Affiner votre recherche
Résultats 1-4 de 4
Determination of Suitable Areas for Biocomfort Using the Summer Simmer Index with the Help of GIS; Samsun Example
2020
Burak Arıcak
Biocomfort conditions, which are related to climate parameters, are a factor that affect almost every aspect of people’s lives. Compatibility in terms of biocomfort also brings many advantages and disadvantages in areas where tourism activities are carried out. For this reason, it is of great importance to identify areas that are suitable and not suitable for biocomfort during the tourism season, especially in areas where tourism activities are carried out. In this study, with the help of GIS, it was aimed to determine the areas that are suitable and not suitable for biocomfort in the city of Samsun in June, July, August and September by using the summer temperature index (Summer Simmer Index = SSI). As a result of the study, it was determined that 1.41% of the province in June and 16.65% in September remained in the cold zone. Apart from this, it was determined that 11.58% of the province in June, 33.27% in July, 21.77% in August and 14.3% in September remained in the second generation, which is considered the most comfortable belt.
Afficher plus [+] Moins [-]Tekirdağ İli Çorlu İlçesinde Belediye Katı Atık Depolama Alanı Çevresindeki Tarım Alanlarının Besin Elementi İçeriklerinin CBS Kullanılarak İncelenmesi
2019
Hüseyin Sarı
Belediye çöplüğü olarak adlandırılan ve çöplerin düzensiz olarak depolandığı alanlar çevrenin yaşam kalitesini düşürmesinin yanında toprağa ve su kaynaklarına zarar vermektedir. Bu alanların en önemli etkisi depolanan çöplerin içerdiği zararlı maddelerin çevreye yayılması, toprakta birikmesi ve taban suyuna karışmasıdır. Bu çalışmada uzun yıllardır düzensiz çöp depolama alanı olarak kullanılmış olan Çorlu düzensiz çöp depolama alanının, yakınında bulunan tarım alanlarına kirletici etkisi incelenmiştir. Bu amaçla depolama alanı ile Çorlu deresi arasında kalan ve tarım yapılan alandan örneklemeler yapılmıştır. Çöp depolama alanına farklı mesafede 22 noktadan ve 3 farklı derinlikten toplam 66 toprak ve 14 bitki örneği alınmıştır. Toprak ve bitki örneklerinde Magnezum (Mg), Potasyum (K), Kalsiyum (Ca), Fosfor (P), Demir (Fe), Mangan (Mn), Bakır (Cu), Çinko (Zn) analizleri yapılmıştır. Ayrıca verilerin daha kolay anlaşılırlığını sağlamak için, Coğrafi Bilgi Sistemleri (CBS) yardımıyla makro ve mikro elementlerin dağılım haritaları yapılarak, toprak ve bitkide bulunan miktarların daha kolay anlaşılabilirliği sağlanmıştır. Analiz sonuçlarına göre toprakların element içerikleri ile çöp alanı arasında mesafe ile ilgili bir ilişki bulunamamıştır. Araştırma alanının eğimli olması ve bahar yağışlarının topraklarda yıkanmaya neden olması toprakların element konsantrasyonunun değişmesine neden olmuştur. Ayrıca çalışma alanının tekstürü kumlu tından kile kadar değişiklik göstermektedir. Toprak analiz sonuçları kil içeriği yüksek olan noktalarda element konsantrasyonlarının nispeten yüksek olduğunu göstermektedir. Toprakların kirlilik sınıflandırmasına göre tehlikeli metaller içinde yer alan Cu ve Zn sınır değerleri aşmamıştır. Bitkilerde ise Fe hariç Mn, Cu ve Zn içerikleri sınır değerleri aşmamıştır.
