细化搜索
结果 141-150 的 260
Determination of Fruit Quality Traits of Some Mandarin Cultivars under Conditions Ecological Adana
2017
Gülsevim Tiring | Serdar Satar | Turgut Yeşiloğlu | Berken Çimen
In this study, the fruit quality traits of varietys of Klemantin, Fremont, Nova and Robinson was determined at Centre Application and Research Subtropical Fruit of Çukurova University in three different periods. The width (mm), length (mm), weight (g), rind thickness, number of carpel, numbers of seed, total soluble solid (TSS, %), titretable acidity (TA, %), TSS/TA ratio, fruit weight, fruit index and amount of fruit juice content (%) were measured. In addition, in this study, information about maturation period of these cultivars was obtained. Regarding to the results, Nova was determined to be the biggest fruit size, Fremont was determined to be the smallest fruit size and the most flattened fruit among the mandarins. It was determined that Klemantin mandarin was matured between September and November, Nova and Robinson mandarin species were matured in November, and Fremont mandarin species was found to matures in December
显示更多 [+] 显示较少 [-]Comprehensive Review of Growing Food Insecurity in Africa in Terms of Causes, Effects and Solutions: The Nigerian Example
2017
Wasiu Olayinka Fawole | Burhan Özkan
This study examined the situation of food insecurity in Africa with special emphasis on Nigeria with a view to giving the picture of the trend with respect to causes, effects and possible solutions. The study employed secondary data sourced from the Food and Agricultural Organization (FAO) of the United Nations and subsequently compared the results with other previously conducted studies on food security status in Nigeria and few other African countries. Data for the trend of food security between 1990 and 2014 were sourced from FAO. The findings of this study combined with other previously conducted studies revealed that the food insecurity in Nigeria is not only becoming worrisome but frightening. According to the FAO three commonly employed indicators (prevalence of undernourishment, prevalence of food insecurity and number of undernourished people), it was observed that food insecurity in Nigeria continued to rise from 2009 according to the results of the annual survey till 2014. The implication of this is that if the trend is not halted as quickly as possible it is a time bomb that may pose grave security risks and danger to the country and Africa as a whole being the most populous black nation and it is almost certain that any destabilization suffered as a result of hunger in Nigeria is a destabilization of the entire sub-Saharan Africa region considering her enormous population and the strategic place she occupies in the economy of the region especially the western Africa. This paper made some far-reaching recommendations that could halt the trend if judiciously implemented.
显示更多 [+] 显示较少 [-]Jeopolimer Betonun Hayvan Barınaklarında Kullanılabilme Potansiyelinin Araştırılması
2017
Selçuk Memiş | Gökhan Kaplan | Sadık Alper Yıldızel
Önemli miktarda enerji ve ham madde tüketimine neden olan portland çimentosu CO2 emisyonunun yaklaşık %7’sinden sorumludur. Çimento üretiminden kaynaklı CO2 salınımı azaltılmasında farklı yöntemlerin araştırılması ya da CO2 salınımı daha az olan bir bağlayıcı kullanılarak çimentoya alternatif malzeme kullanılmasını zorunlu kılmaktadır. Jeopolimer malzeme ise, beton üretiminde kullanılan portland çimentosunun (PÇ) aksine CO2 salınımı oldukça az, tuzlara ve asitlere dayanımı yüksek, sıcaklık ve ateşe dayanımı yüksek olması gibi birçok farklı özelliği sayesinde çimentoya alternatif malzeme olarak kullanım potansiyeli olan ve araştırılan bir malzemedir. Çalışma kapsamında hayvan barınaklarında jeopolimer betonun etkileri araştırılması amacıyla jeopolimer malzemenin alkali aktivatörü olarak yüksek fırın cürufunun (YFC) %20’si oranında seramik tozu (ST), sodyum silikat (Na2SiO4) ile sodyum hidrosit (NaOH) %60 – 40 oranında aktivasyon çözeltisi ile kalsit agregası kullanılarak numuneler hazırlanmıştır. Boyutları 4×4×16 cm numunelerde eğilme ve basınç dayanımları ile 25×25×285 mm numuneler üzerinde de büzülme oranları belirlenmiştir. Jeopolimer betonların hayvan barınaklarındaki durumlarının belirlenmesi amacıyla numuneler %10’luk sülfirik asit (H2SO4) ve sülfat (SO4) solüsyonunda bekletilmiş ve numuneler 28, 56 ve 90. günlerdeki dayanımları karşılaştırılmıştır. Jeopolimer betonun hayvan barınaklarında kullanılmasının avantajlar sağlayabileceği görülmüştür.
