Уточнить поиск
Результаты 81-90 из 395
Nutrient Composition and Sensory Properties of Breakfast Cereal Made from Yellow Maize and Enriched with Soybean and Groundnut Flours Полный текст
2023
Anim Ekpo Ujong | Imeobong Etim Aniefiok | Josefa Chiderah Onyekwe
The aim of this study was to assess the nutrient composition and sensory properties of breakfast cereal made from yellow maize and enriched with soybean and groundnut flours. Yellow maize was replaced with groundnut (GF) (15–35%) and soybean flour (SBF) (10–15%) to produce a more nutritionally balanced breakfast cereal. Proximate, mineral, vitamin, and sensory analysis were carried out on the formulated breakfast cereals. The results showed that groundnut and soybean flour supplementation significantly increased the protein content (20.90–23.01%) as compared to the control along with an increase in fat (10.52-11.28%), crude fibre (2.98–3.90%), and ash (1.99–2.60%), while carbohydrate (57.09–52.66%) and energy (406.64–403.79 Kcal) decreased with the incremental addition of SBF and GF. Similarly, calcium (36.16-37.98 mg/100g), magnesium (32.16-37.98 mg/100g), potassium (10.62-12.16 mg/100g), iron (42.21-48.65 mg/100g) and vitamin A (70.07-74.01) g/dl) content of the breakfast cereals also increased significantly with increasing SBF and GF substitution, while a decrease was observed for phosphorus. The highest total score of sensory evaluation was for the control sample (golden morn), which was followed closely by the sample containing 20% GF and 15% SBF. Higher levels of SBF and GF can improve the nutritional value of breakfast cereals.
Показать больше [+] Меньше [-]Comparison of Some Spraying Characteristics by Testing Different Spray Nozzle Positions on Artificial Cotton Plants when Defoliant Application Полный текст
2023
Keziban Yalçın Dokumacı | Cengiz Özarslan
In this study, limit application rates and different spray nozzle positions effects on coverage rate, drop diameter and amount of tracer residue values were determined of application defoliating agent before machine harvest on cotton plant. Researches were carried on two phases as indoor area trials and laboratory analysis. In these researches, artificial cotton plants were used. Indoor area trials were conducted two different application rates (20 and 40 L da-1) and three different in spray nozzle positions (NP1, NP2 and NP3) by using conventional hollow cone spray nozzle. 27 pieces of sampling area were determined that they were included the two sides of the plant and plant center position of the upper-middle-lower in initiative area on plants. Six initiative areas were determined in order to record efficiency in initiative area on plants. For the purpose of deposition of trace amounts of substances were determined in sampling area; water-sensitive paper is placed on top that included both over the leaves and beneath the leaves in order to detect each filter paper, and drop diameter, rate of coverage. The amount of deposit on areas that were done analysis in laboratory conditions was determined to with spectrophotometer. Drop diameters and coverage rate detection were done analysis on image analysis. According to the results, it is determined that NP3 which is used generally in 40 L da-1 norm provide the best deposition and coverage rate on applications of defoliant, in addition to pesticide reach on leaf beneath in merely this spray nozzle position.
Показать больше [+] Меньше [-]Investigation Of Yield And Quality Values Of Some Registered Chickpea (Cicer arietinum L.) Varieties Полный текст
2023
Dürdane Mart | Meltem Türkeri | Ayşe Gülgün Öktem | Ramazan Akın | Evren Atmaca | Sezgin Mart | Nejda Çankaya | Süreyya Emre Dumlu | Derya Yücel | Tolga Karaköy
This study, which was carried out in 2014-2015 to determine the agronomic characteristics of some chickpea lines and varieties under Şanlıurfa ecological conditions, was conducted in the experimental trial areas of GAP Agricultural Research Institute. 20 registered chickpea genotypes and 3 control varieties were used in the study, which was established according to the randomized block design with three replications. In the study, phenological traits such as the number of days until flowering after 50% emergence, the number of days until pod tying, the number of days after emergence and vegetation duration and agronomic traits such as plant height, first pod height, days to maturity, one hundred grain weight and yield per decare were examined in chickpea plants. During the study, Ascochyta blight disease controls of chickpea varieties were also carried out depending on the climatic conditions. In the study, the highest grain yield was obtained from Işık (181.65 kg/da) variety and the lowest grain yield was obtained from Uzunlu variety (108.34 kg/da) at Şanlıurfa location. In terms of both growing seasons, the highest average protein analysis values were obtained from Yaşa variety with 25.77% and the lowest from İnci variety wıth22.02%.
