细化搜索
结果 491-500 的 561
Estimation of Phenotypic and Genotypic Correlation Analysis in F3 Populations of Bread Wheat Genotypes 全文
2024
Akbar Ali | Mansoor Javed Momand | Muhammad Ali | Saeed Ur Rahman | Salman Abbas
Wheat is one of the most important crops all over the world in terms of yield, production, consumption, cultivation, and adoptability. Wheat genotypes exhibiting different yield associated traits which influence each other in many ways. Therefor genotypic and phenotypic correlations are the breeder’s utmost priority to know about the inter-relationship between two or more traits which may be either directly influencing each other in a positive direction or indirectly swaying each other in a negative direction in breeding programs. To find out phenotypic and genotypic correlations among different productive traits, this study was designed at the research area of The Department of Plant Breeding and Genetics, The University of Agriculture, Peshawar, during 2022-23. The experiment was carried out by using 27 wheat genotypes comprising of nine parents and 18 F3 populations evaluated in RCB design with three replications. Overall the study exhibited that kernel yield plant-1, which is one of the most yield contributing trait, was significantly correlated with thousand-kernel weights, tillers plant-1and biomass yield, along some other yield contributing traits. The parental genotype, Janbaz, and cross combinations Watan × AUP-5008, Pirsabak-2005 × AUP-5008, Saleem-2000 × Janbaz and Watan × Tatara were the most promising genotypes for most of quantitative traits and; hence are recommended to be evaluated in further breeding schemes. Both phenotypic and genotypic correlation study exhibited that kernel yield spike-1 was significant and positively associated with plant height, tillers plant-1, thousand-kernel weight and biomass yield. Based on correlations, yield, and production the parental genotype, Janbaz, and F3 combinations Watan × AUP-5008, Pirsabak-2005 × AUP-5008, Saleem-2000 × Janbaz and Watan × Tatara were the most promising genotypes for most of the quantitative traits, which can be incorporated in further breeding program.
显示更多 [+] 显示较少 [-]Hayvancılıkta Akıllı Yaklaşımlar: Derin Öğrenme Modellerinin Kullanımı 全文
2024
Berkant İsmail Yıldız
Geleneksel olarak kullanılan hayvansal üretim yöntemleri, artan nüfus ve yetersiz kaynaklar ile başa çıkmakta zorlanmaktadır. Hayvansal üretimde karşılaşılan bu zorluklara çözüm olarak ortaya çıkan makine öğrenmesi, hayvancılık sektöründe verimlilik, sağlık izleme ve ıslah alanlarında önemli gelişmeler sağlayarak çeşitli avantajlar sunmaktadır. Hayvancılıkta makine öğrenimi, önemli avantajlarıyla sadece çiftlik yönetimini optimize etmekle kalmaz, aynı zamanda sürdürülebilirlik hedeflerine ulaşmada çiftçilere güçlü bir araç sağlamaktadır. Bu teknolojik gelişmelerin hayvancılık sektörüne entegrasyonu, gelecekte daha akıllı, verimli ve sürdürülebilir bir hayvancılık pratiğine doğru önemli bir adımı temsil etmektedir. Özetle, bu derleme, derin öğrenme ve yapay sinir ağları gibi makine öğrenmesi yöntemlerinin çiftlik hayvanları yönetimine getirdiği somut faydaları ve yenilikçi olanakları içeren kapsamlı bir keşif sunmaktadır. Gelişmiş sağlık izleme, optimize edilmiş besleme uygulamaları ve stratejik üreme yönetimi konularındaki içgörüleri ile tarımsal sürdürülebilirlik ve üretkenlik konusundaki devam eden tartışmaya katkıda bulunur.
显示更多 [+] 显示较少 [-]Enhancing Culinary Operations Through Fuzzy Logic: A Case Study in the Catering Industry 全文
2024
Murat Doğan
This study aimed to analyze the business impact of the catering sector using the fuzzy logic method. The research was conducted at a catering company in Istanbul, utilizing document review and participant observation methods to evaluate the business impact. The nominal prioritization method was used to identify critical business processes, and a model along with a mathematical formula was developed for calculating the business impact. The Fuzzy Logic Designer Toolbox in MATLAB was utilized for this calculation. The study identified eight critical business processes: (1) material supply, (2) material storage, (3) pre-preparation process, (4) cooking process, (5) portioning, (6) shipping, (7) hygiene and food safety, and (8) customer relationship management. The business impact was assessed using classical and fuzzy logic methods, and the results were compared. The fuzzy logic method provided a more flexible and comprehensive assessment, managing uncertainty and variability more effectively than classical logic. Overall, it proved to be more effective in optimizing business processes, offering a more dynamic and holistic approach to improving and prioritizing these processes.
