Affiner votre recherche
Résultats 131-140 de 307
Urban Agriculture in Mogadishu: Opportunities and Constraints Texte intégral
2025
Yasin Mohamed Ibrahim
Urban and peri-urban agriculture is vital for enhancing food security in rapidly growing cities by bridging the food production gap between urban and rural areas. This study employed a snowball sampling technique to gather data from urban farmers in Mogadishu to assess the constraints and opportunities for growing horticultural crops in the city. Utilizing this sampling method, the research identifies key challenges and motivating factors for urban horticulture. Findings indicate that temperature, wind, pest and disease outbreaks, and limited irrigation water significantly restrict production. Farmers using greenhouses experience fewer obstacles due to enhanced protection from environmental factors, improving crop quality. In contrast, those farming in open fields struggle with high irrigation demands, pest infestations, and low-quality yields unattractive to buyers. Leaf miner (Tuta absoluta) and whiteflies are the most prevalent insect populations, sometimes requiring the removal of infested plants to control their spread. The study also observed that urban farmers use two conventional protected farming types, plastic greenhouses and net houses with steel frames, in which plastic greenhouses face issues such as inadequate gutter height and poor ventilation. To combat extreme temperatures, farmers employ primitive methods such as fogging, applying lime solutions, and adjusting greenhouse openings. Additionally, factors like increased market availability, the rise of supermarkets and hotels, rural displacement, diaspora return, and drought-induced vegetable scarcity in rural areas have motivated urban residents in Mogadishu to pursue farming within and around the city.
Afficher plus [+] Moins [-]History, Cultivation, and Adaptation of Papaver Species Globally Texte intégral
2025
Yasin Özgen | Demet Burucu
Türkiye has 27% of the World’s Papaver species in its flora, and 15 of them are endemic. Poppy (Papaver somniferum L.) is the most cultivated and economically significant species of the Papaver genus. There is a need to study and exploit other Papaver species as well. Poppy is an important strategic plant with a history dating back to 5000 BCE and records of its being valued in the lives of different civilizations, art archives, food (seed), and medicine (opium gum). Although opium gum and seed have been produced for centuries in today’s Türkiye, its cultivation was banned between 1971-74. Years of opium gum experience were destroyed, and after 1974, alkaloid production began to be obtained by processing the dry capsule (unscratched). Today, it is counted as one of the two traditional legal poppy-producing countries in the world. It has the largest legal poppy cultivation area, capsule processing, and alkaloid production factory in the world. The seeds and alkaloids are obtained from the same plant. Türkiye has one of the largest morphine stocks in the world and is capable of meeting 25% of global morphine demand. However, it is insufficient in the production of different alkaloids (noscapine, thebaine, codeine). Seed production is, on average, 20,000 tons, and the capacity has the potential to increase to 40,000 tons with appropriate agricultural techniques.
Afficher plus [+] Moins [-]Glutensiz Şekerpare Üretiminde Farklı Un Çeşitleri, Protein Kaynakları ve Transglutaminaz Enziminin Etkileri Texte intégral
2025
Ruşen Metin Yıldırım
Şekerpare, Türkiye ve Orta Doğu mutfağının önemli tatlılarından biri olup, genellikle irmik kullanılarak hazırlanmaktadır. Ancak irmiğin gluten içermesi, çölyak hastalarının bu tatlıyı tüketmesini engellemektedir. Bu çalışmada, gluten içermeyen mısır unu, pirinç unu, patates unu, mısır nişastası ve tapyoka nişastası kombinasyonları kullanılarak glutensiz şekerpare formülasyonları geliştirilmiştir. Ayrıca, bu formülasyonlara eklenen soya proteini, bezelye proteini ve transglutaminaz (TG) enziminin şekerpare hamuru ve son ürün özellikleri üzerindeki etkileri incelenmiştir. Çalışma kapsamında, hamurların pH, sertlik, yapışkanlık, adhezyon işi ve hamur kuvveti gibi özellikleri değerlendirilirken son ürünlerde ise renk, sertlik, kırılganlık ve duyusal analizler gerçekleştirilmiştir. Elde edilen sonuçlar, kullanılan protein ve TG enziminin hamur özellikleri üzerindeki etkisinin kullanılan un kombinasyonuna bağlı olarak değiştiğini göstermiştir. Mısır ve patates unu ile hazırlanan hamurlar en yüksek sertlik değerine sahipken, tüm örneklerde kontrol grubu hamurları en düşük sertlikte olmuştur. Soya ve bezelye proteini, hamurun yapışkanlığını azaltırken, TG enziminin bezelye proteiniyle birlikte kullanımı yapışkanlık düzeyini önemli ölçüde artırmıştır. Duyusal analizde panelistler, %62,5 mısır unu ve %37,5 pirinç unundan oluşan MuPr reçetesiyle hazırlanan şekerpare örneklerini, hem yapı hem de lezzet açısından en beğenilen ürün olarak değerlendirmiştir. Bununla birlikte, kullanılan protein türü ve TG enzimi duyusal özellikler üzerinde genel anlamda önemli bir fark yaratmamıştır.
