细化搜索
结果 1-10 的 13
Tatlı Sorgum (Sorghum bicolor (L.) Moench var. saccharatum)’da Farklı Azot ve Potasyum Seviyelerinin Etanol Verimi ve Bazı Verim Özelliklerine Etkisi
2022
Shiva - Sadighfard | Hakan - Geren
Biyoetanol kaynaklarından biri olan tatlı sorgum son yıllarda önemi giderek artmaktadır. İçerdiği yüksek orandaki şeker nedeni ile biyoetanol üretiminde kullanılmaktadır. Bu çalışma, 2013 ve 2014 yılları arasında, Ege Üniversitesi, Ziraat Fakültesi Tarla Bitkileri Bölümü’nün deneme tarlalarında, iki faktörlü tesadüf parselleri deneme desenine göre üç tekerrürlü olarak yürütülmüştür. Denemede farklı azot (0, 50, 100, 150, 200 kg N/ha) ve potasyum (0, 50, 100, 150 kg K2O/ha) seviyelerinin tatlı sorgumda etanol verimi üzerine etkilerini araştırılmıştır. Azotlu gübreler iki eşit dozda uygulanırken, potasyum tek seferde ekimle beraber toprağa karıştırılarak uygulanmıştır. Çalışmada, sap ve özsu verimi, şeker oranı ve teorik etanol verimi gibi özellikler test edilmiştir. Sonuçlar, azot ve potasyum uygulamaların tüm özellikler üzerinde önemli etkilerinin bulunduğunu göstermiştir. Yüksek N ve K uygulamaları, kontrol uygulamasına göre etanol verimini yükseltmiştir. N150-K100 kombinasyonu Akdeniz ekolojik koşullarındaki İzmir’de, tatlı sorgumun etanol verimini yükselten en iyi gübre seviyesi olduğu ortaya çıkmıştır.
显示更多 [+] 显示较少 [-]A Calibration Study for Sensor-Based In-Season Nitrogen Management of Irrigated Winter Wheat
2020
Erdinc Savaşlı | Oğuz Önder | Ramis Dayıoğlu | Didem Özen | Suat Özdemir | Yaşar Karaduman | Özgür Ateş | Melih Özsayın
This study was conducted at Transitional Zone Agricultural Research Institute in Eskisehir, in 2017-2019 growing seasons. In the study, responses of four winter wheat cultivars (Atay85, Hat 31, Yunus and Nacibey) to nitrogen fertilization under irrigation conditions were compared with vegetation indices based on spectral reflection and In- Season Estimates of Yield calculated from these indices. GreenSeekerTM (NTech Industries, Inc., Ukiah,CA) hand-held sensor was used for this purpose. The experimental layout were used 0, 4, 8, 12, 16 and 20 kg N/da nitrogen rates 2 factor factorial in randomized complete block design in the experiment. Vegetation indices (NDVI) were obtained at growth stages Zadoks2,4, Zadoks3,0, Zadoks3,1 and Zadoks3,2. Zadoks3,0 (stem elongation) was found to be the most realistic reading time. A comparison of the system with traditional farmer applications, based on the average of 3 experiment fields, the new system was shown to give similar yields with 2,8 kg/da less N in the spring (ZD3,0), showing its economically promising value. The sensor application is determined to be 2% more economically effective than farmer application. Economic nitrogen dose respectively Atay85, Hat 31, Yunus and Nacibey was determined as the nitrogen dose 12,6 kgN/da, 14,1 kgN/ da, 14,4 kg N/da and 17,9 kgN/da.
