Уточнить поиск
Результаты 231-240 из 281
Valuation of Gender Differentiated Dairy Farming and Household Level Food Security Status in Eastern Oromia, Ethiopia
2018
Beyan Ahmed Yuya
This study was aimed at examining gender diversified dairy farming and household level food security status and determinants of dairy cattle benefits in Haramaya district, Oromia, Ethiopia, using cross sectional data collected from randomly selected 120 sample households during year 2016 production season. Descriptive statistics and multiple linear regression models were employed for data analysis. Descriptive statistics stated that of the sample households, 71 households were found to be food secured whereas the remaining 49 household were food unsecured. Comparison of female headed and male headed dairy farming households indicated that 46.7 percent’s of female headed and 12.5 percent’s of male headed households were secured. The logistic regression result showed that female headed dairy farming participation was significantly influenced by education of household head, extension contact, cultivated land area, availability of supplementary feeds and access to market information. The impact estimation result showed that female headed have got increment in farm household’s food security status nearly by 66% than male headed households. The regression estimated coefficients indicated that dairy cattle benefits is significantly influenced by; education, access to vaccination, extension service, market information, cultivated area, milk sold on farm and fodder supplement were significant variables which affect the dairy cattle income in the study area. Therefore, policy makers should give due emphasis to the aforementioned variables to increase dairy farming benefits and improve the livelihood of rural households.
Показать больше [+] Меньше [-]Organik Bahçe Ürünlerinin Hasat Sonrası Kalitelerinin Korunması
2018
Fisun Gürsel Çelikel
Organik ürünler genellikle tam olgun veya olgunlaşmaya yakın hasat edilirler, bu nedenle kalitelerinin yüksek olmasına karşın raf ömürleri daha kısa ve yola dayanım güçleri daha azdır. Hasat olgunluğu dışında, hasat öncesi bahçede yapılan kültürel uygulamalar organik meyve ve sebzelerin tadını, besin değerini ve raf ömrünü belirler. Ancak elde edilen yüksek kalitenin tüketiciye ulaşıncaya kadar korunması çok önemlidir. Kolay bozulabilir organik bahçe ürünlerinin kalitelerinin korunması hasat sonrası uygulamalara bağlıdır. Meyve, sebze ve çiçeklerin kalitelerinin korunması ve % 40’lara ulaşan hasat sonrası kayıpların önlenmesi için hasat sonrası fizyolojilerinin ve isteklerinin dikkate alınması gereklidir. Canlılığı hasattan sonra devam eden ürünün metabolizmasını yavaşlatma ve ömrünü uzatmada en önemli faktör sıcaklıktır. Hasat edilen ürünün yüksek sıcaklıklardan korunması, hemen soğutulması ve tüketiciye ulaşıncaya kadar soğuk zincirin kırılmaması gerekir. Sıcaklık dışında oransal nemi kontrol etmek, ürünü özenle paketlemek, yaralanmaya yol açmamak hastalık gelişimini de önler. Bu önlemler, hasat sonrası teknolojisinin sınırlı olduğu organik ürünler açısından daha da önemlidir. Sertifikalı organik ürünler için izin verilen hasat sonrası uygulamaların ele alındığı bu bildiride, organik bahçe ürünlerinde kalitenin korunmasında etkili olan faktörler, depolama ve soğutma yöntemleri, temizlik ürünleri ve dezenfektanlar, etilen ve kontrolü ile hasat sonrası çevreyle barışık diğer uygulamalara yer verilmiştir.
