Affiner votre recherche
Résultats 1-8 de 8
Mathematical Modelling of Thin Layer Drying of Alfalfa (Medicago sativa L.) Varieties at Different Temperatures
2020
Muhammed Taşova | Hakan Polatcı | Mahir Özkurt
In this study, the average drying times of the Frigos, Bilensoy, Nimet and Prosementi alfalfa varieties were determined by drying in a convective dryer (50, 60 and 70°C) and in the open (sun). In addition, the most suitable thin layer drying models were determined, which are important in controlling the drying processes and developing new product-specific dryers. In drying processes, the moisture content of the product was dried up to 10% compared to the wet base. The first moisture contents of the specified varieties according to the wet base are respectively; 76.20, 75.88, 76.13 and 75.07%. In drying processes, it was determined that drying method and temperatures changed average drying times. The longest drying times were determined in the Frigos variety, which was laid in the sun and dried. When the Frigos variety was dried in the oven at 50, 60 and 70°C, the average drying times were determined as 11, 10 and 6 hours. Time-dependent moisture ratios were determined, processed in thin layer drying models and the mathematical model that best predicts drying curves was determined. While creating curves, Page, Midilli, Yağcıoğlu models were used. While acceptable reliability values were found as in all models, among the models, the highest stability value (R2) was found by Midilli was found in equality.
Afficher plus [+] Moins [-]Effect of Formic Acid on In Vitro Ruminal Fermentation and Methane Emission
2015
Kanber Kara | Eray Aktuğ | Alper Çağrı | Berrin Kocaoğlu Güçlü | Erol Baytok
In this study, it was aimed to investigate the effects of formic acid on the in vitro methane production and in vitro ruminal fermentation of alfalfa hay. Effect of 0.0 (control group: YF0), 0.1, 0.2, 0.3, 0.4 and 0.5 ml/L (experimental groups: YF1, YF2, YF3, YF4, and YF5 respectively) formic acid (Amasil85-liquid) addition to rumen fluid on ruminal fermentation parameters of alfalfa hay were determined by using in vitro gas production techniques. Methane production of in vitro incubation increased (to about 20%) with addition of linearly increased formic acid. Linearly increased levels of formic acid addition to rumen fluid has significantly changed the production of in vitro total gas production, metabolic energy (ME) and organic matter digestibility (OMD) at linear, quadratic and cubic. The addition of 0.1 ml/L and 0.2 ml/L formic acid to rumen fluid significantly decreased in vitro total gas production, ME and OMD however addition of 0.3 ml/L and 0.4 ml/L formic acid was not changed in vitro gas production, ME and OMD levels and 0.5 ml/L formic acid was significantly increased all these parameters. Ruminal pH was not changed by addition of formic acid. Formic acid is a safe feed additive because of its properties antibacterial and flavorings and also is used as a fermentation promoter in silage. In this study it has been observed that all doses of formic acid increased in vitro enteric methane production and low doses decreased in vitro total gas production, ME and OMD and high doses have increased all these parameters. High doses have a positive effect on ME and OMD; however formic acid should be used at limited levels in diets due to the negative effect of increasing greenhouse gases. The effect of formic acid addition to the feed raw matter and rations of all livestock would be beneficial to investigate in terms of digestive system parameters and global warming, further in vitro and in vivo studies.
