Refinar búsqueda
Resultados 61-70 de 426
Comparison of Biodynamic and Organic Agriculture Texto completo
2018
Özlem Çakır | Hilal Yıldız | Neva Karataş
Modern agricultural applications contain various biologic physical and chemical process steps to maximize the durability and fertility of the products. Because of the apprehensions that come out as a result of increase in usage of chemical input in these processes, some alternative concepts have been come to exist for modern agricultural applications. Even these approaches match with traditional applications, they differ by their some outstanding features. By the help of industrial devolution in 18TH century, the increasing popularity and global warming caused the people to notice the ecologic deformation on the earth and accordingly saving the ecology and the earth became one of the main topics of current issues. The biodynamic agriculture system is founded in 1924 by Rudolf Steiner (philosopher) and E. Pfeiffer (agronomist) and built on an anthropologic theory that based on human-nature-universe concept. Biodynamic agriculture is familiar with organic agriculture. Mainly both of them are originated by oppositional perspective on using chemical input (manure, pesticide, herbicide, hormone e.g.). The main dissimilitude of biodynamic agriculture with organic apart from philosophical and historical aspects is, using the biodynamic preparations includes some minerals or specific herbs those are fermented with animal organs. In this review study, the differences between organic and biodynamic agriculture are analysed by emphasizing the main advantages of biodynamic agriculture.
Mostrar más [+] Menos [-]Yumurtlamanın Son Dönemindeki Yumurtacı Tavukların Rasyonlarına Bor (Ortoborik Asit) İlavesinin Bazı Yumurta Sarısı Parametreleri Üzerine Etkisi Texto completo
2018
Hacer Kaya | Muhlis Macit
Yumurtacı tavuk rasyonlarına farklı seviyelerde Bor (orthoborik asit) ilavesinin bazı önemli yumurta sarısı parametreleri üzerine etkisini tespit etmek amacıyla yürütülen çalışmada, 62 haftalık 288 adet Lohman yumurtacı ticari hibrit 12 hafta boyunca 0, 50, 75 ve 150 mg/kg seviyelerde B içeren dört farklı rasyonla yemlenmişlerdir. Araştırma 18 tekerrürlü olarak yürütülmüş ve her bir tekerrürde 4 adet tavuk bulundurulmuştur. Araştırma boyunca 16 saat aydınlatma programı uygulanmış, yem ve su ad-libitum olarak verilmiştir. Yumurta sarısı lipid bileşenlerinden polarlipid, hidrokarbon+kolesterol esteri ve serbest yağ asidi oranları muameleden etkilenmemiştir. Toplam lipid içerisindeki triaçilgliserol oranı azalırken; total kolesterol, diaçilgliserol oranları ve yumurta sarısı lipid peroksidasyon düzeyleri artmıştır. Rasyona Bor (B) ilavesi yumurta sarısı protein profilinde, farklı moleküler ağırlıktaki proteinleri farklı seviyelerde etkilemiştir. Sonuç olarak, yumurtlamanın son döneminde bulunan tavukların rasyonlarına değişik miktarlarda B ilavesi yumurta sarısı lipid bileşimi ve protein miktarı ile lipid peroksidasyonunu önemli derecede etkilemiştir. Sonuç olarak, yumurtacı tavuk rasyonlarına farklı seviyelerde B ilavesinin bazı yumurta sarısı parametreleri üzerine etkisini açıklığa kavuşturmak için gelecekte konu ile ilgili daha fazla araştırma yapılması gerektiği kanaatine varılmıştır.