Afficher plus [+] Moins [-]Erzincan İli Kemaliye İlçesinde Arıcılık Faaliyetlerinin Mevcut Durumu ve Ekonomik Analizi Texte intégral
2025
Mehmet Alkaya | Serhan Candemir
Arıcılık kendine has özellikleri ile kırsal nüfus için iyi bir alternatif iş ve gelir kaynağıdır. Türkiye ekolojik olarak arıcılığa çok uygun bir doğaya sahip olmasına rağmen maalesef potansiyelinin çok azını kullanmaktadır. Bu çalışma, ekolojik yapısı bakımından arı yetiştiriciliğine uygun alanların fazlalığı, zengin bitki çeşitliğine sahip olması nedeni ile önemli bir konuma sahip olan Erzincan İli Kemaliye ilçesindeki arıcılık faaliyetlerinin mevcut durumunu değerlendirmek amacıyla yürütülmüştür. Bu kapsamda 2023 yılında Erzincan ili Kemaliye ilçesinde faaliyet gösteren 87 arı yetiştiricisi ile tam sayım yapılarak çalışmanın birincil verileri toplanmıştır. Anket çalışmasında 26 soru ile arıcıların demografik özelliklerinin yanı sıra, arıcılığın ekonomik analizi, arıcılık dışı faaliyetleri, üretilen arı ürünleri, bal verimleri, koloni sayıları, ana arı değişimi ile üretimi, hastalık ile zararlılarla mücadeleleri, gezginci arıcılık durumları, besleme şekil ile zamanları, koloni kayıpları, arıcılıkta karşılaştıkları önemli sorunları, pazarlama ve satış faaliyetleri gibi konular hakkında ayrıntılı veriler elde edilmiştir. Araştırma sonuçlarına göre Erzincan ili Kemaliye ilçesinde 1 kg bal maliyeti sabit arıcılarda 141,89 TL, göçer arıcılarda ise 107,20 TL olarak hesaplanmıştır. Kovan başına toplam maliyet sabit arıcılarda 1409,75 TL, göçer arıcılarda ise 1007,83 TL olduğu tespit edilmiştir.
Afficher plus [+] Moins [-]GIS-Based Analysis of Agricultural Land Use Changes in Socio-Economically Less Developed Rural Settlements: The Case of Saray, Şarköy, and Hayrabolu Districts (Tekirdağ/Türkiye) Texte intégral
2025
Meltem Güneş Tigen | Tuğba Kiper
Agricultural land cover has changed over time, and monitoring these changes has become an effective tool in development processes by linking them to ecological and socio-economic issues. In this context, the main hypothesis of the study is that “determining land use changes spatially and temporally using CORINE Land Cover data is crucial in development-oriented planning processes.” The study analyzes changes in agricultural land use based on CORINE land cover classes between 1990 and 2018 in the districts of Saray, Şarköy, and Hayrabolu in Tekirdağ Province, which have low levels of socio-economic development. The research aims to answer the following questions: during which periods did significant changes occur in agricultural areas in Saray, Şarköy, and Hayrabolu? What are the total rates of increase or decrease in these areas? Into what types of land have agricultural are+as significantly transformed? The methodology was developed using Geographic Information Systems (GIS)-based maps, graphs, and tables. The findings reveal the spatial and temporal dimensions of changes in agricultural land use and land cover between 1990 and 2018. The data obtained are anticipated to provide a concrete foundation for developing rural development policies and ensuring the sustainable use of natural resources.
