细化搜索
结果 481-490 的 561
Relationship Between Agriculture and Forestry Workers, Authentic Leadership, and Organizational Commitment 全文
2024
Halil Özcan Özdemir
This study examines the relationships between authentic leadership perceptions and organizational commitment levels of public personnel working in the agriculture and forestry sector. Within the scope of this research, surveys consisting of ready-made scales were used. The authentic leadership scale is a scale consisting of four dimensions and 16 items. The answers given to the surveys were interpreted using the SPSS package program. When the results of the research are evaluated in general; It appears that the perception of authentic leadership has a significant effect on organizational commitment. Looking at the demographic results; According to gender, it has been determined that men have more authentic leadership perceptions than women. According to education level; It appears that authentic leadership perception and organizational commitment do not differ. When examining whether employees’ authentic leadership perceptions and organizational commitments vary according to their age; It is seen that the perception of authentic leadership and organizational commitment differ according to age. While employees between the ages of 36 and 40 have higher perceptions of authentic leadership; Organizational commitment of those between the ages of 41 and 45 was higher.
显示更多 [+] 显示较少 [-]Farklı Sulama Uygulamaları ile Farklı Ekim Yöntemlerinin Çeltikte Verim, Büyüme Parametrelerine Etkisi 全文
2024
Hasan Akay | Elif Öztürk Ay | Hakan Arslan | İsmail Sezer | Mehmet Sait Kiremit
Çeltik, dünya nüfusunun yarısından fazlası için temel gıda kaynağı olan en önemli tahıl ürünlerinden biridir. Artan dünya nüfusunu sürdürülebilir bir şekilde besleyebilmek adına, tarımsal sulama yöntemlerinin geliştirilmesi ve su kaynaklarının verimli kullanımı üzerine çalışmaların yoğunlaşması gerekliliği giderek artmaktadır. Çeltik bitkisinin sulanan tarım alanlarının %34-43'ünü kullandığı tahmin edilmektedir. Küresel ölçekte su kaynakları hızla azalmaktadır ve çeltik üretiminde ihtiyaç duyulan toplam sulama suyu miktarı; kullanılan çeltik çeşidi, toprağın özellikleri ve ekim yöntemleri gibi çeşitli faktörlere göre farklılık göstermektedir. Bu çalışma, Tesadüf Blokları deneme desenine göre düzenlenmiştir. Çalışmada 2 çeltik çeşidi, 2 farklı sulama yöntemi (Geleneksel ve Alternatif tava ıslatma kurutma) ve 3 farklı ekim yöntemi (Sulu, Kuruya ve Fideleme) seçilmiş ve araştırma üç tekrarlamalı olmak üzere 36 lizimetrede yürütülmüştür. Araştırmada çeltikle ilgili bitki boyu, ana sap kalınlığı, salkım uzunluğu, metrekaredeki bitki sayısı, tane verimi, bin tane ağırlığı, kırıklı randıman ve kırıksız randıman gibi özellikler incelenmiştir. İncelenen parametreler üzerine araştırma konularının istatistiksel olarak etkisi olduğu tespit edilmiştir. Tane verimi açısından su uygulamasında geleneksel sulama ile alternatif ıslatma kurutma sulama yöntemi arasında %25 oranında tane verimin azaldığı tespit edilmiştir. Ekim yöntemleri açısından ise, sulu ekim, kuru ekim ve fideleme yöntemleri birbirini takip etmiştir. Yapılan araştırma sonucunda en yüksek tane veriminin suya ekim yönteminde ve geleneksel sulama ile elde edildiği tespit edilmiştir.
