Affiner votre recherche
Résultats 1-10 de 11
Effect of Blackberry and Oat Bran Addition on Lactobacillus acidophilus Viability and Antioxidant Activity of Probiotic Yogurt
2022
Ecem akan
In this study, oat bran and blackberry were used separately and together in the production of probiotic yogurt (Lactobacillus acidophilus). It was aimed to determine the effect of oat bran and/or blackberry on probiotic viability, total phenolic content and antioxidant activity levels (DPPH, ABTS, CUPRAC methods) of yoghurts during both cold storage times and in vitro gastrointestinal digestion stages. At the end of the 21 day of storage period, it was determined that the highest and lowest L. acidophilus viability was found in yoghurt containing blackberry (B) (107 cfu/g) and oat bran (Y) (105 cfu/g), respectively. Oat bran and blackberry containing yogurt YB and control yogurt had the highest and lowest total phenolic content at the beginning and end of the storage period, respectively. According to the antioxidant activity results determined by the DPPH method, B yogurt had the highest antioxidant activity, while according to the ABTS and CUPRAC methods, YB yogurt had the highest antioxidant activity. As a result, it has been revealed that the functional properties of probiotic yogurt can be further improved with the addition of oat bran and blackberry, and blackberry can have a prebiotic effect on L. acidophilus.
Afficher plus [+] Moins [-]Probiyotik Ürünlerin Tüketim Alışkanlıklarının Belirlenmesi
2019
Savaş Aslan | Recep Kara | Hilmi Yaman
Probiyotik gıdalar, sindirim sisteminin çalışmasına yardımcı olan canlı mikroorganizmaları içeren gıdalardır. Bu gıdaların tüketimi sağlığın korunmasına ve bağışıklık sisteminin güçlenmesine olumlu katkı sağlamaktadır. Yapılan bu çalışma, probiyotik ürünlerin tüketim durumu ile tüketicilerin probiyotik ürünler hakkındaki bilgi düzeyini saptamak amacıyla yapılmıştır. Araştırma sonucunda ankete katılan bireylerin %51,7’si bayanlardan, %48,3’ü erkeklerden oluşurken yaşları 18 ile 65 arasında tespit edilmiştir. Probiyotik ürünler hakkında bilgiye erkekler %31,4 oranında sahip iken bayanlar %61,1 oranında sahip olduğu tespit edilmiştir. Ayrıca öğrenim seviyelerinin ve ekonomik durumların artışına bağlı olarak probiyotik ürünler hakkında bilgi seviyesinin anlamlı derecede arttığı görülmüştür. Probiyotik ürünleri tüketenlerin oranı %26,0 iken tüketenlerden fayda gördüğünü düşünen bireyler %79,1 olarak belirlenmiştir. Ek olarak probiyotik ürünleri tüketenlerin %77,3’ü bu ürünlerin doğal olduğunu düşünmektedir. Sonuç olarak probiyotik ürünlerin sağlığımıza olumlu katkısı olmasına rağmen tüketimi ve hakkındaki bilgi yeterli seviyede değildir. Kişilerin öğrenim seviyesi ve ekonomik refahı yükseldikçe probiyotik ürün tüketimi ve bilgi düzeyi artmaktadır. Bu nedenle buna benzer toplumun bilgisini ölçmeye dönük çalışmaların periyodik olarak yapılması önerilmektedir.
Afficher plus [+] Moins [-]Probiotic Yeasts and the Role of Yeasts in Probiotic Foods
2019
Eda Kılıç Kanak | Suzan Öztürk Yılmaz
Probiotics are defined as live microorganisms that provide beneficial effects when consumed in sufficient quantities. Currently available probiotics are bacteria such as Lactobacillus, Bifidobacterium and Bacillus. In recent years, yeast has presented great potential for the development of new probiotics. Saccharomyces cerevisiae var. boulardii is the only yeast that has been recognized and characterized as probiotic until today. This raises the question of whether other yeast species have probiotic properties. Recent investigations show that some species with probiotic evidence are Kluyveromyces marxianus and Pichia kudriavzeii, except S. cerevisiae. Most of the enzymes produced by the preserved yeast are involved in the metabolism of complex compounds in foods, thus forming the nutritional value and organoleptic properties of fermented foods. EFSA has given the QPS statue, the "food additive," only a few yeasts. In order to verify interesting properties, probiotic working of yeasts needs to be examined in more detail.
Afficher plus [+] Moins [-]Factors Affecting Colony Losses in Honey Bees (Apis mellifera)
2022
Halit Yücel | Kübra Ekinci | Altuğ Karaman | Halil Yaninar | Hülya Koca Karaman
Honey bees are a very important species in terms of economy, agriculture, and environment. In recent years, there has been a significant reduction in honey bee colonies in some parts of the world. Honeybee losses are not an unusual event, but there has been a significant reduction in honey bee colonies in many countries around the world. Due to the different social behaviors of honey bees, it is difficult to identify the main factors causing colony losses. According to the latest research, colony losses are mainly caused by parasites, diseases, bee keeping practices, and bee management including reproduction, changes in climatic conditions, agricultural practices and pesticide use, pesticides, nutrition, and beekeeping practices. In this review, the structure of prebiotic, probiotic, climate change, and vitollegen, which causes colony losses, is emphasized, and the potential solutions of these factors that will shed light on colony losses in honey bees from a different point of view are emphasized. In addition, bibliometric analysis was performed using the SCOPUS database to emphasize the importance of probiotic microorganisms and vitellogen.