Afficher plus [+] Moins [-]Evaluating Large Cardamom Agriculture Practices: A Case Study from Panchthar, Nepal Texte intégral
2025
Sarina Basnet | Anup Bhatt | Saugat Gautam | Sajan Danji | Sujan Amgai
A study conducted in Phalelung rural municipality, Panchthar, Nepal, in 2023 examined agricultural practices and the economic analysis of large cardamom. A total of 60 households were randomly selected, and data were collected through primary and secondary sources using surveys, focus group discussions, key informant interviews and field observations to assess the large cardamom economy, package of practices and various challenges faced by farmers. The study revealed that 28% of farmers grew the Ramsai cultivar, with over 82% having access to irrigation. Most farmers (77%) managed shade well and maintained their orchards effectively. However, only 50% used specialized harvesting tools, and 63% employed improved kiln (bhatti), though more education is needed. 68% of farmers received subsidies for constructing improved kiln (bhatti). Notably, 70% of farmers lacked knowledge about cardamom grading, and 90% were unaware of value-added practices. Farmers predominantly used jute bags for packaging. Major issues identified included plant wilt, furkey, rhizome rot, and stem borer infestations. The total production cost was NPR. 114,460.5 per hectare, with a BC ratio of 1.54. Having high market value, large cardamom provides promising opportunity to uplift the economic and social condition of farmers and stakeholders. This study provides an overview of the status of large cardamom production, processing practices, best cultivation practices to be adopted, disease pest incidence on large cardamom, storage, grading with various cultural practices to be adopted and feasibility of large cardamom cultivation area. This study would help both governmental and non- governmental agencies to make effective plans for large cardamom cultivation to meet Phyto-Sanitary status and minimum requirements to enter export and import system of cardamom in global market.
Afficher plus [+] Moins [-]Denizli (Tavas) Badem (Prunus amygdalus L.) Genotiplerinin Morfolojik ve Pomolojik Karakterlerinin Belirlenmesi Texte intégral
2025
Levent Kırca
Bu çalışmada, Denizli ili Tavas ilçesinde doğal olarak yetişen 38 badem genotipinin pomolojik ve kolorimetrik özellikleri incelenmiştir. İncelenen genotiplerde meyve ağırlığı 3,00-6,87 g, iç ağırlığı 0,26-1,98 g ve iç oranı %13,26-43,30 arasında değişim göstermiştir. Meyve boyutları açısından en yüksek varyasyon katsayısı uzunlukta (%18,70), en düşük ise kalınlıkta (%7,55) belirlenmiştir. Renk parametrelerinde L* değeri 36,51-55,90, a* değeri 10,11-15,23, b* değeri 26,16-39,93 arasında değişmiştir. Hiyerarşik kümeleme analizinde genotipler iki ana küme altında gruplandırılmış olup, genetik mesafe 1,21-10,05 arasında değişmiştir. Temel bileşenler analizinde (PCA) ilk beş bileşen toplam varyasyonun %68,84’ünü açıklamıştır. PC1 eksenine en yüksek katkıyı b* (0,433), meyve uzunluğu (0,389) ve iç uzunluğu (0,375) sağlarken, PC2 eksenine en yüksek katkıyı Chroma (0,429) ve iç genişliği (0,200) sağlamıştır. Çalışma sonucunda, incelenen popülasyonun önemli düzeyde genetik çeşitlilik gösterdiği ve özellikle 1, 5, 9 ve 17 numaralı genotiplerin ıslah çalışmaları için değerli genetik kaynaklar olabileceği belirlenmiştir.
Afficher plus [+] Moins [-]Investigation of Regeneration in Colchicum soboliferum via Somatic Embryogenesis Method Texte intégral
2025
Aslihan Ağar Özkaya | Senem Uğur | Yeşim Yalçın Mendi | Şamil Özdemir
In this study, the regeneration of the Colchicum soboliferum species, one of the medicinal aromatic plants growing naturally in Türkiye, was examined by the somatic embryogenesis method. Within the scope of experiments on somatic embryogenesis, corms of the Colchicum soboliferum species were used as explant source. 16 media containing 2,4-Dichlorophenoxyacetic acid (2,4-D) (0, 0.5, 1, 2 mg.L⁻¹), Benzyl adenine (BA) (0, 0.1, 0.5 mg.L⁻¹), and 2-Isopentenyladenine (2IP) (0, 0.1, 0.5 mg.L⁻¹) as plant growth regulators were used in this regeneration research. Different ratios and combinations of Murashige ve Skoog (MS) media were tested. In the applications, the highest embryogenic callus formation was observed with a rate of 60% in Murashige ve Skoog (MS) media containing 0.5 mg.L⁻¹ 2,4-Dichlorophenoxyacetic acid (2,4-D) + 0.1 mg.L⁻¹ 2-Isopentenyladenine (2IP). The highest embryo formation, with a rate of 48.33%, was obtained in MS media containing 2 mg.L⁻¹ 2,4-Dichlorophenoxyacetic acid (2,4-D) + 0.5 mg.L⁻¹ Benzyl adenine (BA) and 2 mg.L⁻¹ 2,4-Dichlorophenoxyacetic acid (2,4-D) + 0.1 mg.L⁻¹ 2-Isopentenyladenine (2IP). No growth was observed in the control application that did not contain plant growth regulators.
