Уточнить поиск
Результаты 141-150 из 344
Farklı Maviyemiş Çeşitlerinden (Vaccinum Sp.) Üretilen Reçel ve Marmelatın Bazı Özelliklerinin Belirlenmesi
2021
Emine Kübra Güzel | Cemal Kaya | Esra Esin Yücel | Mustafa Bayram
Yapılan bu çalışmada, Türkiye’de yetişen iki farklı Maviyemiş (Brigitta ve Darrow) çeşidine ait sezonluk meyveler tüm yıl boyunca ulaşılabilirliğinin sağlanması amacıyla reçel ve marmelata işlenmiştir. Elde edilen ürünlerin depolama süresince toplam fenolik madde, toplam antosiyanin ve antioksidan kapasitesi gibi beslenme ve sağlık açısından son derece önemli fitokimyasal özelliklerindeki değişimlerin incelenmesi amaçlanmıştır. Taze maviyemiş meyvelerinde başlangıçta, reçel ve marmelatlarda ise 6 aylık depolama sürecinin 0, 2, 4 ve 6. aylarında toplam fenolik madde, antioksidan kapasite (TEAC, FRAP), toplam antosiyanin, polimerik renk ve HMF analizleri yapılmıştır. Depolama süresince maviyemiş çeşitlerine ait reçel ve marmelat örneklerinde toplam fenolik madde miktarı 178,68-518,45 μg GAE/g; TEAC değerleri 1,16-11,60 μmol TE/g; FRAP değerleri 1.83-10,33 μmol TE/g ve antosiyanin miktarının 7,35-298,22 µg cy-3 glu/g arasında değiştiği ve en yüksek değerlere Darrow çeşidine ait örneklerin sahip olduğu belirlenmiştir. 6 aylık depolama süresi sonunda Polimerik renk değeri bakımından en fazla artışın (%124 ve %73) Darrow çeşidine ait reçel ve marmelat örneklerinde gerçekleştiği, HMF değeri bakımından ise en fazla artışın (%65 ve %87) Brigitta çeşidine ait reçel ve marmelat örneklerinde meydana geldiği gözlemlenmiştir.
Показать больше [+] Меньше [-]Determination of Drying Characteristics, Energy Consumption and Quality Values of Black Mulberry Fruit (Morus nigra L.) Dried Under Different Conditions
2021
Muhammed Taşova | Hakan Polatcı | Adil Koray Yıldız
There are about 68 types of mulberry fruit with a wide ecological production area. Different mulberry species are grown in large fields in Turkey. Mulberries are largely dried-consumed, but sometimes they are used as fruit juice. In this study, black mulberry fruit was collected in two different ripening levels (semi-ripe and full-ripe) and oven-dried at 50, 60 and 70°C drying temperatures. Initial moisture contents of semi-ripe and full-ripe fruits were determined as 86.74% and 82.95%, respectively. Fruits were dried to have final moisture levels of 10-15%. Drying duration, drying models, effective diffusion, activation energy, specific energy consumption, color parameters and chemical properties of dried fruits were examined and the effect of ripening levels and drying temperatures were investigated. In terms of drying duration, while full-ripe fruits dried in a shorter time, effective diffusion, activation energy and specific energy consumption values were found to be higher than semi-ripe fruits. In terms of color parameters, semi-ripe fruits are recommended to be dried at 50 or 60°C drying temperatures and full-ripe fruits should be dried at 50°C drying temperature for better preservation of color parameters. On the other hand, a common proper drying temperature could not be identified for acidity (pH), water soluble dry matter and titratable acidity.
