细化搜索
结果 131-140 的 195
Çukurova Yöresi İçin Regcm Modelinin Gözlem Verileriyle Verifikasyonu
2024
Burak Şen | Sevilay Topçu
Çukurova Yöresi ülke ekonomisine önemli katkı yapan başlıca tarımsal üretim bölgelerinden biridir. Kuraklık, sel gibi ekstrem hava olaylarının yanı sıra iklim değişikliği nedeniyle daha az ve şiddetli yağışların artan sıcaklıkla birleşmesi tarımsal üretimi olumsuz etkilemektedir. Çalışmada RegCM modelinin Türkiye için kullanılabilirliği çeşitli test ve doğrulama çalışmalarıyla denenmiş ve modelin referans dönemi için ortalama, ortalama maksimum, ortalama minimum, maksimum, minimum sıcaklıkları sırasıyla 2.8 ile -4.3, 9.2 ile -7.5, 14.6 ile -4.3, 8 ile -8.3, 14.3 ile -5.4ºC arasında değişen aralıklarda farklı benzeştirdiği gözlenmiştir. Yağış benzeşim sonuçlarının tutarlılığının topoğrafik yapıyla yakından ilgili olduğu belirlenmiştir.
显示更多 [+] 显示较少 [-]Sahipli Kedi ve Köpeklerdeki Kene ve Pire Prevalansı
2024
Ali Bilgin Yılmaz | Özdemir Adızel | Erkan Azizoğlu | Ömer Gebeş | Yaşar Göz | Özge Oktay Ayan | Adnan Ayan
Bu çalışmanın amacı Antalya ilinde sahipli kedi ve köpeklerdeki kene ve pire türlerinin yaygınlığını ortaya koymaktır. Kasım 2021 ile Ağustos 2022 tarihleri arasında, Antalya şehri sınırları içinde muayene için özel bir veteriner kliniğine getirilen sahipli 25 kedi ve 38 köpek, kene ve pire varlığı açısından incelendi. Köpeklerin ve kedilerin tüyleri pire tarağı ile taranarak toplanan pireler %70 alkol içeren şişelere toplandı. Kene türleri, ağız parçalarına zarar vermeden uçları küt olan küçük çelik pensler yardımıyla köpek ve kedilerin başlarından kuyruklarına doğru sistematik olarak toplandı. İlgili literatürler kullanılarak pireler ve keneler teşhis edildikten sonra fotoğrafları çekildi. Muayenesi yapılan 38 köpeğin 11 (%28,9)’inin Rhipicephalus sanguineus türü kene ile 3 (%7,9)’ünün R. sanguineus ve Ctenocephalides canis ile, toplamda %36,84 oranında enfeste olduğu tespit edildi. Toplam 25 kedinin 6 (%24)’sının Ctenocephalides felis türü pire ile, 2 (%8)’sinin C. felis ve R. sanguineus ile, toplamda %32 oranında enfeste olduğu görüldü. Pireler ve keneler sadece kedi ve köpekler değil aynı zamanda diğer hayvan ve insanlara birçok hastalığın taşınmasında rol oynadıkları için önemlidirler. Halk sağlığı açısından kedi ve köpeklerdeki ektoparaziter durum gözlenmeli ve kontrol altına alınmalıdır.