显示更多 [+] 显示较少 [-]Farklı Ekim Sıklıklarında Çavdar Genotiplerinin Verim ve Bazı Verim Özelliklerinin Belirlenmesi 全文
2024
Kübra Özdemir Dirik
Çavdar, öncelikle hayvan yemi olmak üzere, ekmek unu, biyogaz, biyoetanol veya alkol üretiminde kullanılan önemli bir tahıldır. Çavdar üretimi yapılan ekolojik bölgelerde yüksek tane verimi elde etmek için uygun ekim sıklıklarının belirlenmesi önemlidir. Araştırma 2022-2023 ve 2023-2024 yetiştirme dönemlerinde Tokat-Kazova koşullarında bir adet tescilli çeşit (Aslım-95), bir adette çeşit adayı (Cerit) olmak üzere 2 adet çavdar genotipinde 4 farklı ekim sıklığı (350, 450, 550, 650 tohum/m2) uygulanarak yürütülmüştür. Denemeler tesadüf bloklarında bölünmüş parseller deneme deseninde, ana parsellere genotipler, alt parsellere ekim sıklıkları yerleştirilerek üç tekerrürlü olarak kurulmuştur. Çalışmada metrekarede başak sayısı, başak uzunluğu, başakta tane sayısı, tek başak verimi, bin tane ağırlığı, hektolitre ağırlığı ve tane verimi belirlenmiştir. Yılların ortalamasına göre, metrekarede başak sayısı 526-630 adet, başak uzunluğu 9,4-12,2 cm, başakta tane sayısı 29,2-43,8 adet, tek başak verimi 0,95-1,65 g, bin tane ağırlığı 29,3-33,1 g, hektolitre ağırlığı 69,5-71,4 kg ve tane verimi ise 261,3-373,4 kg/da arasında değişmiştir. Genotipleri kendi içerisinde değerlendirdiğimizde; bin tane ağırlığı bakımından Aslım-95 çeşidinden, diğer özellikler bakımından ise Cerit genotipinden yüksek değerler elde edilmiştir. En yüksek tane verimi genotiplere göre 325,9 kg/da ile Cerit genotipinden, sıklıklara göre ise 347,3 kg/da ile 350 tohum/m2 sıklıkta elde edilmiştir.
显示更多 [+] 显示较少 [-]Examining Heavy Metal Transfer from Soil to Bread 全文
2024
Mustafa Yılmaz
For Turkish society, bread has been an indispensable part of the kitchen and daily life throughout history. Due to its high consumption in Turkish society, it plays an important role in terms of both health and nutritional habits. Contamination from the soil where wheat is planted to the bread making process is of great importance for health. In this study, the amounts of heavy metals such as aluminum, copper, nickel, chromium, manganese, iron, lead and cadmium in the soil of an agricultural land, in flour obtained from wheat grown there and in bread made from this flour were investigated using ICP-MS. The average levels of Al, Cr, Cu, Mn, Ni, Cd, Fe, Pb and As in soil samples were 120.46, 12.23, 44.9, 93.46, 10.83, 2.06, 196.87, 1.96 and 0.21 mg/kg, respectively. In flour samples, these levels were 17.20, 2.03, 28.93, 26.3, 3.37, 0.09, 30.93, 1.37 and 0.03 mg/kg, respectively. In bread samples, 11.27, 0.77, 8.27, 18.63, 0.4, 0.02, 12.76, 0.04 and 0.001 mg/kg, respectively. The results obtained show that high metal levels in the soil are also found in bread. This indicates that heavy metal levels in bread may pose health risks in long-term consumption. Especially levels of aluminum, nickel, chromium and cadmium metals can cause serious health problems. Therefore, it is important to reduce heavy metal contamination in agriculture and production processes and to conduct regular inspections. Compliance with maximum limits set by health authorities and regulatory agencies is also critical for public health.
