细化搜索
结果 361-370 的 5,301
Kayısı Çekirdeğinin Kuruma ve Termo-Fiziksel Özelliklerine Kurutma Yöntemlerinin Etkis 全文
2023
Burcu Aksüt | Hakan Polatcı | Muhammed Taşova
Kayısı çekirdeği ağrı kesici, antimutajenik, iltihap önleyici ve antimikrobiyal olarak tıp alanında kullanılmaktadır. Ayrıca kayısı çekirdeklerinin tatlı olanları çerez olarak tüketilmekte, acı olanları ise kozmetik sanayisinde hammadde olarak değerlendirilmektedir. Kullanım alanlarını dolaylı veya doğrudan etkileyeceği düşünülen kayısı çekirdeği kurutma işleminde yöntemlerin etkisinin belirlenmesi önemlidir. Bu amaçla yapılan çalışmada, kayısı çekirdekleri etüvde (50°C, 60°C ve 70°C), iklimlendirme kabininde (%30 RH+50°C, %30 RH+60, ve %30 RH+70°C) ve gölgede olmak üzere 3 farklı yöntemde kurutulmuştur. Kurutma işlemlerinin kuruma süreleri incelendiğinde en uzun kuruma 22 saat ile gölgede kurutma yönteminde, en kısa kuruma ise 4 saat ile 70°C kurutma sıcaklığında etüvde tespit edilmiştir. Tüm yöntemler için matematiksel model verileri incelendiğinde; Midilli-Küçük model eşitliği Page, Yağcıoğlu ve Midilli-Küçük kurutma modelleri arasında en iyi model (R2=0.9999) olarak tahmin etmiştir. Renk değerleri incelendiğinde taze kayısı çekirdeğinin renk değerlerine istatistiksel açıdan en yakın yöntemler iklimlendirme kabininde 70°C ve %30 bağıl nem koşulunda, etüvde ise 70°C sıcaklıkta bulunmuştur. Termo-fiziksel özellikler de ise en büyük özgül ısı, termal iletkenlik, termal difüzivite değerleri gölgede kurutma yönteminde belirlenirken, en büyük özgül kütle değerleri ise 60°C de etüvde kurutulan örneklerde belirlenmiştir.
显示更多 [+] 显示较少 [-]Mısır Silajının Fermantasyon, Aerobik Stabilite Özellikleri Üzerine Aktifleştirilen Lactobacillus buchneri ve Üre İlavesinin Etkileri 全文
2023
Caner Bağcık | Berrin Okuyucu | Fisun Koç
Bu çalışma, silolama öncesi aktifleştirilen Lactobacillus buchneri (NCIMB 40788 ˗ CNCM I-4323; Lalsil AS, Lallemand Inc., Canada) inokulantının mısır silajına üre ile ilavesinin fermantasyon ve aerobik stabilite üzerine etkilerini belirlemek amacıyla düzenlenmiştir. Mısır süt olum döneminde hasat edilmiştir. Hasat sonrası materyaller, 6 muamele grubuna bölünmüştür. Muamele grupları 1- Kontrol; 2- Lactobacillus buchneri (LB), 3×108 kob/g taze materyal; 3- Üre (Üre), %1 kuru madde; 4- Lactobacillus buchneri + Üre (LB+Üre); 5-Aktive edilen Lactobacillus buchneri (aLB), 3×108 kob/g taze materyal; 6- Aktive edilen Lactobacillus buchneri + Üre (aLB+Üre)’den oluşmaktadır. Katkı maddesi ilavesinden sonra silaj örnekleri her muamele grubunda 3’er tekerrür olmak üzere plastik torbalara vakumlanarak doldurulmuştur. Fermantasyonun 1., 3., 7., 14. ve 75. günü açılan silaj örneklerinde kimyasal ve mikrobiyolojik analizler yapılmıştır. Yetmiş beşinci gün açılan silajlara 7 gün süre ile aerobik stabilite testi uygulanmıştır. Bu çalışmada silolama öncesi aktifleştirilen Lactobacillus buchneri inokulantı ve üre ilavesi mısır silajlarının fermantasyonun ve aerobik stabilitesini olumlu yönde etkilemiştir. aLB grubundaki silajların ham protein (HP), laktik asit (LA) değerleri artarken, asetik asit (AA), propiyonik asit (PA), pH, nötral çözücülerde çözünmeyen lif (NDF), asit çözücülerde çözünmeyen lif (ADF), hemiselüloz (HSEL) ve maya içerikleri ise düşmüştür. Silajlara aLB+ Üre ilave edilmesi silajların aerobik stabilitelerinin gelişmesini sağlamıştır. Sonuç olarak aktifleştirilen Lactobacillus buchneri ve ürenin birlikte kullanılması mısırın fermantasyon profili, kimyasal bileşimini ve aerobik stabilitesini iyileştirebilir.
