Уточнить поиск
Результаты 61-70 из 625
Biyokömür ve Kadmiyum Uygulamalarının Mısır Bitkisinin Verimine ve Besin Elementleri Alımına Etkileri Полный текст
2019
Ahmet Demirbaş | Ali Coşkan
Farklı dozlarda biyokömür (BC) ve kadmiyum (Cd) uygulamalarının mısır bitkisinin verimine ve besin elementleri alımına etkilerinin araştırıldığı bu çalışma, sera koşullarında üç yinelemeli olarak 3 kg kapasiteli saksılarda yürütülmüştür. Araştırmada, kuşburnu çekirdeğinden elde edilen biyokömür (%0 ve %2 w/w) ve 4 farklı Cd dozu (0 mg/kg, 2 mg/kg, 4 mg/kg ve 8 mg/kg) uygulanmıştır. Araştırmada P2088 mısır çeşidi kullanılmış ve ekimden yaklaşık 60 gün sonra hasat işlemi gerçekleştirilmiş ve mısır bitkisinin kuru madde üretimi ile Cd, azot (N), fosfor (P), potasyum (K), kalsiyum (Ca), magnezyum (Mg), demir (Fe), çinko (Zn), mangan (Mn) ve bakır (Cu) konsantrasyonları belirlenmiştir. Araştırma sonuçlarına göre, en yüksek kuru madde üretimi 27,52 g/saksı ile %2 BC ve 4 mg/kg Cd uygulamasında elde edilmiştir. Bununla birlikte, araştırmada %0 BC uygulamasında artan Cd uygulamasıyla kuru madde üretimi azalırken, %2 BC uygulamasında bütün Cd uygulamaları kontrole oranla kuru madde üretimini arttırmıştır. Mısır bitkisinin N konsantrasyonu en yüksek %2,23 N ile %2 BC ve 0 mg/kg Cd uygulamasında belirlenmişken, en yüksek P ve K konsantrasyonları (%0,39 P ve %2,54 K) %0 BC ve 2 mg/kg Cd ile %2 BC ve 0 mg/kg Cd uygulamalarında tespit edilmiştir.
Показать больше [+] Меньше [-]Beyaz Yumurtacı Saf Hatlarda Yumurta Kalitesi Üzerine Yaş ve Kafes Katının Etkisi Полный текст
2019
Hasan Eleroğlu
Bu çalışmada, farklı katlardaki kafeslerde barındırılan beyaz yumurtacı saf hat tavuklarda, kat farklığı ve damızlık yaşının, yumurta iç ve dış kalitesi üzerine etkileri araştırılmıştır. Bu araştırmada, Ankara Tavukçuluk Araştırma Enstitüsünde, bireysel kafeslerde barındırılan toplam yüz elli adet beyaz yumurtacı saf hat tavuktan 24, 28, 32, 36 ve 40. haftalık yaşlarda elde edilen yumurtalar kullanılmıştır. Üç katlı bu kafeslerde üst, orta ve alt olmak üzere 3 farklı katta bulunan bu tavuklardan elde edilen 438 adet yumurta üzerinde; Şekil İndeksi, Yumurta ağırlığı (g), Ak yüksekliği (mm), Roche skala, Haugh birimi ve Kabuk mukavemeti (N) değerleri incelenmiştir. Ayrıca kafes katlarındaki sıcaklık ve nem değerleri 30 dakika arayla araştırma süresince kaydedilmiştir. Sıcaklık ve nem değerleri arasında önemli farklılıklar olduğu belirlenmiştir. Araştırmanın yürütüldüğü yetiştirme dönemi içerisinde, şekil indeksi ve yumurta ağırlığı bakımından katlar arasında farklılık bulunmamakla birlikte, yaşın etkisi önemli bulunmuştur. Ak yüksekliği (mm) üzerine kafes katı farklığı ve yaşın etkisi önemsiz olarak belirlenmiştir. Roche skalası ile Kabuk mukavemeti (N) değerleri kafes katı farklığından ve damızlık yaşından önemli ölçüde etkilenmiştir. Genel olarak, Haugh birimi üzerine kafes katlarının etkisinin olmadığı ancak yaşın etkili olduğu sonucuna varılmıştır.
