Уточнить поиск
Результаты 21-30 из 183
Tekirdağ İli Tarım Parsellerinin Arazi Toplulaştırma Açısından Şekil Analizi ile Değerlendirilmesi
2023
Erdem Kurşun | Fatih Konukcu | Bahadır Altürk
Şekil bozukluğu, tarımsal etkinlikleri ve kırsal kalkınmayı olumsuz yönde etkileyen en önemli etmenlerden birisidir. Bu araştırmada, Tekirdağ iline ait 346.740 tarım parselinin şekil uygunluğu altı farklı kriterden (kenar uzunluğu, dar açı sayısı, geniş açı sayısı, köşe sayısı, kompaklık ve düzenlilik) oluşan Parsel Şekil İndeksi (PŞİ) yöntemiyle belirlenmiştir. PŞİ yöntemi, bir geometriyi diğer klasik şekil yöntemlerinden çok daha kapsamlı bir şekilde analiz etmektedir. Parsellerin şekil uygunluğunun bu yöntemle tespit edilmesi ve sonrasında şekil bozukluğu olan parsellerde yapılacak düzeltmeler özellikle tarımsal mekanizasyonun olumsuz etkilerinin en aza indirilmesini sağlamaktadır. Çalışmada, şekil uygunluk dereceleri “çok bozuk şekilli parseller”, “bozuk şekilli parseller”, “uygun şekilli parseller” ve “ideal şekilli parseller” olmak üzere dört farklı şekilde sınıflandırılmıştır. Elde edilen sonuçlara göre; ildeki parsellerin %17,27’sinin çok bozuk şekilli, %35,21’inin bozuk şekilli, %35,54’ünün uygun şekilli ve %11,98’inin ise ideal şekilli geometriye sahip olduğu belirlenmiştir. Üretimi olumsuz etkileyen şekil bozukluğunun il genelinde fazla olmasından dolayı arazi toplulaştırma çalışmalarının ivedilikle yapılması gerekmektedir. PŞİ yöntemi, Türkiye’de planlanan arazi toplulaştırma projeleri öncesi mekânsal yer seçiminde, bölge, havza, köy veya mahalle ölçeğinde büyük fayda sağlayabilir.
Показать больше [+] Меньше [-]Derin Öğrenme Teknikleri ile Bazı Üzüm Çeşitlerinin Tespiti
2023
İsmail Terzi | Mehmet Metin Özgüven | Adem Yağcı
Bağcılıkta üzüm çeşitleri belirlenirken, sürgün, yaprak, salkım ve meyveye ait karakterizasyon özellikler kullanılmaktadır. Bu karakterizasyon özellikler uluslararası yöntem birliğinin oluşması için “Uluslararası Bitki Gen Kaynakları Merkezi” (International Board for Plant Genetic Resources) adına oluşturulmuş bir çalışma ekibi ile “Bağcılık ve Şarapçılık Ofisi” (Office Internatıonal de la Vigne et du Vin-OIV) ve “Uluslararası Yeni Bitki Çeşitlerinin Korunması Birliği” (International union for the Protection of New Varietes of Plants- UPOV) ile işbirliği içinde yapılan çalışmalarla geliştirilmiş ‘Üzüm Tanımlayıcıları’ (Grape Descriptors) adıyla bir normda yayınlanmıştır. Üzüm çeşitlerinin sahip olduğu ampelografik özellikler bu normdaki karakterizasyon özelliklere göre belirlenerek ortaya çıkarılmaktadır. Her üzüm çeşidinin sürgününe, yaprağına, salkımına ve meyvesine özgü ampelografik özellikleri bulunmaktadır. Bu özellikler ‘Üzüm Tanımlayıcıları’ normuna göre belirlendikten sonra sayısal veya sözel olarak ifade edilmektedir. Bu çalışmada ampelografik özellikler kullanılarak Corint, Merlot, Tayfi, Michele palieri, Narince üzüm çeşitlerinin derin öğrenme teknikleri ile sınıflandırılması yapılmıştır. Amaç üzüm çeşitlerinin ampelografik özelliklerini kullanarak derin öğrenme teknikleri ile hangi üzüm çeşidi olduğunu belirlemektir. Yapılan çalışma için 15 katmandan meydana gelen yeni bir CNN modeli oluşturulmuştur. Beş sınıf bulunan veri setinde beş adet üzüm çeşidinin salkım ve meyvelerine ait 227x227x3 boyutunda toplam 1028 adet görüntü kullanılmıştır. Görüntülerin %80’i eğitim için %20’si ise doğrulama için ayrılmıştır. MATLAB programında, yeni ve özgün olarak geliştirilen CNN modeli ile %96,10 sınıflandırma başarım oranı elde edilmiştir. Yapılan analizler neticesinde geliştirilen CNN modelinin başarılı olduğu ve üzüm çeşitlerinin sınıflandırılmasında kullanılabileceği sonucuna varılmıştır.