显示更多 [+] 显示较少 [-]Gıda Biyokoruyucuları olarak Bakteriyosinler: Etki Mekanizması, Saflaştırılması ve Karakterizasyonu 全文
2024
Berna Öztürk | İlkin Şengün
Son yıllarda tüketicilerin doğal ürünleri tüketmeye yönelik eğilimlerinin artması ile birlikte olumsuz etkileri olmayan, çevre dostu, güvenli ve yüksek antimikrobiyal etkiye sahip biyokoruyucular, gıda endüstrisinde alternatif antimikrobiyal ajanlar olarak daha önemli bir konuma gelmiştir. Laktik asit bakterileri tarafından doğal süreçler sonucu üretilen bakteriyosinler gıda güvenilirliğinin sağlanması ve kalitesinin arttırılması açısından önemli bir potansiyel sunmaktadır. Bakteriyosinler logaritmik fazda ya da logaritmik fazın sonunda ribozomal olarak sentezlenen ve antagonistik etkiye sahip olan antimikrobiyal peptitlerdir. Bakteriyosinler, Gram-pozitif ve Gram-negatif bakteriler üzerine hücre zarında gözenek oluşumu ve hücre duvarı yapısının bozulması gibi çeşitli etki mekanizmalarına sahiptir. Bakteriyosinlerin karakterize edilebilmesi için saflaştırma proseslerinin verimli olması oldukça önemlidir. Ayrıca, geri kazanım verimini arttırmak amacıyla mikroorganizmaların üreme koşullarının optimize edilmesi büyük önem taşımaktadır. Bakteriyosinlerin ısıya karşı stabil olmaları, yüksek sıcaklıkta işlem gören birçok gıda maddesinde kullanılabilirliklerini arttırmaktadır. Bu derleme çalışmasında, bakteriyosinlerin sınıflandırılması, etki mekanizması, üretimine etki eden faktörler, optimizasyonu, saflaştırılması ve karakterizasyonunun yanı sıra gıda sistemlerindeki inhibitör etkinlikleri ele alınmıştır.
显示更多 [+] 显示较少 [-]Determination of the Effect of Thymoquinone on DNA Damage in Kidney Cells Treated to High Glucose Depending on Time and Dosage by Comet Assay 全文
2024
Ayşe Usta | Semiha Dede | Veysel Yüksek | Ahmet Cihat Öner
The purpose of this study was to assess the anti-genotoxic potential of thymoquinone (TQ) against DNA damage in NRK-52E cells treated with high glucose using the comet assay technique single cell gel electrophoresis method. Cells were propagated by regular passages in in vitro conditions. TQ proliferative concentration (10μM) and IC25 (3rd-hour: 550 mM, 12th-hour: 240 mM, 24th-hour: 200 mM) and IC50 (3rd-hour: 760 mM, 12th-hour: 400 mM, 24th-hour: 280 mM) values for each hour of high glucose and were determined separately with MTT method. At these concentrations, the cells were divided into control(C), Thymoquinone (TQ), high glucose(G) and high glucose plus thymoquinone (GT) groups; It was incubated with the indicated substances for 3, 12, 24 hours. DNA damage was evaluated by applying the comet assay protocol and the results were calculated as DNA damage index (DDI). While DDI levels were observed to be significantly higher (p<0.05) in all groups administered high glucose compared to the control, a significant decrease was determined in all groups in which TQ was added along with high glucose. It was determined that high concentrations of glucose had genotoxic effects on kidney cells, and TQ administration together with high glucose, depending on concentration and time, had a significant effect on reducing DNA damage. However, it was concluded that the application of only thymoquinone significantly increased the DDI value compared to the control, and this was a data worth investigating in future studies. Additionally, TQ inhibited DNA damage. These results demonstrated the importance of TQ against nephrotic syndrome with its high antioxidant properties.
