Affiner votre recherche
Résultats 1-10 de 21
Aydın İli Pamuk Üretiminde Bitki Koruma Sorunları
2024
Ayşe Yeşilayer | Bilge Gözener | Cengizhan Ünal
Pamuk üreticileri ile yapılan anket çalışması Aydın’ın Koçarlı ilçesinde 2023 yılında 50 çiftçi ile birebir görüşülerek yürütülmüştür. Anket toplam 34 sorudan oluşmakta olup 17’si yabancı otlar ve bitki koruma sorunları ile ilgilidir. Çalışmada elde edilen bulgulara göre; üreticilerin tamamı erkektir ve %32’si ilk okul mezunudur. Çalışmada pamukta bitki koruma sorunları ile ilgili verilere bakıldığında; yabancı ot olarak en çok Kanyaş (Sorgum halepense) (%41) ve Köpek üzümü- Solanum nigrum en az ise Yapışkan otu- Setaria verticillata (%4) ile süpürge otu-Descurainia sophia (%2)’nun sorun olduğu görülmüştür. Çiftçiler zararlı olarak iki noktalı kırmızıörümcek (Tetranchus urticae) (%38) ve afit (%28)’in en yoğun olarak görüldüğünü ve problem olduklarını belirtmişlerdir. Çalışma sonunda çiftçilerin bitki koruma sorunları hakkında yeterince bilgi sahibi olmadıkları, bu konularla ilgili gerekli yerlere danışmadıkları, pestisit kullanımı ve uygulama sırasında veya sonrasında da gerekli tedbirleri almadıkları belirlenmiştir.
Afficher plus [+] Moins [-]Current Status of Aquarium Fish (Ornamental Fish) Enterprises During the Pandemic Period (Elazig City Sample)
2022
Hilal Bulut | Ebru İfakat Özcan
This study was carried out in order to reveal the situation of aquarium sales enterprises in Elazig and to determine their problems. In the study, a total of 14 enterprises (aquarist) were asked questions by the survey method. It has been determined that a significant part of the existing enterprises is located in the center of Elazig (93%), all of them continue to operate as tenants and their operating periods are over 5 years. It has been noted that 86% of the personnel working in the enterprises are male and 14% are female. It was determined that the most sold fish species in the research area were 2 fish species belonging to 2 families. It has been observed that one of the important problems in aquarium businesses is fish diseases. It has been determined that 93% of the fish sales of the Covid-19 pandemic period were negatively affected and 7% were positively affected.
Afficher plus [+] Moins [-]Probiyotik Ürünlerin Tüketim Alışkanlıklarının Belirlenmesi
2019
Savaş Aslan | Recep Kara | Hilmi Yaman
Probiyotik gıdalar, sindirim sisteminin çalışmasına yardımcı olan canlı mikroorganizmaları içeren gıdalardır. Bu gıdaların tüketimi sağlığın korunmasına ve bağışıklık sisteminin güçlenmesine olumlu katkı sağlamaktadır. Yapılan bu çalışma, probiyotik ürünlerin tüketim durumu ile tüketicilerin probiyotik ürünler hakkındaki bilgi düzeyini saptamak amacıyla yapılmıştır. Araştırma sonucunda ankete katılan bireylerin %51,7’si bayanlardan, %48,3’ü erkeklerden oluşurken yaşları 18 ile 65 arasında tespit edilmiştir. Probiyotik ürünler hakkında bilgiye erkekler %31,4 oranında sahip iken bayanlar %61,1 oranında sahip olduğu tespit edilmiştir. Ayrıca öğrenim seviyelerinin ve ekonomik durumların artışına bağlı olarak probiyotik ürünler hakkında bilgi seviyesinin anlamlı derecede arttığı görülmüştür. Probiyotik ürünleri tüketenlerin oranı %26,0 iken tüketenlerden fayda gördüğünü düşünen bireyler %79,1 olarak belirlenmiştir. Ek olarak probiyotik ürünleri tüketenlerin %77,3’ü bu ürünlerin doğal olduğunu düşünmektedir. Sonuç olarak probiyotik ürünlerin sağlığımıza olumlu katkısı olmasına rağmen tüketimi ve hakkındaki bilgi yeterli seviyede değildir. Kişilerin öğrenim seviyesi ve ekonomik refahı yükseldikçe probiyotik ürün tüketimi ve bilgi düzeyi artmaktadır. Bu nedenle buna benzer toplumun bilgisini ölçmeye dönük çalışmaların periyodik olarak yapılması önerilmektedir.
