Уточнить поиск
Результаты 371-380 из 471
Screening of Natural Deep Eutectic Solvents for the Recovery of Valuable Phenolics From Waste of Shalgam Juice Process Полный текст
2023
Pelin Toprak | Ayşe Ezgi Ünlü
Shalgam juice is one of the most popular non-alcoholic beverages in Türkiye and also in many countries. The high amount of production, regarding the high amount of consumption leads to an inevitable amount of solid waste. This amount reaches to almost 12 million kg of fermented black carrot annually. The accumulation of this waste causes fatal environmental pollution. The waste of shalgam juice process, fermented black carrot, retains significant amount of valuable components, such as phenolics, flavonoids, and anthocyanins. In this study new generation green solvents, Natural Deep Eutectic Solvents (NADESs) were screened for the extraction of valuable phenolics from fermented black carrot using ultrasound assisted extraction. The NADESs used were selected from four different groups such as acidic, sugar-based, choline chloride-sugar based and polyol-based. According to the results, the members of polyol and choline chloride sugar NADESs showed up. Choline chloride-glycerol (polyol group), extracted the highest total phenol amount (16.04 mg/g) and also provided the highest antioxidant activity (81.77%). On the other hand, NADESs belonging to choline chloride-sugar group were effective for the extraction of flavonoids and monomeric anthocyanins. Namely, choline chloride-fructose-water extract contained 21.45 mg/g of total flavonoids, while choline chloride-sucrose-water extract contained 1680.51 mg/kg of total monomeric anthocyanins. The performances of NADESs tested were found to be higher than that of water and ethanol showing the high yield recovery of valuable phenolics with NADESs. The results exhibited the significance of the components inside the waste. The remaining valuable content could be easily and efficiently extracted using NADESs and these extracts –as a mixture or after purification- can furtherly be used for different purposes in different fields, such as cosmetics, antioxidant preparations, etc, using a zero-cost waste as the input of the processes.
Показать больше [+] Меньше [-]Böceklerde Protein Çeşitliliğinin Genom Düzeyinde Analizi Полный текст
2023
Mehmet Dayı
Böcekler, birçok farklı habitata uyum sağlayabilen en başarılı türlerden biridir. Böceklerin bu özelliği onların evrimsel açıdan güçlü becerilerini göstermektedir. Şimdiye kadar tanımlanan türlerin yaklaşık %80’inden fazlası Insecta’ya aittir. DNA dizisi teknolojisindeki gelişmeler ve düşük maliyet, araştırmacıların birçok böcek türünün tüm genomlarını dizilemesine izin verdi. Karşılaştırmalı genomik yaklaşımı, böceklerin hızlı ve başarılı adaptasyonunun altında yatan moleküler ve evrimsel mekanizmaları ortaya çıkarmak için güçlü araçlardan biridir. Protein aileleri ve kopya sayıları, türlerin evrimsel ihtiyaçlarını ortaya çıkarmak için kilit faktörlerden biridir. Farklı böcek taksonları kullanılarak böcek evrimi üzerine çeşitli çalışmalar yapılmıştır. Bununla birlikte, bu çalışmalar gen ailesinin evrimi ve filogenetik ilişkilere odaklandı. Bu çalışmada, protein familyalarını ve bunların kopya sayılarını ve böceklerdeki varyasyonlarını belirlemek için yirmi böcek türünün genomları incelenmiştir. Sonuçlar, böceklerin temel protein ailelerini (Reseptör proteinleri, Pkinaz, Tripsin) temel yaşam görevlerini yerine getirmek için benzer kopya numaralarıyla paylaştığını gösterdi. Ek olarak, birkaç protein ailesinin bazı türlerde farklı kopya sayılarına sahip olduğu bulundu, bu da her türün adaptasyon ihtiyacının farklı olduğunu gösterdi. Bu çalışma aynı zamanda böceklerdeki birkaç proteinin varyasyonunu da vurguladı.