显示更多 [+] 显示较少 [-]Fertilizer Use the Condition of Cultivator Province Center in Kahramanmaras
2017
Rüveyda Kızıloğlu | Nuray Kızılaslan
In this research, fertilizer and soil analysis applications over farmers in District of Kahramanmaras Province has been determined. Investigation data cover surveys made to 379 cultivators. The result indicated that there was no effective and rational fertilizing in area. It was found that farmer’s applied fertilizers without considering soil analysis test. There were significant lack of extension and training about fertilizer use and fertilizing. Farmers need information about fertilizer and fertilizing application. Therefore, farmers training about fertilizer use should be given importance and extension programs should be improved in the research area.
显示更多 [+] 显示较少 [-]Farklı Maltlık Arpa Çeşitlerinin Besin Değerlerinin In Vitro Gaz Üretim Tekniği Kullanılarak Tespiti
2017
Behlül Sevim | Tugay Ayaşan | İsmail Ülger | Şerife Ergül | Sait Aykanat | Ahmet Mehdi Coşkun
Bu çalışma, farklı maltlık arpa çeşitlerinin besin değerlerinin in vitro gaz üretim tekniği kullanılarak tespit edilmesi ve in vitro metan gazı üretimlerinin belirlenmesi amacıyla gerçekleştirilmiştir. Çalışmada 3 farklı maltlık arpa çeşidi Durusu, Atılır ve Fırat kullanılmıştır. Araştırma sonucunda, maltlık arpa çeşitleri arasında kuru madde (KM), ham kül (HK), ham protein (HP), ham yağ (HY), hemiselüloz (HES) ve nötr deterjanda çözünmeyen lif (NDF), sindirilebilir organik madde (SOM) içerikleri istatistiki açıdan önemli bulunmuş fakat ADF (asit deterjanda çözünmeyen lif) ise istatistiki olarak önemli bulunmamıştır. Maltlık arpa çeşitlerinin gaz üretim miktarları 64,00 ile 72,50 ml/200 mg KM arasında değişmiştir. Metabolik enerji (ME) ve net enerji laktasyon (NEL) içerikleri ise sırasıyla 11,75-12,86 MJ/kg KM ve 7,16-7,98 MJ/kg KM arasında saptanmıştır. En yüksek metan (CH4) gazı üretimi 13,34 ml/200 mg KM ile Fırat çeşidinden elde edilirken; en düşük değer ise 12,16 ml/200 mg ile Atılır çeşidinden elde edilmiştir.