Показать больше [+] Меньше [-]Yulaf Ezmeli ve Yaban Mersinli Çikolatanın Bazı Özelliklerinin Belirlenmesi Полный текст
2023
Zehra Üzümcü | Bahri Özsisli
Bu çalışmada besinsel lif ve β-glukan yönünden zengin fonksiyonel bir gıda olan yulaf ezmesi ile fenolik maddelerce zengin, yüksek antioksidan içeren yaban mersini kurusu çikolatada katkı olarak kullanılmıştır. Yaban mersini kurusu ve yulaf ezmesi 1:1 oranında karıştırılarak elde edilen karışım sütlü kuvertür çikolataya %10, 20, 30, 40, 50 oranlarında ilave edilmiş ve kalorisi düşük ve sağlıklı bir ürün elde edilmesi amaçlanmıştır. Hazırlanan katkılı çikolata örneklerinin nem, kül, karbonhidrat, yağ, protein, selüloz, şeker ve enerji değerleri saptanmış ve örneklerin genel görünüş ve genel kabul edilebilirlik özellikleri duyusal olarak incelenmiştir. Çalışma sonucunda kuvertür çikolataya eklenen yulaf ezmesi ve yaban mersini kurusu karışımı örneklerinin nem değeri (%0,35-4,90), kül içeriği (%2,24-1,43), karbonhidrat değeri (%55,82-66,57), yağ miktarı (%33,20-20,05), protein miktarı (%8,49-7,09), selüloz miktarı (1,03-1,90), şeker miktarı (%39,30-46,87) ve enerji değerleri (%467,57-550,86) olarak belirlenmiştir. Duyusal analiz sonuçlarına göre ise yulaf ezmesi ve yaban mersini kurusu karışımının çikolatadaki miktarı arttıkça tercih edilme oranının azaldığı görülmüştür.
Показать больше [+] Меньше [-]Biyokömür Uygulamalarının Buğday (Triticum Aestivum L.) Bitkisi Kök Bölgesindeki Bazı Biyolojik Özelliklere Etkisi Полный текст
2023
Funda Irmak Yılmaz | Emrah Albayrak
Bu çalışma ile günümüzde ısınma amaçlı ve mobilyacılıkta dolgu malzemesi olarak kullanılan fındık kabuğunun organik bir materyal olan biyokömüre dönüştürülerek, farklı topraklarda yetiştirilen buğday bitkisinin rizosfer bölgesindeki mikrobiyal aktivite üzerine etkinliği araştırılmıştır. Sera şartlarında, kumlu killi-tın ve kumlu-tınlı tekstüre sahip iki farklı toprağa 0, 10 ve 20 ton/ha biyokömür ilave edilerek buğday bitkisinin rizosfer bölgesindeki biyolojik özellikleri (mikrobiyal biomass-C, CO2-üretimi, üreaz, asit fosfataz ve alkalin fosfataz aktiviteleri) üzerine etkileri incelenmiştir. Araştırma sonuçlarına göre üreaz enzim aktivitesi her iki tekstürde de 10 ton/ha dozu ile etkili olurken, asit ve alkalin fosfataz enzim aktivitesi kumlu-tın tekstürde10 ton/ha dozunda, kumlu-tın bünyede ise 20 ton/ha uygulamasında daha etkili bulunmuştur. CO2 üretimi ve mikrobiyal biyomass-C değerlerinde ise sırası ile 10 ton/ha ve 20 ton/ha dozları öne çıkmıştır.
