Affiner votre recherche
Résultats 1-3 de 3
Effects of Different Organic Source Materials on Growth, Flowering and Yield in Zinnia Plant
2023
Onur Sefa Alkaç | Esra Öndeş | Esat Tuncel | Rümeysa Temir
The study was carried out in a randomized plot design with three replications, with 4 pots in each replication and 3 plants in each pot. A total of 10 applications consisting of liquid compost (25%- 50%), vermicompost (25%-50%), and humic acid (600-1200 ppm) and combining these applications were applied to Zinnia seedlings. The first application was applied as 400 mL per pot when the plants reached 20 cm in size. Applications were made 3 times with an interval of 7 days. When the plants are harvested, flower diameter (mm), stem thickness (mm), number of flowers (piece), stem length (cm), number of branches (pieces), the weight of branches (g), number of leaves (pieces), root length ( cm), root fresh weight (g), root dry weight (g), vase life (days) parameters were examined. As a result of the study, the highest flower diameter (72.27 mm) and SPAD value (34.93) was 600 ppm humic acid application, the highest flower stem thickness (4.67) and flower stem length (45.56 cm) 25% liquid compost + 25% vermicompost application, the highest flower stem thickness (4.67). The number of flowers (6.17 pieces) and root wet weight (8.10 g) were found in 25% vermicompost application, the highest number of branches (7,25) in 1200 ppm humic acid application, the highest branch weight (30.76) in 50% vermicompost application. As a result, it was observed that in applications where 25% of vermicompost was used, it had positive effects on the number of leaves, flowering, and root parameters. In humic acid applications, it has been found to have a positive effect when used at low rates such as 600 ppm. It is stated in the results of the study that the doses used togive better results when applied at low rates.
Afficher plus [+] Moins [-]Türkiye’de Kesme Çiçek Üretim ve Ticaretinde Mevcut Durum, Sorunlar ve Çözüm Önerileri
2018
Nuran Tapkı | Tuğçe Kızıltuğ | Ahmet Duran Çelik
Günümüzde kesme çiçek gelir getiren bir faaliyet kolu haline gelmiştir. Dünya’da 2014 yılında 609.000 ha alanda kesme çiçek üretimi yapılmakta ve süs bitkileri üretim alanının %39’unu oluşturmaktadır. Kesme çiçek üretiminde Asya Pasifik, Amerika kıtaları öncelikli kıtalar, ABD, Japonya, İtalya, Hollanda, Ekvator, Kolombiya, Kenya öncelikli ülkelerdir. Avrupa Kıtası Dünya toplam ihracatının %63’üne Amerika kıtası %29’una hâkimdir. En çok Kesme çiçek ihracatı yapan ülkeler Hollanda (%56), Kolombiya (%17), Ekvator’dur (%11). En çok kesme çiçek ithal eden ülkeler ABD (%18), Almanya (%15), Hollanda’dır (%14). Türkiye’de süs bitkileri üretimi yapılan alanların %26’sında kesme çiçek üretilmektedir. 2016 yılı TÜİK verilerine göre; kesme çiçek üretimi toplamda 1.195 hektarlık alanda yapılmaktadır. Kesme çiçek üretiminin süs bitkileri içerisindeki payı %68’in üzerindedir. Kesme çiçek üretiminde Akdeniz bölgesi %46’lık pay ve 5.095 da ile en fazla kesme çiçek üretim alanına sahiptir. Türkiye coğrafi konumu ve iklim özellikleri bakımından kesme çiçek üretiminde geniş imkânlara sahip ülkeler arasında yer almaktadır. Kesme çiçek üretiminde ekim alanı olarak ilk sırayı İzmir (%41,25) almaktadır. Türkiye’nin süs bitkileri ihracatı 81,5 milyon ABD dolarına yükselmiş ve dünyada bu değerle 26.sırada yer almıştır. Ürün grupları içerisinde %34 oranla en fazla ihracat 27,7milyon ABD dolarıyla kesme çiçeklere aittir. En fazla ihracat yapılan ülke Hollanda’dır (%19,29). Türkiye’de kesme çiçekler arasında en fazla üretimi ve ihracatı yapılan çiçek karanfildir. Kesme çiçek sektörü gelişmeye açık bir sektördür. Bu nedenle ticarette pazar istekleri doğrultusunda hareket etmek ve ürün çeşitliliğine gitmek sektörün gelişimine faydalı olacaktır.
Afficher plus [+] Moins [-]Süs Bitkilerinde Ön Soğutma Uygulamalarının Önemi ve Kullanım Olanakları
2018
İlknur Alibaş | Nezihe Köksal
Kesme çiçek sektöründe, çiçeğin kalite parametrelerinin ve vazo ömrünün uzun süre korunması hem ürünün ekonomik değerini hem de satıla bilirliğini artırmak açısından önem taşımaktadır. Benzer şekilde, hasattan sonra soğanlı süs bitkilerinin toprak altı organlarının soğuklama gereksiniminin giderilmesi amacıyla depolanması aşamasında, ürünün hasat sıcaklığından depolama sıcaklığına hızlı bir şekilde getirilmesi önem arz etmektedir. Ürünün kalitesini artırırken kayıpları en aza indirmek için geçmişten günümüze pek çok yöntem geliştirilmiştir. Bu yöntemlerden biri de ön soğutma yöntemidir. Ön soğutma, ürünün hasat sıcaklığından depolama sıcaklığına hızlı ve etkin bir şekilde düşürülmesi olarak tanımlanmaktadır. Ön soğutma, hem ürünün hasat sonrası soğuk depoya konulması hem de depolama yapılmaksızın doğrudan satışa çıkarılması durumlarında, ürünün dayanım süresini ve kalite parametrelerini artırmak için kullanılabilmektedir. Uygulandığı tarımsal ürünlerin yapısal ve fizyolojik özelliklerine bağlı olarak ön soğutma, havayla, suyla ve vakumla olmak üzere temelde üç ayrı yöntemle yapılabilmektedir. Bu çalışmada, ön soğutma yöntemleri süs bitkilerine uygunlukları bakımından detaylı bir şekilde tartışılmıştır.
Afficher plus [+] Moins [-]