细化搜索
结果 321-330 的 561
Farklı Ekim Sıklıklarında Çavdar Genotiplerinin Verim ve Bazı Verim Özelliklerinin Belirlenmesi 全文
2024
Kübra Özdemir Dirik
Çavdar, öncelikle hayvan yemi olmak üzere, ekmek unu, biyogaz, biyoetanol veya alkol üretiminde kullanılan önemli bir tahıldır. Çavdar üretimi yapılan ekolojik bölgelerde yüksek tane verimi elde etmek için uygun ekim sıklıklarının belirlenmesi önemlidir. Araştırma 2022-2023 ve 2023-2024 yetiştirme dönemlerinde Tokat-Kazova koşullarında bir adet tescilli çeşit (Aslım-95), bir adette çeşit adayı (Cerit) olmak üzere 2 adet çavdar genotipinde 4 farklı ekim sıklığı (350, 450, 550, 650 tohum/m2) uygulanarak yürütülmüştür. Denemeler tesadüf bloklarında bölünmüş parseller deneme deseninde, ana parsellere genotipler, alt parsellere ekim sıklıkları yerleştirilerek üç tekerrürlü olarak kurulmuştur. Çalışmada metrekarede başak sayısı, başak uzunluğu, başakta tane sayısı, tek başak verimi, bin tane ağırlığı, hektolitre ağırlığı ve tane verimi belirlenmiştir. Yılların ortalamasına göre, metrekarede başak sayısı 526-630 adet, başak uzunluğu 9,4-12,2 cm, başakta tane sayısı 29,2-43,8 adet, tek başak verimi 0,95-1,65 g, bin tane ağırlığı 29,3-33,1 g, hektolitre ağırlığı 69,5-71,4 kg ve tane verimi ise 261,3-373,4 kg/da arasında değişmiştir. Genotipleri kendi içerisinde değerlendirdiğimizde; bin tane ağırlığı bakımından Aslım-95 çeşidinden, diğer özellikler bakımından ise Cerit genotipinden yüksek değerler elde edilmiştir. En yüksek tane verimi genotiplere göre 325,9 kg/da ile Cerit genotipinden, sıklıklara göre ise 347,3 kg/da ile 350 tohum/m2 sıklıkta elde edilmiştir.
显示更多 [+] 显示较少 [-]Examining Heavy Metal Transfer from Soil to Bread 全文
2024
Mustafa Yılmaz
For Turkish society, bread has been an indispensable part of the kitchen and daily life throughout history. Due to its high consumption in Turkish society, it plays an important role in terms of both health and nutritional habits. Contamination from the soil where wheat is planted to the bread making process is of great importance for health. In this study, the amounts of heavy metals such as aluminum, copper, nickel, chromium, manganese, iron, lead and cadmium in the soil of an agricultural land, in flour obtained from wheat grown there and in bread made from this flour were investigated using ICP-MS. The average levels of Al, Cr, Cu, Mn, Ni, Cd, Fe, Pb and As in soil samples were 120.46, 12.23, 44.9, 93.46, 10.83, 2.06, 196.87, 1.96 and 0.21 mg/kg, respectively. In flour samples, these levels were 17.20, 2.03, 28.93, 26.3, 3.37, 0.09, 30.93, 1.37 and 0.03 mg/kg, respectively. In bread samples, 11.27, 0.77, 8.27, 18.63, 0.4, 0.02, 12.76, 0.04 and 0.001 mg/kg, respectively. The results obtained show that high metal levels in the soil are also found in bread. This indicates that heavy metal levels in bread may pose health risks in long-term consumption. Especially levels of aluminum, nickel, chromium and cadmium metals can cause serious health problems. Therefore, it is important to reduce heavy metal contamination in agriculture and production processes and to conduct regular inspections. Compliance with maximum limits set by health authorities and regulatory agencies is also critical for public health.