Afficher plus [+] Moins [-]Entansif Besideki Kuzuların Bazı Besi Performansına Kırkımın Etkisi
2021
Ali Karabacak | Yasin Altay
Bu çalışma entansif olarak besiye alınan Akkaraman ve İvesi kuzuların besi performans özellikleri üzerine kırkımın etkisi incelenmek amacıyla yapılmıştır. Araştırmada 10 baş Akkaraman ve 8 baş İvesi erkek kuzu kullanılmıştır. Besi süresince hayvanlara 150 g kuru yonca otu ve ad-libitum olarak kesif yem verilmiştir. Çalışmada, Akkaraman ve İvesi kuzular deneme hayvanları kırkım yapılan ve kırkım yapılmayan olmak üzere iki deneme grubuna ayrılımştır. Kuzuların kırkım öncesinde ve sonrasındaki toplam canlı ağırlık artışı, günlük canlı ağırlık artışı, yem tüketimi ve yem değerlendirme katsayısı sırasıyla 8,017 kg, 47,14 kg ve 5,945 ve 8,606 kg, 307 g, 42,21 kg ve 5,029 olarak bulunmuştur. Kırkım yapılmayan kuzuların ise toplam canlı ağırlık artışı 7,802 kg, günlük canlı ağırlık artışı 279 g, yem tüketimi 42,06 kg ve yem değerlendirme katsayısı 6,00 olarak bulunmuştur. Çalışma sonucunda besi performansı bakımından kırkım yapılan ve yapılmayan grupların ortalamaları arasındaki fark istatistik olarak önemsiz bulunmuştur.
Afficher plus [+] Moins [-]Yonca Silajlarında Atık Reçel Karışımı İlavesinin Silaj Fermantasyonu ve İn Vitro Sindirilebilirlik Üzerine Etkileri
2021
Sibel Soycan Önenç | Damla Yayla
Bu araştırma, atık reçel karışımı ilavesinin yonca silajlarının fermantasyonu ve in vitro sindirilebilirlik üzerine etkilerini belirlemek amacıyla planlanmıştır. Yonca, ekim ayında çiçeklenme başlangıcında hasat edilerek soldurulmuştur. Atık reçel karışımı önce bir süzgeç yardımıyla katı ve sıvı olarak iki kısıma ayrılmıştır. Kontrol grubuna, 20 ml saf su ilavesi yapılmıştır. Sıvı kısım; Reçel-I silajı (RI), 50 mg sıvı reçel+20 ml saf su /kg yonca; Reçel-II silajı (RII), 100 mg sıvı reçel+20 ml saf su /kg yonca olacak şekilde ilave edilmiştir. Katı kısım ise; Reçel Parçacık-I silajı (RPI), 30 mg reçel parçacıkları +30 ml saf su /kg yonca; Reçel Parçacık-II silajı (RPII), 60 mg reçel parçacıkları +60 ml saf su /kg yonca olacak şekilde hazırlanmıştır. Silajlar, kapalı bir depoda 60 gün süresince fermantasyona bırakılmıştır. Reçel ve reçel parçacıkları ilave edilmesi yonca silajının pH ve nötral deterjanda çözünmeyen lif (NDF) içeriklerini düşürmüştür. Araştırmada, en yüksek laktik asit (LA) içeriği RII grubunda kuru madde (KM) de 100,28 g/kg olarak belirlenirken en düşük ise kontrol grubunda 23.07 g/kg KM olarak belirlenmiştir. Yoncaya reçel ve reçel parçaçıkları ilavesi, kontrol grubuna göre enzimde çözünen organik madde (EÇOM) içeriğini önemli düzeyde arttırmıştır (P
Afficher plus [+] Moins [-]Bazı Yonca Çeşitlerinin Farklı Tuz Konsantrasyonlarında Çimlenme Özelliklerinin Belirlenmesi
2019
Mustafa Yılmaz | Gamze Bayram