Показать больше [+] Меньше [-]Selenyum Uygulaması ile Yetiştirilen Adaçayı Bitkisinden Elde Edilen Hidrosollerin Çemen ve Kişniş Tohumlarının Çimlenmesi Üzerine Etkisi Полный текст
2019
Ferit Özen | Gülsüm Yaldız | Mahmut Çamlıca | Halit Aşkın | Abdurrahman Başol
Bu araştırma, iklim odasında sodyum selenat uygulaması ile yetiştirilen adaçayı bitkilerinden elde edilen hidrosollerin çemen ve kişniş tohumlarının çimlenmesi üzerine etkisinin belirlenmesi amacıyla yürütülmüştür. Denemede, çemen ve kişniş tohumları üzerine farklı konsantrasyonlarda adaçayı hidrosolü (2,5, 5, 7,5 ve 10 ml) uygulanmış ve kontrol olarak saf su kullanılmıştır. Hidrosol uygulaması yapılmış çemen ve kişniş tohumlarının çimlenme oranı, yaş ağırlık, kuru ağırlık, kök uzunluğu, gövde uzunluğu ve kök/gövde oranları belirlenmiştir. Elde edilen verilere Bölünmüş Parseller Deneme desenine göre varyans analizi yapılmış ve ortalamalar LSD testi ile kıyaslanmıştır. Araştırma sonuçlarına göre; çemen tohumlarında çimlenme oranı %38,35-51,00, yaş ağırlık 0,04-0,12 g, kuru ağırlık 0,001-0,035 g, kök uzunluğu 0,71-2,02 cm, gövde uzunluğu 1,27-3,20 cm, kök gövde oranı 0,34-0,82 arasında değişirken, kişniş tohumlarında çimlenme oranı %18,61-39,21, yaş ağırlık 0,0011-0,034 g, kuru ağırlık 0,004-0,030 g, kök uzunluğu 1,5-4,58 cm, gövde uzunluğu 1,08-3,69 cm, kök gövde oranı 0,47-2,51 arasında değişmiştir. En yüksek çimlenme oranı çemen tohumlarında selenyum uygulaması yapılmamış adaçayı hidrosolünün 2,5 ml dozundan (%51,00) elde edilirken, kişniş tohumlarında ise en yüksek çimlenme oranı 5 mg selenyum uygulaması yapılmış adaçayı hidrosolünün 7,5 ml dozunda (%39,21) görülmüştür.
Показать больше [+] Меньше [-]The Effect of Irrigation Water Salinity on the Morphological and Physiological Traits of Swiss Chard (Beta vulgaris L. var. cicla Moq.) Полный текст
2019
Murat Deveci | Şükrü Öztürk | Süreyya Altıntaş | Levent Arın
Swiss chard (Beta vulgaris L. var. cicla Moq.), which is grown as a vegetable in Turkey and well adapted to the Marmara region, was used in our experiments. Provided by a producer, chard seedlings were grown in 6 L plastic bags in a non-heated plastic greenhouse. Starting from the 4-5 true-leaf stage to harvest, sodium chloride (NaCl)-added tap water at 5 different electricity conductivity (EC) values [(0. 4 (tap water, control), 8, 16, 24 and 32 dS/m)] was used as irrigation water. The results showed that the EC of the irrigation water affected some of the morphological and physiological properties of chard. An increase in the EC value of irrigation water led to a decrease in the number of leaves, leaf weight, leaf area, plant length, root length, chlorophyll content and increase in the injury level in the leaves and leaf thickness of Swiss chard. The changes observed upon the application of irrigation water with an EC of 16 dS/m were 50% greater than those observed in the control plants, whereas irrigation water with an EC of 32 dS/m results in severe discoloration and yellowing, but the plant was still alive. Therefore, chard growing can be suggested in agricultural areas with salinity problems.