显示更多 [+] 显示较少 [-]Yapraktan Üre, Potasyum Sülfat ve Çinko Sülfat Uygulamalarının Ekmeklik Buğdayın Glutopeak, Bazı Protein Kalitesi ve Farinograf Özellikleri Üzerine Etkisi
2019
Hatun Barut | Yaşar Karaduman | Arzu Akın | Sait Aykanat | Ali Alparslan Ezici
Azot ve kükürt uygulaması, ekmek yapım sürecini etkileyen buğdayın depo proteinlerinin kalitesi ve niceliği üzerinde önemli etkiye sahiptir. Bu çalışmada tarla koşullarında, vejetatif ve generatif dönemlerde, yapraktan üre, potasyum sülfat (K2SO4) ve çinko sülfat heptahidrat (ZnSO4.7H2O) uygulamalarının ekmeklik buğdayın protein kalitesi (SDS Sedimantasyon ve STK-Laktik Asit değerleri), GlutoPik parametreleri [PMT (s), BM (BE), BEM (BE) ve PM (BE)] ve hamur reolojik özellikleri [stabilite (dak), yumuşama derecesi (BU)] üzerine etkileri araştırılmıştır. Denemeler iki grup halinde yürütülmüştür. İlk denemede, yapraktan yapılan uygulamalar %0 (Kontrol); %0,5 Üre; %1 Üre; %0,5 ZnSO4.7H2O; %0,5 Üre+0,5% ZnSO4.7H2O; %1 Üre+%0,5 ZnSO4.7H2O; %0,5 K2SO4 ve %1 K2SO4 şeklinde; ikinci denemede, %0; %0,5 Üre+%0,5 K2SO4; %0,5 Üre+%1 K2SO4; %1 Üre +%0,5 K2SO4; %1 Üre+%1 K2SO4 şeklinde olmuştur.Uygulamalar arasında birinci denemede; %0,5 Üre, %1 Üre+%0,5 ZnSO4 ve %0,5 K2SO4, ikinci denemede ise %1 Üre+%0,5 K2SO4 konuları tüm özellikler bir arada değerlendirildiğinde öne çıkan uygulamalar olmuştur. Elde edilen sonuçlara göre; üre, potasyum sülfat ve çinko sülfat uygulamalarının protein kalitesi, gluten reolojisi ve hamur reolojisi üzerini etkisinin oldukça önemli olduğu belirlenmiştir.
显示更多 [+] 显示较少 [-]Effect of different nitrogen and potassium levels on ethanol yield and some yield parameters of sweet sorghum (Sorghum bicolor (L.) Moench var. saccharatum)
2022
Shiva - Sadighfard | Hakan - Geren
Sweet sorghum, which is one of the bioethanol sources, has been increasing in importance in recent years. It is used in the production of bioethanol due to the high content of sugar in it. This study were carried out at Ege University, Faculty of Agriculture, Department of Field Crops, Izmir/Turkey on the experimental fields, two-factor coincidence plots were carried out in the form of a three-repeated potting experiment according to the trial pattern during the summer growth seasons of 2013 and 2014. Effects of different nitrogen (0, 50, 100, 150, 200 N/ha) and potassium (0, 50, 100, 150 kg K2O/ha) levels of on ethanol yield of sweet sorghum were investigated, in the experiment. N was applied in two equal doses in the experiment. K2O was mixed with soil and supplied as a single application. Some parameters were tested in the experiments such as stalk and juice yield, sugar content and theoretical ethanol yield. Results indicated that the effects of N and K treatments on all characteristics tested were significant. Application of the higher rates of N and K increased the ethanol yields compared to the control treatment. Based on these results the combination of N150-K100 were proved to be the best fertilizer level for ethanol yields of sweet sorghum grown under Mediterranean ecological conditions of Izmir.
显示更多 [+] 显示较少 [-]Farklı Nitrifikasyon İnhibitörlerinin Domateste Bakteriyel Kanser ve Solgunluk (Clavibacter Michiganensis Subsp. Michiganensis) Hastalığına Etkisi
2021
Aysu Tuğçe Gül | Sümer Horuz
Domateste bakteriyel kanser ve solgunluk hastalığı ekonomik boyutta bitki gelişimini ve verimini sınırlandıran önemli bir hastalıktır. Hastalığa dayanıklı ticari çeşit bulunmaması ve kimyasal mücadelenin yetersiz olması nedeniyle mücadelesi oldukça zordur. Bu çalışmanın amaçları (1) domates bitkilerinden farklı yıllarda elde edilen Cmm izolatlarının klasik ve moleküler yöntemlerle tanısını yapmak, (2) domates bakteriyel kanser ve solgunluk hastalığına karşı farklı nitrifikasyon inhibitörlü gübrelerin hastalık gelişimi üzerine etkisini incelemektir.Elde edilen sekiz adet izolat Mirabilis jalapa yapraklarında aşırı duyarlılık, domates fidelerinde patojenite özelliği ve agaroz jelde 614 bp bant oluşturarak Cmm olarak tanılanmışlardır. Saksı denemeleri şeklinde yürütülen bu çalışmada karşılaştırma olarak azot inhibitörsüz normal amonyum sülfat ile yavaş salınım özelliğine sahip disiyandiamid (DCD) ve 3,5 dimetilpirazolyum gliseroborat (DMPB) azot inhibitörlü amonyum sülfat gübreleri kullanılmıştır. Denemede gübrelerin 100, 250 ve 500 ppm dozları bitkilere sulama suyu şeklinde birer hafta arayla üç kez uygulanmış ve uygulanan gübrelerin etkinliği, pozitif kontrol grubundaki bitkilerle kıyaslanarak belirlenmiştir. İki kez tekrarlanan çalışmada, birinci denemede gübreler hastalık gelişimini %42-78 oranları arasında, ikinci denemede ise %44-82 oranları arasında engellemiştir. Her iki denemede inhibitörlü ve inhibitörsüz gübrelerin 500 ppm dozları hastalığı baskılamada en etkili uygulamalar olmuştur. Bu çalışma azot inhibitörlü gübrelerin bakteriyel kanser ve solgunluk hastalığı üzerine etkisini ortaya koyan ilk çalışmadır. Sonuç olarak, domates bakteriyel kanser ve solgunluk hastalığı ile entegre mücadele programlarına inhibitörlü gübrelerin de eklenmesi faydalı olacaktır.
