细化搜索
结果 1-10 的 35
Hıyarda Fide Kalitesi Üzerine Paklobutrazol Dozlarının ve Uygulama Metotlarının Etkisi
2024
Yasemin Aktaş | Naif Geboloğlu | Emine Polat
Bu çalışmada, hıyarda fide kalitesi üzerine paklobutrazolun farklı uygulamalarının etkisi araştırılmıştır. Denemede paklobutrazolun 30, 40, 50 ve 60 ppm dozları 2 faklı miktarda (0,5-1,0 ml) ve 2 farklı şekilde uygulanmıştır. Birinci uygulama kotiledon yaprakları yere paralel olduğu dönemde yapılmış ve sonrasında herhangi bir uygulama yapılmamıştır (1+0). İkinci uygulama kotiledon yaprakları yere paralel olduğu dönemde ve ilk gerçek yapraklar 0,5 cm çapa ulaştığında olmak üzere iki sefer (1+1) yapılmıştır. Kontrol parsellerinde bitkilere saf su verilmiştir. Fidelerin gübrelenmesinde Hoagland besin solüsyonu modifiye edilerek kullanılmıştır. Fide yetiştirme dönemi boyunca çözeltinin pH’sı 6,3±2’ye ayarlanmıştır. Tohum ekiminden 35 gün sonra hıyar fidelerinin yetiştiriciliği tamamlanmış ve fidelerde gözlemler yapılmıştır. Çalışmada fide boyu (cm), gövde uzunluğu (cm), gövde çapı (mm), yaprak sayısı, fide yaş ağırlığı (g), fide kuru ağırlığı (g), kök yaş ağırlığı (g) ve kök kuru ağırlığı (g) incelenmiştir. Paklobutrazol uygulamaları fide boyu ve gövde uzunluğunda önemli düzeyde kısalmaya neden olmuştur. Paklobutrazol miktarı arttıkça fide boyu ve gövde uzunluğundaki azalış devam etmiştir. Denemede 30 ve 40 ppm paklobutrazolun fide başına 0,5 ml ve 1+1 şeklinde verilmesi en etkili sonuç olarak belirlenmiştir. Paklobutrazol uygulamaları ile gövde çapı arasında anlamlı bir ilişki bulunmamıştır. Benzer şekilde uygulamalar ile yaprak sayısı arasında da bir ilişki bulunmamıştır. Sonuç olarak, paklobutrazolun fide kalitesini önemli düzeyde artırırken, uygulama şekli, uygulama dozu ve miktarına bağlı olarak fide kalitesinde önemli gerilemeler de meydana gelmektedir.
显示更多 [+] 显示较少 [-]‘Farfia’ Kayısı Meyvelerinin Depolanabilirliğine Modifiye Atmosfer Paketleme ve 1-Metilsiklopropen Uygulamalarının Etkilerinin Belirlenmesi
2024
Nursel Meral | Fatih Şen | Enes Yılmaz
Bu çalışmada, modifiye atmosfer paketleme (MAP) ve 1-metilsiklopropen (1-MCP) ‘Farfia’ kayısı çeşidi meyvelerinin hasat sonrası dayanımlarına etkilerinin belirlenmesi amaçlanmıştır. Çalışma; a) Kontrol, b) MAP, c) 1-MCP, d) MAP + 1-MCP, e) RipeLock™ MAP ambalaj + 1-MCP olacak şekilde beş farklı uygulama gerçekleştirilmiştir. 1-MCP, 24 saat 625 ppb olarak uygulanmıştır. ‘Farfia’ kayısı çeşidine ait meyveler 8 hafta süreyle 0°C’de %90 nemde depolanmıştır. Depolama öncesi ve süresince 2 haftalık periyotlarla alınan örneklerde ambalajların ağzı açılarak 2 gün raf ömründe (20°C) bekletildikten sonra ağırlık kaybı, renk, meyve eti sertliği, suda çözünür kuru madde miktarı, asitlik, pH, toplam fenol miktarı, antioksidan aktivitesi, solunum hızı, etilen salınımı, duyusal değerlendirme ve çürüklük gelişimi belirlenmiştir. MAP’ın yer aldığı uygulamalar, kayısı meyvelerinin ağırlık kaybını depolama ve raf ömrü süresince önemli derecede azalttığı görülmüştür. Meyve eti sertliğinin korunmasında, MAP ile 1-MCP’nin birlikte uygulamaları etkili olmuştur. MAP’ın yer aldığı uygulamalarda meyvelerin solunum hızları daha düşük bulunmuştur. MAP ve 1-MCP’nin teksel ve birlikte uygulanmaları kayısı meyvelerinin etilen salınımını yavaşlatmıştır. Çalışma sonucunda MAP ile 1-MCP’nin birlikte yapıldığı uygulamalardaki ‘Farfia’ kayısı meyvelerinin 42 gün başarıyla saklanabileceği saptanmıştır.