Показать больше [+] Меньше [-]Geleneksel Kuru Kaymakların Bazı Kimyasal, Tekstürel, Mikrobiyolojik ve Duyusal Özellikleri
2021
Zehra Albay | Kader Yıldırım | Esma Çapa | Bedia Şimşek
Kuru kaymak, geleneksel kaymağın tandırda ve/veya gölgede kurutulması ile üretilen bir süt ürünüdür. Bu çalışmada, Erzurum ve Nevşehir piyasalarından toplanan Kuru kaymak örneklerinde (10 adet) bazı fiziksel, kimyasal, tekstürel, mikrobiyolojik ve duyusal özelliklerin belirlenmesi amaçlanmıştır. Ayrıca örneklerin görüntüleri, OpenCV (Open Source Computer Vision Library) görüntü işleme kütüphanesi ve C++ dili kullanılarak analiz edilmiştir. Kuru kaymak örneklerinde laktik asit (%) değerinin %0,46-1,21 aralığında ve pH değerinin 6,19-6,83 aralığında değiştiği saptanmıştır. Örneklerin ortalama kurumadde, yağ ve kül içerikleri sırasıyla %71,44, %42,25 ve %2,70 olarak tespit edilmiştir. Yapılan renk ölçümleri ile ortalama L* değerinin 77,42, a* değerinin 2,13 ve b* değerinin 17,44 olduğu belirlenmiştir. Kuru kaymak örneklerinin ortalama sertlik değerinin 1761,37 N, esneklik değerinin 4,30, iç yapışkanlık değerinin 0,64, sakızımsılık değerinin 689,41 N, çiğnenebilirlik değerinin 1212,00 N ve elastikiyet değerinin 0,60 olduğu tespit edilmiştir. Görüntü işleme analizi sonucuna göre örneklerin gözeneklilik durumu %12,27-29,84 aralığında değişmektedir. Mikrobiyolojik değerlendirme sonucunda örneklerde ortalama 3,94 log kob/g maya-küf ve 3,97 log kob/g koliform grubu bakterilerin bulunduğu belirlenmiştir. Ayrıca 4 örnekte Escherichia coli tespit edilmiştir. Görünüş, yapı ve koku parametreleri örneklerde sırasıyla ortalama 5,77, 5,75 ve 5,49 olarak tespit edilmiştir. Bu çalışmada, birbirinden farklı özelliklerde Kuru kaymak örneklerinin olduğu anlaşılmaktadır. Unutulmak üzere olan bu geleneksel süt ürününün özelliklerinin optimize edilmesi, standart ve hijyenik koşullarda üretilmesinin gerekli olduğu düşünülmektedir.
Показать больше [+] Меньше [-]Evaluation of Yield and Some Physical Quality Characteristics of Different Oat (Avena sativa L.) Genotypes Under Supplemented Irrigation and Rainfall Conditions
2021
Zeki Mut | Necibe Demirtaş | Özge Doğanay Erbaş Köse
Oat is an important cereal used as human food, animal feed and medicinal plant. This study was conducted to determined yield and some physical quality characteristics of 22 oat genotypes in Turkey in rainfall and supplemented irrigation conditions during 2016-2017 growing season at Yozgat/Yerköy, Turkey. Experiments were carried out in randomized complete block design with three replications. In the trials, plant height, panicle length, grain yield, biological yield, thousand grain weight, hectoliter weight and groat percentage were investigated. İn non-irrigated conditions, plant height, panicle length, grain yield, biological yield, thousand grain weight, hectolitre weight and groat percentage were between 54.2-86.2 cm, 14.1-23.3 cm, 116.9-288.1 kg da-1, 593.1-938.9 kg da-1, 24.1- 38.5 g, 40.4-48.4 kg and 63.5-73.6% whereas in supplemented irrigation conditions, plant height, panicle length, grain yield, biological yield, thousand grain weight, hectolitre weight and groat percentage were 65.0-98.7 cm, 15.3-25.7 cm, 226.1-439.6 kg da-1, 979.2-1381.9 kg da-1, 24.2-39.3 g, 43.5-51.0 kg and 62.5-73.0%, respectively. Supplemented irrigation application increased both grain yield and biological yield approximately 1.5 times compared to application based on rainfall. Genotypes G9, G10, G12, G13, G14, G17, G18, G21 and G22 had the highest grain yield in experiments irrigated with both rainfall and supplemented irrigation.
Показать больше [+] Меньше [-]Argiope bruennichi (Scopoli, 1772) Spider's Web Structure and Morphology of the Spinneret
2021
İlkay Çorak Öcal | Nazife Yiğit Kayhan | Ümmügülsüm Hanife Aktaş
Spiders are one of the groups that best adapted to terrestrial life among in invertebrates and are represented by approximately 48,000 species in the world. Although all spiders do not weave webs, the webs of spiders are literally a work of art. The main reason for spider web weaving is hunting. Some spider species live in the nature dependent on the own web, while others continue to live without being dependent on the own web. Although basic taxonomic features generally remain unchanged, some spider-silk weaving apparatus may undergo adaptive variations. In this study, the web structure of the weaving web spider, Argiope bruennichi (Scopoli, 1772) and the structural organization of the web weaving apparatus was observed by using scanning electron microscopy (SEM). The web structure of A. bruennichi, spinnerets especially posterior spinneret and arrangement of its spigots are shown and discussed in the light of the literature.