Afficher plus [+] Moins [-]Adıyaman İli Badem Üreticilerinin Zirai Mücadele Uygulamalarının Değerlendirilmesi
2017
Oktay Erdoğan | Ela Tohumcu | Mehmet Fırat Baran | Osman Gökdoğan
Bu çalışmanın amacı, 2016 yılında Adıyaman ilindeki badem üreticilerinin zirai mücadele uygulamalarında karşılaştığı sorunları belirlemektir. Bu amaçla, basit tesadüfi örnekleme yöntemine göre Kahta, Besni, Gölbaşı ve Merkez ilçelerinde, her ilçede tesadüfi olarak seçilen 6 köy olmak üzere toplam 24 köyde, 96 üreticiden anket yöntemi ile bilgiler temin edilmiş ve sonuçlar yüzde oran olarak değerlendirilmiştir. Badem üreticilerinin, eğitim seviyesinin yüksek, pek çoğunun tarım dışı gelire sahip olduğu ve gelir miktarının açlık sınırı seviyesinin üzerinde olduğu saptanmıştır. Badem üreticileri pestisit seçimi ve pestisit dozunu belirlemede ilaç bayilerinden ve Tarım İl Müdürlüğünden tavsiye almakta, marka ve etkili maddenin pestisit seçiminde önemli faktörler olduğu, aynı hastalık ve zararlıya karşı sürekli aynı pestisiti kullanmadıkları, hastalık ve zararlıyı görmeden ilaçlama yaptıkları, ilaçlamada önerilen dozu uyguladıkları, kullandıkları pestisitlerin üründe kalıntı bıraktığı, ilaçlama ile hasat arasındaki bekleme süresine dikkat ettikleri, ilaçlama sırasında koruyucu elbise ve maske kullandıkları, boş pestisit kutularını tarla veya yol kenarına atmadıkları, ilaçlama aletini temizledikleri, ancak ilaçlama aletini kalibrasyon yapmadan kullandıkları, pestisitleri karışım halinde uyguladıkları, kimyasal mücadele dışında kültürel mücadeleyi tercih ettikleri ve biyopestisit kavramını bilmedikleri belirlenmiştir.
Afficher plus [+] Moins [-]Evaluation of Medium and Large-Scale Mushroom Companies in Turkey
2016
Erkan Eren | Gölgen Bahar Öztekin | Yüksel Tüzel
The commercial production of cultivated-mushroom, which has a forty years of past in Turkey, was started after 1980s. Until the recent decade, most of the total amount of production in Turkey was performed by family members while the cultivation of the product has gained an upward trend since the beginning of 2000s, though the amount and development rate were not enough. During that time, a number of large (>2000 m2) and medium (500-2000 m2) scale mushroom production facilities were established and Turkey has gained an important place in mushroom production in the world. In this study, we aimed to reveal the common production methods of ten medium and large scale mushroom companies whose daily production capacities are above 1 ton in six regions. In this respect, all companies have been visited and communicated directly with company representatives and a survey comprising 65 questions about company, production facility, compost and casing soil, production systems, diseases and pests and packaging was made. The findings have suggested us that such companies have mostly a history of 15 years of time and have a land size of 10-50 thousand m2, while their mushroom production areas vary between in size and that they make use of technology in production and automation in their plants and they have quality management systems (ITU, ISO 9001, ISO 22000 and Global Gap ) and they employ generally qualified and experienced technicians or agriculture engineers and also that 40% of them receive consultancy and also that they use their own productions or standard ready mycelium planted compost and that they use domestic peat as casing material and that they package the mushrooms with their brands and sell to markets mostly and lastly that they conduct pre-sale quality sorting and grading. It was also seen that there is lack of food engineers employed and most of the companies do not receive consultancy, and that the waste compost is not evaluated correctly and that the covering material is not in the required standards and that there are even companies not doing any water analysis and that coal for heating and chemicals for disinfection are used and that diseases and pests are inevitable and last that they lack in processing different products.
Afficher plus [+] Moins [-]Investigation of Fish Consumption in Giresun City
2016
Mustafa Türkmen | Aysun Türkmen | Köksal Duran
This study aimed to investigate the fish consumption in Giresun by survey method. Fish meat was compared with other meat types according to education, level of income, consumption rate and quantity. In research carried out according to the random sampling method. Questions were asked face to face a total of 433 persons. A total 428 participants (98.9%) stated that they consumed fish. However, the most consumed meat type is chicken, second is fish. A total 91% participant preferred marine fish. The most consumed fish species is anchovy with 34%. Fish consumption per person in Giresun is above Turkey’s average with 12.34 kg/year.