Mostrar más [+] Menos [-]Şalgam Suyu Üretiminde Gerçekleştirilen Havuç Fermantasyonu Sırasında Mikrobiyal Değişim Üzerine Sıcaklığın Etkisi Texto completo
2018
Akkız Çankaya | Hasan Tangüler
Ülkemize özgü geleneksel fermente bitkisel ürünlerimizden biri olan şalgam suyu üretimi ile ilgili standart bir teknik ve kullanılan sıcaklık bulunmamaktadır. Bununla beraber Adana, İçel, Hatay gibi illerimizde oldukça popüler olan şalgam suyu üretiminde genellikle endüstriyel boyutta geleneksel yöntem adı verilen bir yöntem kullanılmaktadır. Bu çalışmada, şalgam suyu üretiminde geleneksel yöntem kullanılarak farklı sıcaklığın mikrobiyal flora üzerine etkisine bakılmıştır. Bu amaçla öncelikle hamur fermantasyonu gerçekleştirilerek ekstrakt elde edilmiş ve ardından diğer hammaddeler ile karıştırılarak havuç fermantasyonu farklı sıcaklıklarda (10°C, 22°C ve 35°C) gerçekleştirilmiştir. Denemelerde fermantasyon sırasında ortamda bulunan laktik asit bakterileri (LAB), toplam mezofil aerob bakteri (TMAB), koliform bakteri (KB) ve toplam maya (TM) sayıları belirlenmiştir. Fermantasyonun başlamasıyla beraber LAB, TMAB ve TM sayılarında artış ve KB sayısında bir azalma gözlenmiştir. İlave olarak farklı sıcaklık uygulaması, havuç fermantasyonunun süresi üzerinde de önemli derecede etkiye neden olmuştur. Sıcaklık arttıkça fermantasyon süresi kısalmıştır.
Mostrar más [+] Menos [-]Antalya İli Otbiçen Faunası (Arachnida: Opiliones) Texto completo
2018
İlkay Çorak Öcal
Antalya ilinin otbiçen faunası 2005-2009 yılları arasında ilkbahar, yaz ve sonbahar aylarında bölgenin vejetasyon tipleri, habitatı, rakımı ve denize olan uzaklığı gibi faktörler dikkate alınarak incelenmiştir. Çalışmada 538 dişi, 186 erkek ve 46’si nimf olmak üzere toplam 770 adet otbiçen incelenmiştir. Ergin bireylere ait örneklerin sistematik ve biyoekolojik yönden değerlendirilmesi sonucu, 5 familya içinde 19 otbiçen türü tespit edilmiştir. Bu araştırmada Leibunum albigenum türü Türkiye otbiçen faunası için yeni kayıttır.
Mostrar más [+] Menos [-]Exploration of Anionic Detergent Pollution in Sırakaraağaçlar Creek (Sinop-Black Sea Region) Texto completo
2018
Ayşe Gündoğdu | Erdi Gültepe | Uğur Çarlı
The study was carried out between May 2014 and April 2015 with the aim of determining the anionic detergent pollution and some physico-chemical properties PH, temperature, conductivity, salinity, dissolved oxygen (DO), total hardness (TH), chemical oxygen demand (COD), PO4-3-P, total nitrogen (TN)] of the Sırakaraağaçlar creek in Sinop. According to the results of one year measurement, it was established that the minimum and maximum values of the anionic detergent concentration vary between 0.02 and 0.98 mg/l, respectively. The results were classified according to Turkey’s Water Quality Management Regulation criteria (2008 and 2016). Sırakaraağaç creek water has been determined high quality water and slightly dirty water (class I and II) acording to the pH, temperature and phosphorus concentrations. It was found to be high quality water in terms of total nitrogen and COD parameters. Additionally, creek water is equivalent to polluted water (class II and III) according to anionic detergent concentration and DO values. High anionic detergent and low oxygen content can pose a hazard to sensitive aquatic organisms. Thus, the creek is especially under pressure in terms of anionic detergent and DO. Results of this study showed that the sources of pollution threatening the creek may be primarily the environmental factors that include human and agricultural activities.