显示更多 [+] 显示较少 [-]The Effects of Bacillus cereus, Pseudomonas putida and Mycorrhiza Applications on Root Growth of Softwood Rose Cuttings 全文
2023
Onur Sefa Alkaç | Zeliha Kayaaslan | Fulya Okatar
Growth regulators such as Indole-3-Butyric Acid (IBA) are generally used to promote root formation of rose cuttings. However, today, within the scope of sustainable agricultural practices, research studies of new materials and methods alternative to synthetic chemicals in the plant production process are gaining momentum. At the beginning of such alternative applications are plant growth-promoting rhizobacteria (PGPR) and mycorrhizal fungi, which are increasingly used today, promoting plant growth. In this study, Bacillus cereus (ZE-7), Pseudomonas putida (ZE-12) rhizobacteria and mycorrhiza (6000 ppm) were applied to 12-15 cm long softwood rose cuttings. The softwood cuttings were kept in the mycorrhiza suspension for 10 seconds and in the rhizobacteria suspension for 30 minutes and then planted in the rooting medium. In the study, in order to determine the effects of applications on steel root development; rooting rate (%), callus rate (%), decay rate (%), root number (number) and root length (cm) parameters were examined. In the results of working; the highest rooting rate (19.44%), the highest callus rate (38.89%) and the highest number of roots (8.64 units) were obtained in ZE-12 treated cuttings. In particular, rhizobacteria application showed a high effect on reducing the rate of decay in steels. The lowest decay rate in the steels was obtained from the ZE-7 bacterial strain application (8.33%) compared to the control (38.89%). As a result, it was concluded that mycorrhiza and rhizobacteria applications can be applied to rose cuttings and these applications as an alternative to IBA in rooting.
显示更多 [+] 显示较少 [-]Farklı Arazi Kullanım/Arazi Örtüsü Haritalarının Doğruluk Değerlendirmesi: TR21 Trakya Bölgesi Örneği 全文
2023
Bahadır Altürk
Arazi kullanım/arazi örtüsü haritalarının, gerçek yersel verilerle uyumlu olması doğru ve etkin bir arazi planlamasında çok önemlidir. Bu çalışmada, TR21 Trakya Bölgesi için kullanılabilecek, güncel, küresel ve bölgesel arazi kullanım/arazi örtüsü haritalarının doğruluk değerlendirmesi yapılmıştır. 400 referans nokta, arazi sınıflarına katmanlı rastgele olacak şekilde dağıtılmıştır. Kappa testi ile belirlenen arazi kullanım/arazi örtüsü doğruluk değerleri Copernicus, ESA, Corine düzey 1 ve düzey 2 haritaları için sırasıyla; 0,63, 0,83, 0,80 ve 0,71’dir. Sınıflandırılmış haritaların, bölgede çok fazla yer kaplayan ekilebilir tarım arazileri ve orman alanlarını iyi derecede temsil ettiği bununla birlikte maki/çalılık ve fundalık alanlarda ve mera ve çayır alanlarda doğruluk oranının düşük kaldığı sonucuna varılmıştır. Bütün haritalar birlikte değerlendirildiğinde, mekansal planlama çalışmalarında, bölgesel ölçekte ESA verilerinin, yerel çalışmalarda ise Corine düzey 2 verilerinin kullanılması çok faydalı olacaktır.