显示更多 [+] 显示较少 [-]Adaptation and Growth Performance of F1 Progeny of Crossbred Sheep in Bangladesh 全文
2024
Nure Hasni Desha | Sadia Afrin | Md. Mahmudul Hasan Pasha | Md. Zillur Rahman | Sadek Ahmed
The research was conducted to assess the growth performance of different crossbred sheep at Bangladesh Livestock Research Institute (BLRI), Savar, Dhaka. In the crossbreeding program, Perendale, Dorper and Damara breed were considered as sire and BLRI improved native sheep (BNS) was used as dam. The production performance of assorted F1 progeny were evaluated and compared with BLRI improved native sheep. Data analysis was carried out using Generalized Linear Model (GLM) procedure of Statistical Package for the Social Sciences (SPSS) version 25.0. Each crossbred genotype outperformed native sheep in terms of live weights and Average Daily gain (ADG). The live weights (p<0.001 and p<0.01) and ADG (p<0.001) significantly influenced by genotype except the 6 months live weight. Seasonal effects were found non-significant on live weights and ADG except birth weight (p<0.05). Among the crossbreds, the highest birth weight was found in Dorper crossbred (2.37±0.13 kg) while 12 months live weight was found higher in Perendale crossbred (22.33±0.99 kg), respectively. In case of cumulative growth performance of male, the highest value was found in Damara crossbred while, Perendale crossbred female was found better compared to other crossbred. Major disease frequently occurred in crossbred sheep was diarrhea. The survivability rate (%) of crossbred sheep at lamb (0-3 months of age) and grower (3-8 months of age) stage were 92.55 and 90.8, respectively indicates positive influence on the crossbreeding program. Though, this is very first work regarding crossbred sheep, further research is needed in corporation with other economic trait associated with growth and reproduction to evaluate all the crossbred genotype as well as select a suitable crossbred for the production of commercial market lamb in Bangladesh.
显示更多 [+] 显示较少 [-]Gıda Biyokoruyucuları olarak Bakteriyosinler: Etki Mekanizması, Saflaştırılması ve Karakterizasyonu 全文
2024
Berna Öztürk | İlkin Şengün
Son yıllarda tüketicilerin doğal ürünleri tüketmeye yönelik eğilimlerinin artması ile birlikte olumsuz etkileri olmayan, çevre dostu, güvenli ve yüksek antimikrobiyal etkiye sahip biyokoruyucular, gıda endüstrisinde alternatif antimikrobiyal ajanlar olarak daha önemli bir konuma gelmiştir. Laktik asit bakterileri tarafından doğal süreçler sonucu üretilen bakteriyosinler gıda güvenilirliğinin sağlanması ve kalitesinin arttırılması açısından önemli bir potansiyel sunmaktadır. Bakteriyosinler logaritmik fazda ya da logaritmik fazın sonunda ribozomal olarak sentezlenen ve antagonistik etkiye sahip olan antimikrobiyal peptitlerdir. Bakteriyosinler, Gram-pozitif ve Gram-negatif bakteriler üzerine hücre zarında gözenek oluşumu ve hücre duvarı yapısının bozulması gibi çeşitli etki mekanizmalarına sahiptir. Bakteriyosinlerin karakterize edilebilmesi için saflaştırma proseslerinin verimli olması oldukça önemlidir. Ayrıca, geri kazanım verimini arttırmak amacıyla mikroorganizmaların üreme koşullarının optimize edilmesi büyük önem taşımaktadır. Bakteriyosinlerin ısıya karşı stabil olmaları, yüksek sıcaklıkta işlem gören birçok gıda maddesinde kullanılabilirliklerini arttırmaktadır. Bu derleme çalışmasında, bakteriyosinlerin sınıflandırılması, etki mekanizması, üretimine etki eden faktörler, optimizasyonu, saflaştırılması ve karakterizasyonunun yanı sıra gıda sistemlerindeki inhibitör etkinlikleri ele alınmıştır.