Показать больше [+] Меньше [-]Traktör Tasarımında Güvenilirlik Merkezli Bakım Yönteminin Uygulanabilirliği Полный текст
2023
Hakan Çekel | Ali İhsan Acar
Bu çalışmada, arazi şartlarında faydalı yük taşıyabilen ve güç kaynağı olarak kullanılabilen tekerlekli traktör önleyici bakım planlaması, Güvenilirlik Merkezli Bakım (RCM-Reliability Centered Maintenance) metodu ile yapılmıştır. Bu yöntem, traktörün kritik sistemleri için uygulanan, görevine engel olabilecek arızaların olasılıkları ile kritikliklerinin belirlenen şartlar altındaki göreve hazır olma ve görevini arızasız tamamlama (güvenilirlik) parametrelerine etkisi dikkate alarak optimumum bakımı hedefleyen bu metodun tarım işletmelerinin makina parklarındaki kritik sistemlerin görev sürekliliğinin sağlanabilmesinde önemli katkı sağlama potansiyeline sahip olduğu görülmüştür. Güvenilirlik Merkezli Bakım yönteminin traktör tasarımında kullanılabileceği sonucuna varılmıştır. Ayrıca öncelikli ele alınması gereken kritik parçaların tespitleri yapılmış ve gerekli bakım işlemleri belirlenmiştir.
Показать больше [+] Меньше [-]Genetic Insights into Poaceae Forages: A Review of Current Marker Studies Полный текст
2023
Bora Bayhan | Nurettin Baran
Forage variety development for diversified environmental conditions may benefit from the use of genomic-based breeding procedures. In today's conditions, molecular markers are used by researchers in this field to track loci and genome regions in crop breeding studies. Although earlier characterization efforts yielded useful information, morphological traits and RAPD markers have limitations when used together for genetic diversity research. Different combinations of methodologies are required for diversified aims to study different forage species at the genetic level and to connect micro level traitsto macro level traits.
Показать больше [+] Меньше [-]Water-Yield Relationships of Potato in Mediterranean Climatic Conditions Полный текст
2023
Yasemin Beyza Şahin | Yusuf Uçar | Arif Şanlı
This study was carried out in Isparta University of Applied Sciences, Faculty of Agriculture, Agricultural Research, and Application Farm in 2021 to determine the effect of different irrigation water levels on tuber yield and quality parameters of the Agria potato variety. Drip irrigation method was used in the study and five different irrigation water levels (S1: 120% of the seven-day ETo, S2: 90% of the seven-day ETo, S3: 60% of the seven-day ETo, S4: 30% of the seven-day ETo, S5: No irrigation except germination and emergence) were determined based on the reference evapotranspiration (ETo). Irrigation water (IW) amounts varied between 85.66-639.26 mm and evapotranspiration varied between 296.54-825.15 mm. Different amounts of IW significantly affected the vegetative growth, yield and quality parameters of potato. As irrigation water decreased, total tuber yield and marketable yield declined. Total tuber yield and marketable yield were 46.11 t/ha and 40.59 t/ha, respectively, in S1 treatment where the maximum amount of IW was applied, while they were 12.96 t/ha and 6.37 t/ha, respectively, in S5 treatment where no irrigation was applied. Logarithmic relationships were determined between evapotranspiration and total yield and between the amount of IW and total yield. Water use efficiency was determined between 43.69-55.88 kg/(ha×mm) and irrigation water use efficiency between 32.34-51.86 kg/(ha×mm) and yield response factor (ky) was calculated as 1.19.