显示更多 [+] 显示较少 [-]Assessment of Field Performance and Nutritional Quality of Mung Bean (Vigna radiata L.) for Food Diversification 全文
2024
Qudrah Oloyede-Kamiyo | Paul Ukachukwu | Mayowa Oladipo | Oyeyoyin Olanipekun | Adedotun Adewumi
This research was carried out to evaluate the field performance of some mung bean accessions and their nutritional composition for inclusion in household diet. Twenty-one (21) accessions of mung bean were evaluated in the early and late season of 2022 at Ile-Ife, and in the early season at Kishi out-station of the Institute of Agricultural Research and Training (IAR&T), Obafemi Awolowo University, Nigeria. The experiment was established according to randomized complete block design with three replications. Agronomic and yield data were collected. Six of the mung bean accessions were randomly selected and analyzed for proximate, mineral composition and sensory properties along with two cowpea varieties as standard checks. MB-3, 6, 14 and 15 produced the highest seed yield across the locations (Ile-Ife early season, Ile-Ife late season, and Kishi early season). However, the performance was generally better in the early season than in the late season. The mung bean samples had slightly lower protein values than the standard checks. The mung bean samples had considerably higher mineral levels (p ≤ 0.05) than the control samples. Moin-moin (processed bean cake) made from some of the mung bean samples compared favorably with that from Ife brown cowpea (standard check). This work revealed good adaptability of the mung bean accession to southwest agro-ecology of Nigeria. It also revealed better nutritional quality of mung bean relative to cowpea for inclusion in household meals.
显示更多 [+] 显示较少 [-]Kitosan ve Organik Asitli Çözeltilerinin Mısır Silajı Kalitesine Etkileri 全文
2024
Selim Sırakaya
Silaj grubu yemlerin, belirli kalite standartlarında muhafaza edilmeleri noktasında, bazen katkı maddesi kullanımı önemlidir. Bu çalışma kapsamında, non-toksik, antimikrobiyal, antifungal ve biyobozunur özeliklere sahip kitosan ve kitosanın asetik ve laktik asitle hazırlanan jelatinize çözeltilerinin, mısır silajında katkı olarak kullanım potansiyelinin araştırılması amaçlanmıştır. Kitosan ve organik asitli çözeltileri, mısır silajına iki farklı biçimde uygulanmıştır. Mısır silajına, %0,5 - %1,0 ve %2,0 oranlarında kitosan karıştırılmış ayrıca %2’lik asetik ve laktik asit çözeltilerine, %0,0 - %1,0 ve %2.0 kitosan ilave edilerek hazırlanan jelatinize karışımlar, %10 oranında mısır silajına püskürtülmüştür. Kitosanlı gruplarda, ham protein (HP), toplam sindirilebilir besinler (TSB) ve enerji değerleri (ME, NEL, NEM, NEG), diğer gruplara oranla yüksek bulunmuştur. NDF ve ADF’de çözünmeyen kalıntıların HP değerleri (NDICP, ADICP), %2,0 kitosanlı grupta daha yüksek bulunmuştur. Nispi yem değeri (NYD), kitosanlı gruplarda yüksek bulunmuştur. Besin maddeleri tüm gruplar arasında değişkenlik göstermiş, fakat değişkenliklerin gruplar arasındaki kolerasyonu uyumlu bulunmamıştır. Amonyak azotu (NH3-N) en fazla %2,0 kitosan grubunda görülmüştür. Bütirik asit sadece kitosanlı gruplarda tespit edilmiştir. Laktik, asetik ve propiyonik asit miktarları gruplar arasında farklılık göstermiş fakat bu farklılıklar katkı uygulama oranları nispetinde olmadığı belirlenmiştir. Küf sadece kontrol grubunda tespit edilmiş, uygulama gruplarında ise görülmemiştir. Laktik asit bakterileri (LAB) uygulama gruplarında, kontrol grubuna oranla daha az bulunmuş ve en az %2,0 kitosan grubunda görülmüştür. Enterobakteri grubu mikroorganizmalar uygulama gruplarında tespit edilmemiştir. Maya en fazla kitosanlı gruplarda görülmüştür. Sonuç olarak kitosan ve kitosanlı çözeltiler, bazı parametrelerde olumlu değişimlere sebep olsa da genel olarak fermantatif ve mikrobiyoljik kalite bakımından istenilen düzeyde iyileştirme sağlamamıştır.
