Refinar búsqueda
Resultados 91-100 de 195
Comparison of Nonlinear Functions to Define the Growth in Intensive Feedlot System with XGBoost Algorithm
2024
Demet Çanga Boğa | Mustafa Boğa | Cem Tırınk
The aim of this study was to define the growth by using nonlinear functions in intensive feedlot system with XGBoost algorithm. To achieve this aim, five nonlinear functions were implemented. To implementation of the study, Brown Swiss (n=41) and Simental (n=95) breed were used. Each nonlinear functions were examined for each breed. According to the results of the nonlinear functions, logistic model was the best prediction model for defining the growth of each breed. In this study, the parameters in the best prediction model were calculated individually and the relationship of these parameters with body weight was evaluated with the XGBoost algorithm. Model comparison criteria such as standard deviation ratio (SDratio), Pearson’s correlation coefficient (PC), determination of coefficient (R2) and Akaike’s information criteria (AIC) were used to evaluate the XGBoost algorithm. In conclusion, the XGBoost algorithm can be an effective and optional approach that allows breeders to estimate live weight from growth parameters. This algorithm can operate on large data sets with high accuracy and speed, leading to significant improvements in agricultural productivity and animal health management. XGBoost enables more accurate predictions by analyzing the effects of various characteristics (e.g., nutritional level, breed, age). Therefore, this method can be used to determine critical parameters such as body weight in animal breeding practices, serving as a powerful support tool for operational decisions.
Mostrar más [+] Menos [-]Contribution of Some Agro-Food Processing By-products to Chicken Sausages
2024
Zeynep Akşit | Hüseyin Gençcelep
In this study, some agro-food processing by-products were evaluated as novel food ingredients, that meet the consumer's demand for natural ingredients, and their contributions to chicken-type sausage production were examined. Sausages were formulated with 3% quince waste (QS3), 3% grapefruit waste (GS3), 2% tomato waste (TS2), and 3% tomato waste (TS3). Other ingredients were fresh breast chicken meat, beef tallow, spice mix, ice, NaCl, and NaNO2. Proximate composition and sensory analyses were conducted before the storage. Water activity, pH, TBARS, purge accumulation, and microbiological analyses were performed during the storage. QS3, TS2, and TS3 treatments got appreciated (7.0-7.4 out of 10) sensory scores, while GS3 scored low acceptability (4.0 out of 10) points. Adding food waste significantly reduced purge accumulation; the average purge accumulation of the control sample was 3.70% which is approximately two times higher than food waste added samples. The average TBARS value of the control sample was determined as 0.31 mg MA/kg, and the food waste-added samples were found between 0.57-0.65 mg MA/kg during storage. Total mesophilic aerobic bacteria and yeast-mold load were higher in TS2 and TS3 products; microbial load and TBARS values of food waste affected the product quality. Also, water activity, microbial growth, and purge accumulation amount affected each other during storage.
Mostrar más [+] Menos [-]GST Enzyme Content of Wheat Landraces and Comparison with Modern Varieties
2024
Aziz Öz | Alaettin Keçeli
The development of high-yielding modern wheat varieties to feed the growing population has had a negative impact on the production of ancestral and landrace crops. The use of modern varieties, which are very deficient in vitamins, minerals, antioxidants, and flavonoids, has caused people to turn to old varieties due to health problems that arise over time. In this study, which aimed to determine the glutathione S-transferase (GST) enzyme activity of registered varieties and landraces, the differences between the protein values and GST enzyme activity values of wheat were found to be statistically significant. When protein values were analysed among wheat varieties, einkorn wheat had the highest value with 15.53 mg/ml, and KUNDURU-1149 had the second highest value with 13.52 mg/ml. The lowest protein values were found in wheat landraces. Lr-4 had the highest GST enzyme activity with 299.7 mmol/min/mg protein and Lr-10 with 265.3 mmol/min/mg protein. A negative and high correlation was found between wheat protein values and GST enzyme activity, and it was determined that landraces were prominent in terms of GST enzyme activity.