Afficher plus [+] Moins [-]Yalova Üniversitesi Öğrencilerinin Su Ürünleri Tüketim Alışkanlıklarının Değerlendirilmesi
2025
Aydın Aytaç Gürdal | Selin Kayalı
Bu çalışma, Yalova Üniversitesi’nde eğitim gören öğrencilerin su ürünleri tüketim alışkanlıkları ve tercihlerini belirlemeyi amaçlamakta olup, çevrim içi bir anket yöntemiyle ve gönüllülük esasına dayanarak toplam 315 öğrenciyle gerçekleştirilmiştir. Katılımcıların %67’si kadın, %33’ü erkek olup, %88’i 18-25 yaş aralığındadır. Araştırma sonuçlarına göre, öğrencilerin %60’ı tavuk eti tüketmekte, balık eti tüketiminin ise %26 olduğu tespit edilmiştir. Öğrencilerin %29’u ayda bir kez balık tüketmekte, %54’ü ise tükettikleri balık miktarını yeterli bulmamaktadır. Katılımcıların %40’ı yetiştiriciliği yapılan su ürünlerini sağlıklı olarak değerlendirmekte, %16’sı ise su ürünleri yerine omega-3 gibi takviye edici gıdaların tercih edilebileceğini ifade etmektedir. Ayrıca, %40’ı su ürünlerini yeterince tüketmediklerini düşünmektedir. Öğrencilerin su ürünlerinin faydaları hakkında genel bilgi kaynakları arasında mobil cihazlar ve yakın çevrelerindeki insanlar öne çıkmaktadır. Balık satın alırken katılımcıların öncelikli olarak tazeliğe ve fiyata dikkat ettikleri, balığı genellikle balıkçılardan satın aldıkları belirlenmiştir. En çok tercih edilen balık türü deniz balıkları olup, katılımcıların büyük kısmı işlenmiş su ürünlerini tercih etmemektedir. Balık pişirme yöntemleri arasında ise en yaygın tercih kızartmadır. Balık dışında en çok tüketilen su ürünleri midye ve karides iken, su ürünleri tüketiminin en yoğun olduğu dönem ise balıkçılık sezonunun kapsadığı kış aylarıdır. Çalışma sonuçları, Yalova Üniversitesi öğrencilerinin su ürünleri tüketimini artırmaya yönelik çeşitli stratejilerin geliştirilmesi gerektiğini göstermektedir. Özellikle öğrenciler arasında sağlıklı beslenme bilincinin artırılması için su ürünlerinin faydaları konusunda daha etkili bilgilendirme çalışmaları yapılmalı ve su ürünlerinin taze, uygun fiyatlı ve ulaşılabilir olmasını sağlamak amacıyla yerel balıkçılık pazarları desteklenmelidir. Ayrıca, öğrenci barınma yerlerinde su ürünlerinin menülere dahil edilmesi, beslenme ve su ürünleri tüketimi konusunda eğitimlerin müfredata eklenmesi de bu tüketimi artırmaya yönelik önemli adımlar olacaktır.
Afficher plus [+] Moins [-]Düzce’de Fındık Üreticilerinin Yabancı Otlar Konusunda Karşılaştıkları Sorunlar
2024
Vedat Sizer | Işık Tepe | Zübeyde Filiz Arslan
çalışma, Türkiye’nin önemli bir fındık bölgesi olan Düzce ilinde yabancı ot sorunu ve mücadelesinde üreticinin bilgi, deneyim ve sorunları çözmedeki yetkinliğini tespit etmek amacıyla planlanmıştır. Çalışma kapsamında, Düzce’de 2021-2022 yıllarında toplam 100 fındık üreticisine 30 soru yöneltilmiştir. Anket sonuçlarına göre; üreticilerin %53’ünün eğitim seviyesinin lise ve üzeri olduğu, %52’sinin fındık yetiştiriciliğini aile varlığı olduğu için ve %34’ünün ise geçimlerini sağlamak amacıyla yaptığı anlaşılmıştır. Üreticilerin %84’ünün yabancı otları önemli derecede sorun gördüğü; mücadele için %80’inin biçme, %9’unun ise kimyasal mücadele uyguladığı tespit edilmiştir. Üreticilerin %40’ı fındık yetiştiriciliği dışında sanayi ve ticaret alanında, %17’si kamu kurumlarında çalışarak ek gelir elde ettiklerini; yine %65 gibi büyük bir çoğunluğu ise fındık dışında herhangi bir ürün yetiştirmediklerini beyan etmişlerdir. Üreticiler fındık bahçelerinde sorun olan 45 farklı yabancı ot türü bildirmişlerdir. Bu yabancı ot türlerinden; dam bromu (Bromus tectorum L.), tek yıllık salkımotu (Poa annua L.), yara otu (Prunella vulgaris L.), yonca (Medicago sativa L.), şebrek (Lapsana communis L.), bataklık sinirotu (Plantago lanceolata L.), kuzukulağı (Rumex acetosella L.), ak üçgül (Trifolium repens L.), böğürtlen (Rubus sanctus Schreb), tarla sarmaşığı (Convolvulus arvensis L.), yabani çilek (Fragaria vesca L.) ve kadife otu (Holcus lanatus L.) türlerinin yaygın olduğu bildirilmiştir. Ayrıca, üreticiler mevcut yabancı otlara karşı uyguladıkları kimyasal mücadele ile yabancı ot sorununu belli bir ölçüde çözdüklerini ancak böğürtlen, eğrelti otu, tarla sarmaşığı, ısırgan otu ve köpek dişi ayrığı ile mücadelede yeterli başarı elde edemediklerini belirtmişlerdir.