显示更多 [+] 显示较少 [-]Farklı BAP, IBA ve IAA Hormon Dozlarının Oğul Otu (Melissa officinalis L.) Bitkisine Yapraktan Uygulanmasının Büyüme ve Biyokimyasal Parametreler Üzerine Etkileri 全文
2024
Muhammed Said Yolcu | Oğuz Çetiner
Bu çalışma, BAP, IBA ve IAA hormonlarının 50 ve 100 ppm dozlarının Melissa officinalis L. (Oğulotu) bitkisinin büyüme ve biyokimyasal parametreleri üzerindeki etkilerini araştırmak amacıyla gerçekleştirilmiştir. Deneme, sera koşullarında “Tam Şansa Bağlı Tesadüf Parselleri” deneme desenine göre üç tekrar ile yapılmıştır. Çalışmada; fide boyu, kök uzunluğu, fide yaş ve kuru ağırlıkları, kök yaş ve kuru ağırlıkları, klorofil a ve b, toplam karotenoidler, toplam fenolik maddeler ve antioksidan aktiviteler (CUPRAC ve FRAP) değerlendirilmiştir. Çalışma sonucunda; kök yaş ağırlığı dışındaki büyüme parametrelerinde hormon uygulamalarının kontrole göre önemli etkisinin olduğu, fide boyu, yaş, kuru ağırlıkları ile kök kuru ağırlıklarında en yüksek sonuçlara IBA50 dozunda ulaşıldığı, kök uzunluğunda ise en yüksek değere BAP100 uygulamasında ulaşıldığı görülmüştür. Klorofil a, b ve total karotenoid parametrelerinde en yüksek değerler kontrol uygulamalarından, en yüksek antioksidan aktivite (FRAP) BAP100, en yüksek toplam fenolik madde miktarı ise IBA100 uygulamalarında ölçülmüştür.
显示更多 [+] 显示较少 [-]Bursa İli Karacabey İlçesinde Özel Bir İşletmede Yetiştirilen Simmental (Fleckvieh) Irkı Sığırların Dış Görünüş Özelliklerinin Değerlendirilmesi 全文
2024
Nazif Uzun | Atakan Koç
Bu çalışmada Bursa ili Karacabey ilçesinde hastalıklardan ari 550 baş sağmal kapasiteye sahip özel bir işletmede yetiştirilen Almanya ve Avusturya orijinli 494 baş Simmental (SIM) ırkı sığırın dış görünüş özellikleri değerlendirilmiştir. Dış görünüş özelliklerinden beden yapısına ait Sağrı yüksekliği (SY), Sağrı uzunluğu (SU), Sağrı eğimi (SE), Sağrı genişliği (SG), Omuz-bel uzunluğu (OBU), Beden derinliği (BD), Göğüs genişliği (GG) ve Kaslılık (K), meme yapısına ait Ön meme bağlantısı (ÖMB), Ön meme başı uzunluğu (ÖMBU), Ön meme başı kalınlığı (ÖBK), Ön meme başı yerleşimi (ÖMBY), Memenin önden görünümü (MÖG), Memenin baldırdan görünümü (MBG), Meme taban yüksekliği (MTY), Meme merkez bağı (MMB), Meme başı yönü (MBY), Arka meme başı pozisyonu (AMBP), Arka meme başı yerleşimi (AMBY), Arka meme yüksekliği (AMYU), ayak bacak yapısına ait olarak da Arka bacak açısı (ABA), Diz yapısı (DY), Tırnak açısı (TA), Tırnak taban yüksekliği (TTY) ve Bilek açısı (BAç) özelliklerine ait genel ortalama puanlar sırasıyla 142,73±0,207 cm, 43,66±0,164 cm, 5,13±0,039, 20,02±0,114 cm, 85,15±0,384 cm, 75,31±0,194 cm, 5,76±0,033, 5,41±0,038, 5,23±0,055, 5,47±0,060 cm, 3,49±0,025 cm, 4,01±0,043, 5,44±0,043, 5,11±0,041, 3,40±0,059, 4,66±0,066, 4,49±0,045, 4,62±0,048, 4,80±0,057, 5,60±0,049, 4,89±0,041, 4,94±0,050, 4,29±0,033, 4,31±0,32 cm ve 5,57±0,035 olarak belirlenmiştir. Sonuç olarak, SIM ırkı sığırların BD, MTY, ABA, TTY ve TA özelliklerine ait literatürde bildirilen değerler ile bu çalışmada elde edile ortalamalar arasında önemli farklılıklar bulunduğu belirlenmiş, bu farklılıkların süt verimi yükseltilmiş Almanya ve Avusturya orijinli SIM genotipinden ve işletme koşullarından kaynaklandığı düşünülmektedir.
