Affiner votre recherche
Résultats 51-60 de 392
Bitkilerde Hücre İçi Demir Dağıtım Mekanizmaları Texte intégral
2017
Emre Aksoy | Sefa Ayten | Bayram Ali Yerlikaya | Buasimuhan Abudureyimu
Temel mikro-besin elementi demir (Fe) bitkide önemli rolleri bulunan birçok metalloproteinin aktif bölgesinde kofaktör olarak yer alır. Öte yandan aşırı reaktif olduğundan, hücre içerisinde fazla birikimi reaktif oksijen türlerinin üretimini tetikleyerek hücre ölümlerine neden olur. Dolayısıyla hücre içerisindeki demir homeostazı bitki gelişimi için çok önemlidir. Bitkiler demiri kök içerisine aldıktan sonra hücre içi kompartmanlara dağıtımını yaparlar. Hücre içi demir taşınımı ve dolayısıyla hücresel demir homeostazı farklı membran protein ailelerinin senkronize kontrolü sayesinde yürütülmektedir. Bu membran proteinlerinin demir eksikliği altında ifade seviyelerinin arttığı keşfedilmiştir. Bu taşıyıcıların görev ve regülasyonlarının irdelenmesi bitkilerdeki demir alım ve dağıtım mekanizmalarının anlaşılması açısından çok önemlidir. Bu yüzden bu derlemede hücre içerisine alınan demirin organellere dağıtımından sorumlu taşıyıcılar ile bu taşıyıcılar hakkındaki güncel gelişmelerden bahsedilmektedir.
Afficher plus [+] Moins [-]Farklı Su Sıcaklıklarında Tutulan Pullu Sazan (Cyprinus carpio)’da Çörek Otu (Nigella sativa) Yağının Oksidatif Stres ve Bazı Antioksidan Parametrelere Etkisi Texte intégral
2017
Serpil Mişe Yonar
Bu çalışmada; farklı su sıcaklıkları uygulanmış pullu sazan (Cyprinus carpio)’da malaondialdehit (MDA) ve glutatyon (GSH) düzeyi ile glutatyon-S-transferaz (GST) enzim aktivitesine çörek otu yağının etkisi araştırılmıştır. 20, 24 ve 28°C’ de tutulan balıklara çörek otu yağı (10 mg/kg yem) uygulanmıştır. Kontrol grubu olarak 24°C’de tutulan balıklar seçilmiştir. Uygulama 10 gün devam etmiş ve bu sürenin sonunda balıklardan karaciğer ve böbrek örnekleri alınmıştır. Çalışma sonucuna göre 20°C ve 28°C’deki balıkların MDA düzeyinin önemli oranda arttığı, GSH düzeyi ile GST aktivitesinin düştüğü tespit edilmiştir. Bu gruplarda çörek otu yağı uygulamasıyla MDA düzeyinin istatistiksel olarak önemli düzeyde düştüğü, GSH düzeyi ile GST aktivitesinin önemli oranda yükseldiği belirlenmiştir. Elde edilen sonuçlara göre, balıklarda sıcaklık farklılıklarından kaynaklanan strese karşı çörek otu yağı antioksidan olarak kullanılabilir.
Afficher plus [+] Moins [-]Working with Proteins in silico: A Review of Online Available Tools for Basic Identification of Proteins Texte intégral
2017
Caner Yavuz | Zahide Neslihan Öztürk
Increase in online available bioinformatics tools for protein research creates an important opportunity for scientists to reveal characteristics of the protein of interest by only starting from the predicted or known amino acid sequence without fully depending on experimental approaches. There are many sophisticated tools used for diverse purposes; however, there are not enough reviews covering the tips and tricks in selecting and using the correct tools as the literature mainly state the promotion of the new ones. In this review, with the aim of providing young scientists with no specific experience on protein work a reliable starting point for in silico analysis of the protein of interest, we summarized tools for annotation, identification of motifs and domains, determination isoelectric point, molecular weight, subcellular localization, and post-translational modifications by focusing on the important points to be considered while selecting from online available tools.
Afficher plus [+] Moins [-]The Effects of Different Seaweed Doses on Yield and Nutritional Values of Hydroponic Wheatgrass Juice Texte intégral
2017
Muhammet Karasahin
This research was conducted to determine the effects of different seaweed doses on yield and nutritional values of hydroponic wheatgrass (Triticum aestivum L.) juice in the climatization chamber of Karabuk University, Eskipazar Vocational School, Department of Crop and Animal Production between the dates of 15.01.2015 and 15.06.2015. In the research, four different seaweed doses (Control; 0, D1; 150, D2; 300, D3; 450 and D4; 600 ppm) and control were applied to irrigation water and their effects on the content of biomass rate, biomass and grass yield, grass juice yield and pH, plant height and root length, biomass and grass dry matter rate, grass juice energy and macronutrient values (protein, carbohydrate, fat, dietary fiber and ash) were analysed. According to the results, while the highest biomass and grass yield, plant height values were obtained from D1, D2, D3 and D4 treatments, the highest grass juice yield and root length were obtained from D3 treatment. The highest pH, grass dry matter content was obtained from control treatment. Seaweed dose treatments were not had influence on grass juice energy values. However, the rise in the grass juice yield was caused a rise in the total energy values in the unit area. D3 treatments can be recommendable to achieve the highest grass juice yield.