Показать больше [+] Меньше [-]Ocimum basilicum L. Bitkisinde Rosmarinik Asit ve Antioksidan Bileşenler İçin Yeşil Ekstraksiyon Koşullarının Deneysel Tasarımı ve Çok Yanıtlı Optimizasyonu
2021
Nilüfer Vural | Özlem Yalçınçıray | Özge Algan Çavuldak
Bu çalışmanın temel amacı, bitkinin polifenolik profilinde etkin önemli bir bileşen olan ve antioksidan, antibakteriyel ve antiviral özellikleri ile öne çıkan rosmarinik asit (RA) ile diğer antioksidan bileşenlerin hidroalkolik çözücü ekstraksiyonuna dayalı bir yöntem geliştirmek ve optimize etmektir. Ekstraksiyon gibi karmaşık süreçleri modellemek ve optimize etmek için yumuşak bilgi işlem tabanlı kemometrik çalışmalara ihtiyaç duyulmaktadır. Bu sebeple yapılan çalışmada, değerli bir tıbbi aromatik bitki kaynağı olan Ocimum bacilicum L.’den biyoaktif RA’in yeşil ve basit bir teknikle ekstraksiyon koşullarını, kemometrik yöntemler kullanılarak modellenmesi ve optimizasyonu sağlanmıştır. Bunun yanı sıra O. basilicum’ da bulunan RA’in potansiyelini, Toplam fenolik madde (TFM) miktarı ve Toplam antioksidan aktivite (TAA) ile değerlendirmek de hedeflenmektedir. Yapılan çalışmada RSM-CCD/dar faktöriyel tasarım kullanılmış, çok yanıtlı optimizasyon Pareto çözümleri yardımıyla çözülmüş ve optimum girdi değişkeni değerlerini belirlemek için İstenebilirlik fonksiyonu kullanılmıştır. Sonuç olarak, O. basilicum L. ekstraksiyonun optimum koşulları; %47,7 EtOH konsantrasyonu, 30,0°C sıcaklık, 77,6 dk ekstraksiyon süresi ve 10 mL/g çözücü/katı oranı bulunmuştur. Optimum koşullar altında elde edilen deneysel sonuçlar TFM, TAA ve RA için sırasıyla 171,46±1,87 mg GAE/g, 4,76±0,32 mg Troloks/mL ve 8,93±0,65 mg/g’dır. Matematiksel modelden tahmin edilen sonuçlar sırasıyla (172,26 mg GAE/g), (4,13 mg Troloks/mL) ve (8,89 mg/g) olarak bulunmuştur.
Показать больше [+] Меньше [-]Environmental Enrichments in Laying Hen Production Systems with Emphasis on Welfare and Egg Quality
2021
Brian Tainika | Ahmet Şekeroğlu
To improve hen welfare, several studies have investigated various environmental enrichments that suit different laying hen production systems. The positive results of these studies can enable such environmental enrichments to be utilized in commercial laying hen production. This paper reviewed the effects of environmental enrichments in different laying hen production systems on hen welfare and egg quality. The successfully proven environmental enrichments in free-range production system include forage, shelterbelt, and artificial shade in outdoor area and novel objects and H-shaped perching structures in indoor. These are associated with increased range use that positively affects hen welfare. In aviary system, perches, and litter materials (e.g., straw, sand) as environmental enrichments are linked to improved behavioral expression, reduced stress, and enhanced immune system. Under the litter system, environmental enrichment with substrates (e.g., pecking stones, alfalfa blocks, silage, straw, barley) has been found to increase the foraging behavior of laying hens. This reduces severe feather pecking thus, improving the plumage condition of hens. Although the effects of environmental enrichments on hen welfare have been assessed and scientifically proven in the reviewed studies, significant progress of their impact on egg quality traits has not been reported. The studies have shown that environmental enrichments have no significant effect on egg quality traits. Also, appropriate pasture or plant species as environmental enrichments in free-range production system in relation to hen welfare and egg quality have not been identified. Therefore, it is important to continue studies on environmental enrichments while emphasizing their influence on egg quality since it is a major performance trait in the egg industry. In addition, there is a need for studies to identify ideal pasture or plant species for free-range production system that positively affects hen welfare and egg quality.