显示更多 [+] 显示较少 [-]Ordu İlindeki Anıt Ağaçlar ve Bağlantılı Ekoturizm Rotaları 全文
2024
Eda Şentürk | Pervin Yeşil
Anıt ağaçlar, korunması gereken doğal miraslardır. Fiziksel ve sosyo-kültürel özellikleri ile sıradan ağaçlardan ayrılırlar. Bir ağacın yüksekliği, taç çapı, gövde çapı ve yaş ölçümleri, ilginç kök ve gövde oluşumları, dağılım alanının aşırı sınırlarda bulunması ve yörede ağaca atfedilen hikayeler, tarihte özel bir yerinin bulunması o ağacı olağanüstü yapan özelliklerdir. Doğanın mirası olarak adlandırılan bu ağaçlar, bilimsel çalışmalarda kullanılabilir, insanların çevre bilincini arttırabilir ve ekoturizm faaliyetlerine katkı sağlayabilir. Bu nedenle anıt ağaçların belgelenmesi ve korunması gerekmektedir. Bu çalışmada Ordu İli sınırları içerisinde tescillenmiş 49 adet anıt ağaç, bulundukları çevre ile birlikte değerlendirilmektedir. Çalışmada kullanılan verilere Sit Alanlar Yönetim Sistemi (SAYS)ve 2022 yılı Çevre Durumu Raporundan ulaşılmıştır. Tescillenmiş anıt ağaçların nitelik ve nicelik bilgileri ile elde edilen bulgular, bulundukları konum ve güzergâh bilgileri ve ekoturizme katkı sağlayan diğer kaynak değerleri hakkında bilgi verilmiştir. Güzergahlar ve diğer doğal kaynakların birbirleri ile uzaklıkları dikkate alınarak Coğrafi Bilgi Sistemleri (CBS) ortamında rota oluşturulmuştur. Yapılan çalışma mevcut anıt ağaçların korunması ve tanıtılmasına katkı sağlamayı hedeflemektedir. Ayrıca, anıt ağaçlar hakkında bilinç oluşturmayı amaçlamaktadır.