显示更多 [+] 显示较少 [-]Analitik Hiyerarşi Yöntemi ile Bitki Koruma Makinesi Seçimi: Mısır Bitkisi Örneği
2024
Zeynep Ünal
Bu çalışmada mısır bitkisi örneği üzerinden bitki koruma makinası seçimi sorununa çok kriterli karar verme yöntemleri ile çözüm aranmaktadır. Belirlenen yedi kriter, üç farklı bitki koruma makinası için Analitik Hiyerarşi Süreci (AHP) değerlendirme formu ile uzmanların görüşlerine sunulmuş ve elde edilen kriter ağırlıklar dikkate alınarak sonuçlar hesaplanmıştır. Literatürden yararlanılarak belirlenen kriterler arasından bitki koruma makinesi seçimi probleminde yöntemin etkililiği (%30) en önemli kriter olmuştur. Çalışmada yer alan diğer kriterlerin önem dereceleri sırasıyla uygulama maliyeti (%23), uygulamanın bitkiye verdiği zarar (%19), uygulama süresi (%11), hava koşulları (%7), arazinin durumu (%7), çevreye zarar (%4) olarak bulunmuştur. Çalışmaya en yaygın pülverizatör çeşitleri olan traktör tahrikli pülverizatörler, sırt pülverizatörleri ve zirai insansız hava araçları gibi bitki koruma makinaları dahil edilmiştir. Mısır üretiminde zararlılar ile mücadele etmek için Mayıs-Haziran aylarında iki defa uygulama yapıldığından ve her uygulamada bitkinin fenolojik evresi farklı olduğundan dolayı çalışmada bu iki uygulama dönemi erken ve geç dönem olarak ele alınmıştır. Erken dönemde bitki koruma makinaları tercih ağırlığı birbirine yakın olup zirai insansız hava aracı için 0,35, traktör tahrikli pülverizatör için 0,34, sırt pülverizatörü için 0,31 olduğu görülmüştür. Geç dönemde yedi kriterin dördünde zirai insansız hava aracı tercih edildiği görülmüştür. Bu kriterler hava koşulları (0,78), yöntemin etkililiği (0,77), uygulama süresi (0,71) ve uygulamanın bitkiye verdiği zarar (0,77) olmuştur. Tüm kriterler birlikte değerlendirildiğinde iki dönem uygulamada da en çok tercih edilen makine zirai insansız hava aracı olmuştur.
显示更多 [+] 显示较少 [-]Demir Dikeni (Tribulus terrestris) Saponin Ekstraktının Yumurtacı Tavuklarda Performans, Yumurta Kalite Kriterleri ve Bazı Kan Parametreleri Üzerine Etkileri
2024
Metin Duru
Bu çalışma, karma yeme demir dikeni bitkisi (Tribulus terrestris) saponin ekstraktı (DDSE) ilavesinin yumurtacı tavuklarda performans, iç-dış yumurta kalite kriterleri, yumurta kolesterol düzeyleri ve bazı kan serum parametreleri üzerine etkisini incelemek amacıyla yürütülmüştür. Araştırma grupları ticari yumurtacı karma yemine 0 (kontrol); 1 g DDSE, 2 g DDSE, 4 g DDSE ve 8 g DDSE eklenerek 5 gruptan oluşturulmuştur. Toplam 80 adet yumurtacı tavuk her bir grupta 16 hayvan olacak şekilde gruplara rastgele dağıtılmıştır. Araştırma sonuçlarına göre; kontrol grubu hariç diğer deneme gruplarına göre 1 g DDSE grubunda yumurta sarısı kolesterol değeri düşmüştür. Deneme ortasında 2, 4 ve 8 g DDSE grupları kontrol grubuna göre daha yüksek ak uzunluğu değerleri vermişlerdir. Performans ve kan serumu parametre değerleri bakımından gruplar arasında herhangi bir farklılığa rastlanmamıştır. Sonuç olarak DDSE tavuklarda performans, yumurta kalite kriterleri ve bazı kan parametreleri üzerine etkisi olmadığı tespit edilmiştir.