Afficher plus [+] Moins [-]Socio-Economic Status of Workers in Fisheries Processing Facilities: The Sample of the Black Sea
2022
Mehmet Emin Erdem | Şennan Yücel | Selahattin Çoban
It is aimed to determine the socio-economic status of the people working in the seafood processing facilities in the Black Sea Region. A questionnaire was applied to a total of 102 sector employees working in 7 seafood processing plants operating in the Region to determine their social and economic status. There were 24 questions in the questionnaire and it was attempted to determine the socio-economic data of the participants such as age, gender, education level, working time, residence ownership, monthly income, and leisure time. The average working hours of the employees in their facilities are 1-5 years, the monthly income of 40.2% is between 2001-2500 TL. It has been determined that the personnel participating in the survey are 90.2% workers, 2% foremen, 2% technicians and 3.8% engineers.
Afficher plus [+] Moins [-]Ofislerde Kullanılan İç Mekân Bitki Tercihlerinin, Bakım Olanaklarının ve Hava Kalitesi Üzerine Etkilerinin Değerlendirilmesi: Akdeniz Üniversitesi Örneği
2020
Ceren Selim | İrem Akgün | Rifat Olgun
Bu çalışmanın amacı, Akdeniz Üniversitesi yerleşkesi içerisinde yer alan birimlerde görev yapan akademik ve idari personellerin iç mekân bitki tercihlerinin, sahip oldukları iç mekân bitkilerine uyguladıkları bakım işlemlerinin belirlenmesidir. Bu kapsamda 382 adet akademik ve idari personellere ait ofis ziyaretinde bulunulmuş, ofis büyüklüleri lazer metre ile ölçülmüş, ofislerde bulunan iç mekân bitki türleri teşhis edilmiş ve birebir görüşmeler ile anket formu katılımcılara uygulanmıştır. Elde edilen sonuçlara göre Akdeniz Üniversitesi yerleşkesi içerisindeki örneklenen akademik ve idari personel ofislerinin büyüklüğü ortalama 19 m2 olup, sahip olunan iç mekân bitki ortalaması ise 2,3’dür. Katılımcıların gelir durumu, cinsiyetleri, görev yapmakta oldukları birimler (mesleki eğitimleri) ile ofislerde iç mekân bitkisi bulundurulması arasında istatistiksel açıdan anlamlı bir sonuç bulunmuştur. Orkide ve kaktüs türlerinin ofislerde en çok tercih edilen türler olduğu belirlenmiştir. Katılımcıların çoğu, sahip oldukları türlere rutin bakım işlemlerinden sulama ve kurumuş dal/yaprakların uzaklaştırılmasını gerçekleştirdiklerini belirtmişlerdir. Katılımcılar ofislerinde makul sayıda iç mekân bitkisi varlığından memnuniyet duyduklarını ifade etmiştir. Ofislerde çok sayıda iç mekân bitkisinin varlığı, katılımcılarda gerginlik ve yorgunluk duygularına neden olduğu belirlenmiştir. İşgücü verimliliğini arttırmanın ve kurumsal stratejik hedeflere ulaşmanın en ucuz ve en etkili yöntemlerinden biri olan iç mekân bitkilerini gelecekte bina tasarımına ve yönetimine dâhil etmenin zorunlu hale getirilmesi akılcı bir çözüm olacaktır.
Afficher plus [+] Moins [-]