Показать больше [+] Меньше [-]Maclura pomifera (Osage Orange) Meyve Özütünden Elektroeğirme Yöntemiyle Üretilen Membranların Karakterizasyonu
2018
Rifat Battaloğlu | Emine Müge Pekacar
Bu çalışmada yaygın nanolif elde etme yöntemi olan elektroeğirme yöntemi ile Maclura pomifera meyve özütü kullanılarak kitosan-etilendiamin tatraasetik asit/polivinilalkol (CS-EDTA/PVA) polimerleri ile nanolif sentezlenmiştir. Elde edilen nanoliflerin yapısı ve çapları taramalı elektron mikroskopu (SEM) kullanılarak görüntülenmiştir. Kimyasal bağlanma özellikleri ise Fourier Dönüşümlü Kızılötesi Spektroskopisi (FT-IR) ile belirlenmiştir. Nanolifin sıcaklığa bağlı kütle değişimi Termogravimetrik Analiz (TGA) analizi ile gerçekleştirilmiştir. Çalışmanın son aşamasında ise özüt ve nanolifin toplam fenolik madde içerikleri belirlenmiştir. Nanolife ait toplam fenolik madde içeriklerinin zamana bağlı olarak değişimleri incelenmiştir. Elde edilen sonuçlar Maclura pomifera yüklü nanolifin oluştuğunu göstermiştir. Bu nanolifin sıcaklığa dayanıklı bir yapısı olduğunu ortaya çıkmıştır. Ayrıca fenolik bileşiklerin özütten az miktarda nanolife geçtiği ancak nanolif oluştuktan sonra toplam fenolik madde miktarlarında önemli bir değişiklik olmadığı belirlenmiştir.
Показать больше [+] Меньше [-]Holstein İneklerde GH/AluI Polimorfizmi ile Bazı Süt Verim Özellikleri Arasındaki İlişkiler
2018
Zeynep Sönmez | Memiş Özdemir | Bahri Bayram | Vecihi Aksakal
Bu çalışmanın amacı, organik yetiştirilen 115 baş Holstein ırkı inekten oluşan sürüde Büyüme Hormon (GH) geni bakımından genotip ve allel frekanslarınının dağılımını belirlemek, genetik varyasyonu ortaya koymak ve bazı süt verim özellikleri arasındaki ilişkileri araştırmaktır. Elde edilen bulgular sonucunda, çalışılan sığır populasyonunun GH geni LL, LV ve VV genotip frekanslarının sırasıyla 0,41, 0,49, ve 0,10 olarak bulunduğu ve Hardy-Weinberg eşitliği testine göre dengede olduğu görülmüştür. Laktasyon süt verimi ortalamaları LL, LV ve VV genotipleri için sırasıyla 7136 kg, 7470 kg ve 8017 kg olarak tespit edilmiştir. Genotiplere ait incelenen Laktasyon süt verimi, 305 günlük süt verimi, Pik süt verimi ve Laktasyon uzunluğu ortalamaları arasında istatistiksel olarak anlamlı ilişki bulunamamıştır. Çalışmada GH/AluI polimorfizminin sığırların süt verim özelliklerinin ıslahı için tek başına yeterli olmadığı görülmüştür.
Показать больше [+] Меньше [-]Kırmızı Et Fiyatlarının GARCH Yöntemiyle Analizi: Türkiye Örneği
2018
Merve Ayyıldız | Adnan Çiçek
Türkiye’de kırmızı et tüketiminin yaklaşık %90’ını sığır eti oluşturmaktadır. Tüketim bazında ele alındığında sığır eti daha çok dana eti ile eş tutulmakta ve bu nedenle fiyat değerlendirmelerinde dana eti fiyatları yaygın olarak kullanılmaktadır. Dana eti fiyatlarındaki değişimin tüketim üzerinde oldukça etkin bir faktör olduğu bilinmektedir. Bu çalışmada dana eti fiyatlarındaki dalgalanmaların araştırılması amaçlanmıştır. 2005 Ocak- 2017 Aralık dönemini kapsayan süreçte dana eti fiyat belirsizliğinin tespitinde GARCH(1,1) modeli kullanılmıştır. Model sonucuna göre dana eti fiyatlarının ekonomik ve siyasi istikrarsızlık, gıda krizi, doğa olayları vb. herhangi bir şok karşısında büyük sıçramalar ile tepki verdiği ve dana eti fiyatlarının ortalama fiyata göre uzun bir zaman sürecinde normale dönebileceği tespit edilmiştir. Çalışmada, Türkiye’de kırmızı et fiyatlarının istikrarlı bir yapı kazanmasına yönelik dış ticaret politikaları ile birlikte büyükbaş hayvancılığa ilişkin arz politikaları ile tamamlayıcı olarak küçükbaş arzını destekleyici politikaların geliştirilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır.