Показать больше [+] Меньше [-]Analysis of macro- and Microminerals Content in the Einkorn (Triticum monococcum L.) Samples Cultivated in Kastamonu, Turkey
2021
Şeref Turhan | Aslı Kurnaz
Wheat is an important cereal product because of its nutritional value, economy, culture, and history. Einkorn (Triticum monococcum L.) assumed as the oldest wheat. Einkorn locally called “siyez” has recently become popular as a super grain with the thought of being very nutritious in Turkey. In this study, the contents of macrominerals (Na, Mg, Ca, and K) and microminerals (Cr, Cu, Fe, Mn and Zn) in twenty-one einkorn samples collected from different cultivation areas in Kastamonu were determined by using an inductively coupled plasma-optical emission spectrometry following microwave-assisted acid digestion. The results were compared with those analyzed in einkorn and other wheat types in the literature. Average concentrations of K, Ca, Mg, Na, Fe, Zn, Mn, Cr and Cu analyzed in einkorn samples were found as 3712, 1303, 656, 53, 167, 34, 29, 0,7 and 0,6 mg kg-1, respectively. The literature comparison revealed that the investigated einkorn samples were richer in terms of Ca and Fe contents compared to einkorn, emmer, spelt, buckwheat, and durum wheat samples grown in our country and different countries.
Показать больше [+] Меньше [-]Investigation of benthic marine litter in the Yumurtalık Fishing Port
2021
Özgür Yılmaz | Celal Erbaş | Mahmut Ali Gökçe
Marine litter, which can be seen in almost all seas in recent years, is a serious problem for the environment. Similarly, the same problem also exists in Turkey's seas. This study was carried out in 4 different areas, each of which is 100m², in the Yumurtalık Fishing Port in İskenderun Bay. Marine litter was removed from the seabed by diving in these selected areas in April 2016 and June 2017. In the study, a total of 157.2 kg of rubber (49.5%), 118.9 kg of glass (37.4%), 21.61 kg of plastic (6.8%) and 19.94 kg of metal (6.3%) marine litter were detected and removed. It was determined that the marine litter extracted in 2017 was less by weight compared to 2016 (p
Показать больше [+] Меньше [-]Türkiye’de Lisanslı Depoculuk Faaliyetlerine Yönelik Bir Araştırma (Kırşehir İli Mucur İlçesi LİDAŞ Örneği)
2021
Hasan Gökhan Doğan | Aybüke Bulut
Tarım sektöründe lisanslı depoculuk faaliyetleri 2005 yılında çıkarılan 5300 sayılı Tarım Ürünleri Lisanslı Depoculuk Kanunu ile başlamıştır. Devletin desteği ile açılmış olup, yayınlanan yönetmelikler ile geliştirilip yine devletin öncülüğünde fiili olarak çalışmaya başlamıştır. Lisanslı depoların Türkiye’nin 2023 Stratejik Hedefleri arasında yer alan sürdürülebilir tarım yaklaşımı ile önemi artarak devam etmiştir. Türkiye’de son yıllarda sayıları artarak yaygınlaşmakta ve lisanslı depoculuk sistemi tarım ürünleri bakımından büyük önem arz etmektedir. Bu çalışmada, lisanslı depoculuk sisteminin kuramsal boyutu ve Kırşehir ili Mucur ilçesinde faaliyet gösteren LİDAŞ’a hububat teslim eden üreticilerin değerlendirilmesi yapılmıştır. Araştırmanın örneklemini yörede LİDAŞ’a ürün teslim eden 70 üretici oluşturmaktadır. Elde edilen sonuçlar incelendiğinde, üreticilerin %61,40’ının depolama yapamadığı, %45,70’inin ortalama 1-3 ay arası ürününü LİDAŞ’da beklettiği, en fazla önem verdikleri destek aracının stopaj indirimi olduğu, %80,00’inin fiyatlama politikasından memnun olduğu ve %60,00’ının hububat ekiliş kararında LİDAŞ’ın herhangi bir etkisinin olmadığı belirlenmiştir. Ayrıca, üreticilerin diğer sorunları, prosedür kaynaklı sorunlar, analiz ücretleri, yükleme boşaltma ücretleri, depo kira ücretleri ve stopaj masrafının fazla olması üreticide olumsuz bir durum ortaya çıkarmaktadır. Destek miktarlarındaki reel azalış, çalışan personelle ilgili olumsuz düşünceler, depolama olanaklarındaki düşük kapasite ve depolanacak ürün yelpazesinin dar olması olarak ön plana çıkmaktadır. Söz konusu sorunların çözümüyle birlikte lisanslı depoculuk faaliyetlerine yönelimin artacağı söylenebilir.
Показать больше [+] Меньше [-]