Afficher plus [+] Moins [-]Türkiye'de Yağış Ölçer Ağı Yoğunluğunun Yağış Dağılımı Modellemesine Etkisinin Değerlendirilmesi: Antalya Havzası Örneği
2024
Hasan Hüseyin Aksu
Yağış deseninin ve potansiyelinin doğru belirlenmesi su kaynakları yönetimi, planlaması ve geliştirilmesi açısından çok önemlidir. Yağışlar zamana ve yere göre en fazla değişkenlik gösteren iklim elemanıdır. Bu sebeple yağış ölçümlerinde diğer iklim elemanlarından daha sık ölçüm ağına ihtiyaç duyulur. Bu çalışmada yağış ölçer ağı sıklığı ve konumunun Antalya Havzasında yağış deseni, miktarı ve hacmine olan etkisinin belirlenmesi hedeflenmiştir. Bu maksatla çalışmada iki farklı veri seti kullanılmıştır. Veri Seti-1’de sadece Meteoroloji Genel Müdürlüğü (MGM) istasyonlarına ait yağış verileri kullanılmıştır. Veri Seti-2’de MGM ve Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü (DSİ) istasyonlarına ait yağış verileri birlikte kullanılmıştır. Veri setlerinin mekânsal enterpolasyonunda, çok yaygın bir kullanım alanına sahip olan jeoistatistik Ordinary Kriging (OK) yöntemi uygulanmıştır. Veri setlerinin sonuçları çapraz doğrulama yöntemiyle ölçülmüş ve Ortalama Mutlak Hata (MAE), Ortalama Karekök Hatası (RMSE), Belirleyicilik Katsayısı (R2) ve Nash-Sutcliffe etkinlik katsayısı (NSE) ile karşılaştırılmıştır. Veri Seti-1 ile NSE: 0.64, R2: 0,64, MAE: 123,75 ve RMSE: 145,83; Veri Seti-2 ile NSE: 0,77, R2: 0,77, MAE: 111,55 ve RMSE: 135,22 olarak hesaplanmıştır. Veri Seti-1 ile karşılaştırıldığında Veri Seti-2’nin hata miktarları daha düşük, doğruluğu ve çalışma alanını temsil etmesi daha yüksektir. MGM ve DSİ istasyonlarının birleştirilerek kullanılması çalışma alanında istasyon ağı sıklığı ve homojenliği sağlamıştır. Bu uygulama enterpolasyon metodunun da başarısını artırmıştır. Havzanın alansal ortalama yağış miktarı MGM istasyonlarıyla 763 mm, Veri Seti-2 istasyonlarıyla 887,1 mm olarak hesaplanmıştır. DSİ yağış istasyonu verilerinin kullanımı Antalya Havzanın yağış deseni ve potansiyelinde büyük farklılıklar oluşturmuştur.
Afficher plus [+] Moins [-]Ordu İlindeki Anıt Ağaçlar ve Bağlantılı Ekoturizm Rotaları
2024
Eda Şentürk | Pervin Yeşil
Anıt ağaçlar, korunması gereken doğal miraslardır. Fiziksel ve sosyo-kültürel özellikleri ile sıradan ağaçlardan ayrılırlar. Bir ağacın yüksekliği, taç çapı, gövde çapı ve yaş ölçümleri, ilginç kök ve gövde oluşumları, dağılım alanının aşırı sınırlarda bulunması ve yörede ağaca atfedilen hikayeler, tarihte özel bir yerinin bulunması o ağacı olağanüstü yapan özelliklerdir. Doğanın mirası olarak adlandırılan bu ağaçlar, bilimsel çalışmalarda kullanılabilir, insanların çevre bilincini arttırabilir ve ekoturizm faaliyetlerine katkı sağlayabilir. Bu nedenle anıt ağaçların belgelenmesi ve korunması gerekmektedir. Bu çalışmada Ordu İli sınırları içerisinde tescillenmiş 49 adet anıt ağaç, bulundukları çevre ile birlikte değerlendirilmektedir. Çalışmada kullanılan verilere Sit Alanlar Yönetim Sistemi (SAYS)ve 2022 yılı Çevre Durumu Raporundan ulaşılmıştır. Tescillenmiş anıt ağaçların nitelik ve nicelik bilgileri ile elde edilen bulgular, bulundukları konum ve güzergâh bilgileri ve ekoturizme katkı sağlayan diğer kaynak değerleri hakkında bilgi verilmiştir. Güzergahlar ve diğer doğal kaynakların birbirleri ile uzaklıkları dikkate alınarak Coğrafi Bilgi Sistemleri (CBS) ortamında rota oluşturulmuştur. Yapılan çalışma mevcut anıt ağaçların korunması ve tanıtılmasına katkı sağlamayı hedeflemektedir. Ayrıca, anıt ağaçlar hakkında bilinç oluşturmayı amaçlamaktadır.
Afficher plus [+] Moins [-]