Показать больше [+] Меньше [-]Gediz Havzası Tütün Tarımı Yapılan Toprakların Bazı Fiziksel-Kimyasal Özellikleri ile Besin Elementi İçerikleri Arasındaki İlişkiler Полный текст
2019
Seda Erdoğan Bayram
Gediz Havzası yaygın tütün tarımı yapılan toprakların verimlilik durumlarının incelenmesine yönelik yapılan bu çalışmada, 60 farklı noktadan 0-30 cm derinlikten alınan toprak örneklerinin bazı fiziksel-kimyasal özellikleri ile besin elementi içerikleri belirlenmiştir. Araştırma sonuçlarına göre topraklar; genel olarak kumlu-tın bünyeli, hafif alkalin reaksiyonlu, kireçli, organik maddece iyi ve tuzluluk yönünden herhangi bir tehlike içermemektedir. Yöre toprakları genel olarak değerlendirildiğinde, %94’ünde toplam azot %62’sinde alınabilir K yetersiz iken, %70’inde alınabilir P, %85’inde alınabilir Ca ve %56’sında alınabilir Mg yeterli bulunmuştur. Toprakların genel olarak alınabilir Fe (%83’ü) ve alınabilir Cu (%92’si) kapsamları yeterli iken alınabilir Zn (%86’sı) ve alınabilir Mn (%85’i) içerikleri yetersizdir. İncelenen toprakların fiziksel-kimyasal özellikleri ve besin elementleri arasındaki ikili ilişkilerde, pH-Elektriksel İletkenlik (EC), pH-kireç, pH-silt, pH-kil, pH-K, pH-Ca; EC-N, EC-P, EC-K, EC-Ca, EC-Cu, EC-Zn; organik madde (OM)-N, OM-P, OM-Ca, OM-Cu, OM-Zn; % kum-Fe; kil-K, Kil-Ca, Kil-Mg, Kil-Cu içerikleri arasında pozitif; pH-kum, pH-Fe, pH-Zn ve pH-Mn; OM-kum; % kum-kil, kum-silt, kum-K, kum-Ca, kum- Cu; kil-Fe içerikleri arasında önemli negatif korelasyonlar bulunmuştur. Besin elementleri açısından toprakların N-P, N-Ca, N-Cu, N-Zn; P-Cu, K-Mg, Mg-Fe, Mg-Cu, Fe-Cu, Fe-Zn, Fe-Mn, Cu-Zn, Cu-Mn, Zn-Cu, Zn-Mn arasında pozitif; Ca-Fe arasında ise güçlü negatif ilişkiler belirlenmiştir. Tütünde kalite özelliklerini doğrudan etkileyen azot, Zn ve Mn elementlerinin yöre topraklarında yetersiz olması nedeniyle yörede yapılacak gübreleme programlarında bu durumun göz önünde bulundurulmasında yarar vardır.
Показать больше [+] Меньше [-]Good Agricultural Practices in Protected Areas: Which factors Affecting the implementation? Полный текст
2019
Polyxeni Karagkiozi | Eleni Oxouzi | Evangelos Papanagiotou
The purpose of this study is to indicate and analyse the factors that affect the decision of the Prespa bean producers to implement Good Agricultural Practices (GAP) in their farmlands. Additionally, the social characteristics of the producers are analyzed in order to obtain a broader picture. To achieve the above objectives, a logit model was applied as well as descriptive statistics for the analysis of the personal and social characteristics of farmers. The research was conducted in the Florina Prefecture of Western Macedonia through questionnaires that were filled in during personal interviews with the producers. The results of the research showed that growing PGI (Protected Geographical Indication) products, attending training seminars, the educational level of the producers, the earned income, the communication and information by an agricultural engineer affect significantly the decision of the producers to apply Good Agricultural Practices.