Mostrar más [+] Menos [-]Bazı Gıda Koruyucuları ve Farklı Ambalaj Materyalinin Kaymağın Raf Ömrü Üzerine Etkisi
2024
Aslınur Baykuş | Elvan Ocak | Şerif Sarımurat
Bu çalışmada üç farklı konsantrasyonda iki farklı gıda koruyucusu [askorbik asit (100, 250, 500 ppm) ve potasyum sorbat (1500, 2000, 3000 ppm)] ve yenilebilir kaplama kullanılarak hazırlanan kaymakların çeşitli özellikleri incelenmiştir. Araştırmanın 1., 7., 14. ve 21. günlerinde kaymakların kimyasal, mikrobiyolojik ve duyusal analizleri yapılmıştır. Yapılan kimyasal analizlerde pH, titrasyon asitliği ve yağ analizlerinin ortalama sonuçları sırasıyla %5,99, %0,05 ve %65,3, peroksit ve TBA analizlerinin sonuçları ise 1,75 meq O2 / kg ve 0,14 mg malonaldehit/kg yağ olarak bulunmuştur. Mikrobiyolojik analizlerde ise TMAB, toplam maya-küf, lipolitik bakteri sayılarının ortalama sonuçları sırasıyla 2,30, 1,83 ve 2,35 log kob/g olarak belirlenmiştir. Duyusal değerlendirmede 6 panelistin görüşleri sonucunda tespit edilmiş olup görünüş, renk, koku, tat-aroma, kıvam ve genel kabul edilebilirlik kriterlerinin ortalama sonuçları sırasıyla 8,36, 8,06, 7,65, 7,46, 8,86 ve 7,86 olarak bulunmuş ve değerlendirme sonucunda kaymak örnekleri çok iyi ve mükemmel değerler almıştır. Yapılan bu çalışma ile elde edilen sonuçlar doğrultusunda kaymağın raf ömrünün duyusal kriterlerini koruyarak uzatıldığı belirlenmiştir.
Mostrar más [+] Menos [-]Türkiye`deki İstilacı Kınkanatlılar (Insecta: Coleoptera) Üzerine Analiz ve Değerlendirme
2024
Aysel Kekillioğlu | Zekerya Bıçak
Dünya üzerinde yaşayan en kalabalık canlı grubu olan böcekler, doğal yaşam alanlardan başka yerlere taşınmaları durumunda önemli sorunlara neden olabilmektedirler. Son elli yılda Türkiye’de başka ülkelerden ve hatta kıtalardan taşınan böcek ve mantarların da aralarında bulunduğu birçok biyotik unsur önemli düzeyde hasara neden olmuş ve olmaya da devam etmektedir. Bu çalışmada, Türkiye’den kayıtları belirtilen ve istilacı olduğu tespit edilen Coleoptera takımına ait; Phoracantha semipunctata (Fabricius, 1775), Phoracantha recurva (Newman, 1840), Cordylomera spinicornis (Fabricius, 1775), Xylotrechus stebbingi (Gahan, 1906), Phryneta leprosa (Fabricius, 1775), Anoplophora chinensis (Forster, 1771), Anoplophora malasiaca (J. Thomson, 1865), Batocera rufomaculata (De Geer, 1775), Dendroctonus micans (Kugelann, 1794), Rhynchophorus ferrugineus (Olivier, 1790), Leptinotarsa decemlineata (Say, 1824), Harmonia axyridis (Pallas, 1773), ve Xylosandrus compactus (Eichhoff, 1875) taksonlarının; taksonomisi, biyomorfolojisi ekofaunası, Türkiye ve dünyadaki dağılımı belirtilerek, ülkemizdeki istilacı türlerin varlığı, etki alanları ve riskleri analiz edilerek değerlendirilmeleri amaçlanmaktadır.
Mostrar más [+] Menos [-]Bıldırcın Karma Yemlerine Katkı Maddesi Olarak Brokoli Tozu Kullanımının Performans ve Yumurta Kalitesine Etkisi
2024
Ahmet Engin Tüzün | Esra Tuğçe Gül | Osman Olgun | Alpönder Yıldız
Bu çalışma brokoli çiçeği tozunun yumurtlayan bıldırcınların rasyonlarında katkı maddesi olarak kullanımının performans ve yumurta kalitesine etkisini incelemek amacıyla yürütülmüştür. Çalışma 16 haftalık yaşta, toplam 54 adet dişi bıldırcın ile 6 tekerrürden oluşan 3 muamele grubunda yürütülmüş olup her tekerrüre 3 adet bıldırcın yerleştirilmiştir. Muameleler bazal rasyona 0, 5 veya 10 g/kg seviyelerinde brokoli çiçeği tozu ilavesiyle oluşturulmuştur. Bıldırcınlar muamele rasyonları ile 8 hafta boyunca serbest olarak yemlenmişlerdir. Çalışma sonucunda rasyona brokoli tozu ilavesi bıldırcınların canlı ağırlık, yumurta verimi, kabuk ağırlığı, kabuk kalınlığı, yumurta sarı ve ak indeksleri ile Haugh birimi ve yumurta sarısı L* değerini etkilememiştir. Rasyona brokoli tozu ilavesi ile bıldırcınların yem tüketimi azalmıştır. Yumurta kitlesi brokoli tozunun 5 g/kg seviyesi ile düşmüştür. Rasyona 10 g/kg seviyesinde brokoli tozu ilavesi ile yumurta ağırlığı, yumurta sarısı a* ve b* değerleri artmış, yemden yararlanma oranı ise azalmıştır. Bu sonuçlara göre yumurtlayan bıldırcın rasyonlarına 10 g/kg seviyesinde brokoli tozu ilavesi kabuk kalitesini etkilemeksizin performansı ve yumurta sarısı rengini iyileştirmede etkili olmuştur.
