Refinar búsqueda
Resultados 1-3 de 3
Türkiye Su Ürünleri Dış Ticaret Eğilimleri
2018
Serpil Yılmaz | Mustafa Tunca Olguner | İbrahim Yılmaz
Türkiye’nin toplam su ürünleri üretimi son yıllarda az da olsa giderek azalmaktadır. Bu azalış avcılıktan kaynaklanmaktadır. Avcılığın tersine yetiştiricilik üretimi ise giderek hızla artmaktadır. Toplam su ürünleri üretiminin yaklaşık 1/5’i ihracata konu olurken, su ürünleri dış ticaret hacmi, miktar ve değer olarak giderek hızla artmaktadır. Tarımdaki gelişimin aksine, su ürünleri dış ticaret dengesi, ihracattaki hızlı artışa paralel olarak giderek artan bir şekilde fazla vermektedir. Bu miktar 2016 yılında yaklaşık 610 milyon $’a ulaşmıştır. Su ürünleri ihracatının kaynağını büyük ölçüde yetiştiricilik oluşturmaktadır. İhracat değeri içerisinde levrek (%24), çipura (%21) ve alabalık (%13) başta gelen türlerdir. İhracat pazarları arasında, %65’lik payı ile AB ülkeleri başta gelirken, AB’ni %6,6 ile Japonya, %5,9 ile Rusya, %3,9 ile Lübnan, %3,5 ile ABD izlemektedir. Türkiye’nin su ürünleri dış pazarlamasındaki en büyük sorunu; uluslararası normlara uygun satış ve işlemedeki eksikliklerdir. Nitekim ihracatın yaklaşık %55’ini taze ya da soğutulmuş balıklar oluştururken, %25’ini balık filetoları ve %9’unu dondurulmuş şeklindeki işlenmiş balıkların oluşturduğu gözlenmektedir. Öte yandan, özellikle son yıllarda yetiştiricilikte yem fiyatlarından dolayı yaşanan olumsuzluklar avcılık stoklarını, dolayısıyla dış ticareti de etkilemektedir. Nitekim toplam üretim içinde %49’luk paya sahip olan hamsilerin yaklaşık yarısı, çaça balıklarının ise neredeyse tamamı balık unu ve yağı için kullanıldığından herbivor ve omnivor türlerin yetiştiriciliği gündeme gelmektedir. Bu çalışmada daha çok istatistiksel kaynaklardan sağlanan ikincil veriler ve bu konuda yapılmış çalışma sonuçlarından yararlanılmıştır. Bu çerçevede su ürünleri üretim ve dış ticaretindeki gelişmeler değerlendirilerek, su ürünleri dış ticaretinde karşılaşılan sorunlar ile bu sorunlara yönelik çözüm önerilerinin tartışılması amaçlanmıştır.
Mostrar más [+] Menos [-]Current Situation and Position of Fisheries Production of Sinop Province in Turkey’s Fisheries Production
2022
Şennan Yücel | Birol Baki | Tuçe Altın | Gülşen Uzun Gören
In the present study, the production amount in the last five years (2015-2019) of Sinop province, which is located in the Black Sea Region and a significant part of fisheries production is carried out, was evaluated. For this purpose; Sinop Provincial Directorate of Agriculture and Forestry and TUIK (Turkish Statistical Institute) data were used. There are 2.326 commercial fishermen and 444 fishing boats in Sinop province. In the sea area of Sinop, 5 enterprises still produce culture fish in cages. The 2 potential marine culture areas identified in Sinop have an annual production capacity of 32.430 tons (31 enterprises). In addition, 5 bivalves (4.940 tons/year) and 1.000.000 number/year capacity juvenile fish production facilities are at the project stage. The total fisheries production of Sinop Province in 2019 was 34.620,9 tons, and 1.505 tons were obtained from aquaculture. In addition to these, 3.924 tons of fish processing facilities per year, and 35 tons of fish meal and oil processing facilities per year are operated. 66% of sea fish caught in Sinop are anchovy (Engraulis encrasicolus ponticus), 16% sprat (Sprattus sprattus phalericus), 13% horse mackerel (Trachurus trachurus), 3% bluefish (Pomatomus saltatrix) and 2% consists of other species. The most preferred marine fish by the consumers are anchovy (Engraulis encrasicolus ponticus), horse mackerel (Trachurus trachurus), whiting (Merlangus merlangus), red mullet (Mullus barbatus), bluefish (Pomatomus saltatrix), turbot (Psetta maxima) and bonito (Sarda sarda) and sea bream (Sparus aurata), sea bass (Dicentrarchus labrax) and rainbow trout (Oncorhyncus mykiss) are the culture fish species offered for sale throughout the year.
Mostrar más [+] Menos [-]Sürdürülebilir Balıkçılık Mümkün mü?
2024
Sıla Ozan | Uğur Başer
Denizlerin sürdürülebilirliği, iklim değişikliği, kirlilik ve aşırı avlanma gibi nedenlerle ciddi tehdit altındadır. Bu durum balık popülasyonlarının hızla tükenerek ekosistemin tahribatına neden olmaktadır. Çalışmanın amacı, deniz ekosistemini olumsuz etkileyen avcılık yöntemlerini ve yetiştiricilik faaliyetlerini ortaya koyarak sürdürülebilirliğe olan etkilerini tespit etmektir. Çalışma sonucunda balıkçılık sektörünün doğaya birçok zararı olduğu tespit edilmiştir. Bunların başlıcaları açık sularda avcılığın neden olduğu aşırı avlanma ve denizlerde meydana gelen kirlenmedir. İç sularda ve kıyılarda yapılan yetiştiricilikten kaynaklı sorunların başlıcaları girdi artıklarından kaynaklı kirlilik, dip kısımlarda oksijen tüketiminin neden olduğu tahribat, ölü balık artıkları ve görsel kirliliktir. Günümüzde insan faktörünün yer aldığı faaliyetlerde, özellikle ticari kaygının ön planda olduğu yapılanmalar, doğayı ve ekosistemi tahribatta cömert olabilmektedir. Dolayısıyla politika yapıcıların, tüm dünya insanlarının ortak mirası olan denizlerin korunmasında sert ve ciddi önlemler almasında yarar görülmektedir.
Mostrar más [+] Menos [-]