Уточнить поиск
Результаты 261-270 из 625
Niğde Bölgesinde Tarımsal Sulama Amaçlı Güneş Enerjisi Potansiyelinin Teorik ve Deneysel İncelenmesi Полный текст
2019
Burak Şen | Remzi Gözyuman | Mustafa Bayrak | Oğuzhan Yıldız
Yenilenebilir enerji kaynaklarına olan yönelme son yıllarda giderek artmaktadır. Bu yöneliş, öncelikle potansiyel hesaplamalarıyla başlamış, zamanla teknolojilerin uygulamasına geçilmiştir. Teknolojik anlamda güneş enerjisi uygulamaları; genelde ısıtma, elektrik üretme ve tarımsal sulama amaçlı olmaktadır. Elektrik üretmede fotovoltaik pil (PV) uygulamaları, dünya çapında büyük ivme kazanmıştır. Fotovoltaik sulama sistemlerinde boyut analizi yapılırken, kullanılan eski metotlar, sadece üretilen hidrolik enerjinin gereksinimlerini dikkate alırdı. Bu metotların aksine bu çalışmada problem, sistematik olarak ele alınıp, sistemin bütün elemanlarının ve bileşenlerinin analizleri yapılmıştır. Bu çalışmada, öncelikle Niğde’nin tarımsal yapısına uygun olarak, patates üretimi yapılan işletmenin enerji ihtiyacı belirlenmiştir. Söz konusu çalışmalar göstermiştir ki; tarımsal amaçlı sulamada, çok büyük bir enerji ihtiyacı bulunmaktadır. Bu enerji ihtiyacının güneş enerjisi ile karşılanmasının ekonomik boyutu sistemin projelendirilmesi, uygulanması ve üretilen elektriğin değerlendirilmesine göre çok değişkenlik göstermektedir. Çalışmada, bu sorunlar uygulama ve farklı senaryolar dahilinde irdelenmiştir.
Показать больше [+] Меньше [-]Farmer’s Satisfaction Regarding Land Consolidation in Turkey Полный текст
2019
Osman Karkacıer | Selma Karabaş
Farmland consolidation is defined as the aggregation of farm lands that are fragmented and dispersed in agricultural sector with the aim of increasing their size for efficiency. The aim of study is to determine the effects of land consolidation practice and its impact on farmer satisfaction levels. Farmer satisfaction analysis was conducted on farmers which have land consolidation practice areas in different regions in Turkey. The data was obtained to be conducted from 1349 farmer interviews in 10 provinces by survey in 2015, and it was based on Likert scale that measured farmer satisfaction level. The data which is used in this analysis was tested by reliability analysis, and the results were obtained via factor analysis and logistic regression. It was found that has positive opinion on land consolidation over 87 percent of farmers, and also was recommended these practices to other farmers. Moreover, the results showed that the important ones from effective factors on farmer satisfaction can be listed as follows: cost reduction, decreasing conflicts between farmers, irrigation and drainage efficiencies, having confidence in technical staff, and facilitating agricultural works.
Показать больше [+] Меньше [-]Determination of Selected Profile and Productivity Characteristics of Soils Formed on Meriç River (Turkey) Terraces Полный текст
2019
Orhan Yüksel | Hüseyin Ekinci
This study was conducted to determine profile and productivity characteristics of soils formed over the alluvial terraces located at different elevations and distances from Meriç River. Soil profiles were sampled at four different points located vertically at different distances from Meriç River and soil horizons were defined in these profiles. Twenty-eight disturbed soil samples were taken, and physico-chemical analyses were performed on these profile samples. While paddy farming is practices over the fields where profile 1 (P1), profile 3 (P3) and profile 4 (P4) are located, the field where profile 2 (P2) is located has long been used as pasture. Organic matter content of soils was generally “low” and “very low”. The highest organic matter contents were observed in A1 horizon of P2 (3.22%) and Ap horizon of P4 (2.09%). Soil pH values were generally “slightly acidic” and “neutral”. Soils were “calcareous” in P2 and “slightly calcareous” in the other profiles. Salinity was encountered in P2. Electrical conductivity (EC) of A1 horizon of this profile was measured as 6.51 dS m-1. Sodium (Na) content of this horizon was also “very high”. As compared to other profiles, P2 was located at a lower elevation, thus wet through majority of the year. Therefore, P2 was generally wet and had redoximorphic characteristics, high clay content and thus poor drainage conditions. P1 was located at the closest position to the river, thus had higher sand contents than the other profiles. Based on clay content, cation exchange capacity (CEC) was the greatest in P2 and the lowest in P1. Available nutrient contents of the profiles decreased through the depth of the profile. Phosphorus (P), iron (Fe), cupper (Cu), manganese (Mn) and zinc (Zn) contents of upper layers were “sufficient” and “excessive”. On the other hand, potassium (K) content was “sufficient” only in P2 and “low” in the other profiles.