Afficher plus [+] Moins [-]The Physical Quality of Milled Rice as Affected by Moisture Content and Relative Humidity during Delayed Rough Rice Drying Texte intégral
2017
Tamrin Tamrin | Filli Pratama | Bagus Septian
Delayed rough rice drying was often found in tidal low land in Indonesia due to rice harvesting used to be in rainy season. Moisture re-absorption of rough rice during delayed drying caused fissures and breakage after rice milling. This experimental works condition the rough rice in some different moisture content and relative humidity during delayed drying. This aim of this study was to develop an alternative condition of delayed rough rice for drying so as not to significantly affect the physical quality of milled rice. The experiment was arranged as a factorial-randomized block design. Each treatment was repeated three times. Rough rice of IR42 variety was selected at three level of moisture content (24.89%, 18% and 22%), and was stored in a closed vessel at the relative humidity of 76% and 86%. The percentage of whole grain, head rice, large broken grain, and small broken grain were daily assessed until 7 days of delayed drying duration. The results showed that the moisture content and relative humidity had a significant effect on all parameters on each day of delayed rough rice drying duration. Rough rice would be better delayed for drying at the conditions for moisture content of 22% and relative humidity of 86%.
Afficher plus [+] Moins [-]Etlik Piliçlerde Karma Yeme Farklı Esansiyel Yağlar ve Karışımlarının İlavesinin Performans ve Karkas Özellikleri Üzerine Etkisi Texte intégral
2017
Behlül Sevim | Yusuf Cufadar
Bu çalışma, etlik piliçlerde kekik (Thymus vulgaris L.), biberiye (Rosmarinus officinalis L.) ve karabaş otu (Lavandula stoechas L.) esansiyel yağları ve bunların karışımlarının canlı ağırlık, canlı ağırlık artışı, yem tüketimi, yemden yararlanma oranı ve karkas özellikleri üzerine etkisini tespit etmek için yapılmıştır. Çalışmada, günlük yaşta toplam 640 adet etlik civciv (Ross 308) kullanılmış ve 5 tekerrürlü olacak şekilde 8 muamele grubuna tesadüfü olarak yerleştirilmiştir. Her bir muamele grubunda 80 adet civciv bulunmaktadır. Deneme rasyonları sırasıyla kontrol (0 mg/kg), ilave kekik esansiyel yağı (50 mg/kg), biberiye esansiyel yağı (50 mg/kg), karabaş otu esansiyel yağı (50 mg/kg), kekik + biberiye (25+25 mg/kg), kekik + karabaş otu (25+25 mg/kg), biberiye + karabaş otu (25+25 mg/kg) ve kekik+biberiye+karabaş otu (16,7 + 16,7 + 16,7 mg/kg) oluşmaktadır. Yem ve su ad libitum olarak sağlanmıştır. Çalışma 6 hafta sürmüştür. Performans parametreleri haftalık olarak belirlenmiştir. Denemenin 42. gününde hayvanlar kesilerek karkas özellikleri tespit edilmiştir. Çalışma sonuçlarına göre, rasyon farklı esansiyel yağ ve bunların karışımlarının etlik piliçlerde canlı ağırlık, canlı ağırlık artışı, yem tüketimi, yem değerlendirme oranı ve karkas özellikleri üzerine etkisi önemli olmamıştır.
Afficher plus [+] Moins [-]Karabuğday (Fagopyrum esculentum Moench)’da Morfolojik Varyabilite Texte intégral
2017
Nimet Kara
Karabuğdayda olgunlaşma alt dallardan başlar, yukarıya doğru devam eder ve hasat döneminde bitki üzerinde çiçekler, yeşil ve kahverengi taneler aynı anda bulunabilir. Bu yüzden homojen bir olgunlaşma olmaz ve verim düşer. Bu çalışma karabuğdayda tane verimi ve tanede mineral besin içeriğindeki değişime bitki morfolojisinin (ana gövde-dal, orta dallar ve alt dallar) etkisini araştırmak amacıyla yürütülmüştür. Tarla denemesi 2014 ve 2015 yıllarında Isparta koşullarında tesadüf blokları deneme desenine göre üç tekerrürlü olarak kurulmuş ve Aktaş karabuğday çeşidi kullanılmıştır. Karabuğdayın ana dal, orta ve alt dallardaki tane verimi ve bunların verime katkısı her iki yılda da istatistiksel olarak önemli olmuştur. Bitki morfolojisine göre, 2014 ve 2015 yıllarında sırasıyla en yüksek tane verimi 1,548 ve 1,579 g/bitki ve tek bitki verimine en yüksek katkı sırasıyla, %40,72 ve %38,61 alt dallarda belirlenmiştir. En düşük değerler ise ana gövdeden elde edilmiştir. Karabuğdayda uygun hasat zamanı olarak verime katkısı en fazla olan alt ve orta dallardaki taneler tamamen olgunlaştığı (kahverengi tohumlar) dönem önerilebilir. Karabuğdayın mineral besin içeriği bitki morfolojisine göre değişmiş ve genel olarak K ve Mn dışında en yüksek değerler ana dalda belirlenmiştir.