Mostrar más [+] Menos [-]Osmaniye İlindeki Tahıl Depolarının Mevcut Durumu ve Yapısal Özelliklerinin Belirlenmesi Texto completo
2018
Serpil Gençoğlan | Didem Besen | Cafer Gençoğlan
Bu çalışmanın amacı, Osmaniye ilinde bulunan tahıl depolarının mevcut durumu ve yapısal özelliklerini belirlemek, karşılaşılan sorunlara çözüm önerileri sunmaktır. İlde 2015 yılı kayıtlarına göre 225 adet tahıl deposu bulunmaktadır. Anket yapılacak işletme sayısı Oransal Örnekleme Yöntemi ile 142 adet olarak hesaplanmıştır. Anketler bu işletmelerde 2016 yılında yapılmış ve değerlendirilmiştir. Osmaniye ilinde tahıl depolarının %99,3’ü özel teşebbüslere, %0,7’si ise devlet kuruluşlarına aittir. Bunların %89,4’ü kâgir, %10,6’sı ise çeliktir. Sadece çelik depolar projelidir. Depolama süresi depoların %42,2’sinde 2-4 ay, %46,6’sında 5-8 ay, %11,2’sinde ise 9 ay ve daha fazladır. Depoların %50’sinde doğal, %10,6’sında mekanik havalandırma, %39,4’ünde ise havalandırma bulunmamaktadır. Duvarlarda ve çatıda yalıtım malzemesi yoktur. Çatı şekli depoların %38’inde beşik, %51,4’ünde düz tavan, %10,6’sında ise koniktir. Tahıl depolarının tamamında jeneratör bulunmamaktadır. Kâgir depoların duvarlarında çatlaklar ve nemden dolayı kabarmalar, küflenmeler gözlenmiştir. Havalandırma pencerelerinin boyutlarının yetersiz hatta bazı depolarda havalandırma pencerelerinin olmadığı tespit edilmiştir. Nem ölçüm aleti, depoların sadece %30,3’ünde, sıcaklık ölçüm aleti ise %14,1’inde bulunmaktadır. Elde edilen sonuçlardan Osmaniye ilinde yeterli depo bulunmadığı belirlenmiştir. Çelik siloların kurulumunun kolay ve depolama kapasitesinin yüksek olması, kısa zamanda inşa edilmesi, zaman ve iş gücünden tasarruf sağlaması nedeniyle Osmaniye ilinde kurulması önerilmektedir.
Mostrar más [+] Menos [-]Cüce Hamsterlerin (Phodopus roborovskii) Genital Dokularında Androjen Reseptör Lokalizasyonu Texto completo
2018
Fatih Mehmet Gür | Sema Timurkaan | Saime Betül Baygeldi | Zait Ender Özkan | Yeşim Aslan Kanmaz | Hatice Emel Gür | Ramazan İlgün | Berrin Gençer Tarakçı
Androjenler hedef dokulardaki etkilerini esas olarak androjen reseptör (AR) aracılığıyla gösterirler. Bu çalışmada dişi ve erkek cüce hamster genital dokularında AR lokalizasyonu araştırıldı. Mevcut çalışmada 6 adet dişi, 6 adet erkek hayvan kullanıldı. Anestezi sonrası, çalışılacak dokular, hızlı bir şekilde vücuttan uzaklaştırılarak %10’luk tamponlu nötral formalinde tespitin ardından parafine gömüldü. Kesitler, mikrodalga ışınımlı “antijen retrieval” tekniği uygulandıktan sonra immunohistokimyasal yöntemlerle boyandı. AR pozitif immunboyanma testis, kaput epididimis, prostat bezi ve vezikula seminalis dokularında yalnızca hücre çekirdeklerinde gözlenirken, ovaryum ve ovidukt dokularında hücrelerin bir kısmında sitoplazmada bir kısmında ise çekirdekte gözlendi. Cüce hamster erkek ve dişi genital dokularındaki AR lokalizasyonu, diğer türlerle benzerdi. Genital dokularda AR varlığı, androjenlerin bu dokular için elzem olduğu görüşünü desteklemektedir.