Показать больше [+] Меньше [-]Black Sea Whiting: Assessment of Potential Health Benefits/Risks and Differences Based on Mineral Concentrations of Meat and Roes Полный текст
2019
Hülya Turan | Can Okan Altan | Demet Kocatepe
In this study; the human health risks of whiting meat and roes, which are frequently consumed in Turkey were evaluated in terms of minerals and heavy metals. The potential of human health risks according to consumption of whiting meats and roes were assessed by estimating of Metal Pollution Index (MPI), Estimated Weekly Intake (EWI), Target Hazard Quotient (THQ), Total Target Hazard Quotient (TTHQ) levels of heavy metals. The Cd, Hg and Pb results found in the roes were lower than the acceptable limits identified by Turkish Codex. The results showed that the investigated fish meat’s Pb levels were higher than the limit values except from in April and May. The highest Cd content was 0.22 mg.kg-1 in whiting meat in December while the lowest Cd content was 0.03 mg.kg-1 in May. The maximum value of metal pollution indices (MPI) was determined as 0.44 for whiting meat and 0.66 for roes in March. The THQ values of whiting meat and roes were lower than 1 for six months. However, the TTHQ values of whiting meat in February and March were higher than 1 indicating health risk for the consumer by consuming whiting meat.
Показать больше [+] Меньше [-]Farklı Tuz Konsantrasyonlarının Şeker Mısır (Zea mays L.Var. sacharata sturt.) Çeşitlerinde Çimlenme ve Erken Fide Gelişimi Üzerine Etkileri Полный текст
2019
Hasan Akay | Elif Öztürk | İsmail Sezer | Murat Can Bahadır
Bu çalışma, farklı NaCl konsantrasyonlarının bazı şeker mısır (Zea mays L. sacharata sturt.) çeşitlerinin çimlenme ve erken fide gelişimi üzerine etkisini belirlemek amacıyla yürütülmüştür. Çalışmada Vega F1 (sh2), Merit F1 (su) ve Tanem F1 (su) çeşitlerinin tohumlarına 0 (kontrol), 2, 4, 6, 8 ve 10 dSm -1 konsantrasyonlarında NaCl uygulanmıştır. Tohum ekiminden 5 gün sonra çeşitlerin çimlenme oranı, 12 gün sonra kök uzunluğu, gövde uzunluğu, kök gövde oranı, kök kuru madde oranı, gövde kuru madde oranı, fide gücü indeksi ve tuz toleransı ölçümleri yapılmıştır. Araştırmada incelenen karakterler arasında istatistiki açıdan önemli farklılıklar tespit edilmiştir. Sonuç olarak; farklı tuz konsantrasyonlarına çeşitler tuz oranı artıkça çimlenme oranı ve fide gelişimi özelliklerinin azaldığı tespit edilmiştir. Tanem F1 çeşit çimlenme oranı ve tuz stresine toleransı bakımından en yüksek değerlere sahipken kök ve gövde uzunluğu ve kök gövde oranı bakımından ise en düşük değerlere sahip olduğu tespit edilmiştir. Fide gücü indeksi bakımından ise sırasıyla Vega F1, Tanem F1 ve Merit F1 olduğu belirlenmiştir. Çalışmada yapılan korelasyon sonuçlarına göre, incelenen parametreler arasında istatistiki açıdan pozitif yönde önemli farklılıklar tespit edilmiştir. Çimlendirme ortamından 2 dSm-1 tuzluluk düzeyine kadar tohum çimlenmesi ve erken fide gelişim parametrelerinin etkilenmezken 2 dSm-1 yüksek düzeylerde ise olumsuz yönde etkilendiği belirlenmiştir. Yetiştiricilik yapılan bölgelerde 2 dSm-1 tuzluluk düzeyine kadar suların, şeker mısır çimlenme ve erken fide gelişim dönemlerinde kullanılabileceği tespit edilmiştir.