显示更多 [+] 显示较少 [-]Evaluation of University Students’ Chicken Meat Consumption Preferences and Knowledge of Chicken Production 全文
2024
Ali Kepezkaya | Nasir Abdallah | Kadriye Kursun | Mikail Baylan
This study was conducted to evaluate university students’ chicken meat consumption preferences and their level of knowledge about chicken production. The survey was conducted with 61 structured online questionnaires using the Kobo-collect Tool Box. The questionnaires were administered online via student WhatsApp groups. Chicken breast meat was the most consumed with cubed meat being the most preferred. The expiration date was the main factor affecting chicken meat purchasing decisions, and the majority of the respondents did not have any preferred cooking method. Heavier meat (>1 kg) and fresh chicken meat were the most preferred with the highest chicken meat consumption of 1-3 times per week. Chicken meat consumption was highest at dinner and in the winter season with viral diseases being perceived as the most dangerous chicken diseases. The Coronavirus outbreak affected the chicken meat consumption of the majority of the respondents and most of them bought meat from reliable sale points. Most of the respondents could differentiate between slow and fast-growing broiler hybrids with Ross 308 being the most recognized commercial broiler hybrid by the respondents. It was concluded that chicken meat consumption was higher among the respondents however, agriculture students should be motivated to improve their knowledge about chicken production.
显示更多 [+] 显示较少 [-]The Effects of Potato Golden Cyst Nematode Pathotype 2/3 On Plant Development in Clones and Varieties 全文
2024
Gülten Kaçar Avcı | Halil Toktay | Mustafa İmren | G.Badel Akyol | Ramazan Canhilal
This study investigated the effects of Potato Golden Cyst Nematode (Globodera rostochiensis) on plant development and tuber yield in naturally infested fields with and without nematicides. The study was arranged in a randomized block design in the Alay district of Niğde province in 2021. In the study 4 varieties (PAE 13-08-07 clone, Ünlenen, Leventbey, Muratbey) developed by Niğde Potato Research Institute and two controls (Desiree and Bettina) were used. 50% emergence time, 50% flowering time, number of stems per plant, plant height, tuber maturation time, number of large tubers in total tuber and tuber yield per hectare were examined in potato varieties. No difference was detected in 50% emergence time, number of stems per plant and 50% flowering time in potato varieties in the nematicide-applied area and the nematode-infested area. Varieties were affected by nematicide application at varying rates in terms of plant height and tuber maturation time. The most significant increase in tuber size and tuber weight was observed as a result of nematicide application in the field infested with Potato Golden Cyst nematode.
显示更多 [+] 显示较少 [-]Niğde Kent Parklarının Yeterliliklerinin İrdelenmesi 全文
2024
Orhun Soydan
Kentin en önemli açık ve yeşil alanı olan parklar, kentsel yeşil alan sisteminin bir parçası olmalarına bağlı olarak yaşanılan kentleri çekici ve yaşanır hale getirir, çevrenin monotonluğunu hafifletir, kentlere imaj kazandırır, yapı kitlelerinin yumuşak bir görünüm kazanmasına olanak sağlarlar. Kentlerin sürdürülebilirliğini sağlayan, kent insanı için kaliteli ve konforlu yaşam alanı oluşturan kent parkları, sahip olduğu peyzaj tasarım özellikleri doğrultusunda hitap ettiği kullanıcıları etkilemektedir. Tasarım kriterlerine uygunluğun hem olumlu hem olumsuz yönleri yalnız kent parkını değil kullanıcısı ve kentin tümünü ilgilendirmektedir. İçerisinde hiçbir rekreasyonel aktivitesi bulunmayan, konforsuz, yeşil bir dokusu olmayan mekânlar kente olumlu anlamda bir şey katmadığı gibi bulunduğu çevrenin insanı için de fiziksel, sosyal ve kültürel anlamda bir etkileşim yaratmadığı için kent insanı psikolojisi üzerinde durağanlık ve huzursuzluğa neden olacaktır. Bu çalışmada Niğde ili Merkez ilçesinde bulunan 5 kent parkının yerinde gözlem, tespit ve mevcut durumlarının analiz edilmesi planlanmıştır. Çalışmanın amacı, Niğde İli sınırları içerisinde kent ölçeğinde hizmet sağlayan bazı parkların peyzaj tasarım kriterlerine uygunluğunun tespit edilmesidir. Bu bağlamda belirlenen peyzaj tasarım kriterlerine göre parkların peyzaj tasarımı açısından uygunlukları tespit edilip, parkların mevcut durumlarının analiz edilmesine yönelik değerlendirmeler yapılması planlanmaktadır. Değerlendirme sonucunda mevcut durumun sorununa yönelik peyzaj tasarım kriterlerine uygun olacak şekilde çözüm önerileri sunulacaktır.