显示更多 [+] 显示较少 [-]Bakteri ve Oksin Uygulamalarının Kuşburnu Bitkisinin Çelikle Çoğaltılması Üzerine Etkileri
2017
Elif Kınık | Fisun Gürsel Çelikel
Rosa canina L. çelikleri sonbahar mevsiminde Ondokuz Mayıs Üniversitesi Kurupelit Kampüsü florasından temin edilmiştir. Yarı odunsu çelikler, sisleme ve alttan ısıtma sistemi olan köklendirme masasına, 1:1 oranında torf ve perlit karışımına dikilmiştir. Çalışmada 10 farklı rizobakteri (bitki gelişimini düzenleyen) izolatı tek başına ve 1000 ppm oksin (Indole-3-butyric acid-IBA) ile birlikte uygulanmıştır. Çelikler 6 saat bakteri uygulamasından sonra, dikim öncesi 10 saniye IBA çözeltisinde bekletilmiştir. Köklenme oranı, kök yumağı eni, kök boyu ve ana kök sayısı saptanmıştır. En yüksek köklenme oranı Bacillus megaterium, Bacillus megaterium ve Pseudomonas flourescens uygulamalarında %30 olarak saptanmıştır. Kontrolde %10 oranında köklenme görülürken, IBA bazı bakterilerin etkisini değiştirmemiş (Bacillus subtilis, Agrobacterium rubi, Paenibacillus polymyxa), bazılarında hafif düşüşe yol açmış (Bacillus megaterium), buna karşın tek başına hiç köklenme sağlamayan 3 bakteri izolatı (Bacillus megaterium, Bacillus subtilis, Pseudomonas putida) %10 oranında köklenme göstermiştir. Bakteri uygulamaları genel olarak, köklenme oranı dışında köklenme kalitesini (kök yumağı eni, kök boyu ve ana kök sayısı) artırmıştır.
显示更多 [+] 显示较少 [-]Terminal Melezlemede Baba Hat Olarak Kullanılan Charollais ile Romanov X Akkaraman(F1) ve Romanov X Morkaraman(F1) Melezleri Kuzularında Doğum Mevsiminin Vücut Özellikleri Üzerine Etkileri
2017
Fatih Ahmet Aslan | Ebru Emsen
Bu çalışmada üçlü terminal melez kuzuların elde edilmesi için baba hattı olarak Charollais kullanılmıştır. Baba hattı olarak Charollais ırkı ile (n=4) ana hattı olarak Romanov x Akkaraman (F1) (n=40) ve Romanov x Morkaraman (F1) (n=40) koyunları çiftleşme mevsimi içinde ve dışında laparoskopik suni tohumlama programı ile gebe bırakılmışlardır. İki farklı doğum sezonu olan bahar (Nisan) ve yaz (Temmuz) mevsimlerinde, anaç soylardan doğan kuzularda 150 günlük gelişme özellikleri incelenmiştir. Bahar döneminde doğan terminal melez kuzuların 150 günlük yaştaki vücut ölçülerine anaç soy genotipi ve doğum şeklinin etkisi önemli iken yaz döneminde doğan kuzularda istatistiksel olarak önemsiz bulunmuştur. Cinsiyetin vücut ölçüleri üzerine etkisi bahar döneminde doğan kuzularda istatistiksel olarak önemsiz, yaz döneminde doğan kuzularda ise istatistiksel olarak önemli bulunmuştur.
显示更多 [+] 显示较少 [-]Husbandry and Sustainability of Water Buffaloes in Turkey
2017
Orhan Ermetin
Water buffaloes in Turkey originate from Mediterranean Water Buffaloes, a subgroup of river water buffaloes and are known as Anatolian Water Buffalo. During the 1970’s the number of water buffaloes in Turkey was one million, but in 2010 this figure dropped to about 85.000. Thanks to the incentives introduced for water buffalo husbandry in recent years, the water buffalo population has risen to 143.073 heads. Water buffalo husbandry in Turkey is performed in some provinces of the Black Sea, Marmara and Central Anatolian Regions. The provinces with the highest amount of water buffalo existence are listed as Samsun, Diyarbakır, Istanbul, Tokat, Bitlis, Muş, Afyon, Kayseri, Sivas and Amasya. Breeding style in Turkey is in the form small family business, with an average of 1-5 animals per enterprise. Family enterprises are keeping water buffaloes for their own consumption. Mostly breeding in modern enterprises formed for indoor barn breeding, the size of the herds is around 50 to 100 heads. Being done only at swamps or waterfronts in the past, water buffalo husbandry increasingly takes place in modern facilities nowadays. The colour of Anatolian Water Buffaloes is generally black and their horns curved backwards, are called arch horns in Turkey. The lactation milk yield and lactation length in Anatolian Water Buffaloes are between 800 and 1100 kg and about 180-280 days respectively. It is demonstrated that they varied according to effects of environmental factors, care and feeding. Adult water buffalo’s live weight is about 411-518 kg. The first insemination age of water buffalo is 32 to 43 months and during a lifespan the number of lactation periods is 5 to 10. For adult water buffalo at withers the height of females is being expressed as around 135 cm. Calves are generally breastfed for 3-4 months. Generally, water buffaloes are milked twice a day in the village farms by hand.