Afficher plus [+] Moins [-]Halk Elinde Yetiştirilen Pekin Ördeklerinde Matematiksel Formüller İle Yumurta Kalite Özelliklerinin Belirlenmesi Texte intégral
2017
Gülşen Çopur Akpınar | Sema Alaşahan | Sibel Canoğulları Doğan
Bu çalışma, Hatay ili kırsalında halk elinde yetiştirilen pekin ördeklerine ait yumurtaların matematiksel formüller kullanılarak bazı iç ve dış kalite özelliklerinin belirlenmesi amacıyla yapılmıştır. Çalışmada 417 adet pekin ördeği yumurtası kullanılmış ve tartımla bireysel yumurta ağırlık değerleri baz alınarak matematiksel formüller yardımıyla yumurta boyu ve eni, yumurta yüzey alanı, yumurta kabuk ağırlığı ve kalınlığı, gözenek sayısı, yumurta sarı oranı değerleri hesaplanmıştır. Yumurta ağırlığına göre hesaplanan ortalama yumurta boyu 62,48 mm, yumurta eni 43,76 mm, kabuk kalınlığı 0,358 mm, kabuk ağırlığı 6,03 g, yumurta yüzey alanı 81,23 cm2, gözenek sayısı-1 8.915,29 adet, gözenek sayısı-2 7.993,13 adet, gözenek sayısı-3 8.934,70 adet ve sarı oranı %37,68 olarak belirlenmiştir. Ayrıca yumurta dış kalite özelliklerinden şekil indeksi %69,69, elongasyon 1,436, yumurta hacmi 66,38 cm3, gözenek yoğunluğu-1 109,89, gözenek yoğunluğu-2 98,34, gözenek yoğunluğu-3 109,74 gözenek sayısı/cm2 ve kabuk oranı değeri %8,48, yumurta iç kalite özelliklerinden sarı ağırlığı 26,78 g, ak ağırlığı 38,26 g ve ak oranı %53,85 olarak hesaplanmıştır. Sonuç olarak Hatay ilinde halk elinde yetişen pekin ördeklerine ait yumurtaların dış ve iç kalite özellikleri yumurta bütünlüğü bozulmadan ortaya konulmuştur.
Afficher plus [+] Moins [-]Determination of Hematological Status as Health Indicator of European Sea Bass (Dicentrarchus labrax L.) Fed Different Dietary Fatty Acids Texte intégral
2017
Aysel Şahan | Hatice Asuman Yılmaz | Orhan Tufan Erdoğan
In this study, the European Sea Bass (Dicentrarchus labrax) were fed rich canola oil which is containing monounsaturated fatty acid (MUFA) and rich cottonseed oil which is containing n-6 polyunsaturated fatty acid (PUFA) and the effects of these feeds on some hematological parameters were investigated. Experimental fish were fed two times daily with 100% fish oil (FO-control), 100% cottonseed oil (CSO), 100% canola oil (CO) and 50% CSO - 50% CO (CSO50-CO50) for 162 days. End of the experiment, total erythrocyte (RBC) amount was highest in the CSO group 269.0 x (104 mm3 -1) compared to all other groups. Leukocyte (WBC) 96.280 x (103 mm3 -1), monocyte, lymphocyte and neutrophil amounts showed significant increases in only CSO group. Therefore, in terms of fish health and welfare, the exclusive use of cottonseed oil without mixing with the other vegetable oils in sea bass diet formulation can be a viable alternative to fish oil since it has the most suitable fatty acids.
Afficher plus [+] Moins [-]Determination of Ventilation Openings Ratio in Greenhouses under Mediterranean Climate Conditions Texte intégral
2017
Abdullah Nafi Baytorun | Sait Üstün | Adil Akyüz | Derya Önder
Ventilation is one of the methods used to obtain the biological optimal point of environmental factors needed for the plants in greenhouses. In the greenhouses, air change coefficient must be more than 50 h-1 in order to supply effective air ventilation. Temperature differences like air change coefficient can be regarded as a criterion to determine efficiency of ventilation in the greenhouses. In this study, the temperature values were calculated by using energy balance and Bernoulli equation at different ventilation opening ratios (AV/AG) depending on climatic properties in the Mediterranean region (Antalya). If was found that, based on temperature and radiation values of Antalya province, 20% ventilation opening rate is sufficient in the roof area. A temperature difference (∆T) of 1K can be achieved with a 50% shading of radiation and a 20% ventilation opening in June in the Mediterranean region. However, additional cooling is necessary in the greenhouses around noon hours because outdoor temperature is greater than 30°C.
Afficher plus [+] Moins [-]