显示更多 [+] 显示较少 [-]Tuz Stresi ve Farklı Kalsiyum Dozlarının Domateste Verim ve Kalite Üzerine Etkisi
2023
Zuher Rashid Shakir | Naif Geboloğlu
Bu çalışmada, topraksız tarım koşullarında farklı tuz stresi ve kalsiyum dozlarının domateste verim ve kalite üzerine etkisi araştırılmıştır. Çalışmada üç farklı tuz dozu (2, 4 ve 6 dS/m) ve dört farklı kalsiyum dozu (0, 50, 100 ve 200 ppm) modifiye edilmiş Hoagland besin solüsyonu ile birlikte bitkilere uygulanmıştır. Standart Hoagland çözeltisi 2 dS/m olarak hazırlanmış ve yüksek tuz konsantrasyonları için (4 ve 6 dS/m) NaCl kullanılmıştır. Yüksek tuzluluk (4 ve 6) pazarlanabilir verimde düşüşe neden olurken, yüksek kalsiyum dozları (100 ve 200 ppm) tuzluluğun verim üzerindeki etkisini önemli ölçüde azaltmıştır. En yüksek tuz konsantrasyonunda (6 dS/m) kalsiyumun 100 ppm'den 200 ppm'e yükselmesi pazarlanabilir verimi 122,51 ton/ha'dan 199,74 ton/ha'a çıkarmıştır. Yaprak klorofil içeriği (SPAD) tuz konsantrasyonundan etkilenmezken, artan kalsiyum dozları klorofil içeriğinde artışa neden olmuştur. Özellikle yüksek tuz stresi altında (6 dS/m) kalsiyumun klorofil artışına etkisi daha belirgin olmuştur. Meyvede elektriksel iletkenlik, suda çözünebilir kuru madde miktarı (Brix) ve titre edilebilir asit miktarı tuzluluk arttıkça artarken, pH azalmıştır. Yüksek tuzlulukta kalsiyum arttıkça Brix ve titre edilebilir asit miktarı azalmıştır. Sonuç olarak, besin solüsyonunun tuz konsantrasyonunun yüksek olması pazarlanabilir ve toplam verimde önemli düzeyde düşüşe neden olurken, tuz stresi altında yüksek kalsiyum uygulaması verim kaybını azaltmıştır. Tuz stresi x kalsiyum interaksiyonu meyve kalite parametrelerini önemli düzeyde etkilemiştir.
显示更多 [+] 显示较少 [-]Koçansız Şeker Mısırı Silajlarının Kalitesine Sodyum Format Katkısının Etkisi
2023
Asuman Arslan Duru | Behlül Sevim | İlker İnal | Bülent Çakır | Osman Olgun | Tugay Ayaşan
Bu çalışma, farklı düzeylerde organik asit temeline dayalı sodyum format (SF) ilavesinin koçansız şeker mısır silajlarının ham besin madde içerikleri, fermentasyon kalitesi, kuru madde tüketimi, sindirilebilir kuru madde ve nispi yem değeri üzerine etkisini tespit etmek amacıyla yürütülmüştür. Araştırmada, koçansız mısır hasıllarına %0 SF (kontrol grubu); %1 SF ve %2 SF ilave edilerek gruplar oluşturulmuş ve 60 gün fermentasyona bırakılmıştır. Araştırma sonunda, SF katkısının mısır silajlarının kuru madde, ham protein, ham yağ, ADF, NDF, nişasta, ME, asetik asit, propiyonik asit, bütirik asit ve etanol içeriklerini azalttığı, buna karşılık laktik asit, ham kül ve nişasta düzeylerini artırdığı tespit edilmiştir. Ayrıca araştırma silajlarının pH değerlerinin, %1 SF ilavesiyle istatistiksel olarak önemli düzeyde azaldığı belirlenirken; kuru madde tüketimi, sindirilebilir kuru madde ve nispi yem değerlerinin ise arttığı tespit edilmiştir. Araştırma sonunda, %1 SF ilavesinin koçansız mısır silajlarının pH’sını düşürücü ve laktik asit artırıcı etkisinin yanı sıra kuru madde tüketimi, sindirilebilir kuru madde ve nispi yem değerleri üzerine pozitif etkisi nedeniyle kullanılabileceği sonucuna varılmıştır.
