This study was carried out to determine the effect of adding ginger powder at different levels (0.0, 0.5, 1.0, 2.0%) to the ration on performance, blood parameters and meat quality characteristics of male Japanese quails. 48 male Japanese quail (Coturnix coturnix Japonica) at 28 days of age were used in the study. The experiment was carried out for 21 days in 4 replications in a quail cage with 12 male Japanese quails in each of 4 treatment groups consisting of rations containing different levels of ginger powder. At the end of the experiment, the effects of adding different levels of ginger powder to male quail diets on the performance and serum parameters studied were statistically insignificant. Pre breast L*, a* and b*, thigh meat colours a* and b* values were not significantly affected by the treatments. However, pre-thigh L* values were significantly lower in the group fed with 2.0% ginger powder compared to the group fed with 0.5% and 1.0% ginger powder. Post breast b* value of the group containing 2.0% ginger powder in the diet was significantly higher than that of the group containing 0.5% and 1.0% ginger powder. It was observed the treatment group containing 2.0% ginger powder significantly decreased the pH value and TBA (thiobarbituric acid number) values at the breast meats when compared to the control group and the treatment group containing 0.5% ginger powder. According to the result of the study, it was observed that the addition of ginger powder to male quail rations did not affect performance and serum parameters, but the use of ginger powder at the level of 2.0% in the diet improved some meat quality characteristics.

Son yıllarda gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde kaliteli et üretimi ve et üretim kayıplarını azaltma ile ilgili yapılan bilimsel araştırma sayısında artış olduğu bilinmektedir. Yapılan araştırmalarda nakil koşullarının etin raf ömrünü ve etin görünümünü etkilediği bildirilmiştir. Kara yolu ile nakil koşullarının hayvan refahı kurallarına uygun olmadığı durumlarda mortality, karkas ezikleri meydana gelmekte ve etin normal pH’sı değişmektedir. Bu nedenle nakledilecek havanların özellikleri (ırk, tür, cinsiyet, yaş ve yetiştirme şekli) ve nâkilin etkenleri (bakıcılar, şoförler, yükleme, boşaltma, araç, alan, mevsim, açlık, susuzluk, sosyal grup, yolun mesafesi ve durumu) dikkate alınarak yapılacak iyi bir planlama üretim kayıplarını azaltacak ve et kalitesini artıracaktır. Bu derlemede, hayvanların karayoluyla nakillerinin planlanmasında dikkat edilmesi gereken kriterler hakkında araştırmacılara ve alanda çalışanlara kapsamlı bilgi sunmak amaçlanmıştır.

Bu çalışma, yavaş ve hızlı gelişen etlik piliç soyları ile ekonomik verim dönemini tamamlamış (EVD) farklı yaştaki yumurta tavuklarının bilinçsizleştirme, kesim, et ve kemik özelliklerinin karşılaştırılmasını amaçlamıştır. Denemede yavaş (YG) ve hızlı gelişen (HG) etlik piliçlerin dişileri ile tüy dökümü uygulanmamış 90 (EVD1) ile 122 haftalık (EVD2) ve tüy dökümü uygulanmış 122 haftalık yaşta (EVDT) Lohmann kahverengi yumurta tavukları kullanılmıştır. Kesim öncesi kanatlıların elektrik akımıyla bilinçsizleştirme işlemi sırasında vücut dirençleri belirlenmiştir. Vücut direnç değerleri 1063 Ω ile YG piliçlerde en yüksek ve 635 Ω ile HG piliçlerde en düşük olarak elde edilmiştir. Yumurta tavukları ile etlik piliçlerin göğüs ve but eti kalite özellikleri arasında önemli farklılıklar belirlenmiştir. Yumurtacı tavuk etlerinin daha mat, kırmızı ve sarı renkleri daha belirgin, su kayıpları ve kesme kuvvetinin daha yüksek olduğu belirlenmiştir. Ayrıca, 90 ve 122 haftalık yumurta tavuklarında tibia ve femur kemik kalitesi etlik piliçlere göre daha düşük bulunmuştur. Verim dönemini tamamlamış tavuk etlerinde saptanan göğüs ve but eti ile kemik özellikleri dikkate alındığında, bunların işlenmiş kanatlı et ürünlerinin üretiminde kullanılmasının daha uygun olacağı sonucuna varılmıştır.