Показать больше [+] Меньше [-]Seroprevalence of Bovine Leukemia Virus Infection in Cattle in Muş Province, Türkiye Полный текст
2023
Alaattin Sökmen | Ali Rıza Babaoğlu
Bovine leukemia virus (BLV) is known as the causative agent of enzootic bovine leukosis (EBL), which is a worldwide distributed disease and has also been detected in marketed beef and dairy products. BLV causes significant economic losses due to the loss of milk and yield or the slaughter of animals without adequate development. It has been reported in epidemiological studies that this infection is common in Türkiye, especially in the western provinces. There is no data on the possible presence or prevalence of BLV infection and its seroepidemiology in Muş province. The aim of this study is to determine the possible presence and prevalence of the infection, its role in yield losses, and to obtain epidemiological data on cattle farming in the Muş district. For this purpose, 300 blood serum samples were collected from cattle aged six months and older in the province of Muş and its different districts. The blood serum samples taken were tested for the presence of BLV-specific antibodies by agar gel immunodiffusion (AGID) and competitive enzyme-linked immunosorbent assay (C-ELISA) methods. As a result of the study, all of the controlled districts were evaluated as negative in the AGID and C-ELISA tests for the presence of BLV-specific antibodies. In conclusion, for the first time, it was demonstrated that cattle farming in the Muş province were BLV-free during the sampling period. Although BLV seropositivity was not detected in the tested animals, it is emphasized that the control of infection and eradication program should not be ignored.
Показать больше [+] Меньше [-]Hidrojen Peroksit ile İndüklenen C6 Hücrelerinde Oksidatif Stres Kaynaklı Apoptosis ve İnflamatuar Artışına Karşı Astaksantinin Koruyucu Etkisi Полный текст
2023
Ziad Joha | Ahmet Şevki Taşkıran
Son çalışmalar, astaksantinin merkezi sinir sistemi üzerinde koruyucu etkilere sahip olduğunu göstermektedir. Ancak, astaksantinin hidrojen peroksit (H2O2) ile indüklenen oksidatif hasar üzerindeki etkileri ve apoptotik ile enflamatuar sistemlerle etkileşimi hala belirsizdir. Bu nedenle, bu çalışma astaksantinin H2O2 ile indüklenen oksidatif stres sonrası glial hücre hasarı üzerindeki koruyucu etkisini ve bunda enflamatuar ve apoptotik yollarla etkileşimini araştırmayı amaçlamaktadır. Çalışmada C6 glioma hücreleri kullanıldı. H2O2 grubundaki hücreler H2O2 ile 24 saat boyunca inkübe edildi. Astaksantin grubundaki hücreler farklı konsantrasyonlarda astaksantin ile 24 saat boyunca inkübe edildi. Astaksantin + H2O2 grubundaki hücreler ise çeşitli konsantrasyonlarda astaksantin ile 1 saat boyunca inkübe edildikten sonra 24 saat boyunca H2O2’ye maruz bırakıldı. Hücre canlılığı XTT testi kullanılarak değerlendirildi. Antioksidatif etkinin gösterilmesi için total oksidatif stres (TOS) ve total antioksidatif stres (TAS) ölçümleri yapıldı. Antiinflamatuar etkinin ölçümü için ELISA yöntemi ile TNF‑α ve IL‑1β ölçümleri yapıldı. Antiapoptotik etkinin ölçümü için ELISA yöntemi ile kaspaz 3, BAX ve Bcl‑2 ölçümleri yapıldı. H2O2 grubuna kıyasla astaksantin + H2O2 grubunda, astaksantin C6 hücrelerinde hücre canlılığını önemli ölçüde artırdı. Aynı zamanda, astaksantin antioksidatif stresin bir göstergesi olan TAS seviyelerini önemli ölçüde artırırken TOS seviyelerini düşürdü. Ayrıca, astaksantin TNF-α ve IL-1β gibi enflamasyon faktörlerini önemli ölçüde azalttı. Bunun yanı sıra, astaksantin apoptotik proteinleri olan bölünmüş kaspaz-3 ve Bax seviyelerini önemli ölçüde azaltırken, anti-apoptotik Bcl-2 protein seviyelerini artırdı. Özetlemek gerekirse, astaksantin, oksidatif stres, apoptoz ve enflamasyon belirteçlerini etkili bir şekilde inhibe ederek anlamlı bir koruyucu etki sağlamaktadır. Bununla birlikte, olası temel mekanizmaları ele almak için daha kapsamlı bir araştırma gerekmektedir.
