Refinar búsqueda
Resultados 1-4 de 4
The Effect of Indole Acetic Acid on Forage Soybean under Drought Stress
2022
Gizem Aksu
Drought is an important environmental stress that limits crop production in the world. Its importance has increased with global warming and it has become one of the most important factors limiting plant production. Soybean is the more source of obtaining and cheaper protein per unit area. Soybean has a widespread use in livestock because it contains valuable amino acids as well as high protein quality. The aim of this research is to diminish negative effect of drought stress in the forage soybean with indole acetic acid application. The experiment was carried out in the growth chamber according to a randomized block design with 4 doses (0-5-10-20 μM IAA) of indole acetic acid, 2 drought levels (0 and -0.5 MPa PEG-6000) and 3 replicate. Leaf length and width, leaf proportional water content, cell membrane damage and malondialdehyde (MDA) content of the plants were determined. The data were evaluated by analysis of variance using a statistical package program. According to the analysis of variance, all parameters were found to be statistically significant in drought x indole acetic acid interaction. Indole acetic acid applied to the forage soybean plant alleviated the damage caused by drought. For this reason, it is thought that it may be important to ensure less damage to plants grown under stress.
Mostrar más [+] Menos [-]Kuraklık Stresi Koşullarında Dışarıdan Uygulanan Salisilik Asitin Turp (Raphanus sativus L.) Çeşitlerinin Çimlenme ve Vejetatif Büyüme Özellikleri Üzerine Etkisi
2020
Ayşe Gül Nasırcılar | Kamile Ulukapı | Zehra Kurt
Bu çalışmada ilk olarak dört farklı turp çeşidinin (siyah, beyaz, iri kırmızı, kırmızı fındık) farklı PEG6000 (%5, %10, %15, %20) konsantrasyonları uygulanarak oluşturulan kuraklık koşullarında çimlenme ve vejetatif gelişim parametreleri değerlendirilmiştir. Çimlenme parametresi olarak; çimlenme yüzdesi (%), çimlenme süresi ve vigor indeksi belirlenmiştir. Bitkilerde vejetatif gelişim parametresi olarak; yaprak sayısı (adet), sürgün boyu (cm), kök uzunluğu (cm), yaprak genişliği (cm), yaprak uzunluğu (cm), gövde çapı (mm), bitki yaş ve kuru ağırlıkları (g) ölçülmüştür. Beyaz, siyah ve kırmızı fındık turp çeşitlerinde %15, kırmızı iri turp çeşidinde ise %20 PEG uygulamalarında vegetatif gelişim parametreleri belirgin bir şekilde düşüş göstermiş olup, bu dozlar salisilik asit uygulamaları için eşik değer olarak belirlenmiştir. İkinci aşamada, çeşitlerin kuraklığa toleransını arttırmak amacıyla PEG6000 içeren ortamlara farklı dozlarda salisilik asit (0,25, 0,50, 0,75, 1,00 mM) uygulanmıştır. Salisilik asitin farklı dozlarının, kuraklık koşullarında turp tohumlarının çimlenmesi ve vejetatif gelişim parametreleri üzerine etkisi, çeşide bağlı olarak değişiklik göstermiş olup, çimlenmeyi teşvik edici etki yaptığı belirlenmiştir. İri kırmızı turp çeşidi hariç, bitki gelişimi üzerinde de genel anlamda olumlu etki yapmış, bu çeşitte uygulanan SA dozlarının inhibe edici etki yaptığı tespit edilmiştir. Siyah turp çeşidinde eşik değeri olarak belirlenen %15’lik PEG6000 konsantrasyonunda 0,50 mM salisilik asit uygulaması; beyaz ve kırmızı fındık turp çeşitlerinde ise eşik değeri olarak belirlenen %15’lik PEG6000 konsantrasyonunda 0,25 mM salisilik asit uygulaması vegetatif parametrelerinin iyileştirilmesi açısından oldukça iyi sonuç vermiştir.