显示更多 [+] 显示较少 [-]Comparison of Sivas-Koyulhisar Forest (Fagus orientalis Lipsky.) Soils and Agricultural Soils in Terms of Carbon Mineralization
2021
Ahu Kutlay | Fikret Koçbulut | Ahmet Demirbaş | Tolga Karaköy
In this study, the dynamism of forest areas was tried to be determined by determining the ecological differences between the areas where Fagus orientalis Lipsky. (Eastern beech, Fagaceae), a very important species for forestry in Turkey, and the soils of agricultural fields. lime %, total salt %, pH, texture, field capacity %, C%, N%, C/N ratios, 30-day carbon mineralization of the lands of Eastern beech forests and agricultural fields, which are naturally formed in Sivas province Koyulhisar district, under controlled conditions (28°C, 80 humidity %) was determined by the respiration method, and two areas in two different ecosystems were compared. When the carbon mineralizations of eastern beech soils were examined seasonally, it was determined as 19.54>18.23>17.87>17.18 mg C(CO2)/100g DS/30 day in spring>autumn>summer>winter seasons, while it was determined as 14.46>13.87>13.68>13.65 mg C(CO2)/100g DS/30 day in autumn>summer>spring>winter seasons in agricultural soils, respectively. Significant relationships were found between the C%, N%, 30-day carbon mineralization cumulative values and % carbon mineralization rates between both areas.
显示更多 [+] 显示较少 [-]Impact of Long Term Phosphorus Doses Application on Soil Carbon, Nitrogen and Phosphorus Concentration
2020
Mehmet Işık | Feyzullah Öztürk | Veysi Akşahin | Berna Demirkol | İbrahim Ortaş
The aim of study is to investigate; the effect of increasing several doses P application on soil C, N and P concentration in Long term experiment conditions. Tested hypothesis; increasing P doses application increases soil C, N and P concentration, consequently plant yield can increase. The experiment has establish at University of Çukurova, Faculty of Agriculture, Research and Application field on Arık soil series from since 1998 until update. Four doses of P applied; such as 0 kg P2O5 ha-1 (P0), 50 kg P2O5 ha-1 (P50), 100 kg P2O5 ha-1 (P100) and 200 kg P2O5 ha-1 (P200) with tree replications. Under rain fed condition Adana-99 species wheat (Triticum aestivum L.) seeds were sown in November 2017 and harvested at May 2018. Soil samples were taken at different depth (0-15 cm and 15-30 cm) of rhizosphere and non-rhizosphere part at harvest. Soil P concentrations, organic C (OC), inorganic C (IC), soil total carbon C and N were analyzed. Result shown that there is a statistically difference as P concentration, especially in both depth of rhizosphere and non-rhizosphere soils, the best application is P200 compared to the control. As the P dose increased, also soil P content increased linearly. In terms of soil OC content, there was a statistically significant difference at a depth of 15-30 cm in rhizosphere and non-rhizosphere soils and, the best practice was got at P200 application compared to control treatment. In addition, due to increasing doses of P application, the mean soil OC, total N and C content increased. The founded results are support our hypothesis.