Показать больше [+] Меньше [-]Şırnak İli ve İlçelerinin Tarımsal Mekanizasyon Düzeyi
2023
Muhammed Cemal Toraman
Güvenilir gıdaya sürdürülebilir koşullarda ulaşılabilmesi için değişen dünya ve çevre koşullarında tarımsal üretim yapılması, teknolojik ve mekanizasyon kullanımını daha önemli hale getirmiştir. Bu çalışmada Şırnak ilinin tarımsal mekanizasyon düzeyi araştırılarak Türkiye ortalaması ile karşılaştırılmıştır. Türkiye İstatistik Kurumu istatistiki verilerine dayanarak traktör sayısı, tarım alet ve makineleri sayısı ile tarımsal mekanizasyon düzeyi göstergeleri hesaplanarak özetlenmiştir. 2012-2022 yılları arasında Şırnak ili ortalama mekanizasyon verilerine göre, kullanılan tarım alanlarında %12, traktör güç değerlerinde %16 oranında artış gerçekleşmiştir. Birim alana düşen güç 0,66 kW ha-1, 1000 ha alana düşen traktör sayısı 18,72 olmuştur. Bir traktöre düşen toplam alan 53,43 ha olurken, traktör başına düşen alet makine sayısı 3,78 olarak bulunmuştur. Şırnak ilçeleri arasında mekanizasyon düzeyi yönünden en iyi sonuçları Cizre ilçesi verirken, Uludere ve Beytüşşebap ilçeleri düşük mekanizasyon değerlerine sahip verileri ile sonuçlanmıştır. Ayrıca Şırnak ili mekanizasyon verileri, bölge illeri ile benzer mekanizasyon sonuçları vermiştir. Ortalama traktör güç değeri 47,03 kW olarak, Türkiye ortalamasından daha yüksek sonuçlar oluştururken, diğer mekanizasyon parametreleri bakımından düşük mekanizasyon sonuçlarına sahiptir. İki ülkeye sınırı bulunan ilin tarımsal potansiyelini arttırmak için mekanizasyon düzeyinin en kısa sürede yükseltilerek işletme refah seviyesi arttırılmalı ve bölge kalkınması desteklenmelidir.