Показать больше [+] Меньше [-]Türkiye’de Organik Bal Üretiminin Yıllara Göre Değişiminin Regresyon Analizi ile İncelenmesi Üzerine Bir Çalışma
2018
Şenol Çelik | Turgay Şengül | Bünyamin Söğüt | A. Yusuf Şengül
Bu çalışmada, Türkiye’de 2004-2016 yılları arasındaki organik bal üretimdeki değişimler regresyon analizi ile incelenmiştir. Regresyon analizinde, lineer, kuadratik, kübik, logaritmik ve ters regresyon modelleri karşılaştırmalı olarak incelenmiştir. Bu modeller ile elde edilen R2 değerleri sırasıyla; 0,16; 0,62; 0,70; 0,37; 0,52, R ̅^2 değerleri 0,08; 0,54; 0.60; 0.31; 0.48 ve hata kareler ortalaması (HKO) değerleri 48743,01; 24376,61; 21228,61; 36580,48; 27563,47 olarak bulunmuştur. Parametre tahminleri anlamlı bulunan, R ̅^2 değeri en yüksek ve HKO değeri en düşük olan kuadratik regresyon modeli en uygun model olmuştur. Bu regresyon modeline göre, 2017 ve 2018 yıllarında organik bal üretim miktarının sırasıyla; 693 ve 891 ton olacağı tahmin edilmiştir. Ayrıca, aynı dönem içinde organik olmayan bal üretiminin regresyon analizi de yapılmış ve lineer regresyon modeli en uygun model olarak belirlenmiştir. Bu model için R2=0,77 ve R ̅^2=0,75 olarak hesaplanmıştır. Sonuç olarak, organik ve organik olmayan bal üretim miktarlarının farklı regresyon modelleri ile tahmin edilebileceği kanısına varılmıştır.
Показать больше [+] Меньше [-]Semi-Arid Plantation by Anatolian Black Pine and Its Effects on Soil Erosion and Soil Properties
2018
Sezgin Hacisalihoglu
In this study, the effects of Anatolian Black pine [(Pinus nigra Arn. subsp. pallasiana (Lamb.) Holmboe] plantation on hydro-physical soil properties and soil loss were investigated. This study was carried out on the afforestation field of Anatolian Black Pine in the Gölbaşı district of Ankara province, which is included in the arid and semi-arid regions. Totally 48 soil sample in two soil depth level (0-20cm, 20-50cm) were collected from forest (36 soil sample) and barren (control) area (12 soil sample). Hydro-physically important soil properties were analysed [Sand (%), Silt (%), Clay (%), Organic Matter (%), pH, Field Capacity (%), Wilting Point (%), Saturation (%), Available Water Holding Capacity (cm/cm) Saturated Hydraulic Conductivity (cm/hr), Bulk Density (gr/cm3)]. And soil loss in a unit area by using ABAG (Allgemeine Boden Abtrags Gleichung) model was estimated. Soil properties and soil loss amount relations among the land use group were determined. Topsoil (0-20cm) and subsoil (20-50cm) properties except subsoil organic matter were significantly affected by land use group. Finally, Significant changes were found for annual soil loss amounts in a unit area. Avarage annual soil loss in planted area was found approximately 5.5 times less than barren area at 0-50 cm soil depth. Vegetation factor (C) which is one of the most important components of the soil loss equation, has been significantly affected by afforestation in a short period of 40 years and thus it was a variable to reduce to soil loss.