Показать больше [+] Меньше [-]Characterization of rbcL and trnL Plastid DNA Sequences of Vuralia turcica (Fabaceae; Papilionoideae) Полный текст
2019
Dilek Tekdal
Vuralia turcica is endemic to Turkey and currently endangered. Little molecular information is available for this plant. Previous characterization and classification of V. turcica have been based on the DNA sequences of the ITS region. Molecular markers are essential for studying of genotyping and biogeography, but any of each marker is not enough to characterize a plant species in its use alone. In this study, the chloroplast rbcL and trnL regions were amplified in V. turcica using the primers that have been published in the previous studies. Successfully amplified DNA fragments were extracted and commercially sequenced. The partial rbcL and trnL sequences were submitted to the NCBI database (accession number KX164510, KX164511, respectively). Amplified both DNA of two regions of rbcL and trnL were used to construct a phylogenetic tree.
Показать больше [+] Меньше [-]Vitis Labrusca L. Tipi Üzümün Mikrodalga Metodu ile Kurutma Kinetiğinin İncelenmesi Полный текст
2019
Azmi Seyhun Kipcak | Berrin Saygi Yalcin
Vitis labrusca L. (İsabella üzümü) dünyada sıkça tüketilen üzüm türleri arasında yer almaktadır. Kuru meyveler, yaş meyvelere oranla son yıllarda özellikle yoğun çalışan ve diyet yapan insanlarca çabuk atıştırma öğünü veya ara öğün olarak sıkça kullanılmaktadır. Bu çalışmada farklı mikrodalga güç seviyelerinde Vitis labrusca L.’nin kurutma karakteristiği incelenmiş, literatürde sıkça kullanılan kurutma modelleri kullanılarak matematiksel modellemesi yapılmış, küresel koordinatlar kullanılarak efektif nem yayılım katsayıları ve aktivasyon enerjisi hesabı yapılmıştır. Vitis labrusca L. 90, 180 ve 360 W güçte sırası ile 20, 6 ve 2 dakikada kurutulmuştur. En iyi kuruma modeli Alibas olarak belirlenmiştir ve R2, ve hata kareleri ortalaması kare kökü (HKOK) değerleri sırası ile 0,999398 – 0,999715, 0,000182 – 0,000169, 0,010589 – 0,008675 arasında hesaplanmıştır. Kurutma genel olarak azalan hız periyotunda gerçekleşmiştir. Efektif nem yayılım katsayıları 2,11×10-7 ile 6,61×10-8 m2/s arasında aktivasyon enerjisi de 75,464 kW/kg olarak hesaplanmıştır. Enerji tüketim miktarları 90, 180 ve 360 W mikrodalga güç seviyelerinde sırası ile 108, 64,8 ve 43,2 kJ olarak belirlenmiştir. Anahtar Kelimeler: Vitis labrusca L., kurutma, modelleme, efektif nem yayılımı, aktivasyon enerjisi.
Показать больше [+] Меньше [-]Effects of Genotype and Production Systems on Chicken Meat Characteristics Полный текст
2019
Hacer Kaya | Musa Karaalp
Increased consumer interest in poultry meat produced in different production systems necessitates more detailed examination and comparison of chicken meat characteristics. Factors such as habit, reliability, product characteristics, animal welfare and sensitivity to environmental problems affect consumers’ preference to these products. Researches report that production systems and genotypes can be effective on protein, fat, fatty acids, vitamins, minerals, tenderness, juiciness, color and flavor. It was investigated that the effects of production systems and genotype on some chemical, physical and sensory characteristics of chicken meat in this review.