Показать больше [+] Меньше [-]Seydişehir Sulama Birliği Sulamasında Enerji Tüketimi ve Sera Gazı Emisyonunun Değerlendirilmesi
2023
Mehmet Akif Kalender | Ramazan Topak
Bu çalışmada, Konya Seydişehir ilçesinde bulunan Seydişehir Sulama Birliği sulama işletmesi çevresel etkileri yönünden değerlendirilmiştir. Bu kapsamda birliğin sulama suyu kullanım etkinliği ile sulama kaynaklı enerji tüketimi ve buna bağlı gerçekleşen sera gazı emisyonları değerlendirilmeye çalışılmıştır. Değerlendirme 2010, 2015 ve 2020 yılları için yapılmıştır. Çalışmadan elde edilen sonuçlara göre; sulama birliğinde su temin oranı 2010, 2015 ve 2020 yılları için sırasıyla 0,30, 0,97 ve 1,81 olarak gerçekleşmiştir. Üç yıl için ortalama su temin oranı, 1,03 olarak belirlenmiştir. Seydişehir Sulama Birliği’nde toplam enerji tüketimi, 2010 yılında 11.616.348,9 MJ/yıl, 2015 yılında 29.006.792,6 MJ/yıl ve 2020 yılında 106.083.920,9 MJ/yıl olarak hesaplanmıştır. Birim alana karşılık enerji miktarı (EA), 2010 yılında 2.172,1 MJ/ha/yıl, 2015 yılında 8.028,5 MJ/ha/yıl ve 2020 yılında 11.898,2 MJ/ha/yıl, birim sulama suyuna karşılık enerji miktarı ise (ES), üç yıl için de 1,139 MJ/m3/yıl olarak hesaplanmıştır. Seydişehir Sulama Birliği’nde toplam emisyon miktarı, 2010 yılında 788.129,9 kgCO2eşd/yıl, 2015 yılında 1.968.012,5 kgCO2eşd/yıl ve 2020 yılında 7.197.434,2 kgCO2eşd/yıl olarak belirlenmiştir. Birim alana karşılık emisyon miktarı (SGA), 2010 yılında 147,4 kgCO2eşd/ha/yıl, 2015 yılında 544,7 kgCO2eşd/ha/yıl ve 2020 yılında 807,2 kgCO2eşd/ha/yıl, birim sulama suyuna karşılık emisyon miktarı (SGS), üç yıl için de aynı değeri sahip olup, 0,077 kgCO2eşd/m3/yıl olarak hesaplanmıştır. Çalışma sonuçlarına göre, sulama birliğinde enerji tüketimi ve sera gazı emisyonu hususunda sürekli bir artışın olduğu ve özellikle 2020 yılında artış oranının bir hayli yüksek olduğu görülmektedir. Aynı şekilde su temin oranlarında yıllara bağlı olarak artış meydana gelmiştir.
Показать больше [+] Меньше [-]İstatistiksel ve Derin Öğrenme Yöntemlerini Kullanarak Tarımsal Girdi Fiyat Endeksi'nin Tahmin Edilmesi
2023
Cevher Özden
Tarımsal Girdi Fiyat Endeksi, mevcut tarımsal üretimde kullanılan ürün ve hizmetlerin fiyatlarındaki değişimlerin ve geleceğe yönelik yatırımların takibi amacıyla Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından her ay hesaplanıp yayınlanmaktadır. İndeksin tahmini tarım üreticilerinin yatırım kararlarında ve ürün tercihlerinde zamanında karar almalarına imkan sağlayacak, yurt içi ve uluslararası pazarda rekabet güçlerini arttıracaktır. Bu çalışmada Tarımsal Girdi Fiyat Endeksi'ndeki değişimleri tahmin etmek amacıyla istatistiksel (ARIMA, SARIMA) ve derin öğrenme modelleri (CNN, LSTM) kullanılmıştır. CNN ve LSTM modellerinin hem doğrusal hem de doğrusal olmayan veri özelliklerini yakaladığı bilinmektedir. Tahmin sonuçları, Ortalama Karekök Hata (RMSE) ve Ortalama Karesel Hata (MSE) metrikleri ile değerlendirilmiştir. Çalışma sonuçlarına göre ARIMA (RMSE: 0.16409, MSE: 0.0269247) ve CNN (RMSE: 0.16994, MSE: 0.288791) modelleri en iyi sonuçları elde etmiş olup, bunları LSTM modeli takip etmektedir.
Показать больше [+] Меньше [-]Analysis of Monthly Precipitation at the Basin Scale in Türkiye
2023
Hasan Hüseyin Aksu
Basin-based water management strategy is one of the necessary instruments for the protection and sustainable use of water resources against climate change. In this paper, the monthly precipitation distributions of the 25 major basins in Türkiye were produced, and amounts and volumes were computed and analyzed. Only annual modeling and assessments of precipitation may hide months with precipitation shortages. Empirical Bayesian Kriging (EBK), Ordinary Kriging (OK), and Inverse Distance Weighting (IDW) were implemented in interpolation. EBK outperformed in all months and calculations were based on the EBK. The month with the highest precipitation potential in Türkiye is December (77.9 mm, 60.77 billion m3), and the month with the lowest precipitation potential is August (13.8 mm, 10.76 billion m3). In the basins, the monthly precipitation amounts range between 2.7 mm and 185.2 mm, and the volumes range between 0.02 billion m3 and 13.24 billion m3. The basins with the highest precipitation depth were determined as the East Black Sea, Antalya, Asi, and Ceyhan, and the lowest as the Small Menderes, Konya, and Tigris-Euphrates in different months. The monthly precipitation patterns and potentials of the basins vary widely. In May, June, July, August, and September, when water, particularly agricultural irrigation, is required the most, the 20 basins, except for the 5 located in Northern Türkiye precipitation shortage was determined.
