Уточнить поиск
Результаты 171-180 из 392
Farklı Bağlardan Toplanan Yaş Üzümler ile Bunların İki Farklı Yöntemle Gerçekleştirilen Kurutma İşlemleri Sonrasındaki Pestisit Kalıntılarının Tespit Edilerek Karşılaştırılması Полный текст
2017
Orhan Dinçay | Gamze İsfendiyaroğlu | Alev Aydın
Ekonomik bir dayandırma yöntemi olan kurutma; yaş ürünlerdeki serbest suyu uzaklaştırarak ürünlerde meydana gelebilecek biyokimyasal reaksiyonların yavaşlatılmasıdır. Dünya’da bandırılmış (potasalı) ve bandırılmamış (naturel) olmak üzere başlıca iki tip çekirdeksiz kuru üzüm üretilmektedir. Bu çalışmada 2015 yılında Alaşehir (Manisa) bölgesinde sultaniye üzümü yetiştirilen 6 farklı bağdan hasat döneminde yaş üzümler toplanmıştır. Bu üzümlerin bir kısmı potasalı ve naturel olarak kurutulmuştur. Hem yaş üzümlerde hem de iki farklı şekilde kurutulan kuru üzümlerde pestisit analizleri gerçekleştirilmiştir. Analizler sonucunda her bağda en az 8 adet pestisit etken maddesi tespit edilmiştir. Bu bağlardan iki tanesinin yaş üzümünde, üç tanesinin de kuru üzümünde MRL (Maximum Residue Limit, Maksimum kalıntı miktarı) değerlerini aşmış en az bir adet pestisit etken maddesi bulunmaktadır. Pestisit etken maddelerinin tamamına yakını üzümler kurutulduğu zaman konsantrasyonlarında artış göstermiştir. Ayrıca potasalı kurutulan kuru üzümlerde natural kurutulan kuru üzümlere kıyasla daha yüksek konsantrasyonlarda pestisitler tespit edilmiştir.
Показать больше [+] Меньше [-]İnsülin Direnci, Beslenme ve Yağlı Yeme İsteği ile CD36 Reseptörü İlişkisi Полный текст
2017
Merve Ekici | Reyhan Nergiz-Unal
Global olarak beslenme gibi yaşam tarzındaki hızlı değişim ile birlikte insülin direnci ve diyabet prevalansı hızla artış göstermiş ve günümüzde Tip II diabetes mellitus (Tip II DM) epidemik bir sorun haline gelmiştir. Yaşam tarzı müdahalelerinden en önemlisi olan diyetin düzenlenmesi ise tip II DM’nin ortaya çıkmasının engellenmesinde, geciktirilmesinde, komplikasyonların oluşmasında ve önlenmesinde önemli bir role sahiptir. Son yıllarda yapılan çalışmalarda Tip II DM gelişimine neden olan patolojik faktörler arasında yer alan insülin aktivitesi ve insülin sekresyonunun diyabet nedenini belirlemek açısından tek başına yetersiz kaldığı ele alınmaktadır. Buna ek olarak diyabet etiyolojisinde multi-faktöriyel nedenlerin, insülinin yanı sıra farklı reseptörlerin yer aldığı ve bu durumu genetik çalışmaların desteklediği bilinmektedir. Bu reseptörlerden biri olan CD36 reseptörü ise, kardiyovasküler sağlık ve hastalıklar, kanser, diyabet, insülin direnci, tat alma duyusu ve besin seçiminde önemli rol oynamaktadır. Yapılan çalışmalarda yüksek kan CD36 düzeylerinin tip II DM patogenezinde yeni bir belirteç olarak katkı sağlayabileceği yer almaktadır. Ayrıca güncel veriler CD36 reseptörünün yağlı besin seçimi açısından farklı tat ve kokularda görev alabildiğini göstermektedir. Bu derlemede CD36 reseptörü ile insülin direnci ve diyette yağlı besin seçimi arasında ilişki incelenmiştir.