显示更多 [+] 显示较少 [-]Tütün Sektöründe Yeni Bir Örgütlenme Modeli: Tütün Üretim ve Pazarlama Kooperatifleri: Çelikhan Örneği 全文
2023
Necmettin Tekdemir | Özdal Köksal | Nail Acet | İlkay Dellal
Bu çalışma tütün üretim ve pazarlama kooperatiflerin sayıca fazla kurulduğu Adıyaman-Çelikhan’da yapılmıştır. Bu çalışmada, tütün üretim ve pazarlama kooperatiflerine üye olan ve üye olmayan üreticilerin sosyo-ekonomik özellikleri, işletme özellikleri ve tütün üretim ve pazarlama kooperatiflerinin geliştirilmesi ve yaygınlaştırılmasına katkıda bulunmak amacıyla, aynı köyde yaşayan kooperatife üye olan ve üye olmayan tütün üretimi yapan toplam 90 üretici oransal örnekleme yöntemi kullanılarak belirlenmiş ve yüz yüze anket çalışması yapılmıştır. Elde edilen sonuçlara göre; kooperatife üye olan üreticilerin; daha fazla sözleşme yaptıkları, daha fazla çiftçi kayıt sistemine dahil oldukları, sarmalık kıyılmış tütün mamullerinden alınan ÖTV oranını daha fazla bildikleri, ortak olma nedenlerinde “ürünleri yüksek fiyata satabilmenin ilk sırada yer aldığı”, kooperatifin en önemli fonksiyonunun ürün alımı olduğunu, kooperatifçilik konusunda eğitime ihtiyaç duydukları, teknik veya hukuki konularda ziraat odasından daha fazla bilgi aldıkları kooperatife üye olmayan üreticilerin ise, başka ürün yetiştirmeyi bilmedikleri için tütün üretimi yaptıklarını, kooperatiflerin daha iyi ve başarılı olması için devletin finansal yardım yapması gerektiğini, kooperatife üye olmak istememelerinin başlıca sebepleri arasında; mevcut kooperatifleri güvenilir olarak bulmadıklarını, başarılı olamayacaklarını belirtip, ancak bu sorunların çözülmesi halinde %83,8’i üye olabileceklerini ifade etmişlerdir. Kooperatif yöneticileri ve üyelerine hak ve yükümlülükleri ile kooperatif ve işletmecilik konularında belli periyodlarla eğitim faaliyetlerinin yürütülmesi kooperatifçiliğin devamlılığını sağlamaya katkı sağlayacaktır.
显示更多 [+] 显示较少 [-]Farklı Sulama Suyu Kaynaklarıyla Sulama Koşullarında Ahır Gübresi ve Biyoçarla Organik Madde İçeriği Geliştirilmiş Topraktan CO2 Salınımı 全文
2023
Caner Yerli | Üstün Şahin
Bu çalışmada toprak organik madde içeriğini iyileştirmek için toprağa ahır gübresi ve biyoçar uygulanarak farklı organik madde seviyelerinin [%1,21 (kontrol) %1,5, %2,5, %3,5 ve %4,5] elde edildiği inkübe toprağın temiz su ve arıtılmış atık suyla sulanması koşullarında bir aylık ıslanma-kuruma döngüsünde topraktan CO2 ve H2O salınımı ile toprak nemi ve sıcaklığı değerleri araştırılmıştır. Çalışmanın sonuçları kontrol uygulamasına göre ahır gübresiyle toprağın iyileştirilen organik madde içeriğinde CO2 salınımının %29’dan %146’a kadar arttığını gösterirken biyoçarın %1,5 ve 2,5 organik madde seviyelerinin kontrol uygulamasıyla istatistiksel olarak benzer olduğunu ancak biyoçarla daha fazla artan organik madde katkısının kontrol uygulamasına göre salınımı %28 ve %81 arttırdığını belirlemiştir. Arıtılmış atık suyla sulama temiz suya göre %40 daha fazla CO2 salınımıyla sonuçlanmıştır. Ahır gübresi ve biyoçarla toprağın artan organik madde katkısı topraktan daha az H2O salınımı ve daha fazla toprak nemi sağlamış ve ahır gübresinin aksine biyoçarın H2O salınımını azaltıcı ve toprak nemini koruyucu etkisi belirlenmiştir. Toprak neminin daha fazla olması nemin yüksek bulunduğu uygulamalarda toprak sıcaklığını azaltıcı bir etki ortaya çıkarmıştır. Ayrıca topraktan CO2 salınımı toprak nemi ile önemli pozitif doğrusal ilişki göstermiş ancak toprak sıcaklığıyla olan etkisi önemsiz olmuştur. Toprak organik maddesini iyileştirmek için ahır gübresi yerine biyoçarın topraktan CO2 ve H2O salınımlarını azaltıcı ve toprak nemini koruyucu özelliklerinden yararlanılması önemli bir sonuç olmakla beraber özellikle atık suyla sulama koşullarında biyoçarın çevre dostu bir uygulama olarak kullanımı bu çalışmanın sonucunda önerilebilir olarak bulunmuştur.