Afficher plus [+] Moins [-]Süt Kaynaklı Olmayan Probiyotik Gıdalar
2017
Ali Soyuçok | Gülden Başyiğit Kılıç
Günümüzde piyasada bulunan probiyotikler, genellikle fermente süt ürünleri şeklindedir. Süt tüketimi, süt ürünlerinin kolesterol içeriği ve laktoz intoleransı sebebiyle sınırlanmaktadır. Ayrıca, bazı gelişmekte olan ülkelerde fermente ürünlerinin kullanımını kısıtlayan gelenekler ve ekonomik nedenler, alternatif gıdaların probiyotikler için taşıyıcı olarak kullanılması fikrini öne çıkarmaktadır. Bu sebeplerle et ürünleri, tahıllar, baklagiller, meyveler ve sebzeler, probiyotik mikroorganizmaların substratları olarak tüketicilerin ilgisini çekmektedir. Bu ürünlerin geliştirilmesi hem endüstriyel, hem de bilimsel açıdan önemli bir araştırma alanıdır. Bu çalışmada, süt kaynaklı olmayan probiyotik gıdalar hakkında bilgiler verilmiş ve bu alanda yapılan araştırmalar vurgulanmaya çalışılmıştır.
Afficher plus [+] Moins [-]Use of Probiotics in Fermented Meat Products
2014
Recep Palamutoğlu | Cemal Kasnak
In spite of a negative judgements among consumers about meat and meat products, in human nutrition meat and meat products are important for nutrient components which they contain essential nutrients. Intensively produced fermented meat product such as sucuk in our country and lactic acid bacteria (LAB) are used for production of various fermented sausages all over the world. LAB primarily used in order to increase the food safety of such products. LAB with probiotic properties have effect on product taste, flavour and aroma as well as the positive effects on functional and physiological properties. Positive effects of probiotics in human health and product properties in the absence of any adverse effects various cultures have been used for the production of probiotic fermented meat products. In the production of such products prepared dough which have meat and fat in the matrix form a suitable vehicle for probiotic cells. During production of products formation of lactic acid reduced the pH, during ripening conditions water activity reduced so these factors adversely affect viability of probiotic cells. For this reason protecting probiotic cultures from negative effects during exposure in the product and vitality of cells in human gastro-intestinal system to continue operating for consumption to be provided during the order process the cells are coated with microencapsuation. The use of probiotic microorganisms isolated from various foods is being investigated for the production of sausages. Studies on the effects of probiotics on human health of meat products are also needed. In this study the probiotic microorganisms used in the production of probiotic fermented sausages were investigated.
Afficher plus [+] Moins [-]Probiyotiklerin Biyogüvenilirlik Özellikleri “Probiyotikler”
2019
Ebru Demir | Gülden Başyiğit Kılıç | Demircan Özbalcı
Probiyotikler yeterli miktarda tüketildiğinde sağlık üzerinde birçok fayda sağlayan canlı mikroorganizmalar olarak tanımlanır. Laktik asit bakterileri (LAB) süt, et, meyve ve sebze gibi gıdaların doğal florasında bulunmakta ve fermente gıdaların üretiminde kültür olarak kullanılmaktadır. Bu bakteriler insan ve hayvanların bağırsak, ağız ve deri, üriner sistemin mikrobiyotalarında da bulunurlar ve bu ekosistemlerde faydalı etki gösterebilirler. Bazı Lactobacillus türleri, Bifidobacterium spp., Saccharomyces boulardii ve diğer bazı mikroorganizmalar sağlığa yararlı olmak amacıyla, gıda takviyesi şeklinde probiyotik olarak kullanılmaktadır. Probiyotiklerin, tedavi sürecinde olan hastaların çoğunda yarar sağladığı bilinse de, bağışıklık sistemi baskılanmış hastalarda risklerin mevcut olduğu belirtilmektedir. Organ ve immün yetmezliği olan ve gastrointestinal bariyerde bozulmaları bulunan hastalarda probiyotiklerin kullanımının enfeksiyonlara neden olabileceğine dair bulgular giderek artmaktadır. Probiyotiklerin bir tedavi seçeneği olarak kullanılması için olumsuz etkilerinin olmadığının kanıtlarla tespit edilmesi gereklidir. Öncelikle probiyotik olarak kullanılacak LAB’nin tanımlanmasında klasik biyokimyasal testlerin yetkin bir laboratuvarda moleküler yöntemlerle tamamlanması önemlidir. Farklı antibiyotiklere direnç, virülans faktörlerinin varlığı ve biyojenik aminlerin sentezi probiyotik bakterilerin güvenilirliği için öncelikle incelenen parametrelerdir. Probiyotiklerin güvenilirliğinin değerlendirilmesinde; probiyotik suşun farmakokinetiği ve probiyotik suş ile konakçı arasındaki etkileşimler üzerine çalışmalar bulunmaktadır. Probiyotikler için güvenlik ve kullanım protokolleri ile ilgili gerekli standartlar bulunmamaktadır. Probiyotiklerin, bir hastalığın tedavisi veya önlenmesi amacıyla kullanılabilmesi için daha fazla bilgiye ihtiyaç duyulmaktadır. Probiyotiklerin olumsuz etki gösterme olasılığını belirleyebilmek için probiyotik kullanımı hakkındaki bilgilerin revizyonu önemlidir.