Показать больше [+] Меньше [-]Olea europaea Yapraklarının Bazı Biyoaktif Özelliklerinin Araştırılması, Antimikrobiyal ve Enzim İnhibisyon Etkinliğinin İncelenmesi Полный текст
2023
Melek Kalkan | Ashabil Aygan | Nazan Çömlekçioglu | Uğur Çömlekçioğlu
Olea europaea (zeytin) bitkisi başta gıda, sabun, kozmetik gibi pek çok alanda yaygın bir kullanıma sahip olup geleneksel tedavilerde de kullanıldığı bilinen ve tıbbi yönü olan bir bitkidir. Bu çalışmada Kahramanmaraş’ın merkez bölgesinde yetişen zeytin ağacı yaprakları haziran ayında toplanmış ve farklı çözücülerle elde edilen ekstraktlarından toplam fenolik, flavonoid içerikleri ile antioksidan, enzim inhibisyon aktivitelerinin yanı sıra yağ asidi bileşenleri belirlenmiştir. Ayrıca tüm bitki ekstraktlarının antimikrobiyal aktiviteleri oyuk agar (well-diffusion) metodu ile ve MIC değerleri mikroplakalarda tespit edilmiştir. GC-MS analiz sonucuna göre O. europaea’nın yaprak kısmına ait 13 farklı yağ asidi belirlenmiştir. Sabit yağın başlıca bileşenlerini oleik asit, linoleik asit, palmitik asit, gama-linoleik asit, lignoserik asit, stearik asit, miristik asit, palmiteloik asit, trikosanoik asit ve nervonik asit oluşturmaktadır. Bitki ekstraklarının toplam fenolik madde değerleri; 31,72-59,31 mg/g, toplam flavonoid miktarları 4,64-15,98 mg/g, FRAP değerleri 38,93-50,44 µg/g ve DPPH değerleri 0,85-1,71 mg/g olarak tespit edilmiştir. Antimikrobiyal etki açısından test edilen 12 mikroorganizma üzerinde ise O. europaea yaprakları farklı oranlarda inhibisyon göstermiştir.
Показать больше [+] Меньше [-]Antimicrobial Resistance Properties, Biofilm, and mecA Gene Presence in Staphylococcus Aureus Isolated from Raw Milk Sold in Van, Türkiye Полный текст
2023
Rabia Mehtap Tuncay | Yakup Can Sancak
Staphylococcus aureus can cause foodborne poisoning and can form biofilms, reducing enterotoxin production and the penetration rate of antibiotics. Therefore, infections and poisonings caused by S. aureus can be difficult to treat. The aim of this study was to investigate the antibiotic resistance levels of S. aureus isolates obtained from raw milk and the presence of biofilm and mecA gene and to reveal the risk to public health. S. aureus was isolated in 30 (30%) of 100 raw milk samples obtained from Van province. A total of 48 S. aureus isolates were obtained from 30 samples. All 48 isolates (100%) obtained were resistant to penicillin G and cefoxitin, 4 (8.33%) to sulfamethoxazole-trimethoprim and chloramphenicol, and 25 (52.08%) to erythromycin. All of the isolates (100%) were found to be susceptible to ceftriaxone. In addition, 26 (54.16%) of the obtained isolates were found to be resistant to at least 3 antibiotics. The strains found to be resistant to penicillin and cefoxitin were also intermediate to at least one of the antibiotics. Biofilm genes were detected in 18 of the S. aureus isolates (37.5%). Twelve of the biofilm-forming isolates contain icaA (66.6%), 3 contain icaD (16.6%) and the other 3 contain bap genes (16.6%). Three of the isolates contain icaA and icaD genes and the other three isolates contain icaA and bap genes together. It was determined that only 2 of the isolates contained the mecA gene. The isolates containing the mecA gene also contained the icaA and icaD genes. In conclusion, the fact that S. aureus isolates had high antibiotic resistance, biofilm-forming genes, and methicillin resistance genes showed that raw milk may be a serious public health problem.
Показать больше [+] Меньше [-]Functional Properties of Salted Duck Egg Powder with Maltodextrin and Tricalcium Phosphate Incorporation as Anticaking Agents Полный текст
2023
Nur Aini Mahmudah | Anang Widigdyo | David Kurniawan | Nur Agustin Mardiana | Aditya Wirawantoro Putra | Adiguna Sasama Wahyu Utama | Hindra Kurniawan | Panji Purnomo | Fitri Komala Sari
The protein content in egg contributes effectively to the fulfilment of nutrients in daily life at an affordable price and acceptable organoleptic properties. This study aimed to investigate the effect of anti-caking agent addition (maltodextrin and tricalcium phosphate) on the quality and functional properties of salted duck egg powder. Addition of 2% maltodextrin increased the moisture content in salted duck egg powders as much 36% compared to the control. 2% TCP incorporation decreased the moisture content up to 54%, could not maintain the emulsion stability, but it increased the emulsion activity. There were no significant differences (p < 0.05) on the parameter of foaming capacity and foaming stability. Anticaking agent maltodextrin and TCP did not affect the water holding capacity of all four salted duck eggs powder. However, maltodextrin addition slightly increased the oil holding capacity. Due to the functional properties of emulsification, foaming, water and oil binding, salted duck egg powders are potentially utilized for the complementary of a large number of food products with its characteristics of longer shelf life and specific flavor.