Показать больше [+] Меньше [-]Mısır Üretiminde Geleceğe Yönelik Beklenti Analizi Полный текст
2019
Merve Bozdemir | Zeki Bayramoğlu | Kemalettin Ağızan | Süheyla Ağızan
Türkiye’nin toplam tarım arazisi varlığında yıllar itibariyle azalış meydana gelmesine rağmen ekonomik olarak sulanabilir nitelikte arazilerin üretime kazandırılması sayesinde mısır üretim faaliyetleri Türkiye’de yaygınlaşmıştır. Sulama imkânının olduğu alanlarda mısır; işçilik maliyetlerinin az olması, birim alanda yüksek verim avantajı sağlaması ve ürün pazarının kolaylıkla erişilebilir olması nedeniyle üretim açısından popüler bir üründür. Sulama alanlarının artışına paralel olarak üretimi yaygınlaşan mısır; ekonomik değeri yüksek fakat su tüketim miktarı da yüksek bir üründür. Bu yönüyle çalışmada işletmecilerin tarımsal faaliyetlerin sürdürülebilirliğine, mısırın ekiminden hasadına kadar geçen süreçte karşılaştıkları problemlerin çözümüne, üretim ile ilgili beklentilerine yönelik analizlerin yapılması amaçlanmıştır. Çalışmada mısır üreten tarım işletmecilerinin girdi maliyetleri, depolama olanakları ve su kaynaklarının tüketimine yönelik gelecek endişesi taşıdıkları belirlenmiştir.
Показать больше [+] Меньше [-]Extraction of Bioactive Component from Herbal Anoectochilus formosanus Hayata by Microwave, Ultrasound and Lactic Fermentation Полный текст
2019
Le Thi Kim Ngan | Nguyen Thi Ly | Nguyen Thi Tham | Dang Thi Kim Thuy | Do Dang Giap | Lieu My Dong
Anoectochilus formosanus Hayata was demonstrated to have a benefit healthy due to containing active pharmaceutical ingredients. However, A. formosanus is usually processed to produce tea bags which would destroy the bioactive compounds because of the processing procedure. The aim of this study was to evaluate the influence of extracted methods including microwave-assisted extraction (MAE), ultrasound-assisted extraction (UAE), and fermentation by Lactobacillus acidophilus ATCC-4356 to extract the active pharmaceutical ingredients from A. formosanus. The extracted liquid was analyzed total phenolics, total polysaccharide, and antioxidant activity. The results showed that three methods have a positive effect on the extraction of bioactive compounds of A. formosanus in which the fermentation showed the best result. The total phenolic content, total polysaccharide content and antioxidant capacity that extracted by the fermentation method were 11.762 mg GAE/g; 48.914 mg GE/g, and 1.582 mgVit C/g compare to MAE and UAE which were 7.818 mg and 8.128 GAE/g samples; 41.22 and 37.91mg GE/g samples; 1.032 and 1.163 mgVit C/g respectively. The A. formosanus fermentation method by L. acidophilus promotes bioactive compounds of high biological value. This study would suggest a novel use of lactic fermenting A. formosanus in the production of functional foods.
Показать больше [+] Меньше [-]Drought Resistance Indices for Screening of Potato (Solanum tuberosum L.) Genotypes Полный текст
2019
Zerihun Kebede Beyene | Firew Mekbib | Tesfaye Abebe | Asrat Asfaw
Drought Resistance Indices for Screening of Potato (Solanum tuberosum L.) Genotypes Полный текст
2019
Zerihun Kebede Beyene | Firew Mekbib | Tesfaye Abebe | Asrat Asfaw
In breeding for drought tolerance, availability of precise, cheap and easy to apply selection tool is critical. The aim of the present study was to identify potential screening tools that are useful for selection of drought tolerant genotypes in potato and select drought resistant potato genotypes. The study assessed sixty clones arranged in a 10×6 alpha lattice design with two replicates in a managed stress experiment. Two irrigation treatments were applied: fully watered non-stress and terminal drought, where the irrigation water supply to the crop was withheld after 50 % flowering to induce post-flowering stress. Stress indices were calculated based on tuber yield of genotypes in both stressed and non-stressed conditions. Identification of drought tolerant genotypes based on a single index was less informative as different indices identified different genotypes as drought tolerant. Hence, to determine the most desirable drought tolerant clones rank sum of indices, correlation, and bi-plot display of the principal component analysis was employed. The indices modified stress tolerance index based on non-stressed yield, Men productivity, Geometric mean productivity, Stress tolerance index, Harmonic mean, modified stress tolerance index based on stressed yield and Yield index exhibited strong association with both yield under stressed and non-stressed yield. These indices discriminated drought tolerant genotypes with higher tuber yielding potential both under stress and non-stress conditions. Genotypes CIP-398180.612, CIP-397069.5, and CIP-304371.67 were identified as drought tolerant. These genotypes could be potentially grown both under drought prone and potential environments and these selection attributes could help to develop climate resilient potato varieties.