显示更多 [+] 显示较少 [-]Okul Bahçelerinde Yapılan Tarım Uygulamaları (School Gardening) ile İlgili Yapılan Çalışmaların İncelenmesi 全文
2024
Burçin Aysu | Oğulcan Aral | Neriman Aral
Bu araştırmada yenilikçi uygulamalar olarak görülen okul bahçelerinde tarım uygulamaları ile ilgili yapılan araştırmaların gelişim sürecinin tespit edilmesi ve erken çocukluk eğitimi ve çocuk gelişimi bağlamında tartışılması amaçlanmaktadır. Araştırma, betimsel nitelikte olup, tarama modeli tipindedir. Araştırmaya Web of Science veri tabanında yer alan tüm indekslerde “school gardening” anahtar kelimesi ile taranan okullarda tarım uygulamaları konusunda İngilizce dilinde yayınlanmış makale veya bildiri şeklindeki toplam 89 akademik yayın dahil edilmiştir. Yayınlar, bilgisayar ortamına aktarılarak yıllara göre yayın sayıları, yazarların, ülkelerin ve makalelerin yayınlandığı dergilerin dağılımı, anahtar kelimelerin sıklığı gibi birçok değişkene göre ayrılarak çözümlenmiş, grafiklerle gösterilmiştir. Araştırma sonucunda; bilimsel yayınların sayısında zaman zaman düşüşler olmasına rağmen düzenli olarak artış eğiliminde olduğu, en çok Horttechnology isimli dergide yayın yapıldığı, en yüksek h indeksinin J. E. Cade isimli yazar olduğu, en çok araştırma yapılan kurumun ABD’de bulunan üniversiteler olduğu, çalışmalarda en fazla tercih edilen Web of Science veri tabanındaki micro konunun obezite, en fazla tercih edilen araştırma alanının eğitim araştırmaları, en fazla tercih edilen sürdürülebilir kalkınma amaçlarının sağlık ve kaliteli yaşam olduğu saptanmıştır. Araştırmadan elde edilen sonuçlar doğrultusunda; okul bahçelerinin belli bölümlerinin tarım uygulamaları için ayrılması, tüm kademelerdeki eğitim müfredatına okullarda yapılabilecek tarım uygulamalarının entegre edilmesi, eğitim ile ilgili iç ve dış olmak üzere tüm paydaşlara okul bahçeciliği ile ilgili eğitimler verilmesi, okul bahçelerinde tarım uygulamaları ile ilgili araştırma ve disiplinler arası projelerin planlanması ve uygulanması, yapılacak araştırmalarda farklı ülkelerle etkili işbirliklerinin yapılması, okullarda tarım uygulamalarının yaygınlaştırılması için kongre, çalıştay gibi akademik faaliyetlerin uluslararası işbirlikleri ile düzenlenmesi önerilmektedir.