Показать больше [+] Меньше [-]Sorumlu Tüketim Kapsamında Kuşaklara göre Gönüllü Sadelik Yasam Tarzı Farklılıkları Полный текст
2023
Ayşe Betül Tanrıverdi | Güngör Karakaş
Son yıllarda sürdürülebilirliğin bir bileşeni olan sorumlu tüketim kapsamında sade yaşam tarzı ve kuşaklar arasındaki farklılıklar ilgi konusu olmuştur. Sürdürülebilir kalkınma amaçlarına hizmet eden sorumlu tüketim bağlamında gönüllü sade yaşam tarzı bir toplumun yapısı hakkında bilgi verme adına önemlidir. Her ne kadar gönüllü sade yaşam tarzı toplumsal yapı hakkında bilgi vermekle birlikte kuşaklardaki farklılaşmalar gönüllü sade yaşam tarzlarını etkileyebilmektedir. Bu makalenin amacı, X, Y ve Z kuşaklarına göre gönüllü sade yaşam tarzı arasındaki farklılıkları analiz etmektir. Çalışmada 21 maddeden oluşan Gönüllü Sade Yaşam Ölçeği ve 6 adet sosyo-demografik sorular kullanılarak yüz yüze ve sosyal medya aracılığı ile Türkiye-Sivas ilindeki 414 kişiden anket yoluyla veri toplanmıştır. Kuşaklar ile gönüllü sade yaşam tarzı arasındaki farklılığın anlamlılığını test etmek için Kruskal Wallis Testi kullanılmıştır. Araştırma sonucuna göre, X kuşağı gönüllü sade yaşam tarzını Y ve Z kuşaklarına göre daha çok benimsediği anlaşılmıştır. Buna benzer olarak Y ve Z kuşağı karşılaştırıldığında ise Y kuşağının Z kuşağına göre gönüllü sade yaşam tarzını benimsediği ortaya konuldu. Sonuç olarak X ve Y kuşağının gönüllü sade yaşama daha duyarlı olmasının nedeni tarihsel arka planındaki toplumsal sorunlarla karşı karşıya kalmış olması, zor zamanlarda yetişmiş olmaları ve hayat tecrübelerinin Z kuşağına göre fazla olması ile ilgili olarak açıklanabilir.
Показать больше [+] Меньше [-]Kestane Balının Gastronomideki Önemi ve Antioksidan Potansiyeli Полный текст
2023
Tuba Pehlivan
Bal, insan diyetinin önemli elemanlarından biridir. Kestane balı diğer ballar içerisinde sağlığa sunduğu katkılar nedeniyle özel bir yere sahiptir ve fonksiyonel bir gıda olarak kabul edilir. Bu çalışmada değerli bir ürün olan kestane balının gastronomik açıdan Türkiye ve Dünya’da kullanım alanları ve önemi sosyal medya, internet kaynakları taranarak araştırılmış ve kullanım alanlarının arttırılması amacıyla bütünsel bir yaklaşımla doğru hammadde temininden ürün tasarımı ve sunumuna değin dikkat edilmesi gereken kritik noktalara değinilmiştir. Bu amaçla ülkemizdeki farklı yörelerden elde edilen kestane balı örneklerinde total antioksidan (TAS), total oksidan (TOS) ve oksidatif stres indeksleri (OSI) değerlendirilmiştir. Yapılan analizlerde en yüksek antioksidan potansiyelinin Bursa/Kurşunlu ilinden, en düşük antioksidan potansiyelinin ise Kastamonu/Fakaz ilinden temin edilen örneklerde bulunduğu tespit edilmiştir. Elde edilen sonuçlara göre balın içerisinde bulunan antioksidan etkili bileşiklerin coğrafik bölgelere göre değişiklik gösterdiği ve genel olarak kestane balının antioksidan potansiyelinin yüksek olduğu görülmüştür. Ayrıca kestane balının gastronomik kullanımının yurt dışına göre kısıtlı kaldığı tespit edilmiştir. Ürün tasarımında tat duyusunu etkileyebilecek ürün şekli, kıvamı, tabak rengi, sunum şekli gibi etkenlerden faydalanılabileceği düşünülmektedir.
Показать больше [+] Меньше [-]