Affiner votre recherche
Résultats 151-160 de 2,985
Comparison of Recent Remote Sensing Data Using an Artificial Neural Network to Predict Soil Moisture by Focusing on Radiometric Indices
2022
Miraç Kılıç | Recep Gündoğan
Remote sensing data is widely used as a common variable for digital soil mapping estimating models. The aim of this study, quite recently made available to researchers Operational Land Imager 2 (OLI–2) have structure Landsat 9 and Landsat 8 (OLI) and Sentinel 2A (MSI) to compare the performance of soil moisture estimation in multi-layer perceptron network (MLP) artificial intelligence algorithm of image data. The working area is 886.78 km2 and soil sampling was performed at 66 points for gravimetric soil moisture determination. In addition, after the satellite images were pre-processed, Soil Adjusted Vegetation Index (SAVI) and Normalized Difference Moisture Index (NDMI) were calculated. Landsat 9 (OLI-2) based SAVI and NDMI showed a moderately significant positive correlation relationship with gravimetric soil moisture (rSAVI-SM=0.62, rNMDI-SM=0.44). The relationship between Landsat 8 (OLI) (rSAVI-SM=0.57, rNDMI-SM=0.11) and Sentinel 2A (MSI) (rSAVI-SM=0.42, rNDMI-SM=0.27) based radiometric indices and soil moisture was lower than Landsat 9 (OLI-2). RMSE values of MLP models were found to be respectively 0.79, 1.16 and 1.17 for Landsat 9 (OLI-2), Landsat 8 (OLI) and Sentinel 2A (MSI). Our results showed that with an Operational Land Imager (OLI-2) and near and short-wave infrared wavelengths improvements to multispectral imaging have improved soil moisture estimation success.
Afficher plus [+] Moins [-]Analysis of Accessibility of Primary Schools in Niğde Using GIS
2022
Orhun Soydan
In this study, it is planned to make a spatial analysis of the accessibility function of a city using GIS. The main purpose of this study is to reveal the spatial accessibility of primary schools, which are among the educational institutions in the Merkez district of Niğde province. The Spatial Plans Building Regulation was used as a criterion for accessibility. The current number of students and teachers in the schools and the number of classrooms were obtained from the Niğde Provincial Directorate of National Education, and the obtained data were analyzed by transferring them to ArcGIS software. In the study, the Zoning Plan from the Niğde Municipality, the road and housing data obtained from OpenStreetMap, the location information of the schools and the number of students obtained from the Niğde Provincial Directorate of National Education, and the population data obtained from TÜİK were used. According to the results of the study, there are problems in accessibility the primary schools in some neighborhoods in the Merkez district, and this problem is increasing especially in rural areas. It should not be forgotten that accessibility is important for everyone, school and settlement plans should be made with reference to the values specified in the spatial plans regulation.
Afficher plus [+] Moins [-]Kültür Medyumuna İlave Edilen Antioksidanların Blastosist Gelişim Oranlarına Etkisi
2022
Mehmet Burakalp Yusuflu | Sakine Ülküm Çizmeci
Sunulan çalışmada in vitro embriyo üretiminde kültür medyumlarına eklenen antioksidanların blastosist gelişim oranlarına etkisinin belirlenmesi amaçlandı. Çalışmanın materyalini mezbahadan alınan ovaryumlardan toplanan oositler oluşturdu. Kumulus oosit kompleksleri (COC) stereo mikroskop altında toplandı ve sınıflandırıldı. Çalışmaya alınacak oositler maturasyon ve fertilizasyon aşamalarına tabi tutuldu. Muhtemel zigotlar antioksidanların (L-ergotiyonin 100 μM (n:163), Vitamin E 100 μM (n:151) Sisteamin 50 μM (n:154) ilave edildiği kültür (IVC) droplarına aktarılarak tri gaz (Hera Cell- %6 O2, %6CO2, %88N) inkübatörde kültüre bırakıldı. Kültür ortamındaki 6. ve 7. gün blastosist oranları ve embriyo kaliteleri değerlee yerleştirildi. IVMFC aşamalarında oluşan farklılıklar Ki-kare testi ile değerlendirildi. Mezbahadan toplanan 162 ovaryumdan 966 adet oosit toplandı. Ovaryum başına oosit sayısının 5,96 olduğu A ve B kalite oosit sayısının ise 4,26 olduğu belirlendi. İn vitro maturasyona alınan toplam 690 oositin 655’inin (%94,93) mature olduğu belirlendi. Grupların cleavage oranları sırasıyla %83,44; %80,79; %79,87 ve %83,96 olduğu belirlendi. Kültür aşamasına alınan 655 oositten 140 (%21,37) adet blastosist elde edildi ve gruplardaki blastosist oranları sırasıyla %33,13; %8,61; %7,79 ve %32,62 olduğu görüldü. Yapılan çalışma sonucunda L-ergotiyonin eklenen gruptaki bilastosist oranlarının kontrol grubu ile benzer olduğu ancak sisteamin ve Vitamin E eklenen gruplarda blastosisit oranlarının önemli oranda düştüğü belirlendi. Bu düşüşün antioksidanların dozu yada oosit gelişim yeterliliğinden etkilenmiş olabileceği düşünüldü.