显示更多 [+] 显示较少 [-]Sağlıklı Asma Fidanı Üretiminde Sıcak Su Uygulamaları 全文
2024
Zeki Kara | Mohammed Salah Mohammednoori Fakhar
Asmalarda gövde hastalıkları (AGH) arasında, Esca sendromu (Phaeomoniella chlamydospora ve Phaeoacremonium oleophilum, Botryosphaeria spp., Eutypa lata, Phomopsis viticola, Cylindrocarpon spp.), Petri hastalığı (Phaeomoniella chlamydospora, Phaeoacremonium spp., Cadophora luteo-olivacea ve Pleurostoma richardsiae), Siyah ayak (Dactylonectria, Ilyonectria, Campylocarpon, Cylindrocladiella veya Neonectria), Botryosphaeriae dieback (Lasiodiplodia theobromae, Neofusicoccum parvum ve Botryosphaeria dothidea) Eutypa dieback, (Eutypa lata ve Diatrypaceae spp.) Phomopsis dieback, (Phomopsis viticola) yer almaktadır. AGH enfeksiyonları kısa veya uzun vadede asmaların ölümüne neden olur. Global ölçekte, bağcılığın sürdürülebilirliğini etkidiğinden ve tüm bağcı ülkelerde hızla yayıldığından, son otuz yıldır asmanın en yıkıcı hastalıkları olarak kabul edilmektedir. AGH’nın kontrolünde sıcak su uygulaması (SSU), tarım kimyasalları ve dezenfektanlar kullanılmaktadır. SSU′na genç asmalar, dinlenme halindeki aşı gözü veya anaç çelikleri, köklü veya aşılı köklü asma fidanları ve Vitis vinifera çeşitleri farklı düzeyde hassasiyet gösterebilirler. Bu hassasiyet çeliklerin veya fidanların büyüdüğü mevsim sıcaklıklarından etkilenebilir ve uygulanacak sıcaklık aralığı, kontrol edilecek patojenlere göre değişebilir. Asma çeliklerindeki AGH′nı baskılamak için çeşidine göre değişen aralıklarda SSU′ları (30-45 dakika süreyle 45-54°C) önerilmektedir. SSU, asma çoğaltma materyalleri ile taşınabilecek filoksera, nematod ve fitoplazma patojenleri için etkin bir kontrol yöntemidir. Kaliteli bir asma fidanı, sağlıklı, ismine doğru, iyi bir bitki formuna sahip, iyi kaynaşmış, virüsler ve patojenlerden arındırılmış, çevresel strese maruz kalmamış olmalıdır. Bu derlemede, asma çoğaltma materyallerinin patojenik bakteri, mantar, nematod, fitoplazma ve filoksera enfeksiyonlarının kontrolünde kullanılan SSU çalışmalarının bir özeti sunulmuştur.
显示更多 [+] 显示较少 [-]Sowing Dates Effects and Varieties Comparison and Their Interaction on Yield and Yield Components of Wheat (Triticum aestivum L.) 全文
2024
Wakil Ahmad Sarhadi | Wahida Yousofzai | Shamsurhman Shams | Abdul Khaliq Sahes | Alim Rateb
Wheat (Triticum aestivum L.) growth is directly affected by sowing dates. However, the yield of wheat in Afghanistan is significantly lower than the global standard. Several factors including fertilizers, sowing dates, seeds and cultivation methods, contribute to this low yield. The objective of this research was to address this critical issue by comparison of the effects of different sowing dates on wheat yield and its components under Kabul climatic conditions. The same experiment was conducted at two sites in 2020 using a randomized complete block design (RCBD) with three replications and twelve treatments. The varieties used were Darolaman-07 (V1), Mazar- 99 (V2), and Chunta-1 (V3) as factor one, and sowing dates of November 10th (S1), November 18th (S2), November 26th (S3), and December 4th (S4) as factor two. Growth and yield parameters measured and analyzed included plant height, number of leaves plant-1, total number of tillers plant-1, leaf area index (LAI), leaf nitrogen content (N), spike length, number of spikelets spike-1, number of grains spike-1, grain weight spike-1, thousand- grain-weight, days to maturity, number of spikes plant-1, biological yield, grain yield, straw yield, and harvest index. Sowing dates had significant effects on some wheat growth and yield parameters. Sowing on November 10th, 2020, resulted in the highest plant height and leaves number per plant compared to later sowing dates. There was a significant interaction between sowing date and variety at (P˂0.01) in both growth and yield parameters. ANOVA analysis highlighted significant differences among wheat varieties in spike length, grain weight spike-1, thousand grain-weight, and harvest index, with notable variations observed among different varieties. Based on the results, the longest duration to maturity and the highest grain yield were observed on sowing date of November 10, 2020.
显示更多 [+] 显示较少 [-]