显示更多 [+] 显示较少 [-]Farklı Ana Materyaller Üzerinde Oluşmuş Topraklarda Gidya ve Azot Uygulamalarının Kırmızı Biber (Capsicum annum L.) Bitkisi Gelişimine Etkisi
2017
Ömer Faruk Demir | Hüseyin Dikici | Kadir Yılmaz
Bu çalışmada, Doğu Akdeniz Tarım Havzasında bazalt, serpantin ve kireçtaşı ana materyalleri üzerinde oluşmuş topraklarda gidya (% 0, 1, 2, 4) ve azot (0, 70, 140 ve 210 mg kg-1) uygulamalarının kırmızı biber bitkisi ve farklı toprak çeşitleri üzerine etkileri incelenmiştir. Araştırmada, vejetatif gelişim bakımından gidya uygulamalarında bitki ağırlıklarındaki artış istatistiksel olarak önemli bulunmuştur. Ancak, gidya uygulamalarının meyve verimi üzerine önemli bir etkisi gözlemlenmemiştir. Diğer yandan, 140 mg kg-1 ve 210 mg kg-1 azot dozlarında bitki ve meyve ağırlıklarında önemli oranda artışlar görülmüştür. Farklı topraklarda yetiştirilen kırmızı biber bitkilerindeki morfolojik değişimler bakımından en yüksek bitki boyu ve en yüksek bitki ağırlığı bazaltik topraklarda, en yüksek meyve ağırlığı serpantinli topraklarda ve en yüksek meyve sayısı kireçli topraklarda yetişen bitkilerde ölçülmüştür.
显示更多 [+] 显示较少 [-]The Effect of Feeding on Environmental Pollutant Emissions in Broiler Production
2020
Özgün Işık | Figen Kırkpınar
Environmental pollution is defined as the disruption of normal ecological balance with emmision of various substances and energy residues as a result of human activities. Animal production is one of the major human activity that enables this emission to increase significantly. Although ruminants play an important role in the effects of animal production on environmental pollutant emissions, the effects of poultry production and broiler production are also worth considering. As in all livestock types, the main factor that has a direct impact on environmental pollutant emissions is feeding for this animal types too. High nutrient needs of broilers and production processes of feed containing these nutrients; greenhouse gas causes increased nitrogen and phosphorus emissions; consequently, they cause air, soil and water pollution to multiply. Changes in protein and amino acid levels or the use of certain feed additives in feeds affect the emission value of broiler production. In addition, the feeding methods also has an effect on these emission values. When these effects are taken into consideration, it is possible to reduce the emission values in broiler production. In this review, environmental effects of broiler nutrition examined in terms of feed production, nutrient emission by manure, presentation of feed and feed form.
显示更多 [+] 显示较少 [-]Makarnalık Buğdayda (Triticum durum Desf.) Azot Dozu Uygulamalarının Verim ve Kalite Üzerine Etkisi
2019
İlknur Akgün | Üner Ulupınar
Bu çalışmada makarnalık buğday çeşitlerinde (Levante, Zenit, Yelken 2000, Dumlupınar, Eminbey, Altın, Ç-1252, ve Kızıltan-91) azot dozlarının verim ve kalite özelliklerine etkisi incelenmiştir. Araştırma 2010–2012 yetiştirme sezonunda Isparta ekolojik koşullarında 0, 5, 10 ve 15 kg/da N dozları kullanılarak yürütülmüştür. Çalışma tesadüf blokları deneme deseninde, faktöriyel düzenlemede üç tekerrürlü yürütülmüştür. Fosforun tamamı (6 kg/da P2O5) ve azotun yarısı ekimle birlikte, azotun diğer yarısı kardeşlenme döneminde verilmiştir. İki yılık araştırma sonucunda, azot dozlarının incelenen tüm özelliklere (m2’de başak sayısı, tane verimi, 1000 tane ağırlığı, hektolitre ağırlığı, camsılık ve protein oranı) önemli etkisinin olduğu belirlenmiştir. Ancak azotlu gübrelemenin etkisi çeşitlere göre önemli farklılık göstermiştir. Genel olarak azot miktarının 10 kg/da üzerine çıkarılması, 1000 tane ağırlığı hariç diğer özelliklerde istatistiksel olarak önemli bir artış meydana getirmemiştir. Sonuç olarak, tane verimi ve kalite özellikleri dikkate alındığında, 10 kg/da N dozu ve Çeşit-1252, Altın, Kızıltan-91 ve Dumlupınar çeşitlerinin Isparta koşullarında yetiştiriciliği tavsiye edilebilir.
显示更多 [+] 显示较少 [-]