显示更多 [+] 显示较少 [-]Potential of Nisin and Newly Discovered Bacteriocins as Preservatives for Pasteurised Milk 全文
2024
Getrude Okiko | Ivan Sugrue | Fredrick O. Ogutu | Paul Ross
Spoilage of pasteurized milk is mainly caused by the presence of organisms that either survive pasteurization (psychrotolerant spore-formers) or re-contaminate milk in the processing environment (post-pasteurisation contaminants). Pasteurization of bovine milk by heat treating at 72°C for 15-30 seconds ensures milk quality without impairing its organoleptic and nutritional status and extends shelf life to 12-14 days at refrigeration temperatures. Nisin A is a class I bacteriocin known to inhibit gram positive bacteria and approved by the European Food and Safety Authority as a food preservative. It is commercially available as Nisaplin®, which contains a concentration of 2.5% w/w of nisin. This study examined the effect of Nisaplin® at different concentrations on spoilage of refrigerated commercial whole pasteurized milk over a period of 59 days. At a high concentration of 4 mgml-1, Nisaplin® reduced the total bacterial count below the limit of detection in the milk, and inhibition was visible for at least 14 days at 4°C. Previously isolated milk spoilage bacteria were identified using 16s rRNA gene sequencing and utilised as target indicators for bacteriocin production. Lactobacillus delbrueckii ssp. bulgaricus LMG6901, Microbacterium lacticum, and Pseudomonas aeruginosa were utilised as indicator strains in a screen of milk spoilage organisms for bacteriocin production. This resulted in identifying the putative bacteriocin producer Carnobacterium divergens, a lactic acid bacterium active against L. bulgaricus. The study concludes that Nisaplin® is effective in the reduction of microbial load and its effectiveness could be increased when combined with other preservative methods thus forming an extra hurdle in the milk.
显示更多 [+] 显示较少 [-]Investigation of Marketing Strategies of Ornamental Plants in Konya Province 全文
2024
Beyza Kapcı | Zeki Bayramoğlu
The aim of this study is to examine the marketing strategies of ornamental plants in Konya province, to determine the target markets that the sector can best serve, and to evaluate all the components that can contribute to the development of the sector on a provincial basis. In this context, the sales and marketing strategies of the companies producing and selling in Konya province were identified, suggestions for improvement were presented and the potential of ornamental plants in the region was determined. It is believed that the study will make an important contribution to the literature in this area. The main body of the research consists of ornamental plant companies selling in Konya province. In order to answer the questions of the study, a face-to-face survey was conducted with 32 operators representing the main mass. Porter’s Diamond model was used to evaluate the competitiveness. As a result of the analysis of the data, it was observed that the competitiveness of the companies is low and they are not looking for alternative markets. The lack of legislation defining the sector, the problem of organisation, the fact that they consider their income to be sufficient and the lack of information at the point of sale are the main obstacles to competitiveness. In fact, the main priority for a company is to gain a competitive position in order to increase profit margins. For this reason, companies need to evaluate the opportunities that may present themselves, develop strategies to add value to customers in the long term, and determine strategies to be close to the market in order to create new markets.
显示更多 [+] 显示较少 [-]Investigation of the Allelopathic Effects of Different Faba Bean (Vicia faba L.) Genotypes Against Various Weeds 全文
2024
Bahadir Şin | Mustafa Yılmaz | Melike Köse | Ömer Ümit Okçu
Many allelopathic crops are cultivated in agricultural fields, and these plants can influence the growth of other plants in the cultivation environment with their phytotoxic compounds. One of these plants is the faba bean. In this study conducted under the ecological conditions of Sakarya/Arifiye, the allelopathic effects of Eresen-87, Salkim, Bilecik, and Sakarya faba bean genotypes on weeds such as Johnson grass (Sorghum halepense L.), curly dock (Rumex crispus L.), purslane (Portulaca oleracea L.), and wild mustard (Sinapis arvensis L.) were investigated. Weed seeds used in the experiment were collected from agricultural fields in the Sakarya province. Extracts from dried plant parts of faba bean genotypes were prepared and applied to petri dishes containing weed seeds at concentrations of 5% and 10%, with four replications. At the end of the research, it was observed that all faba bean genotypes at all application doses caused a decrease in germination rate (%), root length (cm), and shoot length (cm) parameters in the four weed species tested. The best results were determined as Eresen-87 and Bilecik at 10% concentration. When the activities of fresh and dry extracts of faba bean genotypes was compared, it was determined that dry application had a higher allelopathic effect.
显示更多 [+] 显示较少 [-]