显示更多 [+] 显示较少 [-]İnsülin Direnci, Beslenme ve Yağlı Yeme İsteği ile CD36 Reseptörü İlişkisi
2017
Merve Ekici | Reyhan Nergiz-Unal
Global olarak beslenme gibi yaşam tarzındaki hızlı değişim ile birlikte insülin direnci ve diyabet prevalansı hızla artış göstermiş ve günümüzde Tip II diabetes mellitus (Tip II DM) epidemik bir sorun haline gelmiştir. Yaşam tarzı müdahalelerinden en önemlisi olan diyetin düzenlenmesi ise tip II DM’nin ortaya çıkmasının engellenmesinde, geciktirilmesinde, komplikasyonların oluşmasında ve önlenmesinde önemli bir role sahiptir. Son yıllarda yapılan çalışmalarda Tip II DM gelişimine neden olan patolojik faktörler arasında yer alan insülin aktivitesi ve insülin sekresyonunun diyabet nedenini belirlemek açısından tek başına yetersiz kaldığı ele alınmaktadır. Buna ek olarak diyabet etiyolojisinde multi-faktöriyel nedenlerin, insülinin yanı sıra farklı reseptörlerin yer aldığı ve bu durumu genetik çalışmaların desteklediği bilinmektedir. Bu reseptörlerden biri olan CD36 reseptörü ise, kardiyovasküler sağlık ve hastalıklar, kanser, diyabet, insülin direnci, tat alma duyusu ve besin seçiminde önemli rol oynamaktadır. Yapılan çalışmalarda yüksek kan CD36 düzeylerinin tip II DM patogenezinde yeni bir belirteç olarak katkı sağlayabileceği yer almaktadır. Ayrıca güncel veriler CD36 reseptörünün yağlı besin seçimi açısından farklı tat ve kokularda görev alabildiğini göstermektedir. Bu derlemede CD36 reseptörü ile insülin direnci ve diyette yağlı besin seçimi arasında ilişki incelenmiştir.
显示更多 [+] 显示较少 [-]Türkiye’de Yetiştirilen Holştayn İneklerde Süt Verim Özelliklerine Ait Fenotipik ve Genotipik Parametre Tahminleri
2017
Ahmet Derviş Sarar | İbrahim Tapkı
Bu araştırmada, Koçaş Tarım İşletmesinde yetiştirilen Siyah Alaca ineklerin süt verim özellikleri incelenmiştir. Bu özelliklere ait fenotipik ve genotipik parametre tahminleri yapılmıştır. İncelenen özelliklere ait en küçük kareler ortalaması laktasyon süt verimi, 305 gün süt verimi, laktasyon süresi ve kuruda kalma süresi sırasıyla; 7046,18 kg, 6588,38 kg, 327,37 gün ve 67,48 gün, olarak tespit edilmiştir. Yine aynı özelliklere ait kalıtım dereceleri ise sırasıyla; 0,25, 0,26, 0,07, 0,03 ve 0,30 olarak tahmin edilmiştir. Yılın, mevsimin ve laktasyon sırasının laktasyon süt verimi, 305 gün süt verimi ve laktasyon süresi üzerine etkisi ile kuruda kalma özelliği üzerine mevsimin ve laktasyon sırasının etkisi önemli bulunmuştur. Araştırma sonuçları, süt verim özellikleri bakımından Koçaş Tarım İşletmesi yetiştiricilik şartlarının iyi durumda ve işletme için hesaplanan genotipik parametrelerin de kabul edilebilir sınırlar içerisinde olduğunu göstermiştir.
显示更多 [+] 显示较少 [-]