Bu araştırma, bazı yonca çeşitlerinin çimlenme döneminde farklı tuz konsantrasyonlarına gösterdiği tepkilerinin belirlenmesi amacıyla 2019 yılı Mart ayında Sakarya Üniversitesi Gıda Mühendisliği Bölümü laboratuvarında yürütülmüştür. Bitki materyali olarak; Azurre, Delta, Emiliano, Emiliano (kaplamalı), La Bella Campagnola ve Neptune çeşitleri kullanılmıştır. Çalışmada altı farklı tuz konsantrasyonu seviyesi (0, 50, 100, 150, 200 mmol) uygulanmıştır. Deneme, tesadüf parselleri deneme deseninde 2 faktör ve 3 tekerrürlü olarak kurulmuştur. Araştırmada; çimlenme yüzdesi, sapçık uzunluğu, kökçük uzunluğu, tuza tolerans indeksi, yaş sapçık ağırlığı, yaş kökçük ağırlığı, kuru sapçık ağırlığı, kuru kökçük ağırlığı incelenmiştir. Araştırma sonuçları, tuz konsantrasyonlarının incelenen tüm özellikler üzerinde istatistiksel olarak önemli derecede etki ettiğini göstermiştir. Tuz konsantrasyonu arttıkça tüm özelliklerde elde edilen değerlerin azaldığı belirlenmiştir. Çeşitler arasında incelenen özellikler açısından, Emiliano kaplamalı çeşidinin diğer çeşitlere göre daha toleranslı olduğu tespit edilmiştir. Tuz konsantrasyonunun 50 mmol’dan daha fazlasının, incelenen özellikleri önemli ölçüde olumsuz etkilediği ve en düşük değerlerin 200 mmol dozunda ortaya çıktığı belirlenmiştir. Çeşit ×Tuz konsantrasyonu etkileşimleri incelendiğinde; tuz tolerans indeksi en yüksek değerler Emiliano kaplamalı × 50 mmol etkileşiminde tespit edilmiştir. Bu çalışma ile tuzluluk problemi ile karşı karşıya kalınan topraklarda Yonca tarımında Emiliano çeşidinin diğer çeşitlere göre daha toleranslı olabileceği sonucuna varılmıştır.
Afficher plus [+] Moins [-]Hatay İli Yonca Üretim Alanlarında Bulunan Böcek Faunasının Tespiti ve Bazı Türlerin Popülasyon Yoğunlukları
2018
Kamuran Kaya
Bu çalışma 2009-2010 yıllarında Hatay ilinin, Antakya merkez ilçeye bağlı, Narlıca beldesinde bulunan iki farklı yonca tarlasında yürütülmüş olup, yonca bitkisinde bulunan fitofag türler, doğal düşman türleri ve bunların popülasyon yoğunluklarının belirlenmesi amaçlanmıştır. İlk yıl iki haftada bir, ikinci yıl haftalık olarak yapılan örneklemelerde, köşegenler doğrultusunda yürüyerek 25 atraplık örnekleme yapılmış, ayrıca farklı doğrultularda yürürken 8-10 adımda bir durularak alınan toplam 30 yonca sapı üzerinde bulunan yaprakbitleri ve thrips bireyleri ile galeri sineklerine ait galeriler sayılarak kaydedilmiştir. Yapılan örnekleme ve sayımlar sonucunda beş takıma ait 14 familyaya bağlı 53 fitofag tür ve altı takıma ait dokuz familyaya bağlı 20 predatör ve 10 parazitoit olmak üzere 30 doğal düşman türü elde edilmiştir. Cicadellidae, 19 tür ile en fazla tür içeren familya olmuş, bu familya içerisindeki türlerden ise Asymmetrasca decedens ve Empoasca decipiens en yoğun bulunan türler olmuştur. Lygus rugulipennis ise tüm fitofag türler içerisinde en baskın bulunan tür olarak görülmüştür. Tüm zararlı tür popülasyonlarının her defasında biçimlerden etkilenerek düşüş gösterdiği saptanmıştır. Tür sayısı bakımından zengin olan doğal düşmanlara bakıldığında ise predatör türlerin ağırlıkta olduğu ve bölgede yılda yapılan yaklaşık 7-8 biçime rağmen tarlada popülasyonlarının süreklilik arz ettiği görülmüştür.