显示更多 [+] 显示较少 [-]Zenginleştirilmiş Çevre Şartlarının Beç Tavuklarında Performans, Davranış, Kesim, Karkas ve Et Kalite Özelliklerine Etkisi 全文
2024
Murat Karataş | Mehmet Akif Boz
Bu çalışmada beç tavuklarına kapalı yetiştirme şartlarında uygulanan çevresel zenginleştirmenin besi performansı, kesim ve et kalite özellikleri ile bazı davranış özelliklerine etkilerinin ortaya koyulması amaçlanmıştır. Çalışma, Yozgat Bozok Üniversitesi BOZOKTUAM Yerköy Hayvancılık işletmesinde yürütülmüş olup, hayvan materyalini 200 adet günlük yaşta beç tavuğu oluşturmuştur. Bu çalışmada, çevresel zenginleştirme uygulanan ve uygulanmayan iki farklı muamele grubu oluşturulmuştur. Beç tavukları her iki muamele grubunda da 5 tekerrürlü olarak altlıklı yer sisteminde yetiştirilmiştir. Çevresel zenginleştirme grubunda tüneme tahtaları, taş materyalleri ve yeşillik yemliği objeleri yer almıştır. Beç tavukları kuluçkadan çıkıştan sonra muamele gruplarına rastgele dağıtılmış ve 13 haftalık kesim yaşına kadar aynı kümes ortamında büyütülmüştür. Çevresel zenginleştirme uygulanan grupta daha düşük kesim ağırlığı gerçekleşmiş ve yemden yararlanma oranı 10 ve 12 haftalık yaşta kontrol grubunda daha iyi bulunmuştur. Kesim ağırlığı ve sıcak karkas ağırlığı çevresel zenginleştirme uygulanan grupta daha düşük bulunmuştur. Çevresel zenginleştirme uygulanan beç tavuklarında daha yüksek eşinme, koşma, yem yeme ve su içme, kabarma ve kanat çırpma ile tüy temizleme davranışı gözlenmiştir. Tüy gagalama davranışı ve yatma davranışı ise çevresel zenginleştirme uygulanmayan (kontrol grubu) beç tavuklarında daha yüksek bulunmuştur. Bu çalışma kapalı ortamda yetiştirilen beç tavuklarında çevresel zenginleştirme uygulamalarının genel performans, karkas ve et kalite özelliklerinde önemli bir değişime neden olmadan doğal davranışların sergilenme düzeyini artırarak daha yüksek bir refaha katkı sağlayabileceğini ortaya koymuştur.
显示更多 [+] 显示较少 [-]Dijital Hayvancılıkta Yapay Zekâ ve İnsansız Hava Araçları: Derin Öğrenme ve Bilgisayarlı Görme İle Dağlık ve Engebeli Arazide Kıl Keçisi Tespiti, Takibi ve Sayımı 全文
2024
Cihan Çakmakçı
Küresel gıda talebindeki hızlı artış nedeniyle yüksek kaliteli hayvansal ürün üretiminin artırılması gerekliliği, modern hayvancılık uygulamalarında teknoloji kullanımı ihtiyacını beraberinde getirmiştir. Özellikle ekstansif koşullarda küçükbaş hayvan yetiştiriciliğinde hayvanların otomatik olarak izlenmesi ve yönetilmesi, verimliliğin artırılması açısından büyük öneme sahiptir. Bu noktada, insansız hava araçlarından elde edilen yüksek çözünürlüklü görüntüler ile derin öğrenme algoritmalarının birleştirilmesi, sürülerin uzaktan takip edilmesinde etkili çözümler sunma potansiyeli taşımaktadır. Bu çalışmada, insansız hava araçlarından (İHA) elde edilen yüksek çözünürlüklü görüntüler üzerinde derin öğrenme algoritmaları kullanılarak kıl keçilerinin otomatik olarak tespit edilmesi, takip edilmesi ve sayılması amaçlanmıştır. Bu kapsamda, en güncel You Only Look Once (YOLOv8) mimari varyasyonlarından YOLOv8n, YOLOv8s, YOLOv8m, YOLOv8l ve YOLOv8x olmak üzere beş farklı model gerçek hayvan izleme uçuşlarından elde edilen İHA görüntüleri üzerinde eğitilmiştir. Elde edilen bulgulara göre, 0,95 F1 skoru ve 0,99 mAP50 değeri ile hem sınırlayıcı kutu tespiti hem de segmentasyon performansı açısından en yüksek başarımı YOLOv8s mimarisi göstermiştir. Sonuç olarak, önerilen derin öğrenme tabanlı yaklaşımın, İHA destekli hassas hayvancılık uygulamalarında etkili, düşük maliyetli ve sürdürülebilir bir çözüm olabileceği öngörülmektedir.
显示更多 [+] 显示较少 [-]Evaluating Sustainability Practices in Viticulture Through a Comprehensive Study of Environmental, Social, and Economic Factors: A Case from Batman Province, Türkiye 全文
2024
Tuba Uzun Bayraktar | Zekiye Şengül | Ayşe Altın
This study aims to assess the sustainability level of viticulture farms in Batman province and identify the factors that hinder their sustainability. The data used for the study were collected in the 2021 production year through surveys of 94 farms. A composite sustainability index was developed to measure the sustainability level of viticultural activities. Positive or endogenous weighting methods, such as Principal Component Analysis (PCA), were used to reduce the number of sustainability indicators and determine their weights. The index values for economic, environmental, and social sustainability were found to be 0.40, 0.44, and 0.53, respectively. The overall sustainability index value for the farms was calculated as 0.43. The study also highlighted that 46.81% of the farms are at risk in terms of sustainability, with larger farms showing better sustainability performance compared to smaller ones.
显示更多 [+] 显示较少 [-]