显示更多 [+] 显示较少 [-]The Effect of Leaf Applications “Bio-fertilizers” on Yield and Some Yield Components of Wheat at Different Development Periods
2020
Hayati Aslan | Hatun Barut | Sait Aykanat | Enis G Hekimoğlu
This study was conducted to determine the effects of “biofertilizers” (N 8%, P2O5 1%, 9% K2O, 3% Iron, 0.06% Zinc, Bacillus subtilis (GBO3), Bacillus subtilis, Bacillus licheniformis, Bacillus amyloliquefaciens ve Bacillus pumilus) eaf applications on yield and quality parameters of bread wheat at different developmental stages. The experiment carried out for this purpose was conducted in the wheat sowing seasons of 2017-2018 and 2018-2019 at Doğankent location of the Eastern Mediterranean Agricultural Research Institute. In this research, “biofertilizers” leaf applications were applied to the wheat in different stages of development. For this purpose, 4 themes were worked out as; control, tillering, tillering + stem elengation and stem elengation. Biofertilizers doses of 100 gr/da in the first year and 0.75 gr/da in the second year were investigated. As a basic fertilizer for all experiment subjects; 15 kg DAP per decar were given during sowing period and 29 kg Urea during the tillering period, as a result of the research carried out; using biofertilizers in wheat farming, both in tillering and stem elengation periods, increased the yield 12.67% more efficiency in the first year and 13.16% more in the second year than the control subject. There were no statistically significant effects on quality parameters of wheat by using “biofertilizers” in foliar applications.
显示更多 [+] 显示较少 [-]Determination of Yield and Quality Performances of Silage Maize Cultivars to be Grown as Second Crop under Çukurova Conditions
2019
Yasin Korkmaz | Tugay Ayasan | Sait Aykanat | Mustafa Avcı
The research was carried out in the Eastern Mediterranean Agricultural Research Institute-Hacı Ali location with 4 replications according to the randomized block trial design in 2013-2014. 13 public and 1 private sector maize variety were used as material in the trials. According to the results of the analysis, it was determined that the maize varieties examined showed statistically significant differences in plant properties, dry grass and silage quality. Average plant height, number of leaves, leaf ratio, stem diameter, number of cob, stem ratio, cob ratio and green grass yield were 249.9 cm, 12.97 plant/piece, 19.24%, 22.08 mm, 0.93 plant/unit, 38.40% and 4,251.57 kg/da respectively. According to the analysis, it was observed that the average crude protein content, ADF ratio, NDF ratio, crude ash content, digestible dry matter ratio, crude protein yield, dry matter rate, dry matter yield and hay yield were 8.80%, 34.91%, 59.7%, 7.2%, 61.7%, 993.9 kg/ha, 29.4%, 11,640 kg/ha 12,570 kg/ha in dry grass, respectively. For the silage of varieties, the average crude protein content, ADF ratio, NDF ratio, pH, digestible dry matter rate, dry matter ratio, crude protein yield and Fleig score were 8.22%, 29.27%, 50.48%, 3.57, 66.1%, 28.14%, 926 kg/ha and 118.35, respectively. Burak, Sasa 1 and Ada 334 genotypes performed better in terms of green yield per hectare (53,650, 50,290 and 45,630 kg/ha) and dry matter yield (14,710, 12,810 and 12,410 kg/ha). These varieties can be recommended to producers as silage maize varieties under second crop conditions in Çukurova region of Turkey.
显示更多 [+] 显示较少 [-]Determination of Rainbow Trout Oncorhynchus mykiss (Walbaum, 1792) Sperm Quality During Adaptation to the Short Term Preservation Conditions
2019
Ali Özcan Babaoğlu
In this study, it was aimed to examine the rainbow trout Oncorhynchus mykiss (Walbaum, 1792) sperm quality during adaptation to the short term preservation conditions and to evaluate the obtained analysis results. Within the scope of research, average sperm yield and range of sperm concentration of male broodstocks that had 921,50 ± 244,86 g average weight value and 41,79 ± 2,98 cm average length value were measured as 9,56 ± 5,30 ml and 0,27-4,57 × 109 spz.ml-1, respectively. It has been determined that spermatozoas which short term preserved without using any extenders or additives between 0-4°C in laboratory were included in the scope of minimum motility categories class. In order to reach high levels of sperm quality rates in rainbow trout sperm preservation studies according to the collected data and results; paying attention to breeding season, genetic factors and building of broodstock and sperm preservation units having good quality genetic characteristics of males and females by farm owners are expected to be beneficial for sustainability and efficiency of these types of studies.