Afficher plus [+] Moins [-]Eczane ve Aktar Kaynaklı Hypericum perforatum L. (Sarı Kantaron) Yağının Kollajenaz ve Tirozinaz İnhibisyon Aktivitelerinin Değerlendirilmesi Texte intégral
2025
Esra Panayır | Eda Sönmez Gürer | Rengin Baydar | Ayşe Esra Karadağ
Ülkemizde geniş bir alanda yayılış gösteren Hypericum perforatum L. (sarı kantaron) bitkisi halk arasında soğuk algınlığı, depresyon, safra rahatsızlıkları, mesane irritasyonları, migren ağrıları ve yanık gibi pek çok hastalığın tedavisinde kullanılmaktadır. Bu çalışmada; eczane (numune 1) ve aktardan (numune 2) temin edilen iki ayrı sarı kantaron yağının, tirozinaz ve kollajenaz inhibitör potansiyellerini belirlemek amaçlanmıştır. Deneyler kolorimetrik ölçüme dayanan enzim reaksiyonları üzerinden gerçekleştirilmiştir. Her iki numune de tüm deneylerde 20 µg/mL konsantrasyonda çalışılmıştır. Numune 1’in (%18,3±0,15 inhibisyon), numune 2’ye (%4,1±0,28 inhibisyon) kıyasla daha yüksek kollajenaz enzim inhibisyonu sağladığı ve yine numune 1’in (%15,1±0,24 inhibisyon) numune 2’ye (%3,7±0,19 inhibisyon) kıyasla daha yüksek tirozinaz enzim inhibisyonu sağladığı belirlenmiştir. Bu sonuçlar doğrultusunda; sarı kantaron yağının kollajenaz ve tirozinaz enzimlerini inhibe ettiği, eczane kaynaklı sarı kantaron yağının aktar kaynaklı sarı kantaron yağına oranla daha yüksek inhibisyon gösterdiği tespit edilmiştir. Bu durumun, üreticinin bitkiyi doğru zamanda toplaması, uygun şekilde kurutması ve doğru maserasyon yöntemiyle yağ üretmesi sonucunda ortaya çıktığı; bu sayede içerisindeki biyoaktif bileşenlerin yoğunluğunun artarak aktivitenin yükselmesine katkıda bulunmuş olabileceği şeklinde yorumlanabilir.
Afficher plus [+] Moins [-]Sulama Durumu Tahmini için Makine Öğrenimi Algoritmalarının Karşılaştırmalı Analizi Texte intégral
2025
Betül Demir | Yeşim Dokuz | Burak Şen
Geleneksel yöntemlere kıyasla, makine öğrenimi ile desteklenen sistemlerin, daha hassas sulama kararları verebildiği tespit edilmiştir. Bu çalışmada, veri bilimi alanında sıkça kullanılan veri paylaşım platformu olan Kaggle’dan faydalanılmıştır. Sulama durumu tahmini için “Weather Data” veri kümesi kullanılmıştır, Veri kümesinde eksik ve aykırı veriler düzeltilmiş, bağımlı (sulama durumu) ve bağımsız (hava sıcaklığı, nemi, toprak nem değeri, yağış durumu) parametreler elde edilmiştir. Güneydoğu Anadolu Bölgesi’ndeki illere (Adıyaman, Batman, Diyarbakır, Gaziantep, Kilis, Mardin, Siirt, Şanlıurfa ve Şırnak) odaklanılarak farklı koşullarda algoritmaların doğrulukları test edilmiştir. Her bir il için ayrı ayrı yapılan analizlerde, makine öğrenimi algoritmalarından Karar Ağaçları, Destek Vektör Makineleri, Rastgele Orman, Naive Bayes, Gradyan Artırma, Lojistik Regresyon, K-En Yakın Komşu ve Yapay Sinir Ağı modelleri kullanılarak sulama durumu tahmini gerçekleştirilmiştir. Veri kümesi üzerinde yapılan tahminler sonucunda algoritmalar, doğruluk (accuracy) metriği kullanılarak karşılaştırılmış ve en etkili algoritmaların Rastgele Orman (%95) ,Karar Ağacı (%97), Gradyan Artırma (%93) ve Yapay Sinir Ağı (%98) modeli ile tüm şehirlerde %90’ın üzerinde sulama durumu tahmini doğruluğu elde edilmiştir. Diğer algoritmalar da yüksek doğruluk oranları ile (%75 üzeri) dikkate değer performans sergilemişlerdir. Her bir il için yapılan analizlerde, algoritma performans sıralamasının benzer olduğu belirlenmiştir. Sonuç olarak, bu çalışma makine öğrenimi algoritmalarının tarımsal sulamada oldukça yüksek bir performansla kullanılabileceğini göstermektedir.
Afficher plus [+] Moins [-]