Mostrar más [+] Menos [-]Bitkilerin Kuraklık Stresine Tepkilerinde Bilinenler ve Yeni Yaklaşımlar
2015
Neslihan Zahide Öztürk
Bu derleme, bitkilerin kuraklık stresine karşı gösterdikleri kompleks fizyolojik ve metabolik tepki mekanizmaları hakkında bilinenleri özetlemek, en etkin yaklaşımları vurgulamak ve tarımsal anlamda önemi olan bitkilerin kuraklık toleransını arttırmak amaçlı çalışmalar için kullanılabilecek olan yeni yaklaşımları değerlendirmek amacını taşımaktadır. Kuraklık, tarımsal üretimde ciddi verim kayıplarına neden olan etmenlerin başında gelmektedir. Küresel ısınmaya bağlı olarak beklenen şiddetli kuraklık olayları, tarımsal anlamda kullanılan bitkilerin kuraklık toleranslarının arttırılması yolunda ciddi adımların acil olarak atılmasının gerekliliğini bir kez daha gözler önüne koymaktadır. Hareket edemeyen canlılar olan bitkiler, kuraklık, sıcaklık, tuzluluk ve aşırı yağış gibi abiyotik stres koşullarına büyüme ve gelişmeleri en az zarar görecek şekilde fizyolojik ve metabolik değişikliklerle tepki vermektedirler. Ancak, abiyotik stres koşullarında meydana gelen bu değişiklikler, karmaşıklıklarından dolayı uzun yıllardır üzerinde çalışılıyor olmasına rağmen halen tam olarak anlaşılamamıştır. Bu da, bitki kuraklık stres tepkisini anlamak ve tarımsal anlamda önemi olan bitkilerin stres toleransını arttırmak amaçlı çalışmalarda yeni yaklaşımlar kullanılmasını gerektirmektedir. Karşılaştırmalı genomik ve tranksriptomik çalışmaların yapılması, bitki kuraklık stres tepkisinde miRNA’ların oynadıkları rollerin anlaşılması, toleransları daha yüksek olan yabani genotiplerin mekanizmalarının aydınlatılması ve bitki stres adaptasyonunda epigenetiğin rolünün ortaya konulması öncelikler arasında yer almaktadır. Bu bilgilerin klasik ıslah çalışmalarıyla entegrasyonu, doğada gerçekleşen çoklu abiyotik stres koşullarına dayanıklı bitkilerin geliştirilebilmesi için en önemli aşamadır.
Mostrar más [+] Menos [-]Gemlik Çeşidi Zeytin Fidanının Su Stresine Bağlı Bazı Morfolojik Ve Fizyolojik Değişikliklerinin Belirlenmesi
2023
Yasin Mercan | Talih Gürbüz
Bu araştırma, tarla koşullarında saksılarda yetiştirilen dört yaşlı “Gemlik” çeşidi zeytin fidanları üzerinde yapılmıştır. Araştırmada; farklı sulama uygulamalarında morfolojik ve fizyolojik parametreler göz önüne alınarak zeytin fidanlarının kuraklık stresine karşı tepkileri incelenmiştir. Araştırma, 2021 yılında, Aydın Adnan Menderes Üniversitesi Ziraat Fakültesine bağlı Araştırma ve Uygulama Çiftliğinde gerçekleştirilmiştir. Deneme tesadüf parseli deneme desenine göre 3 tekerrürlü olarak kurulmuştur. Sulama konuları, bitki su tüketiminin %20 (I20) %40 (I40) %60 (I60), %80 (I80), %100 (I100) ‘ü kadar su uygulanması şeklinde oluşturulmuştur. Çalışma sonucunda; sulama sezonu boyunca konulara uygulanan sulama suyu miktarları 16.32-81.57 L saksı-1 ve buna karşılık elde edilen bitki su tüketimi değerleri ise 19.49-85.08 L saksı-1 arasında değişmiştir. Konulara göre bitki boyunun 3.50 cm ile 11.00 cm, sürgün uzunluğunun 0.14 cm ile 12.4 cm, gövde çapının 0.70 mm ile 2.11 mm, sürgün çapının 0.53 mm ile 1.84 mm arasında değiştiği saptanmıştır. Konulara göre elde edilen yaprak oransal su içeriği değerleri %52.61 ile %71.68, stoma iletkenliği değerleri 260.29 mmol m-2 s-1 ile 535.80 mmol m-2 s-1, klorofil miktarı değerleri 78.00 ile 82.76, yaprak sıcaklığı ve hava sıcaklığı farkı ise 1.93°C ile 5.31°C arasında değiştiği belirlenmiştir. Sonuç olarak, Gemlik çeşidi zeytinin topraktaki nem eksiğine duyarlı bir bitki olduğu, morfolojik ve fizyolojik parametrelerin yetişme mevsimi boyunca sulama suyuna bağlı olarak değiştiği, bu parametrelere ilişkin elde edilen bulgular göz önüne alındığında 4 günde bir eksilen nemin %60’ının (I60) uygulanması önerilebilir.
Mostrar más [+] Menos [-]