Показать больше [+] Меньше [-]Investigation of Leaf Gas Exchange Parameters of Several Chestnut Population Seedlings at the End of the Growing Season Полный текст
2023
Uğur Cantürk | Hatice Çobanoğlu | Fadime Beyazyüz | İsmail Koç
Changes in temperature and precipitation due to global climate change negatively affect plant species' growth, development, and adaptation to new places. However, genetic structure is the most critical criterion for determining a species's potential to adapt to changing environmental conditions. Monitoring gas exchange parameters in plants is the simplest way to monitor physiological changes in plants under changing environmental factors. Among species, the Anatolian chestnut (Castanea sativa) is native and economically important tree species (fruit and wood production). It is naturally distributed from the north side of Turkey, Marmara, and Western Anatolia. However, the Anatolian chestnut is one of the most affected tree species by global climate change. In this study, numerous Anatolian chestnut populations (3 years old) were used to determine leaf gas exchange parameters at the end of the growing season in Düzce. Stomatal conductance (gs), transpiration rate (E), net photosynthetic rate (Anet), and other parameters were measured. As a result, the leaf gas exchange parameters of chestnut populations changed significantly based on the populations. Marigoule population seedlings had 2-fold Anet values compared to the Ibradı population. Regarding gs, the differences between populations (Erfelek and Ibradı) changed approximately 2.5 folds and the differences (Erfelek and Ibradı) increased more than 3 folds in terms of E values. It can be said that Marigoule and Erfelek populations can adapt more to Düzce climate conditions than other populations. In contrast, Ibradi population seedlings have a low adaptation mechanism in terms of gas exchange traits.
Показать больше [+] Меньше [-]Akciğer Oskultasyon Skorlamasının Alt Solunum Yolu Hastalığı Tespit Edilen Koyunlarda Klinik Öneminin Değerlendirilmesi Полный текст
2023
Serkan İrfan Köse | Fırat Doğan
Sunulan çalışmada solunum yolu hastalığı belirtileri gösteren koyunlarda genel fiziksel ve özel klinik muayene bulgularının, tam kan sayımı sonuçlarının ve nazofarengial sürüntü örneklerinin incelenmesi amaçlandı. Çalışmada solunum yolu hastalığı şikâyeti bulunan bir İvesi koyun sürüsünde (n:62) alt solunum yolu hastalığı belirtileri tespit edilen 18 adet dişi koyun kullanıldı. Hasta koyunların yaş kayıtları tutuldu, genel fiziksel muayeneleri gerçekleştirildi. Özel klinik muayene parametrelerinin her biri kendi içinde skorlandı. Hasta koyunlar akciğer oskultasyon skor sonuçlarına göre “Hafif Hasta (n:11)” ve “Orta Hasta (n:7)” şeklinde iki gruba ayrıldı. Hasta hayvanlar da dahil bütün koyunlardan antikoagülantlı ve antikoagülantsız kan örnekleri alındı. Antikoagülantlı kan örneklerinden tam kan sayımı yapıldı. Hasta (n:18) ve sağlıklı (n:6) koyunlardan mikrobiyolojik ve virolojik analizler için steril swap ile nazofarengial sürüntü örnekleri alındı. Kan (n:62) ve nazofarengial sürüntü (n:24) örneklerinden Bovine herpesvirus tip 1, Respiratorik sinsityal virus (RSV), Parainfluenza 3 (PI-3) ve Pestivirus varlığına yönelik analizler gerçekleştirildi. Hafif hasta ve orta hasta koyunlar karşılaştırıldığında, yaş, dakikadaki kalp atım sayısı, klinik durum gözlem skoru, MCH Pg, MCHC g/dL verilerinde gruplar arasında anlamlı farklılık (P<0,05) tespit edildi. Sağlıklı ve hasta olan koyunların nazofaringeal örneklerinde baskın olarak sırasıyla Staphylococcus spp., Streptococcus spp. ve E. coli bakteri türleri izole edildi. Klinik olarak sağlıklı görünen bir koyundan Klebsiella spp. izole edilirken, yalnızca bir hasta koyundan M. haemolytica izole edildi. Sağlıklı görünen bir koyunda serolojik olarak BoHV-1-spesifik antikor tespit edildi. Sonuç olarak saha şartlarında uygulanabilecek en kolay ve en hızlı yöntemler arasında yer alan akciğer oskultasyon bulguları ve nazofarengial sürüntü sonuçları ile muhtemel etiyolojik etken ve hastalık durumu hakkında öngörüde bulunulabilir. Bu sayede ekonomik değere sahip bu hayvanlarda erken muhtemel tanı ile tedaviye başlanarak ekonomik kayıplar azaltılabilir.