Показать больше [+] Меньше [-]Clinical Effect of Poly Herbal Unani Formulation on Dyslipidemia- A Randomized Trial
2023
Khairul Alam | Hasib Sheikh | Md. Abdus Samad
Background: In adults aged 30-70 with primary and moderate hyperlipidemia, the present study took place to investigate the therapeutic benefits of a polyherbal unani preparation called Garlitab. Methods: It was a prospective open label, herbal coded test drug-controlled, randomized trial. Out of total screened patients we were enrolled 212 hyperlipidemic patients of 30–70 years in the study fulfilling the inclusion criteria, we were recruited them from OPD of a hospital in Munshiganj and different Unani clinics of Dhaka, Bangladesh after obtaining written informed consent from the patients. Selected individuals were allocated into two groups at random. Group1 Received 500 mg Garlitab tablets twice daily and Group 2 received tablet atorvastatin calcium 10 mg 2 times daily. Height, weight, and blood pressure were recorded along with blood samples. The random distributions were carried out by a research assistant utilizing a random numbers table. Blood samples were taken at the beginning of the trial, 1.5 months later, and 3 months following the intervention. Results: Results for the test medication revealed a substantial drop in cholesterol levels between baseline and the data collected after three months and in case of male it was from 241.72±38.11 to 218.24±34.06 mg/dL for total cholesterol, from 198.27±30.57 to 173.54±29.34 mg/dL for LDL and from 280.78±85.81 to 207.07±51.40 mg/dL for triglyceride. HDL increases from 33.05±3.21 to 34.69±3.13 mg/dL in male patients. The control drug atorvastatin calcium also showed a significant decrease in lipids between baseline and after 3 months data and in case of male it was from 241.92±31.54 to 174.90±22.87 mg/dL for total cholesterol, from 196.20±30.91 to 130.30±24.29 mg/dL for LDL and from 279.48±115.35 to 141.27±59.55 mg/dL for triglyceride. It increases HDL from 32.00±2.25 to 34.03±2.19 mg/dL in male patients. Between the baseline and the 3-month data, the test medicine for females significantly reduced total cholesterol, LDL, and triglycerides and it was from 244.64±52.18 to 220.12±45.07 mg/dL, from 200.32±30.57 to 173.54±29.34 mg/dL and from 272.32±99.69 to 195.25±60.68 mg/dL respectively. HDL increases from 33.77±3.36 to 35.03±3.23 mg/dL. Between the baseline and the 3-month data, the control medication for females significantly reduced total cholesterol, LDL, and triglycerides and it was from 247.74±37.95 to 175.26±29.54 mg/dL, from 197.65±27.89 to 130.91±22.04 mg/dL and from 271.57±94.52 to 142.00±50.88 mg/dL respectively. It increases HDL from 32.22±2.32 to 33.46±2.94 mg/dL. Conclusions: According to the results of the study, the polyherbal formulation Garlitab can lower cholesterol levels. It may be a useful medication for treating primary hyperlipidemia.