显示更多 [+] 显示较少 [-]Kırklareli Peynirlerinin Tarihsel Gelişimi ve Coğrafi Karakteristikleri
2019
Buket Aşkın
Peynir üretimi ile eski zamanlardan bu yana önemli bir yere sahip olan Kırklareli ilinde önemli ticari potansiyele sahip olan iki farklı peynir, Kırklareli Beyaz Peyniri (KBP) ve KBP ve KEKP üretiminde belli oranlarda koyun sütü, keçi sütü ve inek sütü karışımı kullanılmaktadır. Kırklareli peynirlerini ayırt edici kılan temel bazı özellikler mevcuttur. Bu özellikleri coğrafi yapı ve iklim koşullarına bağlı olarak ortaya çıkan doğal bitki örtüsünün getirdiği etki, peynir hammaddesi olan sütün taşımış olduğu farklılıklar, son olarak ve en önemlisi ise üretim yöntemi ve olgunlaşma sürecinde yer alan temel farklılıklar ile belirtildiği gibi süregelen tarihsel ustalık şeklinde özetlemek mümkündür. KBP ve KEKP taşıdığı farklılıkları bir zincir gibi hayvan beslenmesinden, süte, sütten peynire yansımaktadır. İlin botanik kompozisyonunu oluşturan türlerin oranları hayvanların yemini oluşturmaktadır. Botanik özelliklerine göre Kırklareli meralarında yaygın olan bitkiler buğdaygiller (Poaceae), baklagiller (Fabaceae), geniş yapraklı otlar (Asteraceae, Apiaceae, Lamiaceae vd.) ve çalılardır (Fagaceae vd.). Bu 3 farklı bitki grubunun süt ve peynir üzerine farklı şekillerde etkileri bulunmaktadır ve protein miktarı, yağ oranı vb. gibi en temel kalite kriterlerini etkilemektedir. Bunların dışında sütün mikrobiyal yükünün çok düşük olması ile başlayan ve üretim koşullarının getirdiği birçok farklılık ta mevcuttur. İlde üretilen sütlerin AB kriterlerine uygun olması, öncelikle düşük pastörizasyon sıcaklığı gibi çok önemli bir avantajı beraberinde getirmektedir. Üretimlerinde yalnızca inek sütü kullanılabileceği gibi koyun sütü, keçi sütü ve inek sütü karışımı da kullanılabilir. Karışım oranları ise %30-%45 koyun sütü, %25-%40 keçi sütü, %15-%30 inek sütü şeklindedir.
显示更多 [+] 显示较少 [-]Importance of Some Oil Crops in Human Nutrition
2019
Mehtap Gürsoy
It is known that agricultural lands remain limited due to the ever increasing human population. That is why the necessity of increasing the crop production is constantly emphasized. In the crop production, quality should be increased along with yield. Nonetheless, there are amounts that people should take from each group of nutrients daily to ensure adequate and balanced nutrition. As known, malnutrition has negative effects on human health, which causes some diseases. Field crops, as well as other feeding groups, are of great importance in human nutrition. It is known that oil plants, which belong to the group of industrial plants, have an important place in human nutrition as in the vast majority of field crops. Thus, in this article, some important oil plants will be examined in terms of human nutrition.
显示更多 [+] 显示较少 [-]The Effects of Flower Pruning on Yield and Quality in Bunch Tomatoes Grown in Greenhouse
2019
Cigdem Elgin Karabacak | Aysel Yeşilyurt Er
This research was carried out in the greenhouses of Pamukkale University Menderes Basin Agricultural Application and Research Centre in order to determine the effects of different blossom pruning on yield and quality in Ayza F1 tomato cultivars. The experiment consisted three different applications; pruning group having 6 fruits in flower bunch, pruning group having 7 fruits in flower bunch and control group without pruning. As the quality criterion in the tomato cultivar, total amount of water soluble dry matter (TWSDM %), pH, titratable acidity (TA mval 100 ml-1), hardness of fruit flesh (Newton) and antioxidant content (%) were determined. In addition, fruit diameter (cm), fruit length (mm) and weight (g) were detected. Yield parameters such as total yield (g plant-1), marketable yield (g plant-1), number of fruits (number plant-1), average fruit weight (g fruit-1) were considered detailed. Flower pruning having 6 fruits was prominent in terms of marketable yield, fruit weight, fruit diameter, fruit length and dry matter (DM) values. The effects of the applications on the quality characteristics such as fruit index, TWSDM and pH were found to be insignificant and their effects on DM, TA, fruit flesh hardness and antioxidant amount were detected to be significant.
显示更多 [+] 显示较少 [-]