显示更多 [+] 显示较少 [-]Tuz Stresinin Hafifletilmesinde L-Argininin Zea mays’da Antioksidan Enzim Aktivitesi Üzerine Etkisi
2024
Esra Arslan Yüksel
Arjinin, bitkilerde stres metabolizmasında yer alan çeşitli metabolitlerin öncülüğünü yapan bir aminoasit olmasının yanı sıra, bitkilerin çevresel streslere yanıtını modüle edebilen bir sinyal molekülüdür. Tuzluluk stresi, özellikle mısır (Zea mays) yetiştiriciliğinde, mahsul verimliliğini artırma açısından önemli bir zorluk oluşturmaktadır. Bu çalışma, L-argininin (L-arg) lipid peroksidasyonunu, bazı antioksidan enzim aktivitelerini ve bu enzimlerin gen ifade seviyelerini modüle ederek tuz stresinin neden olduğu oksidatif hasarı hafifletmedeki potansiyel rolünü araştırmaktadır. Bulgularımız, 200 mM tuz stresi uygulamasında H2O2 ve MDA seviyelerinin arttığını, ancak 1,5 ve 3 mM L-arg uygulamalarının bu seviyeleri azalttığını göstermektedir. Ayrıca çalışmamızda, süperoksit dismutaz (SOD), peroksidaz (POD) ve askorbat peroksidaz (APX) aktiviteleri ile ZmSOD, ZmPOD ve ZmAPX gen ifade seviyelerinin tuz stresi altında giderek arttığı, ancak L-arg’ın bu parametreleri arttırmada daha etkili olduğu belirlenmiştir. En yüksek artışlar SOD enzim aktivitesinde ve ZmSOD gen ifadesinde gözlemlenmiştir. Bu araştırma, tuz stresinde bazı moleküler ve biyokimyasal yanıtların anlaşılmasını derinleştirerek, L-arg uygulamasının bitkilerin çevresel zorluklara karşı direncini artırmada kritik bilgiler sunabileceği önemli bir literatür kaynağıdır.
显示更多 [+] 显示较少 [-]Yunanistan Tarım Kooperatifleri Üzerine Bir Değerlendirme ve Mevzuatın İyileştirilmesi Adına Öneriler
2024
Hilal Paksoy
Tüm dünyada toplumların gelişmesi, aralarında iş birliğinin de gelişmesine yol açmıştır. Bu gelişimin nedeni kolektif eylemin onların büyümesindeki ana faktör olmasıydı. Bu bağlamda geçmişten günümüze konumları, pazarlık güçleri, insanlar arasında malların daha verimli dağıtımına büyük ölçüde katkı sağlayarak, iş birliğinin geliştirilmesine aracı olmuştur. Yıllar içinde belirli kurallar çerçevesinde belirli amaçları hedefleyen tüm dünya ülkelerine yayılan, birçok iş birliği ve yardımlaşma modelleri ortaya çıkmıştır. Kooperatifler bu iş birliği modellerinden biridir. Bu çalışma Yunanistan’ın ulusal tarım kooperatif mevzuatının en dikkate değer özelliklerine kısa bir genel bakış sunmayı ve kooperatif mevzuatının iyileştirilmesine yönelik önerilerde bulunmayı amaçlamaktadır.
显示更多 [+] 显示较少 [-]A Study on Farmers’ Use of Social Media; Comparative Analysis of Mardin and Hatay Provinces
2024
Veysi Acıbuca | Aybüke Kaya
This study was conducted in Hatay and Mardin provinces to investigate the tendency of farmers to use social media, the difficulties they face during the use of social media and the variables affecting the use of social media by farmers. The research consisted of data obtained from a face-to-face survey of 221 producers using proportional sampling method. Descriptive statistics were used for data analysis, and chi-square analysis was used to examine the relationships between variables. The results showed that the rate of producers using social media was 77.8% in Mardin province and 73.8% in Hatay province. Additionally, farmers mostly use social media for communication with families and access to new news. Also, the most commonly used social media applications in both provinces were WhatsApp and Facebook. As a result of this research, it was determined that farmers don’t use social media sufficiently for agricultural activities, and it was suggested that farmers’ organizations and related institutions should carry out information activities for farmers to encourage farmers to use social media efficiently.