Показать больше [+] Меньше [-]Türkiye’de Yetiştirilen Holştayn İneklerde Süt Verim Özelliklerine Ait Fenotipik ve Genotipik Parametre Tahminleri Полный текст
2017
Ahmet Derviş Sarar | İbrahim Tapkı
Bu araştırmada, Koçaş Tarım İşletmesinde yetiştirilen Siyah Alaca ineklerin süt verim özellikleri incelenmiştir. Bu özelliklere ait fenotipik ve genotipik parametre tahminleri yapılmıştır. İncelenen özelliklere ait en küçük kareler ortalaması laktasyon süt verimi, 305 gün süt verimi, laktasyon süresi ve kuruda kalma süresi sırasıyla; 7046,18 kg, 6588,38 kg, 327,37 gün ve 67,48 gün, olarak tespit edilmiştir. Yine aynı özelliklere ait kalıtım dereceleri ise sırasıyla; 0,25, 0,26, 0,07, 0,03 ve 0,30 olarak tahmin edilmiştir. Yılın, mevsimin ve laktasyon sırasının laktasyon süt verimi, 305 gün süt verimi ve laktasyon süresi üzerine etkisi ile kuruda kalma özelliği üzerine mevsimin ve laktasyon sırasının etkisi önemli bulunmuştur. Araştırma sonuçları, süt verim özellikleri bakımından Koçaş Tarım İşletmesi yetiştiricilik şartlarının iyi durumda ve işletme için hesaplanan genotipik parametrelerin de kabul edilebilir sınırlar içerisinde olduğunu göstermiştir.
Показать больше [+] Меньше [-]Drying of Foods with Foam mat Drying Method Полный текст
2017
Emine Varhan | Mehmet Koç
The foam mat drying is one of drying methods applied to produce powdered food in the food industry. Foam mat drying, which is better than other methods of drying in terms of drying time and cost, is used to convert powder form of various foods such as fruit, milk and seafood. The formation of the foam structure is provided with foaming agents and/or stabilizers. The surface area and drying efficiency of food product increase with conversion to foam structure. In this review, knowledge about the process conditions applied during the process of converting the food into powder form by foam drying method, the obtained product properties and the applicability of foam mat drying to various foods are presented.
Показать больше [+] Меньше [-]Attitude of Farmers towards Thai Koi Farming in Selected Upazila of Bangladesh Полный текст
2017
Farruk Ahmed | Mohammad Zulfikar Rahman | Shonia Sheheli | Debashish Sarker Dev
The main purposes of the study were to determine the attitude of farmers towards Thai Koi farming in a selected area of Mymensingh district. Attempt was also made to identify the problems faced by the farmers in Thai Koi farming. Data were obtained from randomly selected 70 Thai Koi farmers of Shaiod and Ahmedpur villages in Kheruajani Union under Muktagachha Upazila of Mamensingh district during April, 2015. Attitude of the farmers was measured in respect of different aspects of Thai koi production. A three-point rating scale was used to indicate the Thai koi farmers’ response against each statement. The possible score for each respondent could range from 15 to 45 and observed score ranged from 31 to 41. It is evident that ‘I believe that Thai koi farming in pond can supply protein and nutrition to the family members ranked first as a statement in attitude scale of Thai Koi farmers. Second is ‘I like Thai Koi farming because it has higher growth rate than that of other local Koi’. Most of the Thai Koi farmers had highly favourable attitude. Among the problems, ‘high sensitivity to disease of Thai Koi’ got the highest problem confrontation score and stood the first ranked problem and other problem were ‘High price of Thai koi feed’, High price of drugs’ and ‘High price of farm labour’ etc. Farmers suggested from their experiences that there should have need-based spot training on effective management of Thai Koi farming. In achieving this target, Department of Fisheries and allied NGOs may play a crucial role.