Mostrar más [+] Menos [-]Tüketicilerin Sert Kabuklu Kuruyemiş Tüketim Alışkanlıkları ve Satın Alma Davranışlarının Belirlenmesi: Siirt İli Örneği Texto completo
2018
Merve Kardeş | Koray Özrenk | Mustafa Terin
Çalışmanın amacı, Siirt ili kentsel alanda tüketicilerin sert kabuklu kuruyemiş tüketim alışkanlıkları ve satın alma davranışlarını belirlemektir. Çalışmanın ana materyalini Siirt ili kentsel alanda yaşayan 150 tüketiciden anket yoluyla toplanan veriler oluşturmaktadır. Verilerin analizinde, frekans tabloları ve tüketicilerin ailelerinde yeterli miktarda kuruyemiş tüketip tüketmedikleri düşüncesi logit model yardımıyla analiz edilmiştir. Araştırmada, ankete katılanların %62,7’si erkek, %63,3’ü 25-40 yaş grubunda, %64,0’ü evli, %62,0’si 2001-4000 TL gelir grubunda, %49,3’ü ailede yeterli miktarda kuruyemiş tüketildiği, %56,0’sı kuruyemiş tüketiminin faydaları hakkında bilgiye sahip olduğu ve %78,7’sinin kuruyemişi, kuruyemişçilerden satın aldığı belirlenmiştir. Çalışmada ayrıca ailede yeterli miktarda kuruyemiş tüketildiğini düşünme ile kuruyemiş tüketmenin faydalarını bilme arasında pozitif, cinsiyet arasında ise negatif bir ilişkini olduğu tespit edilmiştir.
Mostrar más [+] Menos [-]The Effects of Licorice Root Powder (Glycyrrhriza glabra) on Performance, Serum Parameters, Egg Yolk Cholesterol and Antioxidant Capacity of Laying Japanese Quail Texto completo
2018
Sibel Canoğulları Doğan | Zeynep Erdoğan | Ahmet Şekeroğlu | Mikail Baylan | Altuğ Küçükgül
This study was conducted with the objectives to determine the effects of licorice root powder (Glycyrrhriza glabra) on performance, serum parameters, egg yolk cholesterol and antioxidant capacity in laying Japanese quail. Two hundred and forty 10-wk-old Japanese quails were randomly assigned to four dietary groups, each one four times replicated with fifteen quails per dietary groups. Control group fed the basal diet; other groups were fed basal diet supplemented with 0, 0.5, 1.0 and 1.5% licorice root powder. There were no significant differences in terms of final live weight, feed intake, feed conversion ratio, egg weight, serum cholesterol, triglyceride and High-Density Lipoprotein (HDL) concentration between treatment groups. Egg production was higher in control group and 0.5% licorice root powder supplemented groups. 1.0% licorice root powder supplemented group had lower egg production rate. Licorice root powder supplementation decreased Low Density Lipoprotein (LDL) concentration and increased glucose concentration significantly. Licorice root powder supplementation increased total antioxidant status (TAS) and reduced total oxidant status (TOS) and oxidative stress index (OSI). It was concluded from this study that supplementation of licorice root powder at the level of 0.5, 1.0 and 1.5% to the feed of laying quails had no adverse effects on performance. Licorice root powder supplementation can be used to reduce cholesterol level and increase antioxidant status in quails.
Mostrar más [+] Menos [-]Consumers’ Subjective and Objective Knowledge Levels About Genetically Modified Foods: Case Study of Hatay City Texto completo
2018
Ahmet Duran Çelik | Erdal Dağıstan
The relationship between an individual’s actual knowledge and their self assessed knowledge about an issue is an important factor on consumer’s behaviour. The effect of the knowledge factor on consumer decision making is evaluated by two approaches which are objective (real knowledge) and subjective (self assessed) knowledge. In certain studies it was found that in some situations consumers believe they know more than they actually do about a topic; and they may make their decisions based upon the knowledge they assume is correct, whether it is true or not. This study aimed at determining the relationship between the objective and subjective knowledge about GM foods of consumers who live in the Hatay city centre. According to the research results; even though around 70% of the consumers thought that their knowledge about GM foods were ‘’enough, or relatively enough’’, correct response ratios of the four questions that were based on specific knowledge were quite low. In other words, consumers were overconfident about their knowledge of GM foods. Also, there was no correlation found between consumer’s purchase intention and knowledge level.
Mostrar más [+] Menos [-]