显示更多 [+] 显示较少 [-]Optimizing Cotton Production: Impact of Varied Plant Densities on Yield and Fiber Quality
2024
Hatice Kübra Gören | Uğur Tan
This study investigates the impact of varying planting densities on cotton plants’ morphological traits and yield. As planting density increases, there is a reduction in monopodial and sympodial branches, resulting in a more compact plant structure. The study highlights the highest yield achieved with specific planting densities, endorsing the viability of both holl and row planting methods. It suggests adopting narrow or ultra-narrow row systems to enhance yield and economize input costs. The study was conducted in 2017 at the experimental field of Aydın Adnan Menderes University in the Faculty of Agriculture’s Department of Field Crops. The material used in this study was the widely cultivated cotton variety “Gloria” in the Aegean region. The investigation was conducted using a randomized block design with 4 replications. In evaluating cotton yield and related parameters, it was observed that D1 and D2 (14.285 plants/da) achieved the highest yield concerning plant density, emphasizing the viability of both holl and row planting methods. The study concluded that augmenting the number of plants within a specific area of production significantly contributes to higher seed cotton yields. To enhance yield and economize cotton input costs, the adoption of a narrow or ultra-narrow row production system is suggested as an alternative strategy to conventional methods.
显示更多 [+] 显示较少 [-]Dynamic Changes in Volatile Organic Compounds During the Spoilage of Palm Wine Stored at Ambient Temperature
2024
Marius D. Akissi | Clémentine A. Kouakou-Kouamé | Constant K. Attchelouwa Attchelouwa | Marc Lebrun | Corinne Teyssier | Jean-Christophe Meile | Florent K. N’guessan
This study aimed to investigate the volatile organic compounds (VOCs) variations during the spoilage of palm wine stored at ambient temperature and identify potential shelf-life markers. Palm wine collected from local tappers and resellers were stored at ambient temperature (28-30°C) for 96 h. At an interval of 24 h, VOCs variations were investigated using Solid phase Microextraction-Gas Chromatography-Mass Spectroscopy (SPME-GC/MS) method. Changes in sensory quality and potential flavour contributors were also explored. The sensory rejection time was found at 24 h and 48 h of storage for palm wines collected from the tappers and resellers, respectively. The first attribute to be spoiled was taste followed by odour and appearance. A total of 23 VOCs distributed in six chemical families were identified. Alteration of palm wine sample is characterised by an increase in concentration of alcohol (isoamyl alcohol, isobutanol and 1-octanol), aceti acid and acetoin, and a decrease in ester concentration (ethyl acetate and ethyl hexanoate). In the view to fight against the short shelf-life and develop new preservation methods, these compounds can be used as markers of spoiled palm wine.
显示更多 [+] 显示较少 [-]The Effects of Acorn Flour on Some Quality Characteristics of Chicken Patties
2024
Eylem Ezgi Fadıloğlu | Haluk Ergezer
The study was carried out to develop chicken patties by incorporating acorn flour as a meat replacer at 3%, 6%, and 9% levels in the formulation. For this purpose, the chemical (moisture, protein, fat, ash), pH, thiobarbituric acid (TBA), and color analyses in the raw and cooked chicken patties were analyzed. In addition, the cooking properties (cooking yield, diameter reduction, thickness reduction), functional properties (moisture and fat retention) and sensory properties were examined on cooked chicken patties. There were significant changes in the chemical, cooking, functional, and color properties of chicken patties with acorn flour. The moisture and protein values decreased, in both raw and cooked samples incorporated with acorn flour but fat level increased only in raw acorn flour added samples. Lightness (L*) and redness (a*) values decreased significantly. The addition of acorn flour caused an increase in b* values of raw samples and a decrease in cooked samples. Acorn flour was not effective in preventing lipid oxidation. The addition of acorn flour contents in chicken patties improved functional and cooking properties, decreased cooking loss, and increased moisture and fat retention. The use of acorn flour improved the quality parameters of patties, but the addition of acorn flour resulted in a darker color in patties. The use of acorn flour in chicken meatballs did not negatively affect sensory properties except color. In conclusion, acorn flour can be used as a filler and binder in chicken patties.
显示更多 [+] 显示较少 [-]