Показать больше [+] Меньше [-]Drought Resistance Indices for Screening of Potato (Solanum tuberosum L.) Genotypes Полный текст
2019
asrat asfaw | zerihun kebede beyene | firew mekbib | tesfaye abebe
Zerihun Kebede Beyene, Firew Mekbib, Tesfaye Abebe, Asrat Asfaw, 'Drought Resistance Indices for Screening of Potato (Solanum tuberosum L.) Genotypes', Turkish Journal of Agriculture - Food Science and Technology, vol. 7(8), p.1118, Turkish Journal of Agriculture - Food Science and Technology (TURJAF), 2019 | In breeding for drought tolerance, availability of precise, cheap and easy to apply selection tool is critical. The aim of the present study was to identify potential screening tools that are useful for selection of drought tolerant genotypes in potato and select drought resistant potato genotypes. The study assessed sixty clones arranged in a 10�?6 alpha lattice design with two replicates in a managed stress experiment. Two irrigation treatments were applied: fully watered non-stress and terminal drought, where the irrigation water supply to the crop was withheld after 50 % flowering to induce post-flowering stress. Stress indices were calculated based on tuber yield of genotypes in both stressed and non-stressed conditions. Identification of drought tolerant genotypes based on a single index was less informative as different indices identified different genotypes as drought tolerant. Hence, to determine the most desirable drought tolerant clones rank sum of indices, correlation, and bi-plot display of the principal component analysis was employed. The indices modified stress tolerance index based on non-stressed yield, Men productivity, Geometric mean productivity, Stress tolerance index, Harmonic mean, modified stress tolerance index based on stressed yield and Yield index exhibited strong association with both yield under stressed and non-stressed yield. These indices discriminated drought tolerant genotypes with higher tuber yielding potential both under stress and non-stress conditions. Genotypes CIP-398180.612, CIP-397069.5, and CIP-304371.67 were identified as drought tolerant. These genotypes could be potentially grown both under drought prone and potential environments and these selection attributes could help to develop climate resilient potato varieties
Показать больше [+] Меньше [-]Çiftçinin Organik Tarıma Geçişinde Bilgilendirme Faktörünün Rolü: Kadirli Örneği Полный текст
2019
Nermin Bahşi | Hasan Kurt
Bu çalışmada, çiftçilerin organik tarım bilgi düzeylerinin öğrenilmesi ve çiftçilerin organik tarıma geçme istekleri, organik tarıma başlamama nedenlerinin tespit edilmesi, organik tarıma yönelişe etkili olabilecek bilgilendirme konularının öğrenilmesi ve organik tarıma geçilmesindeki bilgilendirmenin önemini ortaya koymak amaçlanmıştır. Bu amaçla, Osmaniye ili Kadirli ilçesinde Çiftçi Kayıt Sistemine kaydı olan çiftçilerden tabakalı örnekleme yöntemine göre belirlenen 85 çiftçi ile yüz yüze görüşme yöntemi ile anket çalışması yapılmıştır. Yapılan çalışmada, çiftçilerin büyük oranda organik tarım kavramını bilmedikleri, genellikle gübresiz tarım ve doğal tarım olarak ifade ettiği belirlenmiştir. Üreticiler tarımsal uygulamalar konusunda bilgi kaynağı olarak ilaç bayilerini kullanırken, en rahat bilgi alabildikleri kaynağın ise kitle iletişim araçları olduğunu ifade etmektedirler. Çiftçilerin organik tarım konusundaki bilgilendirmeleri yetersiz buldukları da elde edilen önemli bulgulardandır.
Показать больше [+] Меньше [-]