Показать больше [+] Меньше [-]Farklı Sulama Düzeyi ve Biyoaktivatör Uygulamalarının ‘Rubygem’ Çilek Çeşidinde Meyve Kalite Özellikleri Üzerine Etkileri Полный текст
2017
Mehmet Ali Sarıdaş | Burçak Kapur | Eser Çeliktopuz | Sevgi Paydaş Kargı
Araştırmada farklı sulama seviyeleri ve biyoaktivatör (ComCat) uygulamalarının ‘Rubygem’ çilek çeşidinde meyve kalite kriterleri üzerine etkileri incelenmiştir. Çalışmada dört farklı sulama seviyesi incelenmiş olup, A sınıfı buharlaşma kabından ölçülen buharlaşma miktarının tamamı olan IR100 konusu, uygulanacak suyun yarısının verileceği konu IR50, %75’inin verileceği konu IR75 ve %125’inin verileceği konu IR125 olarak adlandırılmıştır. İlave olarak biyoaktivatör uygulamaları bitki dikiminden yaklaşık iki ay sonra 3’er hafta arayla 4 kez yapılmıştır. Biyoaktivatörün incelenen parametreler üzerine tek başına etkisi önemsiz bulunmuştur. Sulama düzeylerindeki azalmayla meyvelerde özellikle tadı etkileyen SÇKM ve şeker/asit oranının önemli düzeyde arttığı görülmüştür. En yüksek SÇKM ve şeker/asit oranı %9,42 ve 21,7 değerleri ile IR50 konusundan elde edilmiştir. Buna karşın IR100 konusu dışındaki bütün uygulamalarda meyve ağırlığında önemli düzeyde azalmalar belirlenmiştir. Her ne kadar kısıtlı sulama meyve ağırlığında azalmaya neden olsa da son zamanlarda tüketicilerin yeme kalitesine verdikleri önem nedeniyle söz konusu rejimde meyvelerde artan şeker içeriği ile şeker/asit düzeyi çilek yetiştiricileri için önemli bir strateji olabilecektir. Bununla birlikte meyve ağırlığında azalmaya neden olmayan tam sulamanın biyoaktivatör ile birlikte uygulanmasıyla meyve tadının arttırılabileceği de belirlenmiştir.
Показать больше [+] Меньше [-]Probiyotik Mayalar ve Özellikleri Полный текст
2017
Hatice Yıldıran | Güldeb Başyiğit Kılıç | Aynur Gül Karahan
Probiyotikler tüketicinin sağlığı üzerinde olumlu etkileri olan mikroorganizmalardır. Probiyotik uygulamalarının sağlık üzerine etkileri hakkında yapılmış pekçok araştırma bulunmaktadır. En yaygın kullanılan probiyotik bakteriler; bifidobakteriler ve laktobasiller, laktokoklar ve streptokoklar gibi laktik asit bakterileridir. İnsanlar için probiyotik olarak kullanılan mikroorganizmalar arasında ayrıca mayalar, basiller ve enterokoklar da bulunmaktadır. Probiyotik mayalar son yıllarda bilim insanları için ilgi çekici bir alan olmuştur. Yapılan bazı çalışmalar Saccharomyces cinsine ait türlerin antibakteriyel ve probiyotik özelliklere sahip olabileceklerini göstermiştir. Saccharomyces boulardii yıllardır insanları farklı gastrointestinal rahatsızlıklarından korumak veya hastalıklardan iyileştirmek amacıyla probiyotik olarak kullanılan, patojenik olmayan bir mayadır. S. boulardii özellikle ilaç endüstrisinde genellikle liyofilize formda kullanılmaktadır. Yapılan bu derleme çalışmasında probiyotikler, mayaların probiyotik olma özellikleri ve probiyotik mayaların kullanım alanları hakkında bilgiler verilmiş ve bu alanda yapılan araştırmalardan örnekler sunulmuştur.