Показать больше [+] Меньше [-]Türkiye’de Yetiştirilen Bazı Sığır Irklarında GHR Geni Bakımından Genetik Çeşitlilik
2018
Özden Çobanoğlu
Bu çalışmanın amacı ülkemizde yetiştirilen kültür ırkı süt sığırları ile bazı yerli sığır ırklarında Büyüme Hormonu Reseptörü (GHR) gen çeşitliliğinin belirlenmesidir. Çalışmada hayvan materyali olarak 468 Siyah Alaca (SA), 280 Jersey, 93 Boz Irk, 86 Yerli Kara (YK), 64 Doğu Anadolu Kırmızısı (DAK) kullanılmıştır. Popülasyonların GHR geni için FIS değerinin negatif bulunduğu Jersey, SA (Samsun), SA (Bursa) ve DAK’larda heterozigot bireylerin fazlalığı görülmüştür. Bu değerin pozitif bulunduğu Boz ırk ve YK’da ise homozigot bireyler daha fazladır. GHR lokusu bakımından Hardy-Weinberg oranından beklenen sapmalar YK hariç diğer popülasyonlarda önemli bulunmuştur. Genel popülasyon bazında ise %14 oranında heterozigot bireylerin fazlalığı ve Hardy-Weinberg oranından sapmalar önemli bulunmuştur. Popülasyonlar arasında genetik uzaklık değerleri ise 0,0004 ile 0,1881 arasında belirlenmiştir. Kümeleme analizi sonucunda iki temel kümenin şekillendiği görülmüştür. Bu kümelerin ilkinde Jersey ile YK bir alt kümede Boz ırkla genetik olarak yakın bir şekilde gözlenmiştir. Diğer ana kümede ise SA (Samsun) ve DAK bir kümede ve bu kümeye ise SA (Bursa) daha yakın bulunmuştur. Sonuç olarak ülkemizde yetiştirilen beş farklı sığır ırkında genetik olarak kümeleme analizi ile sınıflandırmaları yapılırken bu ırkların GHR geni açısından göstermiş oldukları genetik varyasyon da belirlenmiştir. Dolayısıyla bu ırklar açısından verim özelliklerinin artırılmasına yönelik bir genetik ilerlemenin mümkün olduğu söylenebilir.
Показать больше [+] Меньше [-]The Impact of Feeding Factors on Holstein Dairy Farms Costs in Kosovo
2018
Fatos Krasniqi | Muhamet Kamberi | Enkelejda Emiri-Sallaku | Ragip Kastrati | Myqerem Tafaj
One-year investigation is carried out aimed at evaluating all incomes and costs with a specific focus on the impact of feeding factors in 12 Holstein dairy farms (in total 284 cows) in Kosovo. The cost of on-farm produced feeds; the price of purchased feeds and the price of milk were used for the analysis. All costs created during this period are duly registered and considered in the analysis. Economic analysis showed that prices of on-farm produced feed were much lower (30 €/ton for silages and for hay). Average daily feed cost was 2.33 €/cow/day, while milk income was only 4.9 €/d. Individual feed groups contributed to total milk cost as follows: silages with 0.04 €/kg, dry roughages with 0.02 €/kg, and concentrates with 0.10 €/kg, while all other factors taken 0.13 €/kg of milk price. This study showed that feed was the largest farm expense making 68% of total farm costs.
Показать больше [+] Меньше [-]The Most Popular Edible Wild Mushrooms in Vezirköprü District of Samsun Province
2018
Sanem Bulam | Nebahat Şule Üstün | Aysun Pekşen
Edible wild mushrooms are becoming more and more important in our diet for their nutritional and pharmacological properties. The aim of this study was to gather information about edible wild mushroom species existed in mycobiota of Vezirköprü district of Samsun province that are economically important and are collected from nature by the villagers and sold in the local markets. The mushroom samples were identified based on their macroscopic and microscopic features. The information, obtained on the collecting time, local names and habitats of the mushrooms was inquired from the sellers, consumers and traders. Cantharellus cibarius, Morchella spp. and Boletus edulis species are not only sold in the Vezirköprü market but also exported. Amanita caesarea, Cantharellus ferruginascens, Craterellus cornucopioides, Clitocybe geotropa, Hydnum repandum, H. rufescens, Lactarius deliciosus, L. semisanguifluus, L. vellereus, L. vinosus, Macrolepiota procera, Ramaria spp., Russula delica and Tricholoma terreum are species of mushrooms with high edible quality and economical importance.
Показать больше [+] Меньше [-]