Afficher plus [+] Moins [-]Bitkisel Gıdalarda Probiyotik Mikroorganizmaların Kullanımı
2018
Burcu Sıla Göral | Gülten Tiryaki Gündüz
Günümüzde tüketicilerin sağlıklı beslenmeye olan ilgisi ve bu konudaki farkındalığı her geçen gün artmaktadır. Hayvansal gıdaların tüketilmesinin bazı olumsuz yönleri ve bitkisel gıdaların hem kolay erişilebilir olması hem de sağlığa birçok olumlu etki göstermesi nedenleriyle, bitkisel gıdaların tüketimi artmaktadır. Probiyotiklerin laktoz sindirilebilirliğini arttırma ve bağışıklık sistemini düzenleme gibi işlevlerinin yanında, yüksek tansiyon, kanser, bağırsak ve vajinal enfeksiyonlar gibi bazı hastalıklara karşı olumlu etkileri birçok çalışmada ortaya konmuştur. Probiyotiklerin asit dirençliliği, antimikrobiyal madde üretme yeteneği ile patojenlere karşı inhibisyon etkileri de bu mikroorganizmaların gıdalarda kullanımını teşvik edici özelliklerdir. Probiyotikler yaygın olarak süt ürünlerinde kullanılmakla birlikte, bitkisel gıdaların probiyotikler için uygun bir gıda matrisi özelliği göstermesinden dolayı, bitkisel gıdalarda da probiyotiklerin kullanımı ile ilgili çalışmalar yapılmaktadır. Bu derleme çalışmasında, probiyotik mikroorganizmaların meyve, sebze ve tahıl ürünlerinde kullanımı, yaygın olarak kullanılan probiyotikler ve bu mikroorganizmaların gıdalarda canlılığını etkileyen faktörler araştırılmıştır.
Afficher plus [+] Moins [-]Gökkuşağı Alabalığı Yemlerine Probiyotik ve Antibiyotik İlavelerinin Balıkların Sağlık Karakteristikleri Üzerine Etkileri
2018
Ekrem Şanver Çelik | Sebahattin Ergün | Sevdan Yılmaz
Bu çalışmada yeme antibiyotik (amoksisilin+klavulanik asit) ve probiyotik ilavesinin gökkuşağı alabalıklarında (Oncorhynchus mykiss) bazı immünolojik ve serum biyokimyasal sağlık karakteristikleri üzerine etkilerinin araştırılması amaçlanmıştır. Yeme ilave edilen antibiyotik veya probiyotik katkılarının lizozim aktivitesi, myeloperoksidaz aktivitesi, serum total protein, albümin, globülin, trigliserit ve kolesterol değerleri üzerine herhangi bir etkisinin olmadığı belirlenmiştir. Antibiyotik ile beslenen balıkların serum glikoz düzeyleri kontrole göre önemli oranda artmıştır. Bununla birlikte antibiyotik ile beslenen balıkların GOT değeri kontrole göre önemli oranda azalmıştır. Ayrıca LDH ve ALP değerleri antibiyotik ve probiyotik ilavesi ile kontrole göre azaldığı belirlenmiştir. Bu çalışma, tek bir deneysel model olup farklı balık türlerinde ve farklı balık patojenlerinde karşı probiyotik kullanımı farklı dozlara veya zamana bağlı olarak değişebilir. Bu nedenle bu çalışma çeşitli kan parametrelerinin değerlendirilmesi açısından diğer çalışmalara ışık tutmaktadır.
Afficher plus [+] Moins [-]Biotechnology Applications in Fish Nutrition
2014
Makbule Baylan | Gamze Mazı | Sedat Gündoğdu
In order to put cultured species on the market with high quality and few casualties, many important studies are carried out. Most of the researches are conducted in the development of feed and feed ingredients 30-60% of the production cost in farming. Therefore, in aquaculture, an interest in alternative feed ingredients is moving at a very fast rate. In this context, the use of enzymes, probiotics and prebiotics in animal feed has steadily increased in recent years with reasons such as effective control of fish diseases and prevention of infection, strengthening the immune system of fish, increase of the digestibility, reduction of the feed cost, reduction of larval-term mortality, provision of increase in growth, live weight gain, and getting rid of the negative effects of stress.
Afficher plus [+] Moins [-]