Mostrar más [+] Menos [-]Mikrodalga Destekli Damıtma Sistemi Kullanılarak Anadolu Adaçayı (Salvia fruticosa MILL.) Bitkisinin Sap ve Yapraklarından Elde Edilen Uçucu Yağ Sonuçlarının Karşılaştırılması
2024
Abdullah Genç | Habib Doğan
Bu çalışmada öncelikle endüstriyel boyutta bir damıtma sistemine mikrodalga desteğinin nasıl sağlanacağı noktasında benzetim çalışmaları yapılmış ve endüstriyel boyutta bir MDD sistemi tasarlanmıştır. Damıtma kazanına 4´3 adet magnetron yerleştirilerek mikrodalga desteği sağlanmıştır. Adaçayı bitkisinin testleri hem geleneksel hem de bu MDD sistemi kullanılarak gerçekleştirilmiştir. Ayrıca, adaçayının sap ve yapraklarıyla birlikte damıtılması veya sadece yapraklarının damıtılarak elde edilen uçucu yağ sonuçları karşılaştırılmıştır. Damıtma sonucu elde edilen uçucu yağların kimyasal analizleri GC-MS cihazı ile yapılmış ve önerilen sistemin damıtma süreçlerine etkileri değerlendirilmiştir. Elde edilen sonuçlara göre, herba kullanılan iki farklı durum için MDD sistemiyle elde edilen yağ verimi geleneksel sisteme göre %10 artmıştır. Herba ve yaprak ayrı ayrı MDD sistemi kullanılarak destile edilmiştir ve sadece yaprakların damıtılması durumunda verim artışı %100 den fazla olmaktadır. Kimyasal bileşenlerdeki değişimler detaylı olarak incelenmiştir.
Mostrar más [+] Menos [-]Yapay Aydınlatma Şiddeti ve Süresinin Hidroponik Tekniği İle Yetiştirilen Fesleğen Bitkisinin Verimine Etkisi
2024
Uğur Yegül | Burak Şen
Bu çalışmada aydınlatma veriminin en yüksek olduğu spektrum olan soğuk beyaz ve tam spektrum ışık kullanılarak farklı ışık şiddetleri ve sürelerinin geniş yeşil ve kırmızı yapraklı fesleğen bitkilerinin (Ocimum basilicum) gelişimi ve verimi üzerindeki etkisi araştırılmıştır. Toplamda 13,5 m2 lik alanda gerçekleştirilen çalışmada, 27 ayrı, 0,5’ er m2’ lik deneme parsellerinde farklı yapay aydınlatma şiddeti ve süreleri uygulanarak azot denge indisi (NBI) ve hasat sonrasında elde edilen verim değerlerinin arasındaki ilişkiler istatistiksel olarak değerlendirilmiştir. Çalışmada aydınlatma şiddeti faktörünün (AŞF) üç seviyesi, fotosentetik foton akı yoğunluğu (PPFD) olarak sırasıyla, 165,6 µmol m-2 s-1, 248,4 µmol m-2 s-1 ve 331,2 µmol m-2 s-1 ile aydınlatma süresi faktörünün (ASF) üç seviyesi (12-16-20 saat gün-1) denenmiştir. Elde edilen sonuçlara göre geniş yeşil yapraklı fesleğen bitkisi için 331,2 µmol s-1 aydınlatma şiddeti faktörü ve 20 saat gün-1 aydınlatma süresi faktörlerinde, geniş kırmızı yapraklı fesleğen bitkisi içinse 331,2 µmol s-1 aydınlatma şiddeti faktörü ve 12 saat gün-1 aydınlatma süresi faktörlerinde en yüksek verim değerleri elde edilmiştir.
