalışmada, arazi şartlarında faydalı yük taşıyabilen ve güç kaynağı olarak kullanılabilen tekerlekli traktör önleyici bakım planlaması, Güvenilirlik Merkezli Bakım (RCM-Reliability Centered Maintenance) metodu ile yapılmıştır. Bu yöntem, traktörün kritik sistemleri için uygulanan, görevine engel olabilecek arızaların olasılıkları ile kritikliklerinin belirlenen şartlar altındaki göreve hazır olma ve görevini arızasız tamamlama (güvenilirlik) parametrelerine etkisi dikkate alarak optimumum bakımı hedefleyen bu metodun tarım işletmelerinin makina parklarındaki kritik sistemlerin görev sürekliliğinin sağlanabilmesinde önemli katkı sağlama potansiyeline sahip olduğu görülmüştür. Güvenilirlik Merkezli Bakım yönteminin traktör tasarımında kullanılabileceği sonucuna varılmıştır. Ayrıca öncelikli ele alınması gereken kritik parçaların tespitleri yapılmış ve gerekli bakım işlemleri belirlenmiştir.
Show more [+] Less [-]Genetic Insights into Poaceae Forages: A Review of Current Marker Studies
2023
Bora Bayhan | Nurettin Baran
Forage variety development for diversified environmental conditions may benefit from the use of genomic-based breeding procedures. In today's conditions, molecular markers are used by researchers in this field to track loci and genome regions in crop breeding studies. Although earlier characterization efforts yielded useful information, morphological traits and RAPD markers have limitations when used together for genetic diversity research. Different combinations of methodologies are required for diversified aims to study different forage species at the genetic level and to connect micro level traitsto macro level traits.
Show more [+] Less [-]Farmers' Views on Organic Grape Production in Adıyaman Province: Method Adoption and Problems
2023
Aybüke Kaya | Songül Salık
Healthy life in a sustainable environment is possible with accessible food production. The Covid-19 epidemic is a serious threat worldwide. This epidemic has revealed the importance of agricultural products. One of the most important areas of the epidemic affecting the whole world is exports; however, increased demand for agricultural products and exports in the epidemic process in Turkey. Turkey has a say in the trade of seedless dried grapes in the world. Seedless dried grape is on the healthy products list of the WHO. In 2019/2020, it had a share of 36% of world exports (with 246 thousand tons of export). This study was performed to evaluate their thoughts and farmers’ problems with the adoption of organic farming in Besni district of Adıyaman. The research conducted in-depth interviews with the farmers producing organic grapes. Also, a face-to-face survey was conducted with 50 farmers. According to the findings, the land width of the farmers is not much. It has an average growing area of 37.52 decares. An average yield of 1.808 kg da-1 is obtained from this area. Serious differences have been found between conventional and organic farming. Moreover, government supports, high product prices, income, health, sustainability, and environmental protection are reasons farmers switch to organic farming. However, farmers argue that organic farming is less costly than conventional farming. Access to chemicals and marketing are major problems. As a result, farmers should be informed about organic farming. Additionally, it is thought that these studies will increase the productivity and product quality of the farmers. It is predicted that it will prevent rural to urban migration in the region.
Show more [+] Less [-]