Показать больше [+] Меньше [-]Examination of Structural Characteristics and Biosecurity of Sheep Farms in Niğde Province
2023
Özgür Tarık Şen | Murat Durmuş | Nazan Koluman
The aim was to examine the structural features and biosecurity practices of sheep farms operating in Niğde province. For this purpose, 75 farms operating in the region were classified according to size (number of animals) and production system (extensive and intensive) and, they were compared in terms of typology and biosafety. In this context, a face-to-face survey was conducted with the owners or authorized persons of the small, medium and large size farms and the data collected from the farms about technical, sanitation-hygiene and health protection were comparatively presented. According to the findings obtained from the study, manure and wastes produced in 24% of farms were seen randomly throwing into the environment, and the differences observed between farms depending on the farm size were found significant (P<0.05). These farms can become a potential source of environmental and odor pollution. In addition, it was determined that disinfection was not applied to a large extent (97.30%) as a preventive measure at farm and shelter entrances (P>0.05). At the end of the study, it has been concluded that the typology and biosafety practices could be an important support for future strategic programs against disease and other factors which affects the production of the Niğde region.
Показать больше [+] Меньше [-]Screening of Natural Deep Eutectic Solvents for the Recovery of Valuable Phenolics From Waste of Shalgam Juice Process
2023
Pelin Toprak | Ayşe Ezgi Ünlü
Shalgam juice is one of the most popular non-alcoholic beverages in Türkiye and also in many countries. The high amount of production, regarding the high amount of consumption leads to an inevitable amount of solid waste. This amount reaches to almost 12 million kg of fermented black carrot annually. The accumulation of this waste causes fatal environmental pollution. The waste of shalgam juice process, fermented black carrot, retains significant amount of valuable components, such as phenolics, flavonoids, and anthocyanins. In this study new generation green solvents, Natural Deep Eutectic Solvents (NADESs) were screened for the extraction of valuable phenolics from fermented black carrot using ultrasound assisted extraction. The NADESs used were selected from four different groups such as acidic, sugar-based, choline chloride-sugar based and polyol-based. According to the results, the members of polyol and choline chloride sugar NADESs showed up. Choline chloride-glycerol (polyol group), extracted the highest total phenol amount (16.04 mg/g) and also provided the highest antioxidant activity (81.77%). On the other hand, NADESs belonging to choline chloride-sugar group were effective for the extraction of flavonoids and monomeric anthocyanins. Namely, choline chloride-fructose-water extract contained 21.45 mg/g of total flavonoids, while choline chloride-sucrose-water extract contained 1680.51 mg/kg of total monomeric anthocyanins. The performances of NADESs tested were found to be higher than that of water and ethanol showing the high yield recovery of valuable phenolics with NADESs. The results exhibited the significance of the components inside the waste. The remaining valuable content could be easily and efficiently extracted using NADESs and these extracts –as a mixture or after purification- can furtherly be used for different purposes in different fields, such as cosmetics, antioxidant preparations, etc, using a zero-cost waste as the input of the processes.
Показать больше [+] Меньше [-]Determination of Production and Marketing Behaviors of Producers Selling Products to the Turkish Grain Board, (Kırşehir Province Mucur District Micro Field Study)
2023
Hasan Gökhan Doğan | Aybüke Bulut
The aim of this study is to examine the socio-economic characteristics of producers who sell wheat to the Turkish Grain Board (TGB), which is an interventionist organization in the purchase and sale of grain in Türkiye, as well as some of their behaviors regarding production, marketing preferences, and their relations with TGB. The sample of the study consisted of 100 wheat producers in the Mucur district of Kırşehir province. The obtained data were interpreted by converting them into tables, cross-tabulations, and graphs. The data in the cross tables were statistically interpreted using Chi-square analysis. It can be said that producers are not satisfied with TGBs’ purchasing practices for some reasons. The most important reason for this is that quality-based purchasing practices have an extremely negative impact on prices. It was determined that they were not satisfied, and this resulted in high price reductions in quality-based purchasing, and as a result, there was distrust in analysis practices. Quality-based purchasing policy is a method that allows wheat quality characteristics to be determined with various devices in a short time. This method, which is decisive in quality classification and product pricing scale, must be explained correctly to producers. Otherwise, the producer ’s trust in the TGB may gradually decrease. This can be achieved through initiatives taken by the institution or through various publications and training activities. One of the most important results of this study is that TGBs and decision-makers are more sensitive to local producers. For decision-makers to maintain their influence on the producer, they must carefully examine the details of the processes with an inductive approach, starting from the bottom up. This situation is considered critical in terms of food security.
Показать больше [+] Меньше [-]