Refinar búsqueda
Resultados 1-5 de 5
Investigation of Anionic Detergent Pollution in Sarıkum Lake (Sinop)
2019
Zeynep Hasançavuşoğlu | Ayşe Gündoğdu
The study was aimed to determine the anionic detergent pollution level and some physico-chemical parameters (pH, salinity, dissolved oxygen, total dissolved substance, conductivity, temperature, phosphate, oxidation reduction potential) seasonally in Sarıkum Lake, which is located in Sinop province between November 2016 and July 2017. According to one-year measurement data, the highest of anionic detergent concentration was 0.056 mg / L and the lowest value was 0.021 mg / L. The classification of the results was made in accordance with the Water Pollution Control Regulation (2008) and Surface Water Quality Regulation (2016). In the study, Water quality is equivalent to Class I (high quality) in terms of anionic detergent, pH and temperature values but are equivalent to Class II (a bit dirty) and III (dirty) in point of dissolved oxygen, total dissolved matter and phosphate phosphorus values. In addition, it is equivalent to Class IV (very dirty) with regard to conductivity value. Detergent pollution coming from the settlements of Sarıkum Lake is observed to be low in contrast to expectations, while the high phosphorus value shows that the ecosystem living in the lake is exposed to agricultural pollution especially in terms of environmental resources.
Mostrar más [+] Menos [-]Current Status, Problems and Solution Proposals of Small Ruminant Husbandry in Ordu
2016
Hilal Tozlu Çelik
The Black Sea Region has a convenient structure for small ruminants in livestock activities thanks to its mountainous, rugged terrain, climate and socio-economic structure. Ordu is the third largest city of the Black Sea Region. The purpose of this research is to determine the current status of small ruminant in Ordu province and offer solutions by defining the problems.
Mostrar más [+] Menos [-]Organic Plant Production in the Black Sea Region
2017
Ahmet Öztürk | Besim Karabulut
Organic agriculture approach started with coming up the adverse effect’s of chemical and genetic inputs on human health and natural environment in time, it has been also continued by raising the importance nowadays. Organic agriculture production amount of Turkey was 331.361 tons in 191.785 ha areas, although it was reached up to 1.627.106 tons (391% increased) in 379.042 ha (98% increased) areas. Black sea region has nearly 18.000 ha area (4.7%) of organic agriculture areas of Turkey. The region has organic agriculture potential with regard to regional land structure and qualification of produced products. In 2010, organic agriculture production was 31.960 tons in 88.322 ha areas, although it was 119.425 tons (274% increased) in 18.061 ha (80% decreased) areas in 2016. In recent years, Rize (57%), Tokat (14.6%), Ordu (7.5%), Gümüşhane (4.9%) and Samsun (3.8%) are leading provinces in the region in terms of organic production quantities. Tea (67.927 tons: 57.7%), hazelnut (11.785 tons: 9.9%), apple (11.253 tons: 9.4%), pear (5.207 tons: 4.4%), maize (4.705 tons: 3.9%) and alfalfa (4.301 tons: 3.6%) are major organic products of Black Sea region. At present study, current situation of organic plant production and potential in the Black Sea region were presented.
Mostrar más [+] Menos [-]Fındık İşletmelerinin Ekonomik Sürdürülebilirliğine Etki Eden Faktörlerin Belirlenmesi
2024
Hüseyin Meral | Mehmet Aydoğan | Alpay Esen | Ekrem Ergün
Bu çalışma, fındık tarım işletmelerinin ekonomik sürdürülebilirliğini ve sürdürülebilirliği etkileyen faktörleri belirlemeyi amaçlamaktadır. Araştırmanın ana materyalini 2021 yılında, 380 fındık üreticisi ile yüz yüze yapılan anketlerden elde edilen veriler oluşturmaktadır. Fındık tarım işletmelerinin sosyo-ekonomik özelliklerinin karşılaştırılmasında tek yönlü Varyans analizi ve Kruskal Wallis testi analiz yöntemlerinden yararlanılmıştır. Ekonomik sürdürülebilirliği etkileyen faktörlerin belirlenmesinde çoklu doğrusal regresyon modelinden faydalanılmıştır. Araştırma sonucunda fındık tarım işletmelerinin ekonomik sürdürülebilirlik endeksi ortalaması 0,48 olarak hesaplanmıştır. Trabzon (0,37), Giresun (0,43) ve Ordu (0,46) illerindeki işletmeler ortalamanın altında ekonomik sürdürülebilirliğe; Samsun (0,58), Sakarya (0,61) ve Düzce (0,64) illerindeki fındık işletmeleri ise ortalamanın üstünde ekonomik sürdürülebilirliğe sahiptirler. İşletmelerin ekonomik sürdürülebilirliğini çiftçinin yaşı negatif; eğitim süresi, hanehalkı büyüklüğü, köyde ikamet etme, tarımsal örgütlere üyelik, fındık verimi ve satış fiyatı pozitif etkilemektedir. Çiftçilerin bilgi düzeylerinin artırılmasına yönelik eğitim çalışmaları yapılması, kırsal göçü önleyici politikaların uygulanması ve verim artışına yönelik yayım çalışmalarının gerçekleştirilmesi ekonomik sürdürülebilirliğe katkı sağlayacaktır.
Mostrar más [+] Menos [-]Karadeniz Bölgesinde Yaşayan Tüketicilerin Fındığa Yönelik Tutumlarının Belirlenmesi Üzerine Bir Araştırma
2024
Derya Öztürk
Bu çalışmada, Karadeniz Bölgesinde yaşayan tüketicilerin fındığa yönelik tutumlarının belirlenmesi amaçlanmıştır. Araştırmada ayrıca, katılımcıların fındığa yönelik tutumlarının demografik özelliklerine göre farklılık gösterip göstermediği de tespit edilmeye çalışılmıştır. Araştırmanın evrenini Karadeniz Bölgesinde yaşayan 18-65 yaş arasındaki kişiler oluşturmaktadır. Örneklemini ise kolayda örnekleme yöntemi ile seçilen ve gönüllü olarak araştırmaya katılan 384 kişi oluşturmaktadır. Verilerin analizinde tanımlayıcı istatistiksel analizler, açımlayıcı faktör analizi, t-testi ve Anova testleri kullanılmıştır. Araştırma bölgesindeki tüketicilerin çoğunluğunun fındığı genellikle haftada 2-3 kez olmak üzere yarım avuç kadar natürel iç fındık şeklinde akşam öğünlerinde tükettikleri görülmüştür. Tüketicilerin fındığa yönelik tutumlarını ölçmek amacıyla yapılan faktör analizi sonucunda sağlık, kültür, mutluluk ve lezzet olmak üzere dört alt boyut elde edilmiştir. Fındığa yönelik tutum ölçeğinin lezzet alt boyutu hariç diğer bütün alt boyut ortalamalarının tüketicilerin bazı demografik özelliklerine göre farklılaştığı tespit edilmiştir. Bekar ve erkek tüketicilerin evli ve kadın tüketicilere oranla fındığa yönelik tutumlarında mutluluk alt boyutunun daha önemli olduğu görülmüştür. Tüketicilerin yaş ve eğitim düzeyi arttıkça fındığa yönelik tutumlarında sağlık alt boyutunun daha önemli olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Bu çalışma sonucunda elde edilen bulguların; fındık tüketicilerinin yaşam standartlarını sağlıklı yaşam ve psikolojik olarak mutluluk ekseninde ele alarak insanlara yol göstermesi açısından faydalı olacağı düşünülmektedir.
Mostrar más [+] Menos [-]