Показать больше [+] Меньше [-]Yenilebilir Su Kurbağası Pelophylax ridibundus (Pallas, 1771)'un Dişi ve Erkek Bireylerinin Karkas Miktarı Açısından Karşılaştırılması Полный текст
2019
Ahmet Alkaya | Hülya Şereflişan | Suat Dikel
Doğadan toplanan erkek ve dişi kurbağaların (Pelophylax ridibundus), boy uzunluğu (SVL) ve arka bacak uzunluğu ile karkas, arka bacak, deri, baş ve karaciğer ağırlığı alınarak karkas miktarı belirlenmeye çalışılmıştır. Dişi kurbağaların ortalama SVL değeri 91,6±0,53 mm, erkeklerin 81,1±0,69 mm olarak ölçülerek, aradaki farkın istatiksel açıdan önemli olduğu tespit edilmiştir. Gıda olarak tüketilen arka bacakların ortalama uzunluk değerleri, dişi kurbağalarda 72,0±0,65 mm, erkek kurbağalarda 68,0±0,53 mm tespit edilmiş ve aradaki farkın istatiksel açıdan önemli olduğu görülmemiştir. Arka bacakların ortalama ağırlıkları dişi kurbağalarda 21,45±5,06 g, erkek kurbağalarda 15,53±2.94 g olduğu ve her iki cinsiyette de bu miktarların toplam vücut ağırlığının yaklaşık %25’ine denk geldiği belirlenmiştir. Çalışma esnasında dişi kurbağaların sırasıyla vücut, karkas ve gıda olarak tüketilen arka bacaklarının ortalama ağırlıkları, erkek kurbağalara göre daha yüksek miktarda tespit edilmiş olup; dişi kurbağalar ile erkek kurbağalar arasındaki bu ağırlık farkları aynı zamanda istatistiksel açıdan önemli bulunmuştur. Karkas ağırlıkları, hem dişi hem de erkek bireylerde toplam ağırlığın yaklaşık olarak %50’sini oluşturmaktadır. Kesim işlemi sonucunda karkas dışında kalan; deri, baş ve karaciğerin ortalama ağırlıkları dişi kurbağalarda erkek kurbağalara oranla daha fazla miktarda bulunmuştur. Dişi ve erkek bireyler arasında baş ağırlığı hariç karkas dışında kalan diğer kısımlar arasındaki farkların önemli olduğu belirlenmiştir. Kurbağa derisi önemli bir sanayi ürünü olup, miktarı dişi kurbağalarda ortalama 8,07±2,04 g, erkek kurbağalarda ortalama 5,66±1,21 g bulunmuştur. Bu değerlerin oranı, toplam vücut ağırlığının %10’una denk geldiği tespit edilmiştir. Bu çalışmada, dişi kurbağaların erkek kurbağalardan karkas kazancı bakımından daha iyi olduğu ve karkas miktarı dışında kalan, baş, karaciğer ve derinin miktarı tespit edilerek değerlendirilmesi araştırılmıştır.
Показать больше [+] Меньше [-]Melezleme Islahı ile Elde Edilen Çilek F1 Populasyonu ve Ebeveynlerinde Bazı Meyve Kalite Kriterlerinin Belirlenmesi Полный текст
2019
Sinem Öztürk Erdem | Çetin Çekiç | Onur Saraçoğlu
Bu çalışmada, Osmanlı çileğinin ana ebeveyn, yerel (Karaçilek, Tüylü, Deli) ve standart (Kabarla, Sweet Ann ve Sweet Charlie) çilek çeşitlerinin tozlayıcı olarak kullanıldığı ıslah çalışması sonucu seçilen elli iki adet F1 genotipi ve ana ebeveynleri kullanılmıştır. Elde edilen meyvelerde suda çözünebilir kuru madde miktarı (%), pH, titre edilebilir asitlik (TA) (%), toplam kuru madde miktarı (%), kül tayini, askorbik asit içeriği (mg/100g) ve toplam fenol miktarı (µg GAE/g ta) belirlenmiştir. Araştırma sonuçları incelendiğinde SÇKM değerlerinin %5,80 ile %14,60; pH değerinin 2,69-3,90; titre edilebilir asit miktarının %0,58-1,79 arasında değiştiği belirlenmiştir. Askorbik asit en yüksek DB-119 genotipinde 55,61 mg/100g bulunurken, en yüksek toplam fenolik madde miktarı DC-42 genotipinde 3887,07µg GAE/g ta bulunmuştur. Meyve yapısının genetik faktörlerden etkilendiği ancak çevre koşularının etkileşimi ile meyve yapısında değişiklik olduğu bilinmektedir. Çalışma sonucunda belirlenen kriterler incelendiğinde melez bireylerin ana ebeveynlerine yakın değer aralığında olduğu belirlenmiştir.
Показать больше [+] Меньше [-]