Mostrar más [+] Menos [-]Ordu İlindeki Anıt Ağaçlar ve Bağlantılı Ekoturizm Rotaları
2024
Eda Şentürk | Pervin Yeşil
Anıt ağaçlar, korunması gereken doğal miraslardır. Fiziksel ve sosyo-kültürel özellikleri ile sıradan ağaçlardan ayrılırlar. Bir ağacın yüksekliği, taç çapı, gövde çapı ve yaş ölçümleri, ilginç kök ve gövde oluşumları, dağılım alanının aşırı sınırlarda bulunması ve yörede ağaca atfedilen hikayeler, tarihte özel bir yerinin bulunması o ağacı olağanüstü yapan özelliklerdir. Doğanın mirası olarak adlandırılan bu ağaçlar, bilimsel çalışmalarda kullanılabilir, insanların çevre bilincini arttırabilir ve ekoturizm faaliyetlerine katkı sağlayabilir. Bu nedenle anıt ağaçların belgelenmesi ve korunması gerekmektedir. Bu çalışmada Ordu İli sınırları içerisinde tescillenmiş 49 adet anıt ağaç, bulundukları çevre ile birlikte değerlendirilmektedir. Çalışmada kullanılan verilere Sit Alanlar Yönetim Sistemi (SAYS)ve 2022 yılı Çevre Durumu Raporundan ulaşılmıştır. Tescillenmiş anıt ağaçların nitelik ve nicelik bilgileri ile elde edilen bulgular, bulundukları konum ve güzergâh bilgileri ve ekoturizme katkı sağlayan diğer kaynak değerleri hakkında bilgi verilmiştir. Güzergahlar ve diğer doğal kaynakların birbirleri ile uzaklıkları dikkate alınarak Coğrafi Bilgi Sistemleri (CBS) ortamında rota oluşturulmuştur. Yapılan çalışma mevcut anıt ağaçların korunması ve tanıtılmasına katkı sağlamayı hedeflemektedir. Ayrıca, anıt ağaçlar hakkında bilinç oluşturmayı amaçlamaktadır.
Mostrar más [+] Menos [-]Zenginleştirilmiş Çevre Şartlarının Beç Tavuklarında Performans, Davranış, Kesim, Karkas ve Et Kalite Özelliklerine Etkisi
2024
Murat Karataş | Mehmet Akif Boz
Bu çalışmada beç tavuklarına kapalı yetiştirme şartlarında uygulanan çevresel zenginleştirmenin besi performansı, kesim ve et kalite özellikleri ile bazı davranış özelliklerine etkilerinin ortaya koyulması amaçlanmıştır. Çalışma, Yozgat Bozok Üniversitesi BOZOKTUAM Yerköy Hayvancılık işletmesinde yürütülmüş olup, hayvan materyalini 200 adet günlük yaşta beç tavuğu oluşturmuştur. Bu çalışmada, çevresel zenginleştirme uygulanan ve uygulanmayan iki farklı muamele grubu oluşturulmuştur. Beç tavukları her iki muamele grubunda da 5 tekerrürlü olarak altlıklı yer sisteminde yetiştirilmiştir. Çevresel zenginleştirme grubunda tüneme tahtaları, taş materyalleri ve yeşillik yemliği objeleri yer almıştır. Beç tavukları kuluçkadan çıkıştan sonra muamele gruplarına rastgele dağıtılmış ve 13 haftalık kesim yaşına kadar aynı kümes ortamında büyütülmüştür. Çevresel zenginleştirme uygulanan grupta daha düşük kesim ağırlığı gerçekleşmiş ve yemden yararlanma oranı 10 ve 12 haftalık yaşta kontrol grubunda daha iyi bulunmuştur. Kesim ağırlığı ve sıcak karkas ağırlığı çevresel zenginleştirme uygulanan grupta daha düşük bulunmuştur. Çevresel zenginleştirme uygulanan beç tavuklarında daha yüksek eşinme, koşma, yem yeme ve su içme, kabarma ve kanat çırpma ile tüy temizleme davranışı gözlenmiştir. Tüy gagalama davranışı ve yatma davranışı ise çevresel zenginleştirme uygulanmayan (kontrol grubu) beç tavuklarında daha yüksek bulunmuştur. Bu çalışma kapalı ortamda yetiştirilen beç tavuklarında çevresel zenginleştirme uygulamalarının genel performans, karkas ve et kalite özelliklerinde önemli bir değişime neden olmadan doğal davranışların sergilenme düzeyini artırarak daha yüksek bir refaha katkı sağlayabileceğini ortaya koymuştur.
Mostrar más [+] Menos [-]