显示更多 [+] 显示较少 [-]Rasyonda Beyaz Sorgum Danesi Kullanımının Yumurtlayan Bıldırcınlarda Performans ve Yumurta Kalitesi Üzerine Etkisi 全文
2023
Mustafa Taha Çini | Osman Olgun
Bu çalışma yumurtlayan bıldırcın rasyonlarında farklı seviyelerde beyaz sorgum danesi (BSD) kullanımının performansa, kabuk kalitesine, yumurta iç kalitesine ve yumurta sarısı renk parametrelerine etkisini belirlemek amacıyla yürütülmüştür. Bu amaçla 168 adet dişi Japon bıldırcını her birinde 3 adet bıldırcın bulunan 8 tekerrürlü 7 muamele grubuna rastgele dağıtılmıştır. Muamele rasyonları %0, 5, 10, 20, 30, 40 ve 50 seviyesinde BSD kullanılarak oluşturulmuştur. Rasyonda %5 seviyesinde BSD kullanılan grubun yem tüketimi %30, 40 ve 50 seviyesinde BSD kullanılan gruba göre önemli derecede yüksek olmuş (P<0.01), ancak diğer performans parametreleri beyaz sorgum kullanımından etkilenmemiştir (P>0.05). Yumurta kabuk kalite parametrelerinden hasarlı yumurta oranı ve kabuk kalınlığı muamele gruplarından önemli derecede etkilenmiş ve hasarlı yumurta oranı %50 BSD seviyesinde önemli derece artmıştır. Yumurta iç kalite parametrelerinden sarı indeksi %5, 10 ve 20 seviyelerinde BSD kullanımı ile önemli derecede artmıştır (P<0,01). Yumurta sarısı renk parametreleri rasyonda BSD kullanımından etkilenmiş ve kontrol grubu (%0) ile karşılaştırıldığında Roche skala skoru %40, a* değeri %5 ve b* değeri %20 seviyesinden itibaren önemli derecede düşmüştür. Yumurta sarısı L* değeri ise kontrol grubu ile karşılaştırıldığında %40 ve 50 seviyelerinde BSD kullanımı ile önemli derecede artmıştır. Bu sonuçlara göre; bıldırcınların performansı ve yumurta kalitesi dikkate alındığında BSD’nin bıldırcınların rasyonlarında %30 seviyesine kadar kullanılabileceğini göstermektedir.
显示更多 [+] 显示较少 [-]Biyokömür Uygulamalarının Buğday (Triticum Aestivum L.) Bitkisi Kök Bölgesindeki Bazı Biyolojik Özelliklere Etkisi 全文
2023
Funda Irmak Yılmaz | Emrah Albayrak
Bu çalışma ile günümüzde ısınma amaçlı ve mobilyacılıkta dolgu malzemesi olarak kullanılan fındık kabuğunun organik bir materyal olan biyokömüre dönüştürülerek, farklı topraklarda yetiştirilen buğday bitkisinin rizosfer bölgesindeki mikrobiyal aktivite üzerine etkinliği araştırılmıştır. Sera şartlarında, kumlu killi-tın ve kumlu-tınlı tekstüre sahip iki farklı toprağa 0, 10 ve 20 ton/ha biyokömür ilave edilerek buğday bitkisinin rizosfer bölgesindeki biyolojik özellikleri (mikrobiyal biomass-C, CO2-üretimi, üreaz, asit fosfataz ve alkalin fosfataz aktiviteleri) üzerine etkileri incelenmiştir. Araştırma sonuçlarına göre üreaz enzim aktivitesi her iki tekstürde de 10 ton/ha dozu ile etkili olurken, asit ve alkalin fosfataz enzim aktivitesi kumlu-tın tekstürde10 ton/ha dozunda, kumlu-tın bünyede ise 20 ton/ha uygulamasında daha etkili bulunmuştur. CO2 üretimi ve mikrobiyal biyomass-C değerlerinde ise sırası ile 10 ton/ha ve 20 ton/ha dozları öne çıkmıştır.