Afficher plus [+] Moins [-]Niğde İlinde Koyun Yetiştiriciliği Faaliyetine Yer Veren İşletmelerin Halk Elinde Hayvan Islahı Projesine Yönelik Görüşleri
2022
Selina Güngör | Betül Gürer
Bu çalışma ile hayvan genetik kaynaklarının korunmasına yönelik uygulanacak politikalara yön vermesi amacıyla, Niğde ilinde koyun yetiştiriciliği faaliyetine yer veren işletmelerin halk elinde hayvan ıslahı projesine yönelik görüşleri yetiştiricilerin amaç ve ihtiyaçları kapsamında değerlendirilmiştir. Araştırmanın birincil verilerini Niğde ili Merkez ve Bor ilçelerinde projeye dahil olmayan işletmelerden tabakalı örnekleme yöntemine göre belirlenen 54 işletme ve projeye dahil olan işletmelerden ise tam sayım yöntemine göre belirlenen 54 işletme olmak üzere toplam 108 işletmeden anket yoluyla toplanan veriler oluşturmaktadır. Çalışma sonucunda, yetiştiriciler projeye başlıca katılma sebepleri olarak kuzu ölüm sayısını azaltarak hem hayvan verimlerinde artış hem de sağlanan destekleme ile birlikte gelir artışı sağlamak olduğunu belirtmişlerdir. Yetiştiriciler, projenin beklentilerini olumlu yönde karşıladığını ifade etmişlerdir. Projeye dahil olmayan işletmelerin yaklaşık üçte ikisi ise projeye ilgi duymakla birlikte, bu gruptaki işletmeler çoğunlukla küçük aile işletmelerinde geleneksel yöntemlerle hayvansal üretim faaliyeti yapmaları nedeniyle projeye dahil olma şartlarını karşılayamamışlarıdır. Ayrıca, çalışmada ıslah programına katılımı teşvik edecek destekleme programlarının yetiştiriciler açısından önemli olduğu görülmüştür. Bu kapsamda yetiştiriciler tarafından, hayvan genetik kaynaklarının korunmasına yönelik uygulanacak bir politikada, maliyetlerin azaltılmasına yönelik destekleme modeli en iyi kriter seçilmiştir. Bununla birlikte projeden elde edilen damızlık materyalinin ülke genelinde kullanılmasının yaygınlaştırılması, proje şartlarını sağlayamayan küçük aile işletmelerinin de düzenli kayıt tutma ve bakım, besleme, sürü yönetimi ve sağlık gibi yetiştiriciliğe yönelik konularda destek alabilecekleri programların yaygınlaştırılması önerilmektedir.