Afficher plus [+] Moins [-]Elma Posası İlavesinin Yonca Silaj Kalitesine Etkilerinin Belirlenmesi
2024
Yücel Ünal | Behlül Sevim | Erinç Gümüş | Selim Sırakaya | Tugay Ayaşan | Yusuf Cufadar | Osman Olgun | Asuman Duru
Bu çalışma, farklı dozlarda elma posası ilavesinin yonca silajlarının kimyasal kompozisyonu, fermentasyon profili, mikrobiyolojik özellikleri, sindirilebilirlik ve enerji değerlerinin incelenmesi amacıyla yürütülmüştür. Çalışma kapsamında, 1-3 cm boyutlarında parçalanan yoncalar anaerob plastik kaplara, kontrol grubuna herhangi bir katkı eklenmeden, muamele gruplarında ise %5 (EP5) ve %10 (EP10) oranlarında elma posası ilave edilerek silolanmıştır. Araştırma sonunda, elma posası ilavesi yonca silajlarının kuru madde, etanol, asetik asit, propiyonik asit, bütirik asit içeriği ve pH değerini düşürürken, Nötral Deterjanda Çözülmeyen Ham Protein (NDICP), laktik asit ve maya sayısını artırmıştır. Yonca silajlarının sindirilebilirlik, enerji değerleri, ham protein, ham yağ, ham kül, nişasta, NDF, ADF, ADL, Asit Deterjanda Çözülmeyen Ham Protein (ADICP) ve laktik asit bakterileri içeriklerine elma posası muamelesiyle önemli bir fark olmadığı tespit edilmiştir. Elma posası katkılı gruplarda küf içeriği saptanmamış, Clostridia ise sadece EP10 grubunda gözlemlenmiştir. Sonuç olarak gıda sanayi yan ürünü olan elma posasının olumsuz çevresel etkilerinin azaltılması, yem maliyetlerinin ucuzlatılması ve yonca silajlarının kalitesine pozitif yönde etkisi nedeniyle kullanılabileceği sonucuna varılmıştır.
Afficher plus [+] Moins [-]Yonca Silajlarına Defne (Laurus nobilis L.) Yaprağı Tozu İlavesinin Silaj Kalitesine ve In vitro Gaz Üretim Parametrelerine Etkisi
2024
Metin Duru
Bu çalışma, farklı düzeylerde defne (Laurus nobilis L.) yaprağı tozu (DYT) katkısının yonca silajlarında kimyasal kompozisyonun, in vitro gaz üretim parametrelerinin (metabolize edilebilir enerji, in vitro organik madde sindirilebilirliği ve net enerji laktasyonu) ve bazı fermentasyon özelliklerinin belirlenmesi amacıyla yapılmıştır. Defne yaprağı tozu, yoncaya %0 (kontrol), %0,5 (DYT05), %1,0 (DYT10), %1,5 (DYT15), %2,0 (DYT20), %4,0 (DYT40) ve %8,0 (DYT80) düzeylerinde ilave edilerek 75 gün boyunca silolanmıştır. Araştırma sonunda, kontrol grubuna göre DYT05 grubunda yonca silajının kuru madde içeriği azalmış, DYT20, DYT40 ve DYT80 gruplarında ise kuru madde içeriği artmıştır. DYT80 grubunda ham kül içeriği düşük bulunmuştur. DYT10 ve daha yüksek düzeyler silajın pH’sını; DYT20 ve daha yüksek düzeylerse laktik asit içeriğini önemli düzeyde düşürmüştür. Defne yaprağı muamelesi, silajların NDF, ADF, ham protein, ham yağ, asetik asit, propiyonik asit, in vitro gaz üretim parametrelerini etkilememiştir. Araştırma silajlarının tamamında bütirik asit ve amonyak azot içeriği tespit edilmemiştir. Sonuç olarak, DYT’nin yonca silajlarında %1 düzeyinde kullanılabileceği ve pozitif katkısının olabileceği sonucuna varılmıştır.
Afficher plus [+] Moins [-]