显示更多 [+] 显示较少 [-]Fonksiyonel Özellikleri Geliştirilmiş Tarhana Üzerine Farklı Kurutma Yöntemlerinin Etkilerinin Belirlenmesi 全文
2023
Mehmet Sezgin Işık | Rabia Bilgin | Çağlar Gökırmaklı | Gülçin Şatır | Zeynep Güzel Seydim
Tarhana çorbası, yüksek besin değeri ile Türkiye’de tüketimi yaygın geleneksel bir gıdadır. Tarhana genellikle buğday unu, yoğurt ve domates, yeşil biber, soğan gibi sebzeler kullanılarak hazırlanır; ısıl işlem, fermantasyon ve kurutma başlıca uygulamalardır. Karabuğday, çölyak hastalarının tüketimi için önemli bir bileşendir. Su kefiri, probiyotik ürün tüketimi ve vegan bireyler için önemli potansiyele sahiptir. Bu çalışmanın amacı, fonksiyonel özellikleri geliştirilmiş tarhana üretimidir. Bunun için tarhana üretiminde balkabağı, karabuğday unu kullanılarak ve yoğurt yerine su kefiri fermantasyonu ile biyoaktif bileşenler artırılmıştır. Tarhanalar konvansiyonel yöntemle ve dondurularak kurutularak bileşen özellikleri belirlenmiştir. Tarhana hamuru fermantasyon sonrasında 30°C'de 48 saat konvansiyonel yöntemle (KKT) ve -55°C'de 24 saat dondurularak kurutulmuştur (DKT). Daha sonra tarhana örnekleri 100 µm düşük yoğunluklu polietilen torbalarda paketlenerek 4°C'de muhafaza edilmiştir. Raf ömrü süresince mikrobiyolojik analizler (Lactobacillus spp., Lactococcus spp. ve maya), kimyasal analizler (pH, % kurumadde, % kül), toplam fenolik madde, toplam antioksidan aktivite (DPPH ve TEAC), renk analizi ve tarhanalarda duyusal değerlendirme yapılmıştır. KKT örneklerinin mikrobiyal bileşimi 6,80 log kob/g Laktobasil, 6,40 log kob/g Laktokok ve 5,30 log kob/g maya’dır. DKT örnekleri 7,10 log kob/g Laktobasil; 7,0 kob/g Laktokok ve 5,20 log kob/g maya içermektedir. Su kefiri mikrobiyotası tarhana hamurunda gelişme göstermiştir. KKT ve DKT örneklerinde toplam fenolik madde sırasıyla 59,10 ve 55,52 mg/L GAE tespit edilmiştir. KKT ve DKT örneklerinin TEAC değerleri sırasıyla 38,2 ve 36,9 mM; DPPH değerleri sırasıyla 3,90 ve 12,30 mM’dır. Balkabağı, tarhana örneklerinin toplam antioksidan kapasitesini artırmıştır. Dondurularak kurutulan tarhanalarda duyusal beğeni daha yüksektir.
显示更多 [+] 显示较少 [-]Evaluation of the Effects of Drying Methods on Post Aflatoxin Infection in Maize 全文
2023
Erastus Dushimeyesu | Sylvestre Habimana | Fabrice Musana Rwalinda
The cultivation and the usage of maize have been significantly increased across all provinces of Rwanda. Nevertheless, the problem of aflatoxin contamination remains a major factor that renders them to be unfit for animal and human consumption. In this research, the effects of drying methods (sun drying, kitchen drying, dry shelter) post aflatoxin infection in maize were evaluated in Northern Rwanda. A randomized complete block design with four replications was used with maize variety (H628) with drying methods as the main plot. Maize samples were tested for aflatoxin using aflatest. In both seasons (2021 A and 2021 B) the aflatoxin results show that the aflatoxin infection levels were lower in maize dried with kitchen drying (1.4 ppb) compared to the samples dried with sun drying (1.6 ppb) and dry shelter (2.2). Also, it was seen that the three drying methods are good for reducing the aflatoxin infection levels lower than 10 ppb as standards limit for East African countries. The aflatoxin infection levels were found to be significant (≤10 ppb) as results of kitchen drying than sun drying and dry shelter methods. This research resulted that proper drying such as drying maize on kitchen fire (kitchen drying) produce the lower level of aflatoxin infection in maize.
显示更多 [+] 显示较少 [-]