Показать больше [+] Меньше [-]Karadeniz Sahil Kuşağında Yağlık Kolza (Brassica napus L.,) Bitkisinin Çiçeklenme Fenolojisi, Çiçek Sayısı, Nektar ve Polen Potansiyelinin Belirlenmesi Полный текст
2017
Necda Çankaya | Ulviye Kumova
Bu araştırma, ülkemizde tarımı yaygınlık kazanan yağlık kolza (Brassica napus L.,) bitkisinin Samsun İli koşullarında, çiçeklenme fenolojisi, çiçek sayısı, nektar ve polen potansiyelinin belirlenmesi amacıyla 2011 ve 2012 yıllarında yürütülmüştür. Araştırmanın birinci yılında (2011), kolza bitkisinin 44 gün süre ile çiçekte kaldığı, bitkide 2.694 adet/da çiçek bulunduğu, günlük toplam 1,89 kg/da nektar salgıladığı ve 1330 kg/da polen ürettiği belirlenmiştir. Araştırmanın ikinci yılında (2012), kolza bitkisinin 39 gün süre ile çiçekte kaldığı, bitkide 701 adet/da çiçek bulunduğu, günlük toplam 0,38 kg/da nektar salgıladığı ve 331,57 kg/da polen ürettiği ortaya konmuştur. Kolza bitkisinin Samsun koşullarında yapılan iki yıllık sonuçlarına göre ortalama 41,5 gün çiçekte kaldığı, günlük nektar üretiminin 0,23 mg/çiçek/gün, nektar kuru madde düzeyinin %20,25 ve polen üretiminin 0,48 mg/çiçek/gün olduğu saptanmıştır. Samsun İlinde kolza bitkisinin, erken ilkbahar döneminde, çevrede bulunan birçok bitkinin çiçeklenmesinden önce çiçeklendiği ve başta bal arıları (Apis mellifera L.) olmak üzere pek çok tozlayıcı böceğe, nektar ve polen sağladığı belirlenmiştir. Kolza bitkisinin arıcılık açısından ekiminin yaygınlaştırılarak erken ilkbahar döneminde, bal arıları ve diğer tozlayıcı böcekler açısından elverişli bir besin kaynağı olabileceği ortaya konmuştur.
Показать больше [+] Меньше [-]Potato Processing Industry By-products and Their Evaluation in Animal Nutrition Полный текст
2017
Pınar Özdemir | Hatice Basmacıoğlu Malayoğlu
All around the world, particularly in developed countries, fresh potato consumption decreased while the consumption as fast food, snack and convenience food was increased. Potato processing industry has by-products such as cull potato, peel, pulp, and waste water. These by-products can be utilized for production of ethyl alcohol, single cell protein, microbial enzymes, lactic acid, organic fertilizer and bioethanol. The pulp obtained from the processing of potato for starch production can be considered as an energy source with starch content in animal nutrition. Recently, potato peel with the contents of bioactive compounds (chlorogenic, caffeic, gallic, protocatechuic acids) and their antioxidant and antimicrobial effects have been intensely focused on. Conversion of by-products of potato processing industry into value-added products is economically important. It was reviewed here by-products of potato processing industry and their evaluation in animal nutrition.
Показать больше [+] Меньше [-]Farklı Ana Materyaller Üzerinde Oluşmuş Topraklarda Gidya ve Azot Uygulamalarının Kırmızı Biber (Capsicum annum L.) Bitkisi Gelişimine Etkisi Полный текст
2017
Ömer Faruk Demir | Hüseyin Dikici | Kadir Yılmaz
Bu çalışmada, Doğu Akdeniz Tarım Havzasında bazalt, serpantin ve kireçtaşı ana materyalleri üzerinde oluşmuş topraklarda gidya (% 0, 1, 2, 4) ve azot (0, 70, 140 ve 210 mg kg-1) uygulamalarının kırmızı biber bitkisi ve farklı toprak çeşitleri üzerine etkileri incelenmiştir. Araştırmada, vejetatif gelişim bakımından gidya uygulamalarında bitki ağırlıklarındaki artış istatistiksel olarak önemli bulunmuştur. Ancak, gidya uygulamalarının meyve verimi üzerine önemli bir etkisi gözlemlenmemiştir. Diğer yandan, 140 mg kg-1 ve 210 mg kg-1 azot dozlarında bitki ve meyve ağırlıklarında önemli oranda artışlar görülmüştür. Farklı topraklarda yetiştirilen kırmızı biber bitkilerindeki morfolojik değişimler bakımından en yüksek bitki boyu ve en yüksek bitki ağırlığı bazaltik topraklarda, en yüksek meyve ağırlığı serpantinli topraklarda ve en yüksek meyve sayısı kireçli topraklarda yetişen bitkilerde ölçülmüştür.
Показать больше [+] Меньше [-]