Показать больше [+] Меньше [-]Putka Gölü Sulak Alanı’nda (Ardahan) elementlerin ve birincil üretim proksilerinin kirlilik ve risk değerlendirmesi Полный текст
2023
Dilek Aykır
Bu çalışmanın amacı Putka Gölü Sulak Alanı’nda (PGSA) yüzey sedimentlerinde PTE konsantrasyonlarının ve muhtemel kaynakların tespit edilmesi, ekolojik risk seviyelerinin belirlenerek gelecekte bu sulak alanın sürdürülebilirliğine katkı sağlanmasıdır. Ayrıca azot, fosfor ve diğer birincil üretim indikatörlerinin konsantrasyonunun ölçülerek organik kirlilik seviyelerinin belirlenmesidir. Çalışma için göl yüzeyinde belirlenen 8 farklı noktadan yüzey sedimenti alınmıştır. Alınan örneklerde çoklu element analizleri, Klorofil Bozunma Ürünleri (CDP), Toplam Organik Karbon (TOC), Toplam Azot (TN), Toplam Fosfor (TP), Biyojenik Silika (BSi) analizleri yapılmıştır. Ekolojik değerlendirmeler için Zenginleşme Faktörü (EF), Jeoakümülasyon İndeksi (Igeo) , Toksik Risk İndeksi (TRI), Modifiye Ekolojik Risk İndeksi (mER), Modifiye Potansiyel Ekolojik risk İndeksi (mPER) indeksleri kullanılmıştır. Değişkenlerin minimum maksimum değerleri şu şekildedir. CDP için 113,37-623,82, TOC için 10,21-29,57, TN için 0,51-0,96, TP için 0,054-0,115, BSi için 0,317-0,90, Cu için 11,70-32,88, Pb için 10,25-21,65, Zn için 44,20-75,90, Ni için 18,40-50,60, Co için 3,20-10,50, Mn için 142-331, Fe için 0,80-2,73 As için 2,30-6,70, Cd için 0,15-0,25, V 15,0-56,0, Cr için 12,40-52,40, Ti için 0,01-0,04, Al için 0,74-3,49, Tl için 0,12-0,35, Hg için 0,03-0,08 bulunmuştur. Zn, Cu, Fe, Mn, Co, As, V, Ti, Al elementleri için minimum zenginleşme tespit edilmiştir. Ni, Cd, Cr, Tl için orta düzeyde zenginleşme tespit edilirken, Pb ve Hg için ise önemli düzeyde birikim bulunmuştur. Elementlerin bütünleşik ekolojik risk seviyesini ifade eden mPER ortalama değeri 584 bulunmuştur. Çok çeşitli türlere ev sahipliği yapan bu sulak alanın korunması ve sürdürülebilirliğinin sağlanması için gölde izleme çalışmalarının devam ettirilerek ekosistem üzerindeki etkisinin takip edilmesi önerilmektedir.
Показать больше [+] Меньше [-]