Afficher plus [+] Moins [-]Investigation of awareness level of climate change: The case of Kırşehir
2022
Buşra Özdemir | Asude Özdamar | Sultan Kıymaz | Aslı Akıllı
Climate change is one of the biggest global environmental problems faced by mankind in recent times. Therefore, determining the knowledge and awareness levels of individuals on this issue is very important in terms of contributing to the solutions to be developed in the fight against climate change at the local level. In this study, it is aimed to determine the approaches, consciousness and awareness levels of Kırşehir Ahi Evran University students and local people about climate change in Kırşehir. The main material of the research consisted of primary data obtained from 250 face-to-face surveys applied to students and the public. Related literatures are also secondary data. The survey questions include questions about the individual characteristics of the person (gender, age, education level, job), climate change awareness level, and the effects of climate change on agriculture and water resources. The obtained data were analyzed using SPSS 26.0 statistical package program. In the evaluation of the data, descriptive statistics, frequency tables and graphical representations were used. As a result of the analyzes performed using the Kruskall-Wallis test, it is seen that there are statistically significant differences between the education groups in the variables of climate change awareness level and climate change risk perception level (P0.05), and there was a statistically significant difference between the occupational group averages in the climate change risk perception level (P
Afficher plus [+] Moins [-]Some Carcass Quality Characteristics of Anatolian Buffaloes Slaughtered at a Private Slaughterhouse in Samsun Province
2022
Sena Camcı | Hüseyin Erdem
In this study, it was aimed to reveal some carcass quality characteristics of 60 head Anatolian water buffalo slaughtered in a private slaughterhouse in Samsun. Between February and May 202, information about the animals and their fattening status were obtained from the owners of the animals that came for slaughter on the days when the slaughter was intense. Hot carcass weight, marbling score, back fat thickness, Longissimus dorsi muscle depth and width, muscle pH, muscle and fat color were determined in slaughtered animals. Scales developed for this purpose were used for marbling score and color of muscle and fat, and pH was determined using a pH meter for meat. In the study, it was determined that the age of the slaughtered animals did not affect the carcass quality characteristics, while the fattening period was found to be effective on the carcass weight (P
Afficher plus [+] Moins [-]Probiyotiklerin Ötesinde Fonksiyonel Bileşen Konseptleri: Postbiyotikler ve Paraprobiyotikler
2022
Beytullah Tatar | Hale İnci Öztürk
Çok fazla sayıda faydalı ve zararlı mikroorganizma insan gastrointestinal ekosistemini kolonize etmektedir. Bunlardan, faydalı bağırsak bakterilerinin sayısız ve önemli işlevleri bulunmaktadır. Bağırsak mikrobiyotasındaki bir dengesizlik, çeşitli hastalıkların (örneğin, tip 1 diyabet, kanser ve benzeri) gelişmesine yol açabileceğinden, bağırsak mikrobiyotasını değiştirmek için probiyotiklerin, paraprobiyotiklerin ve postbiyotiklerin kullanımı son zamanlarda ilgi çekmektedir. Bu kavramlar genellikle birbiri ile karıştırılmaktadır. Paraprobiyotik kavramı, öldürülmüş mikrobiyal hücrelerin kullanımını içerirken, postbiyotikler canlı mikrobiyal hücrelerin metabolik ürünlerini ifade etmektedir. Bu derlemede, probiyotik, paraprobiyotik ve postbiyotik yaklaşımları hakkında detaylı bilgi verilmesi amaçlanmıştır. Bu kapsamda, bu gruplar içerisinde yer alan mikroorganizmaların ve metabolitlerin neler olduğu, etki mekanizmaları, klinik özellikleri ve potansiyel terapötik uygulamaları hakkında bilgi sağlanmaktadır.
Afficher plus [+] Moins [-]Stabilize Kent Çamuru ve Jips Uygulanmış Tuzlu Sodyumlu Topraklarda Arıtılmış Atıksuyun Islanma-Kuruma Döngülerinin Hidrolik İletkenliğe Etkisi
2022
Hassan Abdalla Sabtow | Fatih Mehmet Kızıloğlu
Bu araştırma; arıtılmış atık su ve stabilize kent çamurunun jipsle birlikte uygulandığı tuzlu sodyumlu bir toprağın farklı ıslanma - kuruma döngüleri altında hidrolik iletkenliğindeki değişimin belirlenmesi amacıyla yürütülmüştür. Araştırma; tam şansa bağlı faktöriyel deneme deseninde, 3 arıtma çamurun dozu (50, 100 ve 150 t/ha), 3 ıslanma kuruma döngüsü (0, 7 ve 14 gün) ve 2 su tipi (temiz su ve arıtılmış atık su) ile 3 tekerrürlü olarak yürütülmüştür. Toprakların hidrolik iletkenlik değerleri sabit seviyeli ICW laboratuvar permeametresi kullanılarak 2, 12 ve 24 saat aralıklarla ölçülmüştür. Toprağın suya doygun olduğu koşullarda, toprakların hidrolik iletkenlik değerleri sabit seviyeli ICW laboratuvar permeametresi kullanılarak, doygun koşullarda farklı sürelerle (2, 12 ve 24 saat) ölçülmüştür. Kullanılan su özelliklerine bağlı olarak hidrolik iletkenlikteki (2 ve 24 saat) değişim önemli bulunmuştur. Uygulanan arıtma çamuru dozu artışı, toprakların hidrolik iletkenlik değerini önemli ölçüde, ölçüm aralığına bağlı olarak ise çok önemli ölçüde etkilemiştir. Kullanılan su tiplerine göre hidrolik iletkenlikteki değişim (2 ve 24 saat) önemli olurken, arıtma çamuru dozu artışıyla toprakların hidrolik iletkenlik içinde ölçüm süresine bağlı olarak önemli ve çok önemli değişimler tespit edilmiştir. Yani stabilize atık çamurunun karıştırılmasıyla normal sulama suyu ve arıtılmış atık su uygulamalarının toprakların hidrolik iletkenlik değerlerinde artışa neden olacağı belirlenmiştir. Sonuçlar; arıtma tesislerin katı ve sıvı atıkların tuzlu sodyumlu topraklara uygulanarak bertarafının atık yönetimi ve çevre koruma açısından katkıları önemli olacaktır.
Afficher plus [+] Moins [-]Investigation of Drying Kinetics and Powder Product Properties of Dragon Fruit Powders Dried by Microwave Assisted Foam Drying Method
2022
Kadriye Altay
In this study, dragon fruit was dried by a microwave-assisted foam drying method and the effect of different microwave powers (350, 460 and 700W) on the drying kinetics and powder product properties were investigated. The properties (foam stability, expansion and density) of the foams obtained by adding egg white to dragon fruit puree were examined. The highest R2 and lowest RMSE and χ2 values of foam dried samples obtained from the Silva models. The effective moisture diffusion coefficient values of the samples (5.93×10-8-1.16×10-7 m2/s) increased due to the increase of microwave power. Activation energy values were calculated as 74.77 W/g. The effects of different microwave powers on moisture, water activity, color and powder product properties of dragon fruit powders dried by foam drying method were determined. In addition, in all conditions where microwave foam drying is performed, dragon fruit powders showed very good flowability and low stickiness.
Afficher plus [+] Moins [-]Use of Molecular Hydrogen in Food Technologies
2022
Duried Alwazeer | Tunahan Engin
Molecular hydrogen is a colorless, odorless, tasteless, non-toxic, flammable, and diatomic gas. Molecular hydrogen is dissolved directly in water to be used in the form of hydrogen-rich water (HRW) to keep the freshness of fruits and vegetables. The shelf-life of the product was increased and the quality attributes were maintained when hydrogen was applied to some food products such as milk, tea, and fruit juices. Some grain products and greens grew rapidly and their antioxidant substance levels increased when they were supplied with hydrogen-rich water. Molecular hydrogen has shown an important application in food drying in recent years, was used especially in reducing atmosphere drying (RAD) technology. Few studies have been conducted on the use of molecular hydrogen in food products. Due to its various positive effects, the use of molecular hydrogen in the food industries using different techniques and processes could